Türkiye’de İlklerin Kliniği Olacağız

Türkiye’de İlklerin Kliniği Olacağız Türkiye’de İlklerin Kliniği Olacağız

Ünlü Diş Hekimi Tunç Berge, yeni kliniğinde vereceği hizmetleri ve kullandığı son teknolojileri Klass’a anlattı.

Bergedent Estetik Diş Hekimliği ve İmplantoloji Merkezi Kurucusu Diş Hekimi Tunç Berge, yeni yatırımı olan Bergedent Vadistanbul kliniği ile Türkiye’nin teknolojik ve büyük diş tedavi kliniklerinden birisini kurdu. Mesleğindeki 33 yıllık birikimi ve tecrübesiyle hastalarına hijyenik bir ortamda hizmet sunmaya başlayan Tunç Berge, Bergedent Vadistanbul ile Avrupa standartlarının üzerinde olan bir klinik tasarlayarak diş tedavisi alanında birçok ilke de imzasını attı. Bergedent Vadistanbul Kurucusu Tunç Berge ile yeni kliniğinin kuruluş sürecini, mimari anlamda nelere öncelik verdiğini, kullanacağı yeni teknolojileri ve estetik diş hekimliği alanında verdiği hizmetleri Klass okurları için konuştuk.


Tunç Bey, çok önemli bir yatırım yaparak Türkiye’nin teknolojik ve en büyük diş tedavi kliniklerinden birisini kurdunuz. Böylesine büyük bir yatırım yapma fikri nasıl doğdu?
Aslında uzun yılların projesi Bergedent Vadistanbul. Belki burası olmaz başka bir yer olurdu ama yıllardır planladığım bir kliniği hayata geçirme şansı buldum. Ataköy’deki kliniğimizde de son teknolojik gelişmeleri ilk uygulayan hekimlerden biriydim ama yerime resmen sığamıyordum. 33 yıllık mesleki tecrübeme, 65 yıldır mesleğimizde artık bir çınar olmuş babamın bilgi birikimini ve prensiplerini katarak hayatımın projesini gerçekleştirdim. Vadistanbul kliniğimizi oluştururken amacımız hastalarımıza konforlu bir ortamda, hastane havasından uzak, keyifli bir mekanda ihtiyaçları olan tedavileri iyi ve yeni teknolojik imkanlarla sunabilmekti. Çok özel olmalıydı. Öyle ki bugüne kadar tasarlanmamış bir klinik sunabilmeliydim hastalarıma…


Burayı oluştururken mimari anlamda nelere önem verdiniz?
Çok profesyonel bir ekiple çalıştım ama alt yapısında tüm detaylarıyla neler istediğimi çok iyi anlatmaya çalıştım. Her adımında en ince detaya kadar takip ettim. 7 ay süren bir planlama ve şantiye süreci yaşadık. 7 ayda yeni baştan bina yapardım belki de. Çok emek verdik ama değdi. Bu ofisi dört duvar teslim aldık. Hiçbir şey yapılmamıştı, her şeyini tüm incelikleriyle biz organize ettik. Yangın söndürme sistemlerinden temiz hava sirkülasyonu ve soğutma- ısıtma sistemlerine, tüm tedavi ünitelerine rahatça yetecek tesisat alt yapısına, ilerde ihtiyacımız olabilecek tüm birimlere kadar çok ince düşünerek hiçbir eksiğimiz olmamasına çalıştık. Hastalarımızın konforu tabii ki önceliğimizdi. Kliniğe adım atar atmaz kendilerini özel hissetmeleri gerekiyordu. Bu anlamda mimari organizasyonu da amacımıza uygun gerçekleştirdik. Hastaların beklerken sıkılmayacakları şık dizaynlı bir bekleme alanı, oldukça geniş ve yüksek tavan ve galeri alanlı bir bekleme salonu, diğer kliniklerden uzak bir ilk muayene odası ve planlama, radyografik tetkikler ve fotoğraf çekimlerinin yapılacağı farklı bir alan, tahsis edilmiş özel bir teşhis planlama bölümü. Kliniğin tedavi alanlarını geniş bir koridorla ayırdık.  Hastalarımızın kendilerini en iyi şekilde hissetmesi için iyi aydınlatılmış, her biri bağımsız klimatize edilebilen, ferah klinik alanları tasarladık. En önemlisi sterilizasyon bölümü temiz ve kirli olarak 2 ayrı bölüm şeklinde ve dışardan kolayca görülebilecek bir alanda yer almalıydı. Cerrahi ve özel işlemler ayrı bir katta planlanmalı ve klinikten tamamen soyutlanmalıydı. Hastaların her iki katta dinlenme alanları ayrı ayrı planlanarak konforları üst seviyede düşünülmeliydi. Daha anlatacak çok detay var ama ana hatlarıyla önemli ayrıntılar bunlar.


