14 yaşına kadar futbol topunun peşinde koşan, eline geç denecek yaşta aldığı basketbol topuyla ise uzun yıllar başarılardan başarılara koşan basketbolda milli gururumuz Mehmet Okur’u tüm Türkiye tanıdığında efsanevi 12 Dev Adam’dan biri olarak tarih yazıyordu. 12 Dev Adam’ın muhteşem başarılarının ardından kariyerini dünyanın bir numaralı basketbol ligi NBA’de sürdürerek Türkiye’ye büyük gururlar yaşatmaya devam eden Mehmet Okur, profesyonel basketbol yaşamını geçtiğimiz yıllarda noktaladı. Kariyerini noktaladıktan sonra da Mehmer Okur sıkı sıkıya kenetli olduğu eşi Yeliz Okur ve çocukları Melisa, Yiğit ve Mert ile Amerika’da kalarak San Diego’daki mutlu yaşamlarına devam etme kararı aldı. Hayat felsefesini “Hedef koy, inan ve çok çalış. Başarısız olmaktan sakın korkma” diyerek özetleyen Türk basketbol dünyasının yaşayan efsanelerinden Mehmet Okur ile başarısının sırlarını, profesyonel basketbol hayatını bıraktıktan sonra kurduğu düzeni, eski formunu nasıl koruduğunu, Amerika’daki merak edilen yaşamında ailesiyle günlerinin nasıl geçtiğini ve gelecek hedeflerini Klass okurları için konuştuk.
“14 yaşıma kadar basketbol topunu elime almadım. Benim için sadece futbol vardı. Okulun bahçesinde, sokakta, arka bahçede sürekli futbol topunun peşinde koştum 14 yaşına kadar. Basketbola geç yaşta başlamamın dezavantajlarını 1-2 sene boyunca yaşadım. Ama hiçbir zaman pes etmedim!”
“Kariyerimde beni başarıya ulaştıran en büyük kilometre taşları; kendime hedef koymak, ekstra idmanlar, sağlıklı beslenmek, uyku düzeni ve yeri geldiği zaman sosyal hayatımdan ödün verebilmek! Etrafımda sürekli pozitif insanlar bulundurmaya çalıştım. Ve tabii ki en önemlisi çok çalıştım.”
“Aktif sporculuk hayatım bitmiş olabilir ama hedefler tabii ki hiçbir zaman bitmiyor. öncelikle NBA Liginde uzun seneler koçluk yapmak istiyorum. Bunun yanı sıra Mehmet Okur Basketbol kampları projesini önümüzdeki aylarda hayata geçirmek ve gençlere, Türk Basketboluna katkı sağlamak diğer hedefim.”
“Yoğun geçen aktif sporculuk hayatımdan sonra ailem ile daha çok vakit geçirme fırsatım oldu. Bunu en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum. Evde olduğum her dönemde sürekli beraberiz, çocuklarımın okul sonrası aktiviteleri çok fazla. Basketbol, futbol, beyzbol antrenmanları ve maçlarından kalan vakitlerde evde aile kart oyunları, hafta sonu aile yürüyüşleri, golf, sinema gibi aktiviteler yapmak, bunlardan arta kalan zamanlarda Yeliz'le birlikte sinema, yürüyüş, pilates ve kısa araba seyahatleri yapmak en çok sevdiğimiz etkinlikler.”
“Sağlıklı beslenerek, kickboxing, pilates, golf oynayarak, yürüyerek aktif kalmaya çalışıyorum. Hiçbir şey yapamasam bile spor salonuna gidiyorum koşu bandında yürüyorum, dışarıda koşuyorum, ağırlık çalışıyorum… Bu günlerde benim için en büyük egzersiz çocukların peşinden koşmak.”
“Hayat felsefem; hedef koy, inan ve çok çalış. Başarısız olmaktan sakın korkma”
Mehmet Bey, çok küçük yaşlardan bu yana basketbol dünyasının içinde olup ülkemize uluslararası alanda büyük gururlar yaşattınız. öncelikle sizden Mehmet Okur’u basketbol dünyasında başarıya ulaştıran nedenleri dinleyebilir miyiz?
