Buradaki amacının ticaret ve satış-pazarlama alanında bir faaliyette bulunmak ve bir ekonomik açılım yapmak olduğunun altını çizen Pamukçu, özellikle Küçük ve Orta Büyüklükteki şirketlerin, ithalat ve ihracat hususunda, böyle önemli kaynak ihtiyacı bulunan ülkelere yönelmeleri gerektiğinin altını çizdi. Sayın Pamukçu ile Küba’nın önemini ve ülkeye neden yatırım yapılması gerektiğinin detaylarını Klass okurları için konuştuk.
Leyla Hanım, sizi sağlık sektöründe birçok ülkede gerçekleştirdiğiniz başarılarınızla tanıyoruz. Ayrıca şimdi DEİK/Türkiye-Küba İş Konseyi Başkanı seçildiniz. Öncelikle hayırlı olsun. Size göre Küba’nın ne önemi ve ne farkı var?
Öncelikle çok teşekkür ederim tebriğiniz için. Küba, dünyanın hala en büyük ekonomisi Amerika’ya çok yakın bir ülke. Yönetim rejimi nedeniyle halkın ihtiyaçlarının da tam olarak karşılanamadığı bir ülke. Tüm bunların yanın güçlü yönleri de var. Özellikle sağlık sektörü başta olmak üzere, iyi eğitilmiş bir insan gücü var. Dünya’nın en büyük ve çözülemeyen sorunlarından biri onkolojiyken, Küba bu alanda muhteşem çözüm odaklı çalışmalar yapıyor. Dünya’da onkolojinin merkezi şu an Küba. Turizm alanında ise en popüler ülkelerden biri. Küba, 11 milyon nüfusu olan bir ülke. Fakat Küba’nın prestiji ve dünyadan çektiği turist sayısına bakıldığında bundan çok daha fazlası. Ekonomik ve yönetimsel olarak rejim ne kadar zorlayıcı gözükse de aslında doğru iletişim kanallarıyla bu ülkede yapılamayacak bir iş yok. Çünkü ülke bütün ihtiyaçlarını ihracat ile çözüyor. Dışarıdan alıma bağımlı bir ülke. Amerika’nın kısıtlamalarından ötürü Avrupa’dan ithalat yapıyor. Avrupa ise bazı ürünleri Türkiye’den alıp Küba’ya satıyor. Doğrudan bu hizmeti Türkiye neden sağlamasın? Türkiye her alanda doğrudan Küba’ya yatırım ve ihracat yapabilir.
Peki Türkiye neden şu ana kadar bu alanda bir çalışmada bulunmadı?
Bazı girişimler oldu ve oluyor tabii ki. Fakat Küba mücadele ve süreklilik isteyen bir ülke. Pazara girişte yaşanan prosedürel zorluklar karşısında pes edilebiliyor. Ama aslında bu ülke dışarıdan alıma muhtaç bir ülke. Avrupa’dan alım yapan Küba artık Türkiye’den neden almasın? İspanya ve Amerika’ya inanılmaz bağımlı. Bu yüzden İspanya ve Amerika çok pahalıya satım yapıyor. Türkiye kur avantajı sağlıyor, hem de satım fiyat kalite oranında çok iyi fırsatlar barındırıyor. Amerika ve İspanya’dan aldığından daha ucuza çok daha kaliteli ürün satarak çok ciddi gelir elde edilebilir. Ülkenin rejiminden dolayı ve kapalı bir ülke olması burada ticaret yapılamaz algısı yaratıyor ama ülke araştırıldığında ülkenin en büyük limanının bir Türk işletmecisine ait olduğunu görmek mümkün. Ülkede ciddi bir yeri olan ve dünya gazetelerinde de yer alan birkaç Türk şirketi var. Sayıları daha da arttırılabilir.
Türkiye yeni dönemde böyle bir iş sahası yaratmayı düşünüyor mu?
Pandemi döneminde bütün dünya ekonomik bir kriz yaşadı, Türkiye dahil olmak üzere. Ülkeler bu süreçte neyi daha ucuza alıp neyi pahalıya satabileceklerine baktılar. Ekonomide böyle bir yönelim oldu. Türkiye olarak bizim de böyle bir yol izlememiz gerekiyor. Bakıldığında Afrika ile bütün Avrupa ticaret yapıyor çünkü birçok Afrika ülkesi önemli oranda ithalatçı. Biz alamayan, daha kapalı ülkelere yönelmeliyiz. Dünya ülkelerine daha açık bir perspektiften bakmalıyız. Kazancı artırıp, gideri düşürmeye odaklanmalıyız. Bunun için daha stratejik davranmak ve kapalı ülkelere yönelmek zorundayız. Bunun çok daha verimli olacağını düşünüyorum.
Bu anlamda Küba ideal ülke diyebilir miyiz?
Küba kesinlikle çok ideal bir ülke. Latin Amerika ülkeleri ideal ülkeler. Bunlar Amerika ne satarsa alan ülkeler. Amerika’nın satamadığı, pahalı sattığı ürünleri Türkiye satabilir. Yani ‘Puro ülkesine yatırım zamanı’ diyebiliriz.
Küba ile yakın ilişkiler içindesiniz. Küba halkının ya da yönetiminin Türkiye’ye bakış açısı nedir?
