Genç ve başarılı Mimar ve Tasarımcı Ceylan Ateş, şu sıralar büyük bir hedefin peşinde koşuyor. Almanya’da doğup büyüyen ve mimarlık yaşamına yine bu ülkede başlayan Ceylan Ateş, içindeki sonsuz tasarım ruhunu kendi adını verdiği markası ‘Ceylan Ateş’ ile tüm dünyaya yaymayı hedefliyor. Ailesinden ilham alarak yarattığı markası için aşk ve sevgiyle yoğurduğu tasarım ruhuyla sıra dışı ürünler üreten genç tasarımcı markasının hikayesini Türkiye’den yazmaya başladı. Ceylan Ateş tasarım dünyasındaki yolculuğunu, tasarımlarının hikayesini ve hedeflerini Klass okurları için anlattı.
Ceylan Hanım, Almanya’dan buraya geliş süreciniz nasıl ilerledi? Ne gibi projelere imza attınız?
Ben doğma büyüme Stuttgartlıyım. Tüm eğitim hayatım Stuttgart’ta geçti. Master seviyesinde diplomalı mimarım. üç yıl önce Almanya’da kendi şirketimi kurdum. Mimarlığın yanı sıra tasarıma da büyük bir ilgim var ve tasarıma yönelik olarak kendi markamı yaratma düşüncesiyle önemli bir adım daha attım. Kendi adımı taşıyan ve ilhamını tamamen ailemdeki kadınlardan aldığım markamı yarattım. Bu markanın logosunu kendi el yazımla kendim oluşturdum ve tüm hislerimi, ailemdeki kadınların geçmişini ve gücünü bu logoda ve markada yansıtmak istedim. Yola tamamen bir dünya markası olma hedefiyle çıktım. çünkü tasarım konusundaki iddiam büyük. Bu konudaki yolculuğa da Türkiye’den çıkmak istedim. çünkü burada ciddi anlamda bir potansiyel var. İstanbul’la birlikte Dubai ve Tokyo çalışmalarımız da başlıyor. Ama ben markam adına ilk patlamayı Türkiye’de gerçekleştirmek istiyorum.
“BEN YOĞUN HİSLERLE TASARLIYORUM, AŞKI VE SEVGİYİ üRETİRKEN YAŞIYORUM.”
çok yetenekli bir tasarımcısınız. Biraz bize ürettiğiniz ürünlerden bahsedebilir misiniz?
Ben geçmişten aldığım ilhamla hand made çalışmalar yapıyorum. ürünlerimin atölye çalışmalarına da katılıyorum. Sadece tasarlamakla kalmıyorum üretimde de bulunuyorum. Tasarımlar son derece sıra dışı görülüyor. Ciddi üretim hesapları gerektiren özellikli ürünler. Tasarımlarımın arasında koltuklar, sandalyeler, masalar gibi dekorasyon parçaları yer alıyor.
Her bir tasarımın renklendirilmesinden döşemesine kadar her türlü detayıyla ilgileniyorum.
çünkü ben inşaat sektöründen geliyorum ve müteahhitlik de yapıyorum. Benim için tasarlamak sadece kağıt üzerinde gelişi güzel değildir. Ben yoğun hislerle tasarlıyorum ve bu hisleri üretirken de hayata geçiriyorum. O aşkı, o sevgiyi üretirken yaşıyorum. ürünlere kendi ruhumu yansıtıyorum. Duygularımla tasarlayıp duygularımla üretiyorum.
Peki sizden birkaç tasarımınızın hikayesini dinleyebilir miyiz?
Benim bir sandalyem var. Adı ‘Lider’. Lider’in vücudu kaplandan oluşuyor. üstüne de taç gibi oturmuş altından bir tacı var gibi. Onu güçlü, lider insanlardan esinlenerek hayata geçirdim. Aileden de gelen bir şey bu. Ama ben bunu her lider olan kişilere adadım. Benim büyük saygı duyduğum lider gibi ve lider ruhlu kadınlar ve adamlar var. Onları hissederek bu tasarımı yaptım. Zaten sandalyenin üstüne oturunca o hissi alıyorsunuz. öyle bir endamı var ki oturunca etkilenmemek zaten mümkün değil. Ayrıca Lider adlı sandalyenin bir de sehpası var. İkisi bir arada inanılmaz görkemli duruyor. Bu sandalyeyi şık ofiseler, oteller, VIP hizmet veren yerler tercih ediyorlar. Bir de ben tasarlarken sadece güzellik odaklı hareket etmiyorum. Benim için konfor, sağlamlık da çok önemli. Bu konuda da ciddi hesaplar yapıp kişilerin konforunu da sağlıyorum. Ayrıca, her bir ürünümde mutlaka kendi logom yani altından imzam vardır.
