Bir Şirketin Görsel Algısının Başarılı Olması İş Verimliliğini Arttırıyor

Bir Şirketin Görsel Algısının Başarılı Olması İş Verimliliğini Arttırıyor Bir Şirketin Görsel Algısının Başarılı Olması İş Verimliliğini Arttırıyor

Ünlü Mimar-İç Mimar Leyla Yücel, verimli çalışma alanlarının yaratılmasında dikkat edilmesi gerekenleri Klass’a anlattı

Şahıs ve kurumlara iç mekan ve konsept tasarımı, mimari proje, restorasyon hizmetleri veren Alkor Mimarlık gerçekleştirdiği ofis tasarımlarıyla da huzurla çalışılan alanlara imza atıyor. Başarılı Mimar-İç Mimar Leyla Yücel’in yönetimindeki firma, kurumların kimliklerine ve faaliyet gösterdikleri sektöre uygun dekorasyon çalışmalarını hayata geçiriyor. İşverenin ve personelin verimli ve keyifli bir şekilde çalışmalarını sağlayacak ofis ortamları yaratan Leyla Yücel, kurumlara ve yöneticilere prestij sağlayan, çalışanların ihtiyaçlarına cevap veren mekanları tasarlarken nelere dikkat edilmesi gerektiğini Klass okurları için anlattı.

 

 

“Zamanımızın büyük bir dilimini geçirdiğimiz ofislerin aydınlık, dinamik ve canlı bir dekorasyona sahip olması çok önemlidir. Ayrıca ışığın çok iyi bir şekilde çözülmüş olması gerekir.”

 

“Şirket dekorasyonunun etkileyici ve konforlu oluşu şirketin kurumsal kimliğine, şirket kurucularına ve ortaklarına prestij sağlar. Bu, ticari verimliliği de olumlu bir şekilde etkilemektedir.”

 

Leyla Hanım, Alkor Mimarlık bünyesinde yaşam ve çalışma alanlarına değer katacak projeler üretiyor ve uyguluyorsunuz. Şehir hayatını göz önüne aldığımızda evlerimizden çok iş yerinde vakit geçiriyoruz. Peki, daha verimli ve rahat çalışma ortamları için mimari anlamda ne gibi çözümler sunuyorsunuz?

Zamanımızın büyük bir dilimini geçirdiğimiz ofislerin aydınlık, dinamik ve canlı bir dekorasyona sahip olması çok önemlidir. Ayrıca ışığın çok iyi bir şekilde çözülmüş olması gerekir. Ortamdaki fazla ışık gözlerde kamaşmaya yol açar. Belli bir süre sonra yorgunluğa sebep olan bu durum iş verimliliğini düşürür. Loş ışık ise kişinin uykusunu getirir, kan dolaşımını yavaşlatır. Bu da iş verimliliğine olumsuz bir şekilde yansır. Bu açıdan mimaride çalışma ortamlarını her açıdan değerlendirmemiz gerekiyor. çalışma ortamlarında dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da havalandırmadır. Eğer ortamda yeterli oksijen yoksa çalışılan ortam gün içerisinde iyi bir şekilde havalandırılmıyorsa kişiler bir süre sonra keyifsiz ve mutsuz oluyor, kendilerini yorgun hissediyor. Bu duruma günümüzde penceresiz kutu sisteminin hakim olduğu plazalarda ve alışveriş merkezlerinde çok rastlıyoruz.

 

“DOĞRU RENKLER OFİSİN DOĞRU YERLERİNDE KULLANILMALI”

Işıklandırma ve havalandırma gibi önemli konulara çözüm getirdikten sonra görsel açıdan nelere dikkat etmek gerekiyor?

