O aslýnda uzun yýllardýr, hepimizin çok iyi bildiði büyük markalarýn konseptlerini, kurumsal kimliklerini yaratýp, ambalaj tasarýmlarýný yaparak raflarda buluþuyordu bizlerle… Yaptýðý baþarýlý ambalaj tasarýmý çalýþmalarýnýn meyvesi olan çok sayýda ödüllerle dolu atölyesinin raflarý. Stresli iþ yaþamýnýn arasýnda nefes almak, rahatlamak için rastlantýsal olarak ebru sanatýyla tanýþan Umay çubukçu, grafik tasarýmcý bakýþ açýsýyla geleneksel Ebru Sanatýný modernize etmeye ve daha geniþ kitlelere farklý bir bakýþ açýsýyla anlatmak için çalýþmalarýna baþlamýþ. Suyun aþký yüreðine düþmüþ bir kez, renkler içinden suya akmýþ, içinin yansýmasýný renklerle suda görmüþ… Ebru Sanatýna olan sevdasý giderek içinde büyüyen ve kendini bu alanda geliþtiren By Umi markasýnýn Kurucusu ve Ebru Sanatçýsý Umay çubukçu, herkesin büyük beðenisini toplayan tasarýmlarýný kumaþa dökerek Ebru Sanatýný modayla buluþturmanýn heyecanýný yaþýyor. Ýlerleyen dönemlerde özel butiklerde yer alacak olan tasarýmlarýnýn yaný sýra hedefleri arasýnda Ebru Sanatýný farklý þekilde yorumlayýp bir sergide buluþturmak istediðini belirten By Umi markasýnýn Kurucusu ve Ebru Sanatçýsý Umay çubukçu, Ebru Sanatýyla tanýþma hikayesini ve gelecek hedeflerini Klass’a anlattý.

“Ebru sanatýyla birlikte suyun aþký yüreðime düþtü bir kez. Renkler içimden suya aktý, içimin yansýmasýný renklerle suda gördüm. Bu yolun dönüþü olur mu hiç? Ýzin verdim yýllardýr çalýþtýðým markalarýn tasarýmlarýný yaratýrken ki kullandýðým dilin çok dýþýnda ki yeni bir dile… Ýzin verdim kendime; aksýn, dans etsin yansýsýn içim sularda tüm özgürlüðüyle…” 

“Ne elde ettiysem çok deneyerek, çok çalýþarak, yaþamýmdan büyük ödünler vererek oluþturdum ve bunun için kendime bir söz vermiþtim. Dilerim yaþamýmdaki bu büyük arzumu gerçekleþtirebilir ve maddi imkaný olmayan, yetenekli gençleri bir araya getirmeyi baþarabilir, onlara bu yaþam yolculuðumda, sepetimde biriktirdiklerimi oluk oluk, koþulsuz aktarabilir ve dokunabilirim. Ýþte o zaman, varlýk nedenime aradýðým cevabýmý bulmuþ olacaðým.”

Umay Haným, yýllardýr tanýnmýþ büyük markalarýn ambalaj tasarýmlarýný ve kurumsal kimliklerini oluþturdunuz. Þimdilerde ise çok daha farklý bir alanda Ebru Sanatýnýn içinde kendinizi buldunuz ve bunun içine de farklýlýklar kattýnýz. öncelikle sizi tanýyalým, Umay çubukçu kimdir?

