Ben Kocaman Bir Oyuna Dahil Edildiğimi Yıllar Sonra Ögrendim; Büyük Hayal Kırıklığı Yaşadım, “Bana Oyun Kuranları Kendime Oyuncu Yaptım”

Ben Kocaman Bir Oyuna Dahil Edildiğimi Yıllar Sonra Ögrendim; Büyük Hayal Kırıklığı Yaşadım, “Bana Oyun Kuranları Kendime Oyuncu Yaptım” Ben Kocaman Bir Oyuna Dahil Edildiğimi Yıllar Sonra Ögrendim; Büyük Hayal Kırıklığı Yaşadım, “Bana Oyun Kuranları Kendime Oyuncu Yaptım”

Hay Clinic Kurucu Ortağı Ünlü İş Kadını Benan Kurtuluş Saraç, hayat felsefesini Klass’a anlattı.  

Hay Clinic’in yurt dışına açılma hazırlıklarının son aşamasına gelen ünlü ve başarılı iş kadını Benan Kurtuluş Saraç, ilke ve prensip sahibi olmanın avantajlarını kullanarak iş dünyasındaki çalışmalarıyla adından söz ettirmeye devam ediyor. Hayatta olmazsa olmazlarını “Evlatlarım tabii ki. Onlarla vakit geçirmek, sohbet etmek, hayata dair mevzuları paylaşmak. Sonra çalışmak ve üretmek. Maddi olarak ihtiyacımız olsun olmasın, gelişimimize büyük katkı sağladığını düşünüyorum.” diyerek çocuklarına olan düşkünlüğünü de ifade eden Benan Kurtuluş Saraç, zamanını verimli kullanarak gelişimi için her daim çalışıyor ve üretiyor. Hay Clinic Kurucu Ortağı ödüllü iş kadını Benan Kurtuluş Saraç ile iş hayatına ve sosyal medyaya nasıl vakit ayırdığını, boş zamanını nelerle değerlendirdiğini ve hayat felsefesini Mandarin Oriental, Bodrum’un muhteşem atmosferinde Klass okurları için konuştuk.


Benan Hanım, hayatın her alanında ve sosyal medyada oldukça aktif ve takip edilen birisiniz. Hem iş hayatınıza hem sosyal medyaya nasıl vakit ayırıyorsunuz?
İlke ve prensip sahibi olmanın avantajlarını kullanıyorum. Çok değerli takipçilerime tabi ki sorumluluklarım mevcuttur. Dolayısıyla iş insanlığım sürecinde doğru planlama, doğru zaman bana her iki kulvarda son derece yardımcı oluyor. Hiçbir işlevi, etkinliği birbirine karıştırmamak için özen gösteriyorum. Onlar kıymet verip güven duyarak beni takip ettiklerini ifade ederler; ben de en büyük saygıyı göstermek isterim kendilerine. Bunun için vakit yaratırım. Orada interaktif olarak çok mevzu konuşur paylaşırız. Birbirimizi dinleriz, feyz alırız. Motivasyon sağlarız. Tecrübelerimizi paylaşırız. Çok konuda danışırlar bana; güvenleri için müteşekkirlerimi iletirim tekrar bu vesile ile. Bende naçizane tüm tecrübe ve bilgimle destek olmaya çalışırım. En gerçek haliyle paylaşırım her şeyi. Dürüstlüğü tercih ederim. Biz orada bilinçli ve sevgi dolu bir topluluk olduk ve her geçen gün büyüyoruz.

