Fulya Üçem : “Ağzını Açamayan, Ağzına Çay Kaşığı Dahi Girmeyen Pek Çok Hastam Oldu Ve Hepsini Tedavi Ettim”

Fulya Üçem : “Ağzını Açamayan, Ağzına Çay Kaşığı Dahi Girmeyen Pek Çok Hastam Oldu Ve Hepsini Tedavi Ettim” Fulya Üçem : “Ağzını Açamayan, Ağzına Çay Kaşığı Dahi Girmeyen Pek Çok Hastam Oldu Ve Hepsini Tedavi Ettim”

Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Uzmanı, Üsküdar Üniversitesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Fulya Üçem, Çene Ve Eklem Hastalıkları İle İlgili Bilgi Ve Tecrübelerini Klass’a Anlattı Çene eklemleri ve çene cerrahisi denilince Türkiye’de akla ilk gelen birkaç hekimden birisi olan Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Uzmanı Ass.Prof.Dr.Fulya Üçem, bilimsel çalışmalarıyla başarıya ulaşmış bir isim. Amerika’dan sonra Türkiye’de de çene cerrahisinin uzmanlık alanı olarak tanınması için çalışmalarına devam eden Fulya Üçem, yerel ve uluslararası kongrelerde konuşmacı olarak ülkemizi başarıyla temsil ediyor. Aynı zamanda Üsküdar Üniversitesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı olan Fulya Üçem, akademik çalışmalarıyla başarı toplamaya da devam ediyor. Fulya Üçem ile çene ve eklem hastalıklarının tedavi sürecini ve merak edilenleri Klass okurları için konuştuk.  

Fulya Hanım, Türkiye’de çene eklemi ve çene cerrahisi alanında uzman birkaç isimden birisiniz. Öncelikle sizi tanıyarak uzmanlık alanınız olan çene cerrahisi hakkında bilgi alabilir miyiz?
İstanbul’da doğdum. Kadıköy Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra Marmara Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazandım. Diş Hekimliği okuduktan sonra ağız, diş ve çene cerrahisi üzerine ihtisas yaptım. Ardından doktora tezimi temporomandibular eklem üzerine yazdım. Ülkemizde çene eklemi üzerine çalışma yapan birkaç hekimden biriyim. Çene ve eklem hastalığı; diş sıkma, diş gıcırdatma, çenesini açamayan, çenesini kapatamayan, onkoloji hastalarında radyoterapi sonrası çene kısıtlanması gibi eklem bölgesiyle ilgili rahatsızlıkları içeriyor. Ülkemizde bu bölümle ilgili direkt ihtisas alanı yok. Bu branş alanı sadece Amerika’da bulunmakta. Ülkemizde böyle bir bölüm olmadığı için hastalara direkt bakabilen alan da mevcut değil. Bu alanda sayılı uzman hekimlerden biri oluğum için çene ve eklem hastalıklarının tedavisini yapabiliyorum.

 “AVRUPA’DAN GELEN HASTA
 SAYIM ÇOK FAZLA”
Fulya Hanım, çene ve eklem hastalıkları dikkat edilmesi gereken hastalıkların başında geliyor. Önemli bir alan olan çene cerrahisi neden uzmanlık alanı olarak geçmiyor?
Çene cerrahisi, Tıp ve Diş Hekimliği arasında kalmış bir branş olduğu için uzmanlık dalı olarak kabul görmüyor. Hasta popülasyonu arttığından dolayı eklem ve orofasiyal ağrı bir uzmanlık alanı olarak Amerika’da geçiyor. Lakin hala Avrupa’da ve Türkiye’de uzmanlık alanı olarak bulunmuyor. Dünyada yüzde 3 civarında çene ve eklem hastası bulunmakta. Çok sayıda hekim bana hasta yönlendiriyor. Hastalıkları önceden teşhis edip tedavi etmek gerekiyor. Şehir dışı hastam şehir içinden fazla durumda. Avrupa’dan gelen hasta sayım çok fazla. Avrupa’nın ve Türkiye’nin her yerinden hasta ağırlıyoruz.