Şüphesiz teknolojiyi iyi kullanan hekimlerden birisiniz. Burada teknolojik anlamda hangi yenilikleri göreceğiz?
Türkiye’de yine ilklerin kliniği olacağız. Avrupa standartlarının bile üzerinde bir klinik yaptık. Öncelikle klinikte soluduğunuz hava bile özel bir sistemden geçirilerek ozonlanıyor ve ortama tamamen dezenfekte edilmiş temiz hava veriliyor. Bu sistem Türkiye’de ilk kez bizim kliniğimizde kullanılıyor. Bunun yanında yine bir ilk olarak söyleyebileceğim tüm tedavi ünitelerimiz Avrupa Birliği standartları kapsamında olan WHE su dezenfekte sistemleri içeriyor. Hiçbir masraftan kaçmadık. Hastamızın ağzını çalkaladığı ve tedavi sırasında aletlerden ağzına akan su bile dezenfekte ediliyor. Her şey dijitalize edilmiş durumda. Dijital 3D tomografi ve panaromik röntgen cihazlarında alınan görüntüler tüm ünitelerimizde anında değerlendiriliyor ve implant operasyonlarını dinamik navigasyon aletinde planlayarak ameliyatları navigasyonla kesi olmadan kanamasız, dikişsiz ve post operatif sorunlar olmayacak şekilde yapılıyor. En önemlisi dijital ölçü makinası ile çok hassas, hatasız ölçüler alarak kliniğimiz bünyesinde bulunan cad-cam dijital üretim makinalarında anında üretebiliyorz. Bunların dışında çok uzun yıllardır kullandığım lazer teknolojisi ve ozon terapi yine kliniğimizde uygulanmaya devam edecek.

Son dönemde estetik kaygılarla da birçok kişinin diş hekimine geldiğini görüyoruz. Siz estetik diş hekimliği anlamında hangi hizmetleri veriyorsunuz?
Biz kliniğimizde estetik diş hekimliğinin tüm işlemlerini gerçekleştiriyoruz ancak çok önem verdiğim” porselen laminalar” konusu burada da yoğun çalıştığımız estetik uygulamalar olacak. Özellikle ‘Hollywood Smile’ dediğimiz dijital gülüş tasarımında dijital ölçüler kullanarak hemen hazırlayacağımız ‘mock up’ larla hastaya demolarını yapıp en kısa sürede kişiyi yeni gülüşüne kavuşturmak önceliğimiz olacak. Dijital teknolojiler diş hekimliği mesleğimize çok şey kattı. Dijital ölçü tarayıcıları ile aldığımız ölçüleri yine bilgisayar programları aracılığı ile hazırladığımız gülüş tasarımlarında kullanıyor ve verileri yine dijital kazıyıcılarla işleyip kısa sürede seramik laminalar, zirkonya kaplamalar üretebiliyoruz.

Yine sektörünüzde son teknolojilerden birisi olan ve sizin başarıyla gerçekleştirdiğiniz 3D dinamik navigasyon ile implant tedavisinin avantajlarını anlatır mısınız?
Klinikte en önem verdiğim son teknolojik yeniliklerden bir tanesi 3d dinamik navigasyon ile implant yapımı. Bu yeni uygulamayı biz kliniklerimizde 2 yıldır kullanıyoruz. Hasta konforu açısından büyük artıları var. Biz hekimler için de öyle. Tamamen dijital bir ortamda önceden aldığımız tomografi üzerinde kemiğin en uygun yerine en doğru şekilde implantı yerleştiriyoruz. Ardından navigasyon cihazı hastanın ağzında aynı şekilde implantı yerleştirmemize aracılık ediyor. Çoğu zaman hastanın ağzını dahi görmeden çalışıyoruz. Dişetini kesmeden ve dikiş atmadan çalıştığımız için operasyon sonrası hastalarda sıkıntı oluşmuyor.

INSTAGRAM: bergedent_clinic
WEB: www.bergedent.com

Tunç Berge