Ofis tasarımında mekanın kurumsal kimliği çok önemli. Kurumsal kimlik ve sektör bir iş yerinin tasarlanması aşamasında kullanılacak renklerden mobilyalara kadar pek çok unsurda etkili oluyor. örneğin bir hukuk bürosunun ağır ve ciddi bir dekorasyona hakim olması gerekir. çünkü o hukuk bürosuna gelen bir kişi kapıdan içeri girdiği anda o ciddiyeti ve ortamın sağladığı güveni hissederse o kuruma kendini teslim edebilir. Tabii renkleri kurumlara ve sektörlere göre ayırt etmemiz yanlış olur. çünkü renkler sonsuz bir kartelada karşımıza çıkıyor. Bu açıdan doğru renkler ofisin doğru yerlerinde kullanılmalı. örneğin hiç kimsenin içerisinde bulunmaktan hoşnut olmadığı bekleme salonlarında pikseli en yüksek renkler olan sarı ve kırmızının kullanılmaması gerekir. çünkü bu renkler kişiye heyecan verir, hareketleri hızlandırır, beklemekten sıkılan bireyleri daha da çok tetikler ve sabırsız hale getirir. Dolayısıyla bekleme odasında kişinin daha sakin ve huzurlu vakit geçirmesini sağlayacak bir ortam hazırlamak çok önemlidir. Bunun için de yeşil ve mavinin tonları kullanılabilir. Ayrıca bekleme salonlarında çok fazla ışık olmaması gerekir. Bunun yanı sıra duvarlarda bekleyen kişilerin gözlerini yoracak büyük dokulara ve desenlere yer verilmemesi de diğer bir önemli husustur.

 

Renklerin kurumlara ve sektörlere göre ayırt edilmesinin yanlış olduğunu belirttiniz. Bu, dekorasyonda en büyük rollerden birini üstlenen renkleri tercih ederken özgür davranabileceğimiz anlamına mı geliyor?

Az önce de belirttiğim gibi renklerin mekana göre kategorize edilmesini doğru bulmuyorum. Ancak bazı mekanlarda kullanılacak renklere özen gösterilmesi gerektiğine inanıyorum. örneğin hastaneye gidenlerin psikolojisi bellidir. Bu nedenle hastaların derdine ortak olmayacak cıvıl cıvıl renklerin hastanede kullanılması yanlış olur.

 

“SöZDEN öNCE GöRSEL İLETİŞİM DEVREYE GİRER”

Şık ve özenle tasarlanmış bir ofis firmanın imajını da etkilemektedir. Sizin de ifade ettiğiniz gibi doğru renklerin ve objelerin kullanıldığı bir ofise giren müşteri firmaya güven duyacaktır. Peki, mimari disiplinde önem arz eden hususlar nelerdir?

Şirket dekorasyonunun etkileyici ve konforlu oluşu şirketin kurumsal kimliğine, şirket kurucularına ve ortaklarına prestij sağlar. Bu, ticari verimliliği de olumlu bir şekilde etkilemektedir. Mimari disiplinde en önemli unsurlar; kurumsal kimlik ve hizmet verilen sektördür. Sektör, iç mekan tasarımının konseptini belirlemeye yardımcı olur. Ele alınan bir şirketin kurumsal kimliğini başarılı bir şekilde yansıtabilecek renklerin ve konseptin belirlenmesi de ayrı bir önem taşır. Ofis tasarımında amaç firmanın gücünü hem çalışanlara hem de müşterilere gösterebilmektir. çünkü sözden önce görsel iletişim devreye girer. çok başarılı kurumsal firmaların iç mekanları ve dış cepheleri incelendiğinde etkileyici bir dekorasyona sahip oldukları görülebilir. Bu durum o firmaların müşterilerinde olumlu bir algı yaratırken yaptıkları yatırımlar da cirosal bazda güzel geri dönüşler sağlar.

 

Bir ofis ortamını dekore ederken bütün çalışanlarla diyalog kuruyor musunuz? çalışmalarınız esnasında kişilerin gereksinimlerini gözetiyor musunuz?

Bir işveren ofisinin dekore edilmesi için bize başvurduğunda öncelikle kendisinin ve çalışanlarının gereksinimlerini soruyorum. Bunların dışında iş ortamındaki koordinasyondan, ilişkilerden ve mekandaki detayların neyle ilintili olduğundan tecrübelerimden yola çıkarak bilgi sahibi oluyorum. Departmanların gereksinimlerini göz önünde bulundurarak ve edindiğim bilgiler ışığında kendi düşüncelerimi ve tarzımı hayata geçireceğim bir projeyi ortaya çıkarıyorum.

 

Bir ofisin en önemli bölümü yönetici odasıdır. Kendi dokunuşunuzu kattığınız ofislerde yöneticilerin konforlu ve verimli bir şekilde çalışmalarını sağlamak için neler yapıyorsunuz?

