Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Tahsin Beyzadeoğlu, profesyonel sporcular kadar sedanter kişilerin de ortopedik problemlerinde çözüm olan deneyimli bir hekim. Günümüzde ‘sağlık için spor’ yapmak isterken beklenmeyen problemlerle karşılaşan sedanter kişileri ele alan Prof. Dr. Tahsin Beyzadeoğlu, sağlıklı vücut gelişimi için uzman hekim ve fizyoterapistler eşliğinde düzenlenen programların önemini vurguluyor. Hastalık ve sakatlık yaşanmaması için mutlaka uzman hekim ve fizyoterapistler tarafından belirlenen koruyucu egzersiz programlarının alınması gerektiğini belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Tahsin Beyzadeoğlu ve Fizyoterapist Aşkın Dede, koruyucu egzersiz programlarının önemini ve Sportomed’de verdikleri hizmetleri Klass’a anlattı.
TAHSİN BEYZADEOĞLU: “İnsanlar fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerini sadece ameliyat sonrası gidilen bir yermiş gibi görüyor. Biz Türkiye’de bu anlayışı değiştirmek istiyoruz. 20 yılı aşkın tecrübesi olan ve ağırlıklı olarak kas-iskelet sistemi üzerinde uzmanlaşmış fizyoterapistlerin yer aldığı Sportomed’de sadece ameliyat olmuş hastaların ameliyat sonrası iyileştirilmesi ve hızlandırılması değil, sağlık için spor yapmak isteyen bireylerin değerlendirilmesi ve bunların kişiye özel egzersiz programlarıyla desteklenmesi hedefleniyor.”
TAHSİN BEYZADEOĞLU: “Sportomed yaklaşık 15 yıldır benim hastalarımı ağırlıklı olarak refere ettiğim fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin başında geliyor. Bunun en büyük sebebi hastaların burada bir süre kısıtlaması olmadan iyileşme tam anlamıyla sağlanana kadar bizzat bir fizyoterapist eşliğinde tedavi görüyor olmalarıdır.”
AŞKIN DEDE: “Son dönemlerde hem osteopatik hem kayropraktik tedavi yapıyoruz. Buraya hem profesyonel sporcu, hem amatör sporcu, hem de normal insan geliyor. Kışın kayak yapmaya gidecek olan kişiler 1-2 ay öncesinde gelip burada hazırlık sürecinden geçebiliyorlar. Onlara genelde bacak-bel bölgesinin kuvvetini çalışıyoruz. Yazın tenis oynamak isteyenlerin ise hazırlıklarını omuz-bel ağırlıklı olmak üzere testlerini yapıp çalışma programlarını yapıyoruz.”
Tahsin Bey, profesyonel sporcuların yanı sıra birçok sedanter kişinin de sağlık problemlerine çözüm ortağı oluyorsunuz. Bu kişilerin yaşadıkları problemlerin sebepleri nelerdir?
TAHSİN BEYZADEOĞLU: Toplumumuzda spor yapan insanların sayısı son 30 yıl içinde çok büyük bir artış gösterdi. Kültüründe spor olmayan bir toplum olmamıza rağmen son yıllarda özelikle yeni jenerasyonun daha bilinçli spor yapıyor olmasıyla bu alışkanlık değişiklik göstermekte. Bununla birlikte çocukluğundan beri düzenli bir spor hayatı olmayan bireyin özellikle 30-40’lı yaşlarda çeşitli fitness salonlarında kondisyonerlerle ya da çeşitli atletic trainer dediğimiz eğitimcilerle çalışmasında pek çok sakatlıkların ortaya çıktığını görüyoruz. Bilinçsiz egzersiz yapmak her zaman bir sakatlık riski taşıyor. Bu kişiler sağlık için spor yaparlarken kas-iskelet sisteminde yaşadıkları sakatlanmalar sonrasında sağlıksız ağrılı eklemlere sahip olan kişiler haline gelmekteler. Bu noktada konusu üzerinde özelleşmiş fizyoterapistlerle genel bir vücut değerlendirilmesinin yapılması ve vücudun yapısal alt yapısına bağlı olarak zararlı olabilecek hangi egzersiz modellerinden kaçılması gerektiğinin değerlendirilmesi çok önemli bir unsurdur.
