Bülent Arslan : “Boyun Fıtığı Ameliyatlarında Günümüzde Mikrocerrahi Veya Minimal İnvaziv Yöntemler Tercih Edilmektedir”
İstanbul Cerrahi Hastanesi Beyin Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Bülent Arslan, Boyun Fıtığı Ameliyat Yöntemlerini Klass’a Anlattı İstanbul Cerrahi Hastanesi Beyin Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Bülent Arslan, boyun fıtığı (servikal disk hernisi) belirtilerinin, fıtığın boyutuna, yerleşimine ve sinir köklerine veya omuriliğe yaptığı baskıya bağlı olarak değişebileceğini, yaygın belirtiler arasında ise boyun ve kol ağrıları, uyuşma ve karıncalanma, baş ve omuz ağrıları gibi birçok sebebin olduğunu belirtiyor. Boyun fıtığı ameliyatlarında günümüzde Mikrocerrahi veya Minimal İnvaziv yöntemler tercih edildiğini belirten Bülent Arslan, bu yöntemlerde, daha küçük kesiler ve özel aletlerin kullanılarak ameliyatların yapıldığını ve sıklıkla tercih edilen yöntemin ise Anterior Servikal Mikrodiskektomi yöntemi olduğunun altını çiziyor Beyin Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Bülent Arslan ile boyun fıtığı ameliyatlarını, ameliyat süreçlerini ve boyun tedavisinde kullanılan yöntemleri Klass okurları için konuştuk.
Boyun fıtığı ameliyatlarında günümüzde Mikrocerrahi veya Minimal İnvaziv yöntemler tercih edilmektedir. Bu yöntemlerde, daha küçük kesiler ve özel aletler kullanılarak ameliyat yapılır. Sıklıkla tercih edilen yöntem Anterior Servikal Mikrodiskektomi yöntemidir.
Peki, ameliyat sonrası iz kalır mı?
Minimal invaziv yöntemlerde, izler genellikle daha küçük ve daha az belirgin olur. Ancak yine de küçük bir iz kalabilir. Ameliyat sonrası izin görünürlüğünü azaltmak için bazı önlemler alınabilir. Estetik dikiş teknikleri kullanılarak izin daha az belirgin olması sağlanabilir. Ameliyat sonrası yara bakımı, iz kalma olasılığını azaltmada önemlidir. İz kalmasını önleyecek kremler kullanılabilir. Bazı hastaların cilt yapısı ve genetik özellikleri, iz kalma eğilimini etkileyebilir. Sonuç olarak, boyun fıtığı ameliyatından sonra iz kalıp kalmayacağı hastaya göre değişkenlik gösterebilir.
‘GENELLİKLE AMELİYAT SONRASI 2-4 HAFTA İÇİNDE HASTALAR GÜNLÜK AKTİVİTELERİNE KADEMELİ OLARAK DÖNEBİLİRLER’
Normal hayata dönüş ne zaman olur?
Servikal anterior mikrodiskektomi sonrası hastanın normal hayatına dönme süresi ameliyatın başarısına, hastanın genel sağlık durumuna ve uygulanan tedavi protokolüne bağlı olarak değişebilir. Hastalar çoğunlukla 1-2 gün hastanede kalır ve sonrasında taburcu edilirler. Ameliyatın ilk birkaç gününde hastalar boyun bölgesinde hafif ağrı ve rahatsızlık hissedebilirler. İlk hafta boyunca ağır kaldırmaktan, ani hareketlerden ve uzun süre oturmaktan kaçınılmalıdır. Genellikle ameliyat sonrası 2-4 hafta içinde hastalar günlük aktivitelerine kademeli olarak dönebilirler. Hafif egzersizlere ve yürüyüşlere başlanabilir ancak yoğun fiziksel aktivitelerden ve spor yapmaktan kaçınılmalıdır. Ameliyattan yaklaşık 4-6 hafta sonra hastalar, işlerine ve daha aktif yaşam tarzına dönebilirler. Ancak, bu süre kişinin mesleğine ve işinin fiziksel gereksinimlerine bağlı olarak değişebilir.
Bülent Bey, ameliyat ne zaman gerekir?
