Rumeli Hukuk Bürosu’nun Kurucusu ünlü avukat Gültekin Erdur, hukuk sevdası ve mesleki başarısının yanı sıra aynı zamanda bir antika ve tarihi eser tutkunu. Hat yazısıyla yazılmış bir elif, 140 yıllık bir eser olan ikinci Abdülhamid Han’ın culus beratı ve tuğrası, yüz yıllık bir daktilo ve Küba menşeili 200 yıllık kaplumbağa derisinden yapılmış bir puro kutusu gibi değerli antika eşyaları koleksiyonunda bulunduran Av. Gültekin Erdur, yurt dışına yaptığı seyahatlerde gittiği ülkelerin antika pazarlarını da geziyor. Yakın zamanda gittiği Varna’dan son Osmanlı müftüsüne ait bir Kuran-ı Kerim’i ve bir Osmanlı kılıcını koleksiyonuna katarak dönen ünlü avukat “Eskiden üretilen her ürün adeta bir sanat eseri gibiydi.” diyor. Rumeli Hukuk Bürosu’nun Kurucusu Av. Gültekin Erdur ile antika tutkusunu ve tarihi eserlerin kendisi için ne ifade ettiğini Klass okurları için konuştuk.
“Sevdiğim bir eser için dünyanın her yerine gidebilirim. Antika ve tarihi eser benim için bir tutku. Bu eserlerin ayrı bir maneviyatı, dili ve onları kullanan insanlarla birlikte belli yaşanmışlıkları var. O dönemde sanayi olmadığı için de her şeyin el ürünü olması ise bir başka anlam ve güzellik veriyor eserlere.”
Gültekin Bey, avukatlık kimliğinizin yanında aynı zamanda bir antika ve tarihi eser tutkunusunuz? Bu antika tutkunuzun ne zaman başladığından bahsedebilir misiniz?
çocukluktan beri tarih tutkusu olan bir insanım. Tarih derslerimde her zaman yüksek not alırdım. Antika tutkum ise mesleğe başladıktan sonra, yani yaklaşık 15 sene önce başladı. İstanbul’da eski eserlerin satıldığı Feriköy, Balat gibi semtleri ziyaret etmeyi çok severim. Yurt dışına çıktığımda da antika eşyaların satıldığı pazarları araştırırım. Antika dükkanlarına mutlaka gidip bakarım.
“PADİŞAHLAR ARASINDA İKİNCİ ABDüLHAMİD HAN’A KARŞI DUYDUĞUM FARKLI BİR SEVGİ OLDUĞU İçİN ONUNLA İLGİLİ ESERLERE AYRI BİR öNEM VERİYORUM”
Hem antika hem de tarihi eserlere merakınız var. Tarihi eser ve antika olarak bu zamana kadar neler topladınız?
Sanatçı ketebesiyle birlikte hat yazısıyla yazılmış bir elif, 140 yıllık bir eser olan ikinci Abdülhamid Han’ın culus beratı ve tuğrası, yüz yıllık bir daktilo ve 250 yıllık bir kırbaç topladığım en önemli eserler arasında. Bütün padişahları sever ve onlarla ilgili her şeyi toplamaya çalışırım. Padişahlar arasında ikinci Abdülhamid Han’a karşı duyduğum farklı bir sevgi olduğu için onunla ilgili eserlere ayrı bir önem veriyorum. Bunların dışında bir dönem Avrupa’da Osmanlı pazarı için yapılmış vazolar da koleksiyonumda yer alıyor.
Bu kadar değerli eserlere nasıl ulaşıyorsunuz?
Bu konuda internetten takip edebileceğiniz online müzayedeler var. Tanıdığım ve benim tutkumu bilen müzayedeci arkadaşlarım aracılığı ile bu eserlere ulaşabiliyorum. Ayrıca ben de kendim antika pazarlarına gidiyorum. Yurt dışına gittiğimde mutlaka şehirde bir antika pazarı olup olmadığını araştırıyorum ve gittiğim birçok ülkede de buluyorum.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Kasım sayısında...