Sosyal medyada insanların takipçileriyle paylaştığı dünyanın gerçeği yansıtmadığı konusu çok tartışılıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Ben bu dünyada sadece bana ayrılan kısımla ilgileniyorum. Diğerlerinin ne amaçla ne yansıttıkları ile ilgilenmiyorum. Kendi adıma konu başlığı atmam gerekirse kesinlikle dürüstlük manşetini atmak isterim. Çünkü sadece ve sadece kendimi, kendim gibi takdim ediyor, kendim gibi ifade ediyorum. Aksini zaten yapamam. Paylaştığım her şeyde en net gerçekleri paylaşıyorum. Hiçbir şeyi de toz pembe göstermiyorum. Hepimiz biliyoruz ki hayat öyle değil. Mevzumuz sağlık, bakım, güzellik bile olsa iç sağlık, iç güzellik, iç bakım da olmalı. Ruhumuzu nasıl beslediğimiz, zihnimizi nasıl kullandığımız da içtiğimiz bitki çayları kadar önemli. İnsan olmak kavramı en önemlisi. Güzellik ve bakım, içsel ve bütünseldir. O sebeple; eğer paylaşım yapacaksam dürüstçe tüm yolculuğumu paylaşmalıyım diye düşünüyorum. Yargılamadan neden, niçin demeden. Beni feyz alan genç kızlarımız olduğunu yazarlar bazen mesajlarda. Kendini zorda hisseden kadın kardeşlerimiz var. Paylaşımlarımdan destek aldıklarını, motive olduklarını ifade ediyorlar. Bizim sesimiz oldun diyorlar, o yüzden ben rol yapmayı reddediyorum. Takipçiler bu zamana kadar olan bazı mecburi aile içi paylaşımlarımda ne kadar cesur, dürüst, kendinden emin, gerçek ve müdanasız olduğumu gördüler ve en zor konularda bile dürüstlüğümü görerek güven duydular... Kadın olarak, anne olarak onlarla aynı paydada buluştum. Ve doğruyu söyleyen taraf hep ben oldum. Kimseye de verecek hesabım, tutulmamış bir sözüm yok. Tribünlere başka içeriye başka olmadım. Stratejiler yapmadım hiçbir zaman. Kendime dindar süsü vererek yalandan güven kazanıp farklı tercihlerle gizli hayatlar yaşamadım. Bu bana hayatımın dersi oldu. Bu dersi aldım ve kabul ettim. Başlarda paylaşmak istemedim iyi niyetimle; makul olan da buydu bence tabi ama ben sustukça kocaman bir yalana ortak olduğumu zannedenler oldu ve beni bu yalana daha çok ortak etmek isteyenler, rol yapmamı isteyenler oldu. Ne münasebet. Reddediyorum. Bu benim yolculuğumsa eğer kendi açımdan paylaşmakta sakınca görmüyorum. Kim benim hikayemde kendinden nasıl bahsettirmek istiyorsa öyle davranır bundan sonra diyorum. En yakınım olsa kayırmam takipçiler iyi bilir. Mecbur değilim çünkü ama sağlam şekilde hayatımın, inşa ettiklerimin, ailemin ve ailemize ait olanların ve emeklerimin başında duruyorum. Kendime ait maddi ve manevi tüm özgürlüğüme ve imkânlarıma rağmen ben olay yerini sahipleniyorum ve kendi imzamı atarken bunu sessizce yapmam gerektiğini düşünmüyorum artık eskisi gibi. Tüm kadınlara güçlü olun, güçlendirin kendinizi diyorum. Örnek oluyorum. Bunu diyorsam o zaman kendi yolumda nasıl yürüdüğümü en gerçek haliyle göstermeliyim tabi ki. Kabullenin şartlarınızı ve kendinize odaklanın. Sen başka hayata dahil olmadın; kendi hayatına başka bir hayatı dahil ettin. Düşünce yapını değiştir. Sahiplen hayatını. Güçlü dur. Zihnini iyi kullan, duygularını iyi yönet diyorum. Bunu tiyatro yaparak diyemem. En yakınımın benim üzerime bulaştırdığı birçok mix ve farklı tercihten aromayı net hissederek, net bir şekilde bıraktığı izi, acı tadı net yaşatarak, üzerimdeki etkisini yüzümde net göstererek yürüdüm. Bundan çekinmedim. Kendim oldum. Ben kocaman bir oyuna dahil edildiğimi yıllar sonra ögrendim; büyük hayal kırıklığı yaşadım, çok ağladım ama yerimde saymadım. Gücümü gösterdim; oyunu bozdum ve bana oyun kuranları kendime oyuncu yaptım. Güçlü olmak bazen sabit durabilmektir; hele ki fırtınada. Savrulmayacaksın. Defansın sağlam, elin kuvvetli olacak. Gerçek olmak, dürüst ve adaletli olmak sahip olduğum en büyük güçtür. Ben gerçeği yansıtıyorum ve diğerlerine baktığımda kendimin gerçekliği kıyasında sahte olan her paylaşımı maalesef çok iyi tanıyor ve belirliyorum. Bu bana ait bir yolculuk ve kimseye yalan borcum olmadığına göre istediğim kadar gerçek olmanın konforunu yaşatıyorum kendime. Kimse bana istemediğim bir yalanı söyletemez; benim paşa gönlüm bilir. Güzel bakıp güzel görün lafına çok katılmıyorum artık ben; doğru bakıp doğru görmek gerek. Kimsenin iffetsizliğine, ahlaksızlığına ve sahte kimliğine alkış tutacak değiliz; hoşgörülü olalım, iyi kalpli olalım, aman da kusur kapatalım diye. Ne münasebet. Bizler ermişler değiliz; aciz kullarız. Kimse benden Mevlâna sabrı beklemesin; o yüzden herkes adam olsun, haddini hududunu bilsin, doğru düzgün olsun, ayağını denk alsın. Uyumayınız uyutulmayınız. Aslında ben kendim oluyorum ve kendi yolumda bildiğim gibi yürüyorum sadece ve bu gerçekliği gören, güven duyan herkes takip ediyor. Biz beraber yürüyoruz. Bakın burada da çekincesiz ne kadar gerçek oldum. Ben kendime ve sorumluluklarıma bakıyor ve çalışıp üretiyorum.