Küba’nın en büyük limanının işletmesi bir Türk şirketinde. Bu orada bir pazarımız olduğu anlamına gelir. Büyükelçiliğimiz Küba’da Türkiye’yi çok iyi temsil ediyor. Türkleri seviyorlar, bize karşı bir ön yargıları olmadığı gibi sempatileri var. Bu sebeple burada harekete geçebileceğimiz ekonomik faaliyetlere başlayabiliriz.
DEİK/Türkiye-Küba İş Konseyi Başkanı olarak neler yapmayı planlıyorsunuz?
DEİK/Türkiye-Küba İş Konseyi Başkanı olarak amacım ticari ve satış pazarlama alanında bir faaliyette bulunmak, bir açılım yapmak. Küçük ve Orta Büyüklükte şirketler için, dışarıya satış yapamayan, ithalat ve ihracat gerçekleştiremeyen ülkelerle olan ticari faaliyetlerini geliştirmeleri için öncülük etmek istiyorum.
Türkiye’den Küba’ya yatırım yapmak isteyen kişilerin sizinle mi iletişime geçmesi gerekiyor?
İş Konseyleri öncelikle önemli bir network kuruluşudur. Büyükelçimiz orada, ekonomi ataşeliğimiz yeni atandı. Küba’da bir karşı kanat kuruluşumuz var ve tüm iş dünyası kurumlarıyla da ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Bu süreçlerde tüm bu kişi ve kurumlara gerekli destek sağlanacaktır. Doğru bilgi ve yönlendirme verilecektir. Şirketlere bu doğrultuda tavsiyem açılmamış, daha kapalı ve gizli pazarı olan ülkeleri araştırarak onlar üzerinden ticari işler yürütmeleri.
Küba’nın en çok neye ihtiyacı var?
‘Küba’yla ilgili bir ciddi bir AR-GE çalışması yaptık. Ekonomi ateşelerimizin tuttuğu raporlardan, Amerika’da hazırlanmış profesyonel raporlardan ve birebir kendimizin geçmişte oluşturduğumuz raporlardan bir strateji oluşturduk. Bu raporlarda gördük ki Küba’da en büyük açık inşaat ve otelcilik sektöründe var. Gıda ihtiyacında ciddi bir sıkıntı var. Tekstil, turizm ve turizme paralel sektörlerde ciddi açıklar var. Rusya ve Ukrayna Savaşı’nın patlak vermesi ve İspanya’nın da belli bir alım gücü olması, hizmette verim gücünün yeterli olmaması Küba’nın ihtiyaçlarının artmasına neden oldu’ Bu noktada Küba konusunda bir iletişim odağı olabiliriz. Doğru bir yol haritası oluşturmaya ihtiyacımız var.
Türk inşaat ve turizm firmaları Küba’da büyük işler yapabilir diyebilir miyiz?
Kesinlikle. Burada ciddi bir açık var. Türkiye olarak bu açığı kullanmalı ve stratejik davranmalıyız. Buna paralel olarak turizm ve otelcilik aynı zamanda tekstil alanında hizmetler sağlayabiliriz. Gıda ve tarım ürünlerini pazarlayabiliriz.
Küba’da öncelikli hedefiniz nedir?
Öncelikli hedefimiz Küba’da Türk şirketleri ve Türk ürünlerinin varlığını artırmak ve Küba pazarına girmek isteyen şirketlere anahtar olmak istiyoruz. Küba’ya canlı bakan bir göz olmak istiyoruz. Bilgi ve süreç desteği sağlayabiliriz. Bu konuda yapılmış AR-GE çalışmalarımızı Küba’da iş yapmak isteyen tüm şirketlerle paylaşabiliriz. Şu an Küba’ya yatırım zamanı diyebiliriz.
Peki Küba dış ülkelere ihracat yapıyor mu?
Küba’nın dış ülkelere en büyük gelir kaynağı tütün, balık, şeker, nikel, kurşun, çinko ve turizm alanında. Bunlar dışında ülkenin açığını Türkiye olarak biz sağlayabiliriz. Aslında bu zamana kadar Küba’da tarım, plastik, demir, kâğıt, elektrik makinaları gibi malzemelerde ufak ticaretler yapılmış. Sayılı şirketlerin sayısını bu doğrultuda arttırabiliriz. Geliri önemli ölçüde turizme dayanan bir ülke tabii ki pandemiden etkilendi. Fakat bundan 2 yıl önce kişi başına milli geliri 10 bin Doların üzerinde olan bir ülkeyi fakir diye tanımlayamayız. Küba her zaman içerisinde büyük zenginlikler ve çok ciddi potansiyeller barındırmaktadır.
.jpg "Puro Ülkesine Yatırım Zamanı")
Leyla İlhan Pamukçu
.jpg "Puro Ülkesine Yatırım Zamanı")
Leyla İlhan Pamukçu
.jpg "Puro Ülkesine Yatırım Zamanı")
Leyla İlhan Pamukçu
.jpg "Puro Ülkesine Yatırım Zamanı")
Leyla İlhan Pamukçu
.JPG)
.jpg)
.JPG)
.JPG)
.jpg)
.JPG)