Şiddetli ve geçmeyen ağrılarda; uzun süreli (genellikle 6-12 hafta veya daha fazla) konservatif tedaviye (ilaç tedavisi, fizik tedavi, egzersizler) rağmen geçmeyen şiddetli boyun veya kol ağrısı ameliyat gerektirebilir. Nörolojik belirtilerde, kollarda veya ellerde güçsüzlük, uyuşma, karıncalanma gibi nörolojik belirtiler varsa ve bu belirtiler ilerliyorsa, sinir kökleri üzerindeki baskının cerrahi müdahale ile azaltılması gerekebilir. Omurilik Basısı’nda omurilik üzerine bası varsa ve bu bası sonucu yürüme zorlukları, denge problemleri veya mesane/barsak fonksiyonlarında değişiklikler gibi ciddi nörolojik semptomlar ortaya çıkıyorsa, acil cerrahi müdahale gerekebilir. Yaşam kalitesinde belirgin düşüşlerde, ağrı ve nörolojik semptomlar nedeniyle hastanın yaşam kalitesinde belirgin bir düşüş varsa ve günlük aktivitelerini yerine getirmekte zorlanıyorsa, ameliyat bir seçenek olabilir. Konservatif tedaviye yanıt alınamaması durumlarında fizik tedavi, ilaç tedavisi, enjeksiyonlar gibi konservatif tedavi yöntemleri denendikten sonra yeterli iyileşme sağlanamıyorsa cerrahi müdahale düşünülebilir.
‘BOYUN FITIĞI AMELİYATI SONRASI TEKRAR ETME (NÜKS) RİSKİ VARDIR ANCAK BU RİSK BİRÇOK FAKTÖRE BAĞLIDIR’
Boyun fıtığı ameliyat sonrası tekrar eder mi? Tekrar etmemesi için nelere dikkat etmemiz gerekir?
Boyun fıtığı ameliyatı sonrası tekrar etme (nüks) riski vardır ancak bu risk birçok faktöre bağlıdır. Tekrarlama olasılığını etkileyen bazı faktörler şunlardır: Cerrahi Teknik ve Başarı: Ameliyatın ne kadar başarılı olduğu ve cerrahi tekniklerin doğru uygulanması, tekrarlama riskini etkileyebilir. İyi yapılmış bir ameliyat, nüks riskini azaltır. Ameliyat Sonrası Bakım: Ameliyat sonrası dönemde doktorun önerilerine uyulması iyileşme sürecini destekler ve tekrar etme riskini azaltır. Yaşam Tarzı ve Alışkanlıklar: Ameliyat sonrası dönemde sağlıklı yaşam alışkanlıkları (düzenli egzersiz, kilo kontrolü, doğru duruş ve ergonomi) tekrarlama riskini azaltabilir. Sigara içmek disk sağlığını olumsuz etkileyerek nüks riskini artırabilir. Genetik ve Biyolojik Faktörler: Bazı kişilerin genetik veya biyolojik yapıları, disk dejenerasyonu ve fıtık riskini artırabilir. Bu durumlar, ameliyat sonrası nüks riskini de etkileyebilir. Hatalı Hareketler ve Travmalar: Ameliyat sonrası dönemde ağır kaldırma, ani hareketler veya travmalar, diskin tekrar fıtıklaşmasına yol açabilir. Ameliyat sonrası tekrar etme riski düşük olsa da tamamen ortadan kalkmaz. Bu nedenle, ameliyat sonrası dönemde önerilere uymak ve düzenli kontrolleri aksatmamak önemlidir. Ayrıca, boyun ve omurga sağlığını korumak için gerekli önlemleri almak (doğru duruş, ergonomik çalışma düzenlemeleri, düzenli egzersiz, düzenli yüzme gibi izometrik egzersizleri yapmak) nüks riskini azaltabilir.
KUTU-KUTU-KUTU
BOYUN FITIĞININ BELİRTİLERİ
Boyun Ağrısı: Boyun bölgesinde sürekli veya aralıklı ağrı. Ağrı, hareketle artabilir ve dinlenme sırasında azalabilir.
Kol Ağrısı (Radiküler Ağrı): Boyun fıtığı, kol sinirlerine baskı yaparsa, boyundan kola, hatta parmaklara kadar yayılan keskin, yanıcı veya elektrik çarpması şeklinde ağrı hissedilebilir.
Uyuşma ve Karıncalanma: Boyundan kola veya parmaklara kadar uyuşma, karıncalanma veya yanma hissi.
Kas Güçsüzlüğü: Kollarda veya ellerde güç kaybı. Nesneleri tutmada veya kaldırmada zorluk.
Reflekslerde Azalma: Kol ve el reflekslerinde azalma veya kaybolma.
Baş Ağrısı: Bazı durumlarda, özellikle boynun arka kısmından başa yayılan ağrı
(servikojenik baş ağrısı).
Omuz Ağrısı: Boyun fıtığı omuz bölgesinde de ağrıya neden olabilir.
Yürüme Zorlukları ve Denge Problemleri: Omurilik üzerine baskı varsa, bacaklarda güçsüzlük, yürüme zorlukları ve denge sorunları ortaya çıkabilir.