Elvan Bayraktar : “Şarkı Söylemek Ve Sahnede Olmak Benim En Büyük Aşkım”

Elvan Bayraktar :  “Şarkı Söylemek Ve Sahnede Olmak Benim En Büyük Aşkım” Elvan Bayraktar : “Şarkı Söylemek Ve Sahnede Olmak Benim En Büyük Aşkım”

Estetik, Plastik Ve Rekonstrüktif Cerrahi Doktoru Elvan Bayraktar, Doktorluk Mesleğini Ve Sahneye Olan Aşkını Klass’a Anlattı  

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Doktoru Elvan Bayraktar, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olarak Tıp Doktoru unvanını almış ve 2007 yılında girdiği sınavda iyi bir derece alarak Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi bölümünü kazanarak meslek hayatı boyunca sayısız başarılı ameliyat gerçekleştirmiş başarılı bir isim. Şu anda Nişantaşı’nda kendi kliniğinde hastalarına hizmet vermekte olan Elvan Bayraktar, ‘Hekimler Söylüyor’ projesi ile vokalistlik yapmaya başlamış, sanatçı kişiliği ve yetenekleriyle dikkatleri çekerek 2023 yılında ilk klibini çıkararak büyük ses getirmiş bir isim. Şarkıcılığın ve sahnelerin kendisi için bir iş olmadığını belirten başarılı doktor, aşk olarak tanımladığı müzisyen kimliğini asla bir iş olarak görmeyeceğini ve bu yolda da kesinlikle mesleği ile beraber bunu da devam ettirmeyi düşündüğünü belirtiyor. Elvan Bayraktar ile klip, albüm ve sahne projesi çalışmalarını Fairmont İstanbul Quasar Hotel’in muhteşem atmosferinde  Klass okurları için konuştuk.



Elvan Hanım, siz çok başarılı bir doktor olmakla birlikte sanat ve şarkıcı kişiliğiniz ile de dikkat çeken bir isimsiniz. Öncelikle sizi okuyucularımız için daha yakından tanıyabilir miyiz?
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Doktoruyum. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi 1996 mezunuyum. Uzmanlığımı yine KTÜ’den aldım. Bugüne kadar sayısız başarılı ameliyatlar gerçekleştirdim. 15 yıldır da uzmanım. Nişantaşı’nda bulunan kliniğimi 5 yıl önce açtım. Bunun dışında 2019'da ‘Hekimler Söylüyor’ projesi ile vokalistlik yapmaya başladım. Şarkı söylediğimi bilen arkadaşımın daveti üzerine orada Amir Ateş'in ‘Bir Kızıl Gonca'ya Benzer Dudağın’ şarkısını söyledim. Performansım hocalar tarafından çok beğenildi. Göksel Baktagir hocamız albüm yapmam gerektiğini söyledi ve biz o şarkıya bir klip yaptık. İnanılmaz beğenildi ve ilgi gördü. Şu an albüm yapma hazırlıkları içerisindeyim

‘ŞARKICILIĞI ASLA BİR İŞ OLARAK GÖRMEYECEĞİM VE BU YOLDA DA KESİNLİKLE DOKTORLUK MESLEĞİMLE BERABER DEVAM ETTİRMEYİ DÜŞÜNÜYORUM’
Sahnelerde şarkıcı olmak ile ilgili bir hedefiniz var mı?
5 yaşından beri beste yapan, bütün ortaokul ve lise hayatında hep cemiyetlerde şan dersi görmüş, Türk sanat musikisinde eğitimler alarak liseden mezun olmuş bir kişiyim. Ve ilk önce müzik bölümünü kazandım ama ailem doktor olmamı istedi. Bana bırakmadılar tercihi. Ben de bunun üzerine bir sene sonra tıp fakültesini kazandım. Bu arada hiç de çalışkan bir öğrenci değildim. Ama piyano eğitimleri, dersleri ya da şarkı söylemek hakikaten matematik hafızasını güçlendiriyor. Matematik hafızası güçlendiği için de ben bir sene sonra girdiğim sınavda tıp fakültesini yüksek bir puanla kazandım. Çok çalıştığım için değil😊 Müzik ile algı yönümüz açılıyor. Müzikle uğraşan her insanda bu var. Yani öncelikle ben bir ses sanatçısıyım, sonra doktorum. Tıpta da müzikle ilgili belli yarışmalar oluyordu. Hep içimde kaldığı için bu yarışmalara katıldım. Türk sanat musikisi dalında dereceler aldım. Ondan sonra Türk sanat musikisi cemiyetlerinde hep yıllarca şarkı söyledim ve bu alanda birçok eğitim aldım. Hep içimde şarkıcı olmak vardı fakat uzman olduktan sonra bir de çocuk olunca bir türlü vakit bulup da o repertuarı oluşturamadım. Ama özümde ve içimde inanın binlerce repertuar var. Kendi bestelerim var ama hiçbirini dökmedim. 2023'te de klibimizi çıkardık ve şu anda ikinci şarkımızı da hazırladık. Şarkı söylemek benim için bir iş değil, kesinlikle bir aşk. Asla bunu bir iş olarak görmeyeceğim ve bu yolda da kesinlikle mesleğimle beraber bunu da devam ettirmeyi düşünüyorum.

