İş ve sosyal yaşam dünyasının sevilen ismi Öznur Yakın, 2012 yılında kişiye özel tasarımların ve butik ürünlerin öncüsü olma hedefiyle kurduğu genç ve dinamik markası Lion Diamond’ın İstinyePark mağazasını pandemiye rağmen açmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyor. Ticaret hayatı ile sosyal sorumluluk projelerini başarıyla birleştiren dört çocuk annesi ünlü iş kadını Öznur Yakın hem harika evlatlar yetiştiriyor hem de iş hayatına adını altın harflerle yazdırıyor. Kusursuz mücevherler ve koleksiyonlar üreten Öznur Yakın ile mücevher sektöründeki hızlı yükselişini, koleksiyonlarını zamana nasıl uyumlandırdıklarını, İstinyePark’ta açtıkları yeni mağazalarını Klass okurları için konuştuk.
Öznur Hanım, Lion Diamond koleksiyonlarının oluşum serüveni hakkında bilgi verir misiniz?
Dünya gündemini takip ediyoruz diyebilirim. Yaşadığımız bu hayatta zamanla yarışıyoruz. Artık her şeyin daha rahat daha fonksiyonel daha tamamlayıcı olmasına özen gösteriliyor. Biz de günümüzün taleplerine cevap verebilmeliyiz. Günün her saatini tamamlayan nitelikte yaşayan koleksiyonlar tasarlıyoruz.
Zorlu dönemden geçtiğimiz bu süreçte yakın zamanda İstinyePark’ta yeni mağazanızı açtınız. Mağaza açmaya nasıl karar verdiniz?
Lion Diamond’ın yolculuğu bundan 9 yıl önce Nuruosmaniye’de 40 metrekare bile olmayan atölyemizde başladı. Yapmış olduğumuz mücevheri misafirlerimize ilk burada sunmaya ve satışına başlamıştık. Kısa bir süre sonra buraya sığamadık. Her geçen gün artan ekip arkadaşımız, büyüyen müşteri portföyümüz, dar gelen vitrinlerimiz, artan ürün gamımız bizi yine göbek bağımız olan Nuruosmaniye’de 150 metrekarelik butik bir mağazaya taşıdı. Mağazacılık anlamında attığımız ilk adımdı, sene 2014. Asıl burada çok yol kat ettik tabiri caizse piştik ve gün geldi daha da büyüyen misafir sayımız ile ulaşımda rahatlık taleplerini de göz önünde bulundurarak Zorlu Center mücevher evimizi açtık. Randevulu sistemde planladığımız stratejimizi 2017 yılında hayata geçirdik. Çok verimli keyifli tatmin sonuçlar elde ettik, burada daha da güçlendik, büyüdük. Aynı orantıda heyecanımız azmimiz üretkenliğimiz de artıyordu adeta… Kurumsal kimliğimizi her bir detayı ile yeniden yapılandırdık ve artık rotamız belliydi. Kendini ispatlamış bir marka olarak sunum dosyamızı hazırladık ve İstinyePark görüşmelerimize başladık. Aslında bir yıldır yeni mağazamız için çalışmalarımıza başlamıştık. Pandemi sürecine denk gelince bu hedefimiz birkaç ay gecikmeli olsa da gerçekleşti. Yeni mağazamızı ekim ayında açtık ve bugün geldiğimiz noktada önce ekibim, sonra güvenleri bizim için çok kıymetli olan müşterilerimiz ve bizi seven destekleyen çevremiz ile her sabah artan enerji ve gülümsemeyle “günaydın” diyoruz.
Lion Diamond içinde bulunduğumuz pandemi sürecinden nasıl etkilendi? Bu süreci siz nasıl yönettiniz?
Tabi ki etkiledi. Mart ayının ortalarında hayatımıza giren ve hiç tecrübe etmediğimiz bir süreçti bu. Bir süre atölyemizi ve o zamanlar bulunduğumuz Zorlu mağazamızı kapattık. Ancak bu zaman diliminde asla boş durmadık bir çalışma planı oluşturduk ve düzenle bunu uyguladık. Online çalışmaya hemen adapte olduk. Sonra yeni normalleşmeyle tüm hijyen detayları ile hazırladığımız koleksiyonları evlerde servise sunduk. Gelecek güzel ve sağlıklı günlere yatırım yaptık diyebilirim. Bu arada İstinyePark mağazamızın çalışmalarına başladık. Süren mağaza hazırlıkları, hazırlanan koleksiyonlar derken bu günlere geldik. Keşke böyle bir salgın olmasaydı ancak biz herhalde kimsenin olmadığı kadar verimle kapatıyoruz bu süreci.
Öznur Yakın giydiğini ve taktığı takıları kendine yakıştıran ve her daim şık bir iş kadın. Sizin vazgeçemediğiniz mücevheriniz hangisi?
Vazgeçemediğim aksesuarım küpedir. Takmayı asla ihmal etmem. Bir kadın için yüzünü renklendiren bir detay olduğunu düşünüyorum. Tasarım aşamasında da ekibime bu anlamda faydalı yönlendirmeler yaparım çünkü iyi bir kullanıcıyım. Takibinde yüzük gelir. Görsel iletişimde her ikisinin de çok etkili olduğunu düşünüyorum.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Ocak sayısında...