2017 yılında katıldığı Best Model yarışmasında önce Best Model Turkey ardından Paris’te düzenlenen Best Model of the World'de “Dünyanın En İyi Mankeni” seçilen Aslıhan Karalar, elde ettiği başarıyla bir anda Türkiye’nin tanıdığı bir isim oldu. Henüz 20 yaşında olan Aslıhan Karalar sadece güzelliği ve zarafetiyle değil, özgüveni, zekâsı, eğitimi, kültürü, ne istediğini bilen hali ve konuşmasıyla tıpkı jüriyi etkilediği gibi herkesi kendisine hayran bırakıyor. Annesi ve babası gibi mühendis olmayı değil İşletme okuyup, medya konusunda master yapmayı seçen Aslıhan Karalar eğitimini Londra’da İşletme okuyarak sürdürüyor. “Modellik cazip fakat benim hayalim oyunculuk” diyen, ilk oyunculuk deneyimini Şahin Tepesi dizisiyle yaşayan ve önümüzdeki yıllarda adını çok sık duyacağımız 2017 Best Model of the World birincisi Aslıhan Karalar ile yakaladığı başarıyı, hakkında tüm merak edilenleri ve gelecek hedeflerini Klass okurları için konuştuk.
“Kamera önünde olmak ve medya sektöründe kalıcı işlere imza atmak hedeflerim arasında. Modellik cazip fakat benim hayalim oyunculuk. Oyunculuk dersleri bana çok şey katıyor. Sevdiğim işi yaptığım için çok mutluyum. İleride kendimi bu alanda geliştirmek istiyorum. Yaz aylarında Film Academy'nin Londra’da oyunculuk workshoplarına da katılmayı planlıyorum.”
“Eğitimime Londra’da devam ediyorum. İşletme okuyorum ve oyunculuğun yanı sıra ileride medya sektöründe kendi işimi kurmak istiyorum. Bu yaz yaklaşık bir ay Airbus grup firmalarının Münih’teki tesislerinde medya bölümünde staj amaçlı çalışmak istiyorum. Ayrıca oyuncu koçumdan eğitimler alıyorum, diksiyon, dans ve piyano eğitimlerine katılıyorum.”
“Ben oldum olası kendimle barışıktım. Kendisiyle barışık olan insanların bunu mutlaka yüzlerine de yansıttığını, enerjilerini ve beden dillerini bile etkilediğine inanıyorum. Ben tüm adayların vücutlarının dünya standartlarında olduğu bir mankenlik yarışmasında elli ülke arasında dünya birincisi seçildim. Herkes ülkesinin en güzel mankeniydi fakat özgüven, eğitim, kültür, zarafet kriterlerinin jüri üzerinde fark oluşturduğuna inanıyorum. Yarışmaya katılmak isteyenlere de bu kriterlere dikkat etmelerini tavsiye ediyorum.”
“Benim güzellik felsefem doğallık... Davranışlarım, yediklerim, kullandığım ürünler, hayatımdaki insanların bile doğal, samimi olmaları benim güzellik felsefem. Doğru ve sağlıklı besleniyorum ve bunu yapan insanların daha geç yaşlandığını düşünüyorum.”
“Kendime has bir tarzım var. Günlük hayatımda rahatlık ve şıklığın bir arada olduğu kombinasyonları seviyorum. Genellikle yaşıma uygun ve spor giysiler giydiğimi söyleyebilirim. Gardırobumun vazgeçilmez parçaları jeanler, bol polarlar, sneakerlar ve siyah stiletto.”
“Sağlıklı besleniyorum ve spor yapıyorum. Aynı zamanda beslenme uzmanımla çalışmaya başladık. Yediğim şeylerin organik olması benim için çok önemli. Beni zinde tutan, zekâ ve enerjiyi artıran besinleri tercih ediyorum. Bu da hem spordaki performansımı hem de günlük yaşantımı etkiliyor. Ruhsal ve bedensel olarak aradaki farkı rahatlıkla görebiliyorum. Ne olursa olsun haftanın en az üç günü yürüyüşe çıkmaya özen gösteriyorum.”
Aslıhan Hanım, 2017 yılında Best Model of the World unvanını aldınız. öncelikle Best Model yarışmasına katılmaya nasıl karar verdiniz ve bu yarışmanın hayatınızdaki rolü nedir?
Okul hayatım boyunca yaşıtlarıma göre hep uzun boyluydum, hem genetik hem de voleybol oyuncusu olmamın da bunda etkisi oldu herhalde. Ayrıca fit olmaya da tabii hep dikkat ederdim. üniversiteye hazırlandığım yıldı ve IB okuduğumdan tüm temel dersleri İngilizce aldığım için çok fazla çalışmam gerekiyordu. Annem ve babam mühendis ve ODTü mezunu olunca, çocukluğumdan beri hep mühendislik eğitimi alacak şekilde derslerimi seçtik. Uluslararası liseden 80 üstü ortalama ile mezun oldum ve son sınıftayken Londra King’s College’da okuyacağım belli oldu. Hayatımdaki ilk önemli kararı o dönemde verdim ve mühendis olmak istemediğimi anladım. İleride kendi işimi yapmak istiyordum ve sektör olarak da medya ilgimi çekiyordu. İşletme okuyup, medya konusunda master yapmaya karar verdim. Best Model of Turkey yarışmasının ilanlarını gördüğümde ise fotoğraflarımı gönderip başvurumu yapmam son dakikada oldu. Annem başvuru yaptığımı biliyordu fakat üniversite kabulüm geldiğinden üzerinde çok durmadı. 4-5 bin başvuru arasında yarı finale kaldığım bilgisi gelince babama da söyledim. İlk başta çok bozuldu bu duruma ama sonra ilerideki planlarımı, medya sektörünü sevdiğimi söyleyince kabullendi. Yarı final ve final süreçlerinde Şenay Akay’dan Catwalk yürüme dersleri aldım, koreografiye nasıl uyacağımı, adım sayarak yoğun ışıklı bir podyumda nasıl yürümem gerektiğini öğretti bana. Bu dersleri alırken sınava hazırlanır gibi çalıştım. Yarışmanın Türkiye finalinde ailem oradaydı, ilk üçte olacağımı hissediyordum. Birinci olduğumu duyduğumda gözyaşlarımı tutamadım. Hayatım boyunca unutamayacağım bir andı. Paris'te de elli ülke arasında Türkiye'ye birincilik getirmek çok gurur verici ve rüya gibiydi.