Yeni yılda klip, albüm ya da bir sahne projesi var mı hiç?
Kesinlikle var. Sanat ve sahne çalışmalarımda her güzel oluşuma açığım. Yakın zamanda önemli bir bestekar hocamızdan dört tane beste alacağım. Benim niyetim kendimi mutlu edeceğim ve sahnelerde bir yıldız gibi parlayacak projelerin içinde olmak. Ve o haz duyduğum Türk sanat musikisiyle ilgili bir albüm yapacağım.”

Peki şu anda repertuarınızda kaç şarkı var?
Sayısını bile bilmiyorum inanın. Repertuarımın çok geniş olduğunu biliyorum. Yaklaşık dört bin şarkı biliyorumdur, çünkü beş yaşından beri ben şarkıların içindeyim. Sürekli bu alanda eğitim aldığınızı düşünün ve belli bir yaşa kadar sürekli bir cemiyettesiniz ve her gün bir şarkı, her hafta bir şarkı öğreniyorsunuz.

Ailenize karşı bir kızgınlığınız oldu mu meslek seçimi konusunda?
Çok sitem ettiğim oldu. Babam çok güzel şarkı söylüyordu. Aileme hep söyledim ben aslında sanatçı olmalıydım diye. Hatta o dönemler tam Ebru Gündeş'in ve Tarkan'ın çıkma dönemleriydi. Kuzenlerim albüm yapalım dediler. Yurt dışında onların ulusal müzik şirketleri vardı. Fakat ailem sen şarkıcı mı olacaksın dedi ve benim doktor olmamı istediler. Ben de bir sene sonra tıp fakültesini  kazandım ve inanın şunu söyleyebilirim altı sene gerçekten çok ağırdı. Hem fiziki olarak hem de ruhani olarak. Tıp eğitimi insanın çok büyük bir mücadele verdiği bir alan. Kendi hayatınızı bırakıp başka insanların hayatı için yaşamınızı yürütüyorsunuz. O yüzden çok gurur duyuyorum kendimle. Allah’ın beni bu görevle görevlendirdiğini düşünüyorum. Ben altı ay yanık ünitesinde birçok insanın boğularak ölmekten kurtulduğunu yani yardımımın dokunduğunu biliyorum. Düşünün evde banyo yapıyorum. Telefon geliyor. Hasta şu an boğuluyor, nefes alamıyor diye. Bir elim direksiyonda, başımda havlu ve hastaneye koştuğumu ve o insanın hayatını kurtardığımı biliyorum. Hala beni arayan hastalarım var. Doktorluk çok farklı. O ruhunu tatmin eden bir iş. O yüzden yine de iyi ki doktor olmuşum diyorum. Birçok kişinin hayatına dokunabilmek çok güzel ve özel. Şimdi estetikler yapıyoruz. Yine insanların hayatına dokunuyoruz. Bu sefer psikolojik olarak mutlu ediyoruz insanları. Yani bizim aslında düzelttiğimiz o göğüsler, karınlar, popolar insanları psikolojik olarak mutlu edip özgüvenini artırdığı için çok güzel. Ama sanatçı kimliğim ise benim özüm ve ruhum…

‘TEK BAŞINA DOKTORLUK BENCE YETERLİ DEĞİL BİR İNSANIN MUTLU OLMASI İÇİN’
Hem sanatçı bir ruha sahip olup hem doktor olmak kulağa farklı geliyor, sizi zorladı mı bu durum?
Hiç farklı değil tam tersine. Doktor olup da sanatla uğraşan çok kişi duymuşsunuzdur. Hani hep söylerler tıp fakültesi okuyandan arada bir doktor çıkar. Hepsi sanatla ilgilenir. Bir kaçış da olabilir bu. Çünkü o kadar stresli bir meslek ki. Ve girdiğiniz ortam zor bir ortam. Ben cerrahım. Mesela ameliyat halinde sabahtan akşama kadar ağzınızda maske, kapalı bir ortam ve üç, dört metrekare bir alanda hareket etmeden akşama kadar durduğunuzu düşünün. Bence müzik bunu dengeleyen terazinin diğer kısmı oluyor. Resim ya da sanatta diyebiliriz. Kesinlikle doktorların onları dengeleyici bir sanatsal yönlerinin ya da aktivitelerinin olması gerekiyor ki hayatlarına anlam katabilsinler. Tek başına doktorluk bence yeterli değil bir insanın mutlu olması için.

Elvan Hanım, siz aynı zamanda bir annesiniz. Kızınız zorlu meslek yaşamınızda destekçiniz oldu mu?
Ben uzman olmadan önce de uzunca bir süre pratisyenlik yaptım. O zamanlar evliydim. Ben önce anne oldum. Yani tıpı bitirdim, doktor oldum ama uzman olmadan önce anne oldum. O duyguyu yaşadım. O kadar vaktim oldu ki hani hiç böyle çocuğuna zaman ayıramayan doktorlardan olmadım. İşim rahattı. Hep kızımla büyüdük. Anneliği de tattım çok şükür. Kızımla beraber nöbetlere gidiyorduk. Benimle kalıyordu nöbetlerde. Onu yanımdan hiç ayırmadım.