İnsanlar takip ettikleri kişilerin içtenliğine nasıl güvenebilirler?
İnsanlar bence her anlamda kendilerini net ifade edebilirler. Kullandıkları lisan, hal, tavır, davranış, tükettikleri cümleler, başkaları hakkındaki düşünceler, yaptıkları ile söyledikleri arasındaki norm gerçekliği hepsi bir etken. Gerçek insan zaten doğal olmuş olduğu gibi sıcacık ve yüksek seyir verir. Hangi kottan bakılırsa bakılsın direkt görülür. İçtenlik ve gerçeklik tektir.

Sosyal medyada daha geniş kitlelere hitap edebilmek için hangi adımlar atılmalı?
Profesyonel bir şekilde yönetilen bir sosyal medya hesabım var. Sadece işime odaklı, gelecek olan işler ve bağlantılar için. Ekibimi titizlikle organize ediyorum ve sonuç bana güven ve verim veriyor. Bu da her zaman sizi yukarlara taşıyor. Bu süreçte paylaşımlar benim samimi lisanımla yapılıyor ve ben de sıcak teması her zaman sürdürerek samimiyeti bırakmıyorum.

Boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz?
Boş zaman kişiye göre, ün unvan, statüye göre yön değiştiren bir kavramdır; sıradan cevap vermek tarzım değil. Çok fazla boş vakit alanım olmaz, çocuklarım önceliğim her platformda. Anne olmayı her zaman sonsuz seviyorum, annelik yaparken de yüksek keyif alıyorum. Çocuklarımla beraber olmanın beraberinde bir iş kadını olmanın verdiği kartvizit konumu ile boş vaktimi “proje” olarak amaç ve hedeflere varmak için önemli bir fırsat olarak değerlendiririm. Fizibilite çalışması yapılabilirlik, uzmanlık, bilgi, deneyim gerektirir. Belirli yatırım projelerimiz var, bunlar için de sağlam fizibilite çalışması gerektiriyor boş zamanlarımda yine bunlara ağırlık veriyorum. Ama tabii konforumdan fazla da ödün vermemeye çalışıyorum. Düzenli bir spor hayatım var. O zaman zihnim daha iyi çalışıyor. Zaman çok önemli bir kavram. Başarıyla aynı seviyede yol kat etmek bence boş zaman kavramını son derece ciddi ve istikrarlı kılıyor. Yolum zor bir yol. O yüzden her anım çok değerli ve itina göstermem gerektiğini biliyorum.