Ýstanbul üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümünü bitirdikten sonra iç sesimi hiçbir zaman susturamadým ve izin verdim kendime… Sonunda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü’nü bitirdim. Hiç unutmam; daha ilkokuldayken okumayý çok sevdiðimden harçlýklarým yetmeyince kitaplara, hala unutmadýðým, büyük bir saygýyla kendisine teþekkür edip, andýðým Fenerbahçe’deki kitapçýmýz Sevgi Abla’ya kitap karþýlýðý kendi saçlarýmý keserek yaptýðým minik köylü kýzlarý heykelcikler yapardým. Vitrinde çoðaldýkça çoðalýrdý o heykelcikler... Tabii ki kimse almazdý ama ben deliler gibi kitap okurdum bunun karþýlýðýnda. Bir minik yürek yaptýðý çalýþmalarýnýn karþýlýðýný almasýný öðreniyordu o yýllarda ya da kendisine izin vermeyi, özgürce ve cesaretle… Okuduðum kitaplarý bitirdikçe ve oluþturduðum koskocaman kütüphaneden yüzlerce kitabýmý daðýttýðým gibi hala köpeðimi gezdirirken, “kitap onu arayaný bulur” diye düþünerek, Kalamýþ ve Yoðurtçu Parký banklarýna kitaplar býrakmayý ihmal etmiyorum.

Eðitim hayatýmýn sonunda yaklaþýk 10 yýl kadar Man Ajans Thompson, Medina Turgul DDB ve Grafis Reklam ajanslarýnda Sanat Yönetmeni ve Kreatif Direktör olarak çalýþmalarýmý gerçekleþtirdim. Uzun yýllardýr hepimizin çok iyi bildiði, kullandýðý büyük markalarýn konseptlerini, kurumsal kimliklerini yaratýp, ambalaj tasarýmlarýný yaparak raflara sundum. Ýletiþimini modernize ederek deðiþtirdiðim o sevimli Sek Günlük Süt’ler, Sek Meyveli sütler… 23 Nisan Sütleri, Anneler Günü Sütleri, Knorr çorbalar, hazýr çorbalar, harçlar, Pastavilla Makarnalar, Tat Ketçaplar, Tat Salçalar, Dardanel, Carte D’or, Efes ve o sevdiðimiz bebek görselli, þapkalý Bingo Yumuþatýcýlar, Doluca Karma, Signium, DLC, Altýnkýlýç Kefir ve bunun gibi çok sayýda ürünün baþarýlý çalýþmalarýnýn meyvesi olan çok sayýda ödüllerle dolu atölyemin raflarý. Markalarýn asýl yüzü raflarda sadece 3 saniye gibi kýsacýk bir sürede tüketicisiyle buluþuyor. Ambalaj tasarýmý sadece sahibini yansýtacak ve taþýyacak olan bir elbise gibi titizlikle kiþiye, markaya özel olarak dikilmeli düþüncesiyle daha sonrasýnda 2005 yýlýnda kendi tasarým atölyemi kurdum.

“çALIÞTIKçA AÞIK OLDUM, BüYüLENDÝM BU SANATA”

Peki, grafik tasarýmcýlýðýndan Ebru Sanatçýlýðýna geçiþ yolculuðunuz nasýl oldu?

Kendi tasarým atölyemi kurduktan sonra gece gündüz demeden çalýþtýðým ve oldukça stresli iþ yaþamýmýn arasýnda nefes almak, rahatlamak için tam bir yýl önce öylesinde rastlantýsal olarak baþladým Ebru’ya, Ebru Sanatçýsý olan arkadaþým Birsen özen’in yanýnda ara sýra denemeler yaparak… çalýþtýkça aþýk oldum, büyülendim bu sanata ve hemen kendi atölyeme boy boy tekneler yaptýrdým. Baþladým çýlgýn gibi denemelerini sürdürmeye… YouTube kanallarýnda büyük Ebru Ustalarýnýn videolarýný izleyerek geliþtirdim kendimi. Ve yurtdýþýndan Türkiye’ye gelip Ebru Sanatýný öðrenip, yurt dýþýnda inanýlmaz güzel ve modern iþler yapan sanatçýlarýn iþlerini gördükçe neden grafik tasarýmcý bakýþ açýmla geleneksel Ebru Sanatýný modernize etmeye ve daha geniþ kitlelere farklý bir bakýþ açýsýyla bunu anlatmaya bir faydam olmasýn ki diyerek çalýþmalarýma baþladým.

Devamý ve daha fazlasý Klass Magazin Eylül sayýsýnda..

Röportaj: Erdi Kartal

Fotoðraflar: Mertcan Alþahin