Birçok Değerli Göz Hastalıkları Uzmanının,Tıp Doktorunun Yetişmesine Katkıda Bulundum

Birçok Değerli Göz Hastalıkları Uzmanının,Tıp Doktorunun Yetişmesine Katkıda Bulundum Birçok Değerli Göz Hastalıkları Uzmanının,Tıp Doktorunun Yetişmesine Katkıda Bulundum

Memorıal Şişli Hastanesi Göz Merkezi Başkanı Doç. Dr. Barış Sönmez, alanında yaptığı çalışmaları Klass’a anlattı...

 

 

 

Dünyayı görmemizi sağlayan, belki de hastalanmasından en çok çekindiğimiz organımız gözlerimiz… İşte bu değerli organımız için sağlık dünyasının yanı sıra teknoloji de var gücüyle çalışıyor. Şu an gelinen noktada birçok göz hastalığından çok kısa sürede kurtulmamız mümkün. Günümüzün bir başka önemli olgusu ise estetik. Dünyaya daha güzel ve daha genç bir çerçeveden bakmak için göz çevresi için yapılan ameliyatlar ve medikal estetik yöntemlerden yararlanabiliriz. Başarı odaklı kariyeri boyunca birçok hekimin yetişmesine katkıda bulunan Memorial Şişli Hastanesi Göz Merkezi Başkanı Doç. Dr. Barış Sönmez, göz hastalıkları tedavisinde yararlandığı teknolojik gelişmeleri ve göz estetiği için yapılabilen uygulamaları Klass okurları için anlattı.

 

 

 

 

“Sofistike görüntüleme yöntemleri sayesinde göz tansiyonuna bağlı gelişen glokom ve yaşa bağlı gelişen sarı nokta hastalığını artık daha erken, daha doğru tespit edebiliyor ve hastalıkların gelişimini yakından takip edebiliyoruz. Tedavi açısından baktığımızda da keratokonüsü durduran tedaviler, sarı nokta hastalığı için uygulanan ilaç enjeksiyonları ve uzak ve yakın gözlüksüz görmeyi sağlayan akıllı lens implantaları en önemli yenilikler.”

 

 

 

“Göz ve çevresindeki sarkmalar ileri safhalarda sanki hasta ve halsizmişiz gibi bir imaja neden oluyor. Blefaroplasti ameliyatlarıyla bu belirtileri düzeltmek, yüze ve bakışlara daha genç – tazelenmiş bir görünüm kazandırmak mümkün. özellikle üst kapak cilt sarkmaları ve kapak düşüklüklerinde ameliyatsız iyi sonuç almak pek mümkün değil.”

 

 

 

 

 

Barış Bey, tecrübelerini hastalarının yanı sıra meslektaşlarıyla da paylaşan başarılı bir hekim olarak kariyeriniz boyunca birçok ulusal ve uluslararası ödülle ödüllendirildiniz, makaleleriniz ve bildirileriniz tıp dünyasının önemli yayınlarında ve organizasyonlarında yayınlandı. öncelikle bizimle hekimlik kariyerinizin sizin için dönüm noktası olan anları paylaşabilir misiniz?

 

Mesleğiniz ne olursa olsun öncelikle temelinizin iyi olması gerekiyor. Tıp fakültesi eğitimimi ve sonrasında göz hastalıkları uzmanlık eğitimimi Hacettepe üniversitesi’nde tamamladım. ülkenin dört bir yanından gelen zeki, çalışkan çocukların olduğu bir ortamda kariyerime başladım. Hastaya ve işine saygılı, disiplinli ve etik çalışmayı öğrenip sindirmeden özellikle sağlık alanında uzun soluklu başarılar mümkün değil. Kariyerimin dönüm noktası ise uzmanlık eğitimi sonrasında üst ihtisas eğitimi için UCLA-University of California Los Angeles’a gitmemdi. ABD’de 2005-2006 yıllarında kornea, katarakt ve refraktif lazer cerrahisi konularında çok yoğun araştırma ve klinik çalışma yapma şansım oldu. Bu eğitim sayesinde ülkeme dönüp, bu sefer eğitim verme fırsatını yakaladım ve birçok değerli göz hastalıkları uzmanının ve tıp doktorunun yetişmesine katkıda bulundum.

 

 

 

“DİJİTAL SAĞLIK DöNüŞüMü TüM DüNYADA AYAK SESLERİNİ DUYURMAYA BAŞLADI”

 

Göz hastalıklarının tedavisinde sıkça teknolojik gelişmelerden yararlanılıyor. Şu sıralar gündeminizde olan ve sıkça uygulanan teknolojik yenilikleri bizlerle paylaşabilir misiniz?