Kendinizi anlatmanızı istesek hangi 3 kelime ile anlatırsınız?
Dürüstlük, samimiyet, güven. Adalet de olmazsa olmaz.
Kendimde en sevdiğim yanım dürüst olmak. Evet ben dürüstlüğü yaşamda kendimde en olmuş olarak tanımlayabilirim çünkü hiçbir tiyatral oyun sahnem mevcut değil. Ne hissediyorsam ne yaşıyorsam en özel alanım ya da dışsal alan fark etmez çok detaylı bir şekilde seyir veriyorum. Eğitimli, bilgili bir aileden geliyorum. Doğduğumda konforlu bir alanda gözlerimi açtım; sahip olduklarım gerçekten müthiş bir panorama verdi. Ve bu konfor bana ailemin altyapısından sağlanılan bir stildi. Yabancı lisanlar ailemizde ilk heceyi öğrendiğimde zaten vardı. Yani geleceğin izini geçmişte Kurtuluş soyadı takdim etmişti; annem ve babama minnettarım. Hiçbir alanda özenti ya da içimde kalan herhangi bir olgu yaşamadım, hepsini verdiler bana bir paket bütünlüğünde. İşte bugünlere taşıdı bu konfor beni. Büyüdüm ve başardım dürüstlüğü. Çünkü dürüstlük yaşanmışlıktan, görmüşlükten, görgüden, altyapıdan da gelir. Ben ailemde görmeseydim bugün bu kadar gerçek, dürüst ve güçlü olmazdım. Ben birçok kavram yaşıyorum; yaşarken de anında paylaşıyorum çünkü aynı zamanda gerçeğim, sahte olmadım. Sahte olmadığım için her şeyi yansıtarak hayatımda aldığım sağlam darbe ve çok ciddi vakaları da paylaşmaya devam ediyorum. Önemli olan bu vakaları nasıl ele aldığım nasıl yönettiğim.
Tek rengim; bulunduğum alana da derhal veriyor oluyorum rengimi. Rengim net; asla bir anlık bile olsa seviyor ya da sevmiyor enerjisini vermem. Aldığım eğitim kodlama bu yönde olmadı. Ailemden miras kalan yüksek konforu şu anki hayatıma da taşımanın zevkini çıkarıyorum. Yarı yol yok hayatımda; sonuna kadar var, azim var. Kendime, aileme, çevreme işime saygım var. Son derece prensip ve ilke sahibiyim. Üstün performanslı başarılara ortak oluyorum. Çok zor yollarda yürüyor olmama aldırmadan hızla ilerliyorum. Kendimi ve kendimin beraberinde getirdiği avantajları kullanıyorum çünkü. ‘Ben’ olurken en yanımdakinin de aslında gerçekte kim olduğunu net biliyorum. Sanırım bir gün daha detaylı anlatmam gerekecek bir kadın ve anne olarak tüm serüvenimi ve işte o zaman bu sorunun cevabı okyanus derinliğinde ifade verecektir dışarıya. Beni anlatmak çok da kolay olmuyor bana; anlatılamam yaşanılmam gerekiyor, zaten beni yaşayanlar da beni çok iyi biliyor. Gerçeği ve dürüst insanı istediğin kadar kendi çamurunla kapamaya çalış; gizleyemezsin bir elmas gibi parlar her daim. Sen de o ışığın karşısında hep karanlıkta kalırsın. Seviyorum dürüstlüğümü.



Bize hedeflerinizden ve hayat felsefenizden bahsedebilir misiniz?
Bireysel ya da toplumsal olarak hedefler hayatın gidişatını net belirliyor. Benim için hedefe giden yolda haklılık, hakkaniyet ve kalite ile her şey meşrudur. “Amaç, araçları meşrulaştırır” cümlesine kesinlikle katılıyorum. Hayat felsefem tüm dünya insanları ile barışık yaşamak. Kendime özgü doğrularım istikametinde ilerliyorum. Hedeflerime doğru ilerlerken hayat felsefemden belirli alan ve zamanlarda çıkarılmak isteniyorum. Zira yürüdüğüm yol normal sıradan bir yol değil. İşte bu yüzden mevcut donelerin farkına varıp, avantaja dönüştürdüğüm an daha rahat ilerliyorum. Hiçbir zaman ödün vermeyeceğimi de ifade etmek isterim.



Huzur kelimesinin hayatınızdaki karşılığı nedir?
Sağlıkla, sevdiklerimle ve evlatlarımla kahvemi yudumlayabildiğim her an benim için huzur. Ufak anlarda büyük mutluluklar yaşıyorum. Ufak gibi görünen anların değeri yaşadıklarımla daha da büyüdü benim için. Yoksa her iş dalının ve her kariyer türünün kendine özgü sorunları ve stres kaynakları mevcut. Huzur kavramını, ben gerçeklere uyanınca uzun süredir birileri farklılaştırdı benim için. Özledik birbirimizi; iki sevgiliyi ayırır gibi hasret bıraktılar bizi. Mayın tarlasında huzur ne kadar mümkünse; anları yaşıyorum, en büyük huzurla mayın tarlasını geçtikten sonra sevgiliye kavuşur gibi kavuşacağız ve bir aşamadan sonra net spontane bana daimî yerleşim sağlayacak zaten bu sevgili. Tüm kalbimle inanıyorum; inanmaya inanan bir kadınım. Ