Kanal D ekranlarında yayınlanan “Magazin D” programında yaptığı başarılı sunuculukla adından söz ettiren Dilay Korkmaz, aldığı eğitimlerin ardından sunuculuk hayali yolunda Miss Turkey yarışmasına katılarak 4.’lük tacını giydi. Miss Turkey ve Miss International başarılarının ardından ünlü yapımcı Acun Ilıcalı ile tanışan ve ilk sunuculuk deneyimini Acun Medya’da yaşayan güzel sunucu “Acun Medya bana çok şey kattı” diyor. Mesleğinde sahip olduğu bilgi ve yeteneğinin yanında çalışma azmi ile de farkını ortaya koyan Dilay Korkmaz “Magazin D” programıyla da tüm Türkiye’de tanınarak ekranların en beğenilen yüzü oldu. çocukluk hayali olan ve zamanla bir tutkuya dönüşen sunuculuğu her yönüyle kusursuz bir biçimde yapmak adına çok çalışan Dilay Korkmaz ile kariyerinin başlangıç noktasını, Miss Turkey yarışmasının kendisine neler kattığını, herkes tarafından merak edilen özel yaşamını ve gelecek hedeflerini Klass okurları için konuştuk.
“Miss Turkey harika bir etiket. Böyle bir başarı elde edeceğimi hiç düşünmemiştim. Birisinin size tescilli güzel demesi imajınıza çok şey katıyor. Miss Turkey yarışmasında sanılanın aksine sadece güzelliğinize bakılmıyor. Jüri üyeleri eğitiminizden çatal bıçak tutuşunuza kadar her ayrıntıya dikkat ediyor.”
“Yayını hem yayın esnasında hem de akşam eve geldiğimde baştan sonra izliyorum. Reytingleri beklediğimiz gün zaten diken üstünde uyuyorum. Ben yalnızca programın sunucusu olsam da bu bir ekip işi. Ekip olarak büyük bir emek veriyoruz ve ortaya da güzel şeyler çıkıyor. İşimi çok sevdiğim için sahipleniyorum. Giydiğim kıyafetin yansıttığı renk bile benim için çok önemli.”
“17 yaşında Müjdat Gezen sanat merkezinde TRT eski baş spikeri Mehpare çelik’ten dersler alarak eğitimime başladım. Bu serüven oldukça uzun sürdü. Daha sonra Başkent üniversitesi İletişim Fakültesi’nde diksiyon, spikerlik, sunuculuk dersleri aldım. çeşitli hocalarla uzun süre çalıştım. üniversitede muhasebe bölümünü okudum. Muhasebe okumama rağmen başka kurslara giderek kendimi farklı alanlarda geliştirdim.”
“At biniciliği benim için bambaşka bir duygu. Bir hayvanın sizi hissetmesi ve hisleriniz doğrultusunda hareket etmesi çok güzel bir şey. Ata binmeyi bundan dolayı çok seviyorum. Bu konuda da özel bir eğitim aldım. Ata gergin bir ruh haliyle binerseniz at da sizin gibi gerilir ve bunu size hissettirir.”
“Magazin haberciliği yapmak bana büyük bir keyif veriyor ancak sadece magazin sunucusu olarak anılmak istemem. Başka formatlarda başka programlar sunmak da hedeflerimin arasında. Ana haber sunmayı isteyip istemediğim soruldu ancak şu anda kendimi ana haber için yeterli görmüyorum. Gelecekte yeterli donanıma sahip olduğumu düşündüğümde elbette ana haber bülteni sunmayı da çok isterim.”
Dilay Hanım, Türkiye sizi hafta sonları Kanal D ekranlarında sunduğunuz “Magazin D” programıyla tanıdı. Başarılı sunuculuğunuzun yanında pozitif enerjiniz ve güzelliğinizle kısa süre içerisinde ekranların en beğenilen yüzü haline geldiniz. Sizi tanıyarak sunuculuk kariyerinize nasıl bir başlangıç yaptığınızı öğrenebilir miyiz?
İnsanların güzel bir ivme yakaladığımı düşünmesi beni gerçekten mutlu ediyor. Bu övgülere layık olabilmek için gerçekten çok çalışıyorum. çok çalıştığımı da ayrıca belirtme ihtiyacı hissetmiyorum çünkü zaten yapmam gereken bu. İşimi çok seviyorum. 17 yaşımdan bu yana sunuculuk eğitimi alıyorum. Annem bana “Sen çok küçüktün, Defne Samyeli televizyonda ana haber sunardı. Sen de televizyonun önünden geçerek ben de onun gibi güzel konuşuyorum diyerek bize bir şeyler anlatırdın.” derdi. Reklamları ezberleyip taklitlerini yaparmışım. 17 yaşında Müjdat Gezen sanat merkezinde TRT eski baş spikeri Mehpare çelik’ten dersler alarak eğitimime başladım. Bu serüven oldukça uzun sürdü. Daha sonra Başkent üniversitesi İletişim Fakültesi’nde diksiyon, spikerlik, sunuculuk dersleri aldım. çeşitli hocalarla uzun süre çalıştım. üniversitede muhasebe bölümünü okudum. Muhasebe okumama rağmen başka kurslara giderek kendimi farklı alanlarda geliştirdim. Ne olursa olsun çocukluk hayalim olan spikerliği yapmak istiyordum. çok kitap okuyor, kelimeleri yanlış telaffuz eden insanları uyarıyordum. Güzel makaleler yazıyordum. çocukluğumdan bu yana günlük tutarım. Hayatımdaki mottom “Günlüğüne yazamayacağın bir şey yapma.” İlerleyen yıllarda mesleğe nasıl bir giriş yapacağımı düşünmeye başlamıştım. İzlediğim programların yapımcılarına dikkat eder, isimlerini aklımda tutardım. üniversite yıllarımda televizyonda Miss Turkey yarışmasının reklamlarını gördüm. Miss Turkey’e katılma düşüncemi ilk olarak annemle paylaştım. Annem bana bunun kendi hayali olduğunu, bu hayali benim gerçekleştirmemi istediğini söyledi. Bana destek oldu ve babamdan gizli bir şekilde yarışmaya başvurduk. Seçilerek kampa gitmeye hak kazandım. Babam da başta karşı çıkmasına rağmen sonrasında bana destek oldu. Miss Turkey yarışmasında dördüncü olarak tacımı taktım. 80 ülkenin güzellerinin yarıştığı dünya güzellik yarışmasına da katıldım. O yarışmada da ilk 15’e girmeyi başardım. İnsanlarla iletişim kurmayı ve beden dilimle onlara bir şeyler anlatabilmeyi çok seviyorum. Dünyanın çeşitli yerlerindeki çeşitli sunucuların beden dillerini sürekli takip ederim.
“ACUN MEDYA BANA çOK ŞEY KATTI”
Miss Turkey yarışması size ve kariyerinize neler kazandırdı?
Miss Turkey yarışmasına ilk gittiğimde birebir mülakata alındım. Bana ne olmak istediğim sorulduğunda sunucu olup Miss Turkey yarışmasını sunmak istediğimi söyledim. Miss Turkey harika bir etiket. Böyle bir başarı elde edeceğimi hiç düşünmemiştim. Birisinin size tescilli güzel demesi imajınıza çok şey katıyor. Miss Turkey yarışmasında sanılanın aksine sadece güzelliğinize bakılmıyor. Jüri üyeleri eğitiminizden çatal bıçak tutuşunuza kadar her ayrıntıya dikkat ediyor. Kız çocuğum olursa onun da bu yarışmaya katılmasını isterim. Kız kardeşim Dilara’yı da bu konuda teşvik ediyorum. Miss Turkey’den sonra Acun Bey’in beni tanıyıp başarılı bulması üzerine Acun Medya’da çalışmaya başladım. Survivor İnce Hesaplar, O Ses Türkiye programlarında sunuculuk yaptım. Acun Medya’da çalışmak benim için bir keyifti. Acun Medya’nın bana kattığı çok şey oldu. Kamera önü ve prodüksiyonda da görev aldım. Bu işin mutfak kısmına da çok meraklıyım. Montaj ve ışığa dikkat eder, yeri geldiğinde stüdyoya girerim. çalışma arkadaşlarımla sürekli konuşarak yaptığımız işi daha üst seviyeye çıkarmaya çalışıyoruz. Babamın vefatı üzerine verdiğim aranın ardından Star TV’de Star Life Magazin programını sundum. O tecrübemin ardından ise dahil olduğum Magazin D ile kariyerime devam ediyorum. Türkiye’nin en iyi kanallarından birisi olan Kanal D’de çalıştığım için çok mutluyum. Kanal D’ye yakıştığımı düşünüyorum.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Şubat sayısında...