İpek Hanım, son dönemlerde, markalaşma kavramını çok daha sık duymaya başladık. ‘Markalaşma’ ile ‘Marka’ arasındaki farkı nasıl tanımlarsınız?
‘Bir üretici olarak, sektöre uygun, pazarı bulunan, piyasaya çıktığı zaman ise, iyi ya da kötü satış yapacak bir mal ya da hizmet üretmeniz; sizin en doğal eyleminiz olacaktır. Ancak gerek üretim aşaması gerekse üretimden sonrası çok önemli nokta atışları gerektiren süreçlerdir. Söz konusu mal ya da hizmetin, öncelikle bir marka olması, ardından da markalaşma sürecinin çok iyi yönetilmesi gereklidir. Bir mal ya da hizmetin, sektörde, pazarda, alıcısında ya da en nihayetinde kamuoyunda marka haline gelmesi kalitesinden, güvenilirliğinden ve sektörde en iyi yere geleceğinden emin olunduktan sonra elde edilecek bir kazanımdır. Bu kazanım sonrası ise markalaşma sürecine geçilir ki bu çok daha zor ve meşakkatli bir süreçtir. Bu da üretimin ilk günkü kalitede olması, sektör paydaşların ya da rakiplerin yeniliklerinden haberdar olunması, söz konusu mal ya da hizmetinizin taklit edilip edilmemesi, söz konusu mal ya da hizmet hakkında kamuoyuna yansıyan her türlü bilgiden haberdar olunması ve mal ya da hizmetinizin gerek kamuoyunun gerek sektörün gerekse pazarın gündeminden hiç düşmemesi ile mümkündür. Bu da ancak çok iyi yönetilen bir kurumsal iletişim uzmanlığı ile mümkündür.
Kurumsal iletişim uzmanlığı nedir? Bu uzmanlar tam olarak ne yapıyor?
Kurumsal iletişim, büyük ölçekli olsun, küçük ölçekli olsun; bir firmanın, holdingin, bir üretim tesisinin ya da hizmet sunan bir mekânın; kamuoyu, pazar ve sektör ile arasındaki köprüdür. Kurumsal iletişim uzmanları pazar paydaşları ile irtibatta olarak istatistik, sosyoloji, sosyal psikoloji, matematik ve başka her türlü yan bilimden de faydalanarak raporlar hazırlar; yeri gelir yeni üretilecek mal ya da hizmetin, hali hazırdaki versiyonu ya da yeni sürümü ile ilgili fikirsel gelişim ve çıkarımlar ortaya koyarak, o mal ya da hizmetin her an ön planda olmasını sağlar. Bunun yanında hakla ilişkiler ajansları ile irtibatta olarak kamuoyu bilgilendirme ve reklam süreçlerini yönetir; yeri geldiğinde ise üst yönetime nasıl bir yönetim anlayışı geliştirmeleri konusunda, etik ve had aşmayan bir söylemle tavsiyelerde bulunur. Kısaca kurumsal iletişim, bir üretim mekanizmasının en temel unsurudur.
Kurumsal iletişim konusunda hatırı sayılır bir portföyünüz olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Peki insanlar neden sizi tercih ediyorlar, neden sizi tercih etmeliler?
Bütün bu süreçleri iyi deneyimlemem, bütün deneyimlerimden en iyi dersleri çıkarmam, yaşanan tüm olumlu ve olumsuz durumları gerektiğinde manşetten, gerektiğinde ise dipnotlardan yönetmiş olmam beni bugüne kadar başarıya taşıdı. Bu yönetim süreçlerinde de yeri geldiğinde tavizsiz, yeri geldiğinde hata kabul etmeyen bir yönetim süreci geliştirdim. Tüm bu yönetim aşamalarında yöneticilerin de güvenini kazanarak, tabiri caizse ‘Açık Yönetim Çeki’ elde etmiş oldum. Bunlara bağlı olarak iyinin iyiyi çekmesi ve şansımın da yaver gitmesi ile kurumsal iletişim yönetimi sürecinin uzmanı oldum. Birçok ulusal ve küresel firmanın benimle çalışması, kendimi bu işin uzmanı olarak görme hakkını da bana verdi. Markalarının, üretimlerinin, mal ve hizmetlerinin markalaşmasını hedefleyen; kamuoyu bilinirliğini, aşinalığını sürdürülebilir kılmak isteyen, bu konuda bilinç geliştirmiş kişi ya da kuruluşlar tecrübelerimden faydalanmak ve yüzde yüze yakın başarılı, sonuç odaklı çalışma prensibimi bünyelerinde hissetmek istiyorlar. Bu konuda, ‘İpeksi’ sloganı ya da tamlayanı ile birlikte, oyunun zaten bilinen kurallarına, fikirsel ve öznel bazı yeni başlıklar kazandırdığımı ve bu kavramsal kazanımlarla ilgili süreçlerin uygulanması halinde en iyi olacaklarını hissediyorlar. Bu bir futbolcu olur, bir sanatçı olur, bir dernek olur, bir holding olur; hatta yeniliğe açık her kişi, misâl börekçi, gözlemeci, kebapçı dahi olabilir. Kurumsal iletişim konusunda söz dinleyen, geliştirdiğim süreçsel prensipleri uygulayan kişi ve firmalar başarılı olmuştur. Olmak isteyenler de beni arıyorlar. Ben de asla ulaşılmazı oynamıyorum. Bu konuda tek seçiciliğim, ilgili kişinin ve firmanın orta ve uzun vadeli bir kurumsal iletişim ve markalaşma sürecine hazır olup olmadığını gözlemlememdir. Kişisel markalaşma surecinde giyimden saç stiline, gittiği mekanlara kadar aklınıza ne gelirse müdahale ediyorum. Onların markalaşma yolundaki yaşam koçu oluyorum. Beni bu süreçlere hazır olduğuna ikna edebilecek her boyutta firma ya da kişi ile rahatlıkla çalışırım; onlar da mükemmele en yakın sonuçla, başarıları ile hem kendileri hem de kamuoyu takdiri ile çifte bir mutluluk yaşarlar.’
Sektöre kazandırdıklarınızdan da anlıyoruz ki kurumsal iletişim ve markalaşma kavramlarını yeniden yazıyor ve yeni kurallar ortaya koyuyorsunuz. Bunun kitleselleşmesi sürecine nasıl geçilebilir?
‘Her kavram, her olgu, bir kurallar bütünü ile temellendirilmiştir. Kurumsal iletişim kavramının da elbette yazılmış ve uygulanır kuralları vardı. Ancak her kavramsal süreç gibi kurumsal iletişim modellerinin de yeniliğe ve gelişime ihtiyacı vardı. Ben biraz da tüm sektörlerin başarısı için bu konuda yeni bir anlayış geliştirdim. Şu bir gerçek ki tek başıma benim başarım bir şey ifade etmez. Ama kurumsal iletişim süreçlerini yöneten ya da yönetmeye aday tüm uzmanların aynı yenilikçi hassasiyetle davranması hem milli hem de küresel bir başarı sağlayacak, bu da Türkiye ekonomisine katkı sağlayacaktır. Kurumsal iletişim uzmanları bu yolda bir nevi milli bir görev ifa etmiş olacaklar.
INSTAGRAM: dripekipek