Asli Ercanli “Kişiler Estetik Olduğu Kadar Sağlıklı Ve Doğal Dişlere De Sahip Olmalilar”

Asli Ercanli “Kişiler Estetik Olduğu Kadar Sağlıklı Ve Doğal Dişlere De Sahip Olmalilar”   Asli Ercanli “Kişiler Estetik Olduğu Kadar Sağlıklı Ve Doğal Dişlere De Sahip Olmalilar”

Ünlü Diş Hekimi Asli Ercanli, İş Ve Sosyal Hayatindaki En Özel Duygularini Klass’a Anlatti   Estetik diş hekimliği denilince akla gelen ilk isimlerden birisi olan ve bu zamana kadar gerçekleştirdiği başarılı tedavilerle birçok kişiyi hayalindeki gülüşe kavuşturan Ünlü Diş Hekimi Aslı Ercanlı, ağız sağlığı ve hijyeni konusuna büyük bir önem veriyor. Suadiye’de bulunan kliniğinde multidisipliner bir yaklaşımla diş hekimliğinin her branşında tecrübeli ekibiyle hizmet veren Aslı Ercanlı, kişilerin estetik olduğu kadar sağlıklı ve doğal dişlere sahip olması gerektiğinin altını çiziyor. Tüm bu uygulamaları diş hekimliği alanında sahip olduğu otuz yıllık tecrübe ile hızlı ve doğru şekilde gerçekleştiren Dt.Aslı Ercanlı, hastalarının kliniğinden mutlu bir şekilde ayrılmasını sağlıyor. Başarılı Diş Hekimi Aslı Ercanlı ile gülüş estetiğinin olmazsa olmazlarını, diş taşı temizliği ve diş beyazlatma uygulamalarını Klass okurları için konuştuk.  

Aslı Hanım, gülüş estetiğinin ve sağlıklı dişlerin günümüzde iş ve özel ilişkilerdeki önemi nedir?
Görsellik günümüzde çok önemli bir yere sahip. Burada abartılı, doğallıktan uzak bir görsellikten bahsetmiyorum. Ancak dişlerde bir kusur varsa bunun düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum. Amacımız dişleri doğal bir çerçevede daha iyi bir estetiğe ve görünüme kavuşturmak. Doğal ve temiz bir gülüşün insan ilişkilerinde çok büyük bir etkisi var. Karşımızdaki insana verdiğimiz ilk izlenim ve imaj çok önemli. İlk intibanın oluştuğu 8-10 saniyelik sürede karşımızdaki insanla ilgili bir fikrimiz ve önyargımız oluşuyor. O an imajımız çok belirleyici oluyor. En önemli uzvumuz ağzımız. Oradaki hijyen sosyal ilişkiler açısından büyük bir önem taşıyor. Bir insanın çok şık bir tarzı olabilir ancak dişleri kötüyse hepsi sönük kalacaktır. Tam tersi çok güzel, pırıl pırıl bir gülüşe sahip olan bir insan düşünelim. O anda kıyafet ve aksesuarlarınız ikinci plana düşüyor. Çünkü o anda göz temasını daha rahat kuruyorsunuz, özgüveniniz oluyor. Toplumumuzda birçok insanın gülerken ağzını kapattığına şahit oluyorum. Gülüş özgüveni çok etkiliyor.

“DİŞ BEYAZLATMA İŞLEMİ SONRASINDA ARTIK HİÇ HASSASİYET OLUŞMUYOR”


Gülüş estetiği uygulamalarından
bahsedebilir misiniz
?

En popüler gülüş estetiği uygulamalarından biri diş beyazlatmadır. Dişler anatomik olarak çok güzel olabilir. Tek kusuru rengidir. Bu dişleri 30 dakika gibi kısa bir sürede beyazlatabiliriz. Diş beyazlatma işlemi sonrasında artık hassasiyet oluşmuyor. Kişi sonrasında gündelik hayatına rahat bir şekilde devam ediyor. Bir diğer uygulama ise aralıklı ve kısa dişlere yaptığımız bonding uygulaması. Diş dolgusu ile uzatmalar yapabiliriz. Diş eti estetiği ise gerçekleştirdiğimiz diğer estetik uygulamalardan bir tanesidir. Bu durumda da kişinin dişleri çok güzel olabilir ancak boyları kısadır. Bunun sonucunda kişi güldüğünde damak görünür, üst dudak çok yukarı gidebilir. Bu sorunu da bir seansta çözebiliyoruz. Olmazsa olmazımız porselen laminalar. Kontak lens gibi incecik olan bu tabakalar dişin yüzeyine yerleştirilir. Bu işlemde diş kesimi de minimum düzeyde yapılır. Bu uygulama dişleri daha dayanıklı ve sağlıklı hale getirir.

Diş tedavilerinde en çok önem verdiğiniz nokta nedir? Diş beyazlatma işleminde nelere dikkat edilmelidir?
Bütün tedavilerde ilk önceliğimiz ağız hijyenidir. Bir estetik uygulamayı yapmadan önce muhakkak ağzı hijyenik hale getirmek zorundayız. Öncelikle dişlerdeki taşları ve lekeleri temizleriz. Bunların yanı sıra kanama, enfeksiyon gibi diş eti problemleri mevcutsa onları ortadan kaldırırız. Tüm bunları gerçekleştirdikten sonra beyazlatma aşamasına geçiyoruz. Doktor kontrolünde yapıldığı sürece beyazlatma işleminin zararı yoktur. Beyazlatma işlemi esnasında diş etlerini izole ediyoruz. Beyazlatma ajanlarının içerdiği maddeden dolayı diş etine temas etmemesi gerekir. Ben Avrupa ve Amerika menşeili malzemeleri tercih ediyorum. Amerika menşeililer de FDA onayı, Avrupa menşeililerde de CE belgesi önemli. Bunları mutlaka gözetmemiz gerekiyor. Piyasada satılan veya sosyal medyada içerik üreticilerin tanıttığı beyazlatma kalemleri veya beyazlatma ‘stick’leri önüme çıkıyor. Onları kesinlikle tavsiye etmem. Etkin bir beyazlatma için o maddenin belirli bir dozajda olması gerekir. Bu uygulamayı dışarıda yaptığınızda diş etini izole edemiyorsunuz. Ya etkisi olmayan bir madde kullanıyorsunuz ya da ağzın geri kalan bölgelerinde oluşacak zararı göze alıyorsunuz. İnsanlar bazen dişlerini evde nasıl beyazlatabileceklerini soruyorlar. Bunu da kesinlikle tavsiye etmiyorum. Bu konuda insanlara farklı uygulamalar öneriliyor. Tüm bu yöntemler diş minesinde incelmeye, delinmelere, çatlaklara yol açar. Siz belki o anda dişleriniz beyazlamış gibi hissedebilirsiniz ancak dişleriniz diş minesi zarar gördüğü için daha hızlı sararacaktır.

Diş taşı temizliği size göre kaç ayda bir yapılmalıdır?
Diş taşı temizliği zararlıdır diye bir mit var. Bu bir şehir efsanesidir. Nereden çıktığını inanın hiç bilmiyorum. Eskiden diş taşları el aletleri ile kazınarak temizleniyordu. O sırada hastalar belki diş minelerinin kazındığını düşünmüş olabilir. Bu da yanlış inanışlara yol açmış olabilir. Modern diş hekimliğinin olduğu günümüzde diş taşları ultrasonik aletlerle temizleniyor. Bu aletler diş minesine zarar vermez, diş taşını kırar. Diş taşının bulunması ağız sağlığı açısından çok zararlıdır. Çünkü yabancı bir maddedir. Diş etinizde çekilmelere, diş eti cebinizde bakteri birikmesine ve diş eti enfeksiyonlarına, ağız kokusuna, diş köklerindeki kemiklerin erimesine yol açıyor. Bu durum diş kaybına kadar bile gidebilir.

Bazı kişiler ağız hijyenine dikkat etmesine rağmen ağız kokusunu önleyemiyor. Bu durumun önüne nasıl geçilebilir?
Ağız kokusunu ben ikiye ayırıyorum. Birincisi fizyolojik dediğimiz normal, doğal ağız kokusudur. Bu genelde acıktığımızda veya sabah uyandığımızda meydana gelir. Bunun haricinde ağzınızda öncelikli olarak bakılması gereken diş taşları, diş etleri, çürükler, kötü dolgu ve protezler. Bunların da altına gıda birikeceği için koku yapacaktır. Dil temizliği ve diş ipi kullanımı da bu noktada önemlidir. Günde iki kere etkin fırçalama, dil fırçalama ve bir kez diş ipi kullanımını öneriyoruz. Ağzımızda da herhangi bir sıkıntı yoksa ve buna rağmen bir koku söz konusu ise bu durumda bazı sistemik hastalıklar araştırılır. Bunlardan bazıları ülser, gastrit gibi mide-bağırsak hastalıklarıdır. Bunun haricinde şeker hastalığı, bazı böbrek hastalıkları da kokuya sebep olabiliyor. Bunlar daha ileri tetikler gerektiren durumlardır.

Aslı hanım, sizi hep diş hekimi kimliğinizle tanıyoruz. Peki, iş hayatınız dışında nasıl birisiniz?
Hayatı yaşamayı çok seven biriyim. Hayatı kaçırmak istemiyorum. Enerjimi yüksek tutmaya, yaşama pozitif bakmaya çalışırım. Yapmaktan en çok keyif aldığımız aktivite seyahat etmektir. İlk fırsatta muhakkak bir seyahat planlarım. Tebdil-i mekanda ferahlık vardır derler. Yer değiştirmek bana iyi gelir. Çalışma hayatımı da artık haftada dört günle sınırlandırıyorum. Geri kalan üç günü kendime ayırıyorum. Spor yapmayı seviyorum, bana enerji veriyor. Haftada üç gün antrenörümle çalışıyoruz. Her gün değişik bir spor dalı üzerinde çalışıyoruz. Bir gün ağırlık çalışıyorsak diğer gün kick boks yapıyoruz. Böyle bir düzende hayatıma devam ediyorum. Bu yaz da güzel seyahat planlarım var. Bunların arasında kongre, konferans gibi iş seyahatleri de oluyor elbette. İş gezisini turistik gezi ile birleştirmeyi seviyorum. Farklı kültürleri tanımayı seviyorum. En büyük meraklarımdan birisi de mutfak. Yemek yapmayı çok seviyorum. Dünya mutfağını çok sık deneyimliyorum. Türk mutfağına çok hakimim. Aslen İzmirliyim. Ege yemeklerine, zeytinyağlı Akdeniz mutfağına da çok hakimim ama merakımdan dolayı Türkiye’nin her yöresine ait yemekleri yaparım. Yemekli misafir ağırlamayı çok severim.

Aslı Hanım, siz aynı zamanda yaz insanısınız. Seyahat etmeyi de çok sevdiğinizi söylediniz. Ağırlıklı olarak yurt dışı seyahatleri mi tercih ediyorsunuz yurt içi seyahatleri mi?
Daha çok yurt dışı seyahatleri tercih ediyorum. Yurt içinde de fırsat buldukça ülkemin pek çok yerini gezdim. Karadeniz bölgesini gezdim, Ege bölgesinde gitmediğim yer yok. Yaz tatillerinde mutlaka Bodrum’a giderim. Ağustos ayında Yalıkavak’ta olacağım. Yalıkavak’ı çok seviyorum. Orada hem dinlenebiliyorum hem de eğlenebiliyorum. Benim tatil anlayışım denizdir. Ancak kış tatili için her yıl kızım için bir organizasyon yapıyorum. O kış tatilini çok seviyor. Tatillerimi gündüz vakti sessiz ve sakin ortamlarda, akşamları eğlenceli ortamlarda geçirmeyi severim. Bundan dolayı Bodrum tam bana göre. Geceleri kulüplere gidiyoruz. Türkçe pop müziği çok severim. Müzikle aram çok iyidir. Dinlemeyi ve dans etmeyi çok severim.