Hızla değişen çağa mimari üslup da ayak uyduruyor ve çalışan bireylerin hayatlarını kolaylaştıracak çözümler sunuyor. Büyük kurumsal şirketlerde gerçekleştirdiğimiz ofis tasarımına yönelik çalışmalarla şirket sahibine iş hayatlarında büyük konfor sağlıyoruz. Gün içerisinde toplantıdan toplantıya koşan, yurt içinde ve yurt dışında seyahate çıkan bir yönetici planlarının dışında da bir yerlere yetişmek zorunda kalabiliyor. Dolayısıyla o yöneticinin ofisinde dinlenebileceği bir odanın olması çok önemli. Gün içerisinde ofisinde peş peşe toplantı yapacak bir şirket sahibinin duşunu alıp kıyafetini değiştirebileceği ve vakit kaybetmeden bir diğer programına yetişebileceği bir alan olması da gerekiyor. Bu açıdan ofis tasarımında yöneticilerin bütün ihtiyaçlarına yönelik bir çalışma gerçekleştiriyoruz.

 

“BİR ŞİRKETİN GöRSEL ALGISININ BAŞARILI OLMASI İŞ VERİMLİLİĞİNİ ARTTIRIYOR”

Yoğun iş hayatı bireyleri sosyal yaşamdan uzaklaştırıyor. Bu da iş verimliliğini düşürüyor. Dolayısıyla çalışanlar gün içerisinde iş yerlerinde nefes alabilecekleri ortamlara ihtiyaç duyuyorlar. çalışanların bu ihtiyaçlarına yönelik nasıl bir çözüm sunuyorsunuz?

üst düzey şirketler çalışanlarını artık nasıl mutlu edeceklerini düşünmek zorunda. çünkü personelden en iyi şekilde verim almak ancak bu şekilde mümkün olabiliyor. Bir şirketin güzel bir mimariye sahip olması, görsel algısının başarılı olması çalışanlara güven ve huzur veriyor, iş verimliliğini arttırıyor. İş ortamında verimliliği mimari çalışmalarla arttırmak için hayata geçirdiğimiz hobi odalarında çalışanların toplu olarak oyun oynayabilecekleri, kahvelerini yudumlayabilecekleri köşeler oluşturuyoruz. Ayrıca kişilerin birkaç sayfa kitap okuyup kafalarını dağıtabilecekleri kütüphanelere de ofis ortamlarında yer veriyoruz.

 

Peki, kendi ofisinizi düzenlerken nelere dikkat ettiniz?

Beyaz rengin hakim olduğu ofisimizde aydınlık ve huzurlu bir çalışma ortamı yaratmaya özen gösterdik. Ofisimizde vurgu yapmak istediğimiz bölümlerde renklerden yararlandık. Bir mimar olarak bütün renkleri seviyorum. Dolayısıyla duvarlarda bütün renklerin hakim olduğu tablolara yer verdik. Mekanı verimli kullanmak çok önemli. Bunun için toplantı masasının arkasında görünen dekoratif kapakların ardında dolapları konumlandırdık. Ofisimizin aydınlatmasının da gözü rahatsız etmemesine özen gösterdik. Aydınlatmayı doğru bir şekilde gerçekleştirerek bilgisayarların yansıma yapmasını önledik. İki bölümden oluşan aydınlatmamız günün belli saatlerinde ışığı yönetmemizi sağlıyor.

 

Son olarak Alkor Mimarlık olarak bugüne kadar dekore ettiğiniz ofislerden ve gerçekleştirdiğiniz çalışmalardan örnek verebilir misiniz?

çok güzel çalışma alanlarının ortaya çıktığı birbirinden özel projeler yaptık. Bunlardan bir tanesini anlatmam gerekirse; sadece toplantı ve çalışma masalarından ibaret 800 metrekarelik bir hukuk bürosunda önerilerimle yeme-içme, dinlenme ve içerisinde bilardo masasının olduğu bir hobi alanını hayata geçirdik. Ayrıca iş çıkışı spor yapmak isteyenler için bir spor salonu oluşturduk. Bunun yanı sıra dileyen kişilerin ibadetlerini yerine getirebilecekleri alanlar yarattık. Kısacası bir hukuk bürosunu bir yaşam alanına çevirdik.

 

Fotoğraflar: Mert Can Alşahin