İstanbul üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra yurtdışında da birçok eğitimler alan Medikal Estetik Hekimi Dr. Hüseyin Tırman, Ameliyatsız Gençleştirme konusundaki gelişmeleri ve teknolojileri takip ederek polikliniğine gelen hastalarına güncel hizmetler sunuyor. Son zamanların trend uygulamalarından Magellan ile doğru ayrıştırmaları vücudun ihtiyacı olduğu bölgelere uygulayan Dr. Hüseyin Tırman, bu sayede eski sistemlere göre hastalarında daha net sonuçlar aldığını belirtiyor. Magellan’ın vücudun birçok önemli bölgesinde etkili olduğunun da altını çizen Medikal Estetik Hekimi Dr. Hüseyin Tırman ile uygulamanın farklarını ve avantajlarını Klass okurları için konuştuk.
“Megellan güzel bir keşif. Bizim kanımızdaki akıllı birimleri topluyor, hangi hücre nerede ne kadar işe yarıyorsa ona göre bir focus grup oluşturuyor. Bizim neye ihtiyacımız varsa onları ayrıştırarak hücreleri çağırıyor ve yönetiyor.”
Hüseyin Bey, ameliyatsız estetik alanında teknolojiyi yakından takip ederek hizmetler veriyorsunuz. öncelikle Hüseyin Tırman kimdir, kliniğinde ne gibi hizmetler verir, öğrenebilir miyiz?
1996 İstanbul üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunuyum. Kendimizi o zamandan bu zamana kadar doğru şekilde yönlendirip geliştirmeye çalışıyoruz. Cildimizde bozulan, yaşlanan, yıpranan ve ameliyatla tedavi edilmesi gerekmeyen ya da ameliyat istemeyen problemlere çözümler üretmeye çalışıyoruz. çözümler ise öncelikle yaşlanmayla ilgili olan belirtiler; gevşemeler, sarkmalar, kırışıklıklar, lekeler, cildin bozulması, kalitesinin yerine getirilmesi, kasların gücünün dengelenmesi, gerekli yağlarda eksilenlerinin tamamlanması, fazlalarının eritilmesi gibi durumlarla ilgileniyoruz. Aslında güzellik salonlarında yapılamayan, cerrahi istemeyen ve cilt hastalığı olmayan kişilerin sorunlarına ve taleplerine cevap verebiliyoruz. üçgenin tam ortasında çalışıyoruz ve çalıştığımız alanda çok hızlı gelişmeler oluyor. Yaklaşık son 20 yılda insanların ömrü daha da arttı. Bütün dünya artık bu alana çok fazla yönelmiş durumda. çünkü ameliyatsız işlemlerde ameliyatların 10 katı kadar hızlı büyüyen bir pazar var. Eskiden 54-55’li yaşlara gelen kişiler direkt emekli moduna girerken şimdilerde 65 yaşındaki kişiler maratonlara katılıyor. Eskiden insanlar 20 yaşında evlenip 45 yaşında kenara çekilirdi. Şimdi 40-45 yaşlarında yeni evlenmeye başlıyorlar. Bu süreçte 20’sinde gibi görünmesi lazım ki 20’li yaşlardakilerle rekabet edebilsin.:) Tabi bu arada kişiler çok fazla travma, stres ve hastalıklar geçiriyor. Biz hekimler ise onların yıpranmalarını geri almaya çalışıyoruz. Bununla ilgili bir kozmetik, suplementler ve cihaz pazarları var. Bunların hepsini bir arada yapmaya çalışıyoruz. Yararlandığımız sistemler dahilinde ortaya ne çıkıyorsa, nerede eksik varsa, kişinin vücudunun neye ihtiyacı varsa onları tamamlamaya çalışıyoruz.
Peki, insan vücudu kendini yenilemiyor mu?
İnsan vücudu çok akıllı bir mekanizma. Biz fakülteden mezun olduğumuzda sinir hücreleri dışında her şey tamir edilir deniyordu. Sonradan öğrendik ki sinir hücreleri de tamir ediliyormuş. Bizim kendi yedek parçamızı, onarımımızı da kendimiz yapabildiği bir tarafımız var. Vücudumuz kendinde bir hasar bulduğunda o hasarı onarıyor. Orada ne eksiliyorsa yerine getiriyor. Ben bununla ilgili çok güzel bir örnek veriyorum; yanlışlıkla kestiğimiz parmak ucunda cilt, cilt altı, damarlar, sinirler ve çok daha önemlisi parmak izimiz var. Eğer vücut bunu kendi akıllı hücreleri tarafından onarmasaydı, soyguncular parmaklarını bir kez keserlerdi ve ömür boyu onları kimseler bulamazlardı. Demek ki kendi kendini onaran ve kolay kolay silinmeyen bir iz var. Bu akıllı hücreler vücudun her yerine haber gönderip oraya gereken onarıcı hücreleri çağırıyor. Vücudun kendi belleğinde yer alan neresi bozulduysa hiç eksiksiz ve sıfır hatayla tamamlıyor. Biz bu mekanizmayı gençleştirme, kırışık tedavileri ve germe işlemlerinde kullanıyoruz. Ama mesela bu parmak izi çok ayrı bir mantık. Bu hikaye Magellan’ın dünyada başka nereler var diye yola çıkıp yeni bir kıta bulması gibi bir şey.
Peki Magellan nedir, özellikleri nelerdir?
Megellan güzel bir keşif. Bizim kanımızdaki akıllı birimleri topluyor, hangi hücre, nerede, ne kadar işe yarıyorsa ona göre bir fokus grup oluşturuyor. Bizim neye ihtiyacımız varsa onları ayrıştırarak hücreleri çağırıyor ve yönetiyor.
Röportaj: Erdi Kartal
Fotoğraflar: Mert Can Alşahin
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Ocak sayısında..