Ömer Faik Sağun : “Yatılı Felçli Hasta Merkezi Yürüme Ve Konuşma Yetisini Kaybetmiş Birçok Hastayı Sağlığına Kavuşturdu”

Ömer Faik Sağun : “Yatılı Felçli Hasta Merkezi Yürüme Ve Konuşma Yetisini Kaybetmiş Birçok Hastayı Sağlığına Kavuşturdu” Ömer Faik Sağun : “Yatılı Felçli Hasta Merkezi Yürüme Ve Konuşma Yetisini Kaybetmiş Birçok Hastayı Sağlığına Kavuşturdu”

Ünlü Rinoplasti Cerrahı Ve Doktor Şefkat Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faik Sağun, Merkezlerinde Verdikleri Hizmetleri Klass’a Anlattı Kişinin vücut fonksiyonlarında büyük hasarlara yol açabilen ve ilerleyen süreçte günlük hayatında ciddi zorluklar yaşamasına neden olan felç, bir diğer adıyla inme hastalığı nörolojik olarak tedavi edildikten sonra yoğun fizik tedaviye ihtiyaç duyulan çok kritik bir süreç. Bu süreçte fizik tedavinin sıklığı ve hastanın bakımının etkili bir şekilde yapılması iyileşme hızını önemli ölçüde etkileyen bir faktör olarak karışımıza çıkar. Doktor Şefkat Yatılı Fizik Tedavi Merkezi, felç geçiren hastalara verdiği yatılı hizmet ve psikolojik destek ile bu alanda adeta bir çığır açarak yürüme ve konuşma yetisini kaybetmiş birçok hastayı kısa sürede sağlığına kavuşturdu ve sağlık alanında büyük bir başarıya imza attı. Hastaların fizik tedavilerinin yanı sıra her türlü bakımlarını da üstlenen merkezin yönetim kurulu başkanı olan Asst. Prof. Dr. Ömer Faik Sağun ile Doktor Şefkat Yatılı Fizik Tedavi Merkezi’ni tüm yönleriyle Klass okurları için konuştuk.  


Ömer Bey, Doktor Şefkat Yatılı Fizik Tedavi Merkezi’ni kurmaya nasıl karar verdiniz?
Ömer Faik Sağun: Doktor arkadaşlarımızla birlikte Türkiye’de bu alanda büyük bir eksik olduğunu fark ettik. Felç olmuş hastalar hastanelerde nöroloji doktoru tarafından tedavi olduktan sonra ilerleyen süreçte ne yapacaklarını bilmiyorlardı. O yürümeyen, konuşamayan insanlara bunu fizik tedavi ile tedavi etmek kalıyordu. Neticede yatılı fizik tedavi hizmetini evde almak zorundaydı. Bu amaçla bizler bu hastaları yalnız bırakmamak adına yatılı bir felç tedavi merkezi kurmak istedik.
Yatılı fizik tedavinin evde veya ayakta fizik tedaviye göre avantajları nelerdir?
Ö. F. S.: Evdeki fizik tedaviler çok az seansla yapılmaktadır. Haftada üç-dört defa yapılmakta. Biz ise burada günde üç seans gerçekleştiriyoruz. Çok yoğun bir tedavi hizmeti veriyoruz. Felçli hastaların bu hizmeti alması çok önemlidir. Özellikle ilk aylarda bunun çok daha yoğun olması hayati bir önem taşıyor. Bunu evde yapmak mümkün değil. Ayrıca hastanelere göre bir diğer farkımız da refakatçıya ihtiyaç duyulmaması. Kurumumuza sedyeyle gelen hastalar yürüyerek çıkabiliyor bir süre sonra. Ayrıca ortopedik tedavide kullanılan cihazlara kadar birçok cihazı bünyemizde barındırmaktayız. Evde veya hastanede gerçekleştirilen tedavilerde bu imkanlar bulunmuyor.

Hikmet Bey, siz Dr. Şefkat Kurucu Ortağı ve bir fizik tedavi rehabilitasyon uzmanı olarak merkezinizde yatılı fizik tedavinin yanında başka ne gibi hizmetler veriyorsunuz?
Hikmet Güven: Buraya gelen hastanın bazı ek hastalıkları bulunabilir. Biz bunları da teşhis ediyoruz. Doktor Şefkat Yatılı Fizik Tedavi Merkezi’nde devamlı doktorlar bulunmaktadır. Biz diğer hastalıklarını da tedavi ediyoruz. Ayrıca hastanın tüm bakım hizmetlerini de eksiksiz bir şekilde üstleniyoruz.

Kişiye özel tedavileriniz nasıl planlanıyor?
Ö. F. S.: Felçli hastaların bir kısmı konuşamıyor. Bu hastalarımız için kurumumuzda dil ve konuşma terapisti de çalıştırıyoruz. Yürüme haricinde hastaya konuşma kabiliyetini de geri kazandırıyoruz. Hastalarımıza uzman psikologlar tarafından psikolojik destek de verilmektedir. Bu da onların çok daha kısa sürede tedaviye yanıt vermelerini sağlıyor.

“ÖMÜR BOYU YATAĞA
BAĞIMLI OLACAĞI
ZANNEDİLEN İNSANLARIMIZ AYAĞA KALKTILAR VE
YÜRÜMEYE BAŞLADILAR”


Bizimle paylaşabileceğiniz hasta
hikayeleriniz var mı?

Ö. F. S.: İnsanlara böyle manevi bir hizmet veriyor olmak bizi çok fazla mutlu ediyor. Artık maddiyatın haricinde bize manevi bir haz vermeye başladı. Instagram sayfamızda da kişiler bunu görebilir. Biz bu hikayeleri göz yaşları içerisinde dinliyoruz. Yurt dışından gelen birçok kişiyi de sağlığına kavuşturduk. Böylece Türkiye’mizin de başarısını diğer ülkelere göstermiş olduk. Ömür boyu yatağa bağımlı olacağı zannedilen insanlarımız ayağa kalktı ve yürümeye başladılar. Yürüyemez denilip engelli maaşı bağlanan insanlar da buradan yürüyerek ayrıldı. Tüm bunlar bizim için büyük bir gurur kaynağı.