Sizin de bildiğiniz gibi benim basketbola başlamam biraz geç oldu. 14 yaşıma kadar basketbol topunu elime almadım. Benim için sadece futbol vardı. Okulun bahçesinde, sokakta, arka bahçede sürekli futbol topunun peşinde koştum 14 yaşına kadar. O yaz boyumun inanılmaz bir şekilde uzaması üzerine ailemin de desteğiyle Oyak Reno’nun yıldız takım seçmelerine katıldım ve takıma girmeyi başardım. Geç yaşta başlamamın dezavantajlarını 1-2 sene boyunca yaşadım. Ama hiçbir zaman pes etmedim! Bu dezavantajı avantaja çevirmem gerekiyordu. Bunun bilinciyle sabah iki idman, öğlen okul, akşam iki idman yaparak, geç yaşta başladığım basketbol hayatımda hızlı adımlarla ilerleyebilmek için var gücümle çalıştım. Tofaş’ın beni çok istemesi ile Tofaş’a transfer oldum. Artık hem Avrupa Ligi'nde hem de Türkiye liginde hedefleri olan bir takıma transfer olmuştum. Tabii ki benim için her şey yeni başlıyordu. Bunun bilincindeydim. Her geçen gün yükselen ekstra antrenman tempom ve oynadığım dakikaları en iyi şekilde değerlendirerek çok daha iyi şeyler yapabileceğimi herkese kanıtladım ve kendimi ikinci senemde ilk beş rotasyonunda buldum. Artık günlerce aylarca yaptığım ekstra antrenmanların meyvelerini toplama zamanıydı. Yeni hedeflerim artık A Milli Takım’da ve NBA’de olabilmekti. İki senede beş kupa... Tofaş’ın ani şekilde iki sene sonunda kapanması gerçekten hiç beklemediğimiz bir karardı. Artık serbest bir oyuncuydum. Bonservisimde elimdeydi. Beni çok isteyen, basketbolda bir ekol olmuş Efes Pilsen'e transfer oldum. Artık hedefler Avrupa'da Final Four, Türkiye liginde uzun süreler olma şansı, NBA hedefim için de çok büyük basamaktı benim için. Türkiye kupası, Türkiye ligi şampiyonluğu, Cumhurbaşkanlığı, Avrupa Ligi'nde Final Four gibi önemli başarılar elde ettik. Artık NBA için hazırdım. Ve NBA Draflarına katılmaya karar verdim. İkinci tur 38. sırada Detroit Pistons tarafından draft edildim! Koyduğum hedeflere emin adımlarla ilerliyordum. Detroit Pistons da güzel geçen iki sezondan sonra serbest oyuncu olarak Utah Jazz ile 6 senelik iyi bir kontrata imza attım. Artık önümde uzun seneler Utah için ilk beş başlama fırsatı vardı. Utah’ta 3. senemde ALL STAR hayalimi gerçekleştirdim.
“BENİ BAŞARIYA, HEDEF KOYMAK, SOSYAL HAYATIMDAN öDüN VEREBİLMEK, ETRAFIMDA POZİTİF İNSANLAR BULUNDURMAK VE TABİİ Kİ çOK çALIŞMAK ULAŞTIRDI”
Kariyerinizde sizi başarıya ulaştıran kilometre taşları neler olmuştur?
Kariyerimde beni başarıya ulaştıran en büyük kilometre taşları; kendime hedef koymak, ekstra idmanlar, sağlıklı beslenmek, uyku düzeni ve yeri geldiği zaman sosyal hayatımdan ödün verebilmek.
Başarıya giden yolda etrafımda sürekli pozitif insanlar bulundurmaya çalıştım. Ve tabii ki en önemlisi çok çalıştım.
Şimdiye kadar birçok kupanın ve birçok ödülün sahibi oldunuz. Aldığınız her bir ödül sizin için elbette çok değerlidir ama gurur duyduğunuz ödüllerinizi ve başarılarınızı sizden dinleyebilir miyiz?
Kariyerimde tabii ki güzel şeyler başardım ve sahip olduğum bütün başarı ve ödüllerin bende farklı bir yeri var. Türkiye Ligi'nde sayısız kupa, Avrupa Ligi'nde Final Four, NBA Şampiyonluğu, NBA All-Star… NBA’de her takımın sezon başladığı zaman ki en büyük hedefi şampiyon olabilmek (NBA Şampiyonluğu ve All Star). İkisinin de kariyerimde farklı anlamları var. Biri takım olarak ulaşabileceğiniz en üst seviye, diğeri ise bireysel olarak ulaşabileceğiniz en üst seviyelerden birisi.
“öNCELİKLE NBA LİGİNDE UZUN SENELER KOçLUK YAPMAK İSTİYORUM VE MEHMET OKUR BASKETBOL KAMPLARI PROJESİNİ öNüMüZDEKİ AYLARDA HAYATA GEçİRMEK DİĞER HEDEFİM”
Kariyerinizin şu anki evresinden ve hedeflerinizden söz edebilir misiniz?
Aktif sporculuk hayatım bitmiş olabilir ama hedefler tabii ki hiçbir zaman bitmiyor. öncelikle NBA Liginde uzun seneler koçluk yapmak istiyorum. Bunun yanı sıra Mehmet Okur Basketbol kampları projesini önümüzdeki aylarda hayata geçirerek gençlere, Türk Basketboluna katkı sağlamak diğer hedefim.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Nisan sayısında..