Temiz Toplum Derneği Başkanı Bilal Ay, uyuşturucuyla mücadele konusundaki çalışmalarına 2014 yılındaki yerel seçimler sırasında kampanya yürütürken, uyuşturucu bağımlısı bir gencin kendisinden çaresizce yardım istemesiyle birlikte başlıyor. çalışmalarının kapsamını iki sene önce Temiz Toplum Derneği’ni kurarak genişleten Bilal Ay, uyuşturucudan kadına şiddete, çocuk istismarı ve ölümlerinden kumara kadar pek çok alanda mücadelesini sürdürüyor. Temiz Toplum Derneği Başkanı Bilal Ay ile Türkiye'deki uyuşturucu bağımlılığını, bu sorunun çözümlerini ve çözüm noktasında halihazırdaki eksiklikleri, ailelerin ne yapması gerektiğini ve Temiz Toplum Derneği’nin konuyla ilgili çalışmalarını Klass okurları için konuştuk.
“İstanbul’da 500 bin kişinin uyuşturucuya bulaştığını, 200 bin kişinin de bağımlı olduğunu öngörüyoruz. Anadolu’daki birçok şehrin nüfusuyla yarışıyor maalesef bu rakamlar. İnanması belki çok güç ama uyuşturucu kullanma yaşı 8’e kadar düşmüş durumda.”
“İnanın buna uyuşturucu demek bile son derece zayıf bir ifade olur. Bildiğimiz zehir! Kimyasal bir madde. Ha fare zehri ha tarım ilacı ha bonzai. Bu zehir tek kullanımda bağımlılık yapıyor. 10 günde beynin yüzde 60’ını yok ediyor. İstatistiklere göre ortalama 3 sene içinde de öldürebiliyor. Bunu kullanan kişi büyük bir irade ortaya koyarak, hiç kullanmasa bile tahrip olan kısmın yüzde 15’i hayatı boyunca hiç düzelmiyor”
“Geçenlerde bir anne bana geldi ve evladının ölmesi için dua ettiğini söyledi. Oğlunun başkalarını da uyuşturucuya bulaştırmasından korktuğunu, başka annelerin yüreğinin yanmasını istemediğini ifade etti. Bir annenin böyle bir şey söylemesi için neler yaşaması gerekir bunu okuyucularımızın takdirine bırakıyorum.”
Bilal Bey, Temiz Toplum Derneği fikri nasıl çıktı? Sizi bu çalışmaları yapmaya iten şey neydi?
Düne kadar televizyonlarda gördüğümüz sahneleri anımsayın. Bir uyuşturucu bağımlısı ve içerisinde bulunduğu durumu. Eskiden sadece ekranlarda, filmlerde gördüğümüz sahneleri artık sokaklarla yaşamaya başladık. Yolda yürürken uyuşturucu bağımlılarını görebiliyoruz. Bir parkta kendinden geçmiş bir bağımlıya rastlayabiliyoruz. Artık sokaklara taşan bu tehlike karşısında kayıtsız kalmamamız gerektiğini düşündüm. Herkesin elini değil yüreğini taşın altına koyması gereken bir süreci başlatmak için yola koyuldum. Yaklaşık 5 yıldır bu mücadelenin içerisindeyim. Bugüne kadar tüm Türkiye’de 300’ün üzerinde konferans ve seminer verdim. Nereden çağrılırsam elimden geldiğince gitmeye gayret ediyorum. Dernekleşme süreci ise biraz zaman aldı. Hem daha derli toplu çalışabilmek hem de ihtiyaç olan farklı alanlarda da faaliyet gösterebilmek için gerekiyordu. Yaklaşık 2 sene önce Temiz Toplum Derneği’ni kurduk. Uyuşturucudan kadına şiddete, çocuk istismarı ve ölümlerinden kumara kadar pek çok alanda mücadelemizi sürdürmeye gayret ediyoruz.
Peki neden Temiz Toplum ismi?
Biliyoruz ki insan günahsız, tertemiz doğar. Sonradan olur her ne oluyorsa. çünkü bizim toplumumuz, bizim insanımız güzeldir. Her şeye rağmen temiz kalma mücadelesi içerisindedir. Derneğimiz biraz da bu mücadelenin ürünüdür.
“HA FARE ZEHRİ HA TARIM İLACI HA BONZAİ. BU ZEHİR TEK KULLANIMDA BAĞIMLILIK YAPIYOR”
Gelelim sizi bu yola iten konuya… Uyuşturucunun zararlarını bir de sizden dinleyebilir miyiz?
örneğin son dönemlerde kullanımı oldukça artan, adını sıkça duyduğumuz sentetik uyuşturucudan söz edelim. Bilinen adıyla bonzai. Ancak burada tek bir maddeden söz edemiyoruz. Bu isimde yüzlerce değişik madde var. İnanın buna uyuşturucu demek bile son derece zayıf bir ifade olur. Bildiğimiz zehir! Kimyasal bir madde. Ha fare zehri ha tarım ilacı ha bonzai. Bu zehir tek kullanımda bağımlılık yapıyor. 10 günde beynin yüzde 60’ını yok ediyor. İstatistiklere göre ortalama 3 sene içinde de öldürebiliyor. Bunu kullanan kişi büyük bir irade ortaya koyarak, hiç kullanmasa bile tahrip olan kısmın yüzde 15’i hayatı boyunca hiç düzelmiyor. Bu bölüm, yani yüzde 15’lik kısım beynin önemli bir noktasında ise kalıcı sağlık sorunlarına yol açıyor. örneğin, insan felçli kalabiliyor. Ya da tek kullanımda ölümle sonuçlanabiliyor!
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Şubat sayısında..