 

Teknolojik gelişmeler hayatın her alanını özellikle de sağlık hizmetlerini hızla değiştiriyor ve iyileştiriyor. Dijital sağlık dönüşümü tüm dünyada ayak seslerini duyurmaya başladı. Doğru bilgi ve veriye artık daha kolay ulaşabiliyoruz. Birçok sağlık hizmeti de mobilize olarak verilebiliyor ve hastalar daha kolay takip edilebiliyor.  Göz hastalıklarında da tanı ve tedavi alanında çok önemli gelişmeler var. Sofistike görüntüleme yöntemleri sayesinde keratokonüs, göz tansiyonuna bağlı gelişen glokom ve yaşa bağlı gelişen sarı nokta hastalığını artık daha erken, daha doğru tespit edebiliyor ve hastalıkların gelişimini yakından takip edebiliyoruz. Tedavi açısından baktığımızda da keratokonüsü durduran tedaviler, sarı nokta hastalığı için uygulanan ilaç enjeksiyonları ve uzak ve yakın gözlüksüz görmeyi sağlayan akıllı lens implantaları en önemli yenilikler.

 

 

 

“FEMTOSANİYE LAZERLE KATARAKT AMELİYATLARI, GöZ İçİ AKILLI LENS İMPLANTLARI VE HATTA KORNEA NAKİL AMELİYATLARINI BİLE YAPMAK MüMKüN”

 

Lazer tedaviler denilince akla ilk olarak göz hastalıkları tedavileri geliyor. Peki lazer tedaviler ile gözü ne gibi hastalıklardan kurtarabiliyoruz?

 

Göz hastalıklarının tedavilerinde birçok farklı lazer kullanılıyor. Her lazerin ayrı bir fonksiyonu var. Mesela argon lazerle şeker hastalığı nedeniyle kanama yapan retina damarlarını tedavi ediyoruz, excimer lazerle miyop – astigmat gibi görme kusurlarını. Son birkaç yıldır ise femtosaniye lazerle katarakt ameliyatları, göz içi akıllı lens implantları ve hatta kornea nakil ameliyatlarını bile yapmak mümkün. Endüstri lazerleri ve kullanılan cerrahi ekipmanı daha keskin sonuçlar ve daha güvenli cerrahi olması adına sürekli yeniliyor ve geliştiriyor.

 

 

 

Estetik algısı günümüzde çok gelişti ve birçok insan estetik dünyanın sunduğu imkanlardan yararlanıyor. Peki göz estetiği denilince ne gibi operasyonlar yapılabiliyor?

 

Göz estetiği yüzün üst yarısını ilgilendiren medikal ve cerrahi tedaviler için kullandığımız bir terminoloji. Daha genç ve güzel bir görünüm için kaş kaldırma, blefaroplasti (üst kapak cilt katlantıları ve alt kapak torbalanmalarının düzeltilmesi), kapak düşüklüğü cerrahilerini ve bu bölgeye uygulanan botoks ve dolgu enjeksiyonları gibi medikal müdahaleleri kapsıyor.

 

 

 

“BLEFAROPLASTİ AMELİYATLARIYLA YüZE VE BAKIŞLARA DAHA GENç – TAZELENMİŞ BİR GöRüNüM KAZANDIRMAK MüMKüN”

 

Göz estetik operasyonları kişiye gençlik ve güzellik anlamında nasıl bir yarar sağlıyor?

 

Kırklı yaşlardan sonra hem kaş hem de üst kapak cildinde sarkma ve düşüklükler başlıyor. Bu genellikle insanları olduğundan daha yorgun ve yaşlı gösterebiliyor. Yine göz çevresi dokuların direnç ve elastikiyetini kaybetmesi, alt kapak gevşekliği ve gözaltı yağ torbalarının sarkarak belirginleşmesine yol açabiliyor. Alt göz kapağı ve elmacık kemiği arasında bir boşluk ve üzerinde öne doğru belirginleşen torbalanmalar şeklinde. Bu görüntü de ileri safhalarda sanki hasta ve halsizmişiz gibi bir imaja neden oluyor.

 

Blefaroplasti ameliyatlarıyla bu belirtileri düzeltmek, yüze ve bakışlara daha genç – tazelenmiş bir görünüm kazandırmak mümkün. özellikle üst kapak cilt sarkmaları ve kapak düşüklüklerinde ameliyatsız iyi sonuç almak pek mümkün değil.

 

 

 

“YAKLAŞIK ALTI AYDA BİR YAPILAN ENJEKSİYONLARLA İLERLEYEN YAŞIN GöZLER ETRAFINDA YAPACAĞI DEĞİŞİKLİKLERİ GECİKTİRMEK MüMKüN OLABİLİYOR”

 

Günümüzde estetik terimi ‘ameliyatsız’ olarak da sağlanabiliyor. Peki, daha güzel ve genç gözlerle bakmak istersek ameliyatsız uygulamalardan yararlanabilir miyiz?

 

Doğru bölgelere ve yeteri miktarda uygulanacak botoks ve dolgu enjeksiyonlarıyla kırışıklık ve sarkmaları azaltmak, çukurlaşma ve torbalanmalar arasındaki dengesizliği düzelterek daha genç bir görünüm sağlamak mümkün. Yaklaşık altı ayda bir yapılan enjeksiyonlarla uzun süre cerrahiye gerek kalmadan da ilerleyen yaşın gözler etrafında yapacağı değişiklikleri geciktirmek mümkün olabiliyor.