“TüM TOPLUMDA OLUŞMASI GEREKEN YENİ KONSEPT; HASTALIK OLMADAN KORUYUCU EGZERSİZ EĞİTİMİNİN ALINMASIDIR”
Sedanter bireylerin profesyonel kişilere göre egzersiz yapmaları daha güç gibi görünüyor. Peki siz bu kişiler için neler öneriyorsunuz?
T.B.: Yürüyüş tek başına bir egzersiz olarak görünüyor. Ama eğer sizin diz çevrenizde güçsüz adaleleriniz varsa ortalama her gün 7-8 km yürümeye başlamışsanız ve yıllardır bu şekilde bir tempo yapmadıysanız siz bir anda dizleri ağrıyan ve şişen, kıkırdak problemi olan biri haline dönebiliyorsunuz. Ya da bel ve omurga çevre adalesi güçsüz olan bir insanken spor salonuna gidip bilinçsiz bir şekilde egzersiz yapmak yine sakatlıklara sebep olacaktır. Bu aşamada fizik tedavi ve rehabilitasyon çok önemli. İnsanlar fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerini sadece ameliyat sonrası gidilen bir yermiş gibi görüyor. Biz Türkiye’de bu anlayışı değiştirmek istiyoruz. 20 yılı aşkın tecrübesi olan ve ağırlıklı olarak kas-iskelet sistemi üzerinde uzmanlaşmış fizyoterapistlerin yer aldığı Sportomed’de sadece ameliyat olmuş hastaların ameliyat sonrası iyileştirilmesi ve hızlandırılması değil, sağlık için spor yapmak isteyen bireylerin değerlendirilmesi ve bunların kişiye özel egzersiz programlarıyla desteklenmesi hedefleniyor. Biz ortopedi ve travmatoloji uzmanları da yakın ilişki içinde olduğumuz bu fizyoterapistlerle gerek ameliyat yaptığımız hastaları emanet etmekteyiz gerekse de ameliyata gerek görmediğimiz pek çok hastalıkta olduğu gibi ameliyatsız iyileştirebileceğimiz kas-iskelet sisteminin tedavisi için bu arkadaşlarımıza yönlendirmekteyiz. Ama bence tüm toplumda oluşması gereken yeni konsept; hastalık olmadan koruyucu egzersiz eğitiminin alınmasıdır. Bu yapılan değerlendirmelerle haftada 1-2 seansla başlayıp sonra 10-15 günde 1 sonra ayda 1’e düşüyor. Sonrasında siz zaten o egzersizleri geliştirerek devam ediyorsunuz. Ama sonuçta bir fizyoterapist ve hekim tarafından bu adale gücünüzün gelişmesi objektif olarak testlerle değerlendiriliyor. Denge duyunuzun, koordinasyonunuzun, çevikliğinizin, çabukluğunuzun gelişmesi objektif testlerle değerlendiriliyor ve bu da size rapor olarak sunuluyor. Dolayısıyla siz de hiçbir yerinizi sakatlamadan spor yapma ve kendinizi çok daha sağlıklı hissetme imkanı buluyorsunuz.
Sağlıklı bireylerin fizyoterapistler eşliğinde koruyucu egzersizler yapmasından ziyade çocuk yaştaki kişilerin gelişim süreçleri de oldukça önem arz ediyor. Gelişim evresindeki çocuklar için koruyucu hekimlik anlamında ne gibi çalışmalar yapılıyor?
T.B.: Bizim sadece adolesan dediğimiz yani ergenlik çağındaki sporcu çocuklarla özel olarak ilgilenen fizyoterapistlerimiz var. Bu fizyoterapistlerimizin aldığı özel eğitimler içerisinde kas-iskelet sistemindeki zayıf bölgelerin ve kuvvetli öne çıkan bölgelerin tespitini sağlayan çeşitli testler var. Bu testlerde bize başvuran ergen sporcular (bunlar 8-14 yaş arası olan bölüm) için uygun spor dalı hangisidir, hangi branşta başarılı olabilirler, koşusu bozuksa bu nasıl düzelebilir, ekstra bir tabanlık gerekir mi sorularının cevaplarını buluyoruz. Bunları da çok iyi yapan bu konuda uzmanlaşmış fizyoterapistlerimiz mevcut.
Röportaj: Erdi Kartal
Fotoğraflar: Yavuz Kaynar
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Nisan sayısında..