Fulya Hanım, bir akademisyen olarak çene cerrahisi alanını Türkiye’de uzmanlık alanı haline getirmek için çalışmalarınız var mı?
Üsküdar Üniversitesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Bölüm Başkanıyım. Sadece çene eklem hastalıklarıyla ilgilenen bir bölüm açmayı düşünüyoruz. Bununla ilgili altyapı ve çalışmalarımız devam ediyor. Üsküdar Üniversitesi sayesinde Amerika’dan sonra Türkiye’de de çene cerrahisi uzmanlık alanı tanıtacağız.

 “TEDAVİ YÖNTEMİ OLARAK EKLEM
 BÖLGESİNDE MİNİMAL İNVAZİF İŞLEMLER
 YAPIYORUZ AMA CERRAHİ İŞLEMLER
 ÖNERMİYORUZ.”
Çene ve eklem hastalıklarının tedavi
yöntemleri nelerdir?
Tedavi yöntemi olarak eklem bölgesinde minimal invazif işlemler yapıyoruz ancak cerrahi müdahale önermiyoruz. Ben eklem hastalıklarını nasıl tedavi ederim diye araştırmaya başladığımda çene eklem tedavisiyle ilgili çok detaylı bilgi bulamadım. Çene ve dizin yapısını inceledim. Çene eklemiyle diz ekleminin benzer yapıda olduğunu gördüm. Çene eklem bölgesindeki hücreler dize kıyasla kendilerini yenileme özelliğine sahip olması nedeniyle tedaviyi kalıcı olarak yanıt vermektedir. Yaptığımız uygulamalar arasında PRP, ozon tedavisi, kök hücre tedavisi bulunmaktadır. Dolayısıyla ben eklem bölgesine müdahale ettiğimde kalıcı sonuçlar alabiliyorum.

 “AĞZINI AÇAMAYAN, AĞZINA ÇAY KAŞIĞI
 DAHİ GİRMEYEN PEK ÇOK HASTAM
 OLDU VE HEPSİNİ TEDAVİ ETTİM.”
Fulya Hanım, şimdiye kadar sizi şaşırtan
bir vaka oldu mu?
Ağzını açamayan, ağzına çay kaşığı dahi girmeyen pek çok hastam oldu ve hepsini tedavi ettim. Ama en farklı olanı yanan dil sendromu hastalığıydı. Hastalığın neden kaynaklı olduğu bilinmiyor. Hastanın bir anda dil bölgesinde yanma başlıyor. Hastalığın tedavisini Amerika’daki çene eklem derneğindeki hekimler vasıtasıyla öğrendim. Kaza sonucu gelen hasta sayım çok fazla. Özellikle genç yaş grubunda yüze top çarpması sonucu çene kitlenebiliyor. Çocukların küçük yaşta spor yaralanmaları eklemde ciddi hasar yapabiliyor. Kulak çınlamasıyla gelip tedavi ettiğim hasta sayısı da çok yüksek. Çene eklem bölgesi hemen kulak bölgesinin yanında yer alıyor.  Öncelikle hastanın KBB ve Nörolojiye gitmesini istiyorum. KBB ve Nöroloji sonuçları temiz ise ben devreye girerek muayeneye alıyorum. Tedavisi için plaklar kullanıyorum. Aynı zamanda eklem bölgesine yaptığımız müdahaleler ile kulak çınlamasını tedavi ediyorum.

Çene eklem hastalıklarının tedavisinde en
büyük eksiklikler size göre nelerdir?
Çene cerrahisi alanında tedaviler için kullandığımız çok sayıda alet, makine ve cihaz maalesef ülkemizde ve dünyada yok. Bu durum hem hekimler hem de hastalar için büyük bir sıkıntı. Ben şimdiye kadar 30 binin üzerine eklem hastası bakmışımdır. Bu süreç, alet ve cihaz eksiğini tespit etmemi sağladı. Şimdiye kadar iki uluslararası patent başvurusu yaptım. Aynı zamanda çıkaracağım 3 ürün daha var. Yeni çıkacak bu özel ürünlerim için çok heyecanlıyım.