“TUTTUĞUNU KOPARAN KADINLARDAN İLHAM ALARAK TASARLADIĞIM ‘YILAN’ İSİMLİ BİR SANDALYE VAR”
Logonuzu her bir ürüne altın olarak mı atıyorsunuz?
Evet. Altın tercih etmemin sebebi, altının bizim kültürümüzdeki önemli yerinden ötürüdür. Bizim kadınlarımız için altın bileziğin önemi büyüktür. Ben kendimi Avrupalı görüyorum ama aynı zamanda ben oryantal ve Avrupalı karışımıyım. Zaten tasarımlarım da öyle. Sadece Almanların sadeliğinde kalmıyorum. Onlar çok fazla sade, Arap ülkeleri çok fazla karışık ben de tam ortasıyım. Aslında bir bakıma Türkiye’yim ama sadece Türkiye’yi de yansıtmıyorum. Kendime göre özel biz çizgi oluşturdum. Mesela size başka bir tasarımımı anlatayım. Tuttuğunu koparan kadınlardan ilham alarak tasarladığım ‘Yılan’ isimli bir sandalye var. Bu sandalye de yılan figürünü kullandım. Bizim kültürümüzde yılanın bir negatif yönü vardır. Benim için öyle değil, bence yılan bir güç simgesidir. çünkü istediğini yakalayandır. Aynı şekilde tuttuğunu koparan bir kadına benim saygım sonsuzdur. çünkü bu bir başarıdır. Tasarımımda da el işçiliğiyle kıvrımlarını yaptığımı bir yılan figürü işledik. Metalden oluşuyor ve gerçekten ağır bir ürün oldu. Boyasına kadar her şeyi özel olarak yaptık.
Dokunulduğu an ne kadar değerli bir şey olduğunu hissediyorsunuz. üstünü de yılan derisi kapladık. Bunu yapay yapabiliriz, orijinal de olabilir. İnsanların bazıları gerçek deriye karşı olabiliyor. Buna saygım sonsuzdur. Ben tasarımı yaparım ama rengi konusunda müşterime asla karışmam. Onları renkler konusunda kısıtlamam. Müşterimin isteklerine göre materyal ve renkte değişiklik yapabiliyorum. Sonuçta ben tasarımımla farkımı ortaya koyuyorum. Bu ürünün ucunda da bir pırlanta bir topuz yer alıyoruz. Gerçekten çok çok özel bir ürün. Yine başka bir tasarımdan örnek vermek gerekirse zebra tasarımı bir sandalyem daha var. Bu sandalyenin en çok dikkat çeken yanı tek taraflı taşıyıcılığa sahip olması.
Satış noktaları olarak nereleri düşünüyorsunuz?
A Plus segmente hizmet etmeyi hedefliyoruz. Mağaza ise şu anda düşünmüyoruz ama ileride olabilir. Zorlu Center ve İstinye Park’ta küçük bir showroom gibi bir yerde ürünlerimizi gösterebiliriz. Yani markamın burada bir odak noktasının olmasını istiyorum. Almanya, Tokya ve Dubai’de de bu şekilde hareket edeceğiz. Bunun dışında kişiler tasarımlarıma www.ceylanates.com’dan ulaşılabilir.
Ceylan Ateş’in bir dünya markası olmasını hedefliyorsunuz. Peki kendinize örnek aldığınız bir isim var mı?
Estee Lauder benim en büyük idolümdür. Kendisinden çok esinlendim. Onun ölüm tarihinde anneannem vefat etti. ölüm ve doğum noktalarımızda da kesişmeler var. çok daha farklı durumlar da var. Bilmiyorum ama Estee Lauder ile enerjilerimizin birleştiğini düşünüyorum.