İş ve sanat ruhunu bir araya getirerek başarılarına çıkardığı albümlerini de ekleyen Mr. Jade, klipleri ve sesiyle de dikkatleri üzerine toplamayı başardı. Müziklerinde Türk kültürünü yeniden yaşatmayı hedefleyen ve genç kişilere örnek olmaya çalıştığını belirten genç iş adamı ve şarkıcı, organizasyon alanındaki başarıları ödüllendirilerek alanında en iyiler arasında gösteriliyor. Sosyal medyada 1 milyonu aşkın takipçisine sunduğu lüks ama bir o kadar da doğal yaşamı ile dikkatleri çeken Mr. Jade, iş ve sanat alanındaki çalışmalarını Klass’a anlattı.
Mr. Jade, iş hayatındaki başarılı ve renkli kimliğinizi sosyal medyaya yansıttıktan sonra fenomen oldunuz. Son zamanlarda ise müzik çalışmalarınız ile gündemdesiniz. öncelikle sizden sosyal medya fenomeni haline gelmenizi sağlayan iş adamlığı kimliğinizi dinleyebilir miyiz?
İş hayatımda düğün organizasyonları gerçekleştiriyorum. 19 sene önce başladığım bu alanın dünyadaki rekoru bende. Her zaman yaptığım işlerle ön plana çıktım. Sosyal medyada herkes fenomen olabiliyor, insanların fazla sayıda takipçileri oluyor. Ama ben şu an sahip olduğum 1,3 milyon takipçiyi iş adamı kimliğimle kazandım. Beni diğerlerinden ayıran özelliğim budur diyebilirim. İnsanlara karşı doğal oluşum onlara çok samimi geliyor ve bu da karşılıklı bir güven göstergesi sağlıyor. Mesela son zamanlarda çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde Düsseldorf’ta düzenlenen Evim Türkiye Fuarı’nda Türklere sağladığım güven dolayısıyla fuarın adeta tanıtım elçisi oldum. Almanya’da bu şekilde bir güven ortamı yaratabildim. İnsanların bana güvenmesi beni çok mutlu ediyor.
Peki, nasıl bu kadar takipçiye ulaştınız?
Sosyal medyayı ilk keşfedenlerdenim. Yaptığım projeleri kaliteli videolar, resimlerle süsledim. Sayfamda birçok kez çekiliş de gerçekleştirdim. Yakın zaman önce bir çekiliş ile araba hediye ettim. İnsanlar beni bu vasıta ile takip ettiklerinden sonra bende sayfamın içeriklerini dolu bir şekilde kullandım. Mesela Sevgililer Günü’nde küçük bir dörtlük yazmıştım bu insanların hoşuna gitmişti. Aşkları bugünlerin kültürüne göre değil eski aşklar gibi yaşanması gerektiğine dikkat çekmiştim. Bu tür şeyler de insanların hoşuna gidiyor. çünkü monotonlaştık. İnsanlar artık özüne dönmek istiyor. Kimse bu konuda öncülük yapmıyor ve herkes yanlış dünyalarda yaşıyor. Kimse kendi içindeki orijinal hayatı yaşamıyor. Herşeyi artık görsellik üzerine yaşıyor. İnsanlar başkalarının hayatlarını değil kendi hayatlarını yaşasınlar. Gençlere iyi bir örnek olmamız gerekiyor.
Peki, müzik hayatınız nasıl başladı?
Müzik hayatım 6 yaşında başladı diyebilirim. Babam bana o zamanlar bağlama almıştı. Bir de Sivaslı olmamızın ayrıcalığı bu olsa gerek. Aile olarak müzik bizim tutkumuzdur.
Fotoğraflar: Yavuz Kaynar
Mekan: Mövenpick Hotel Istanbul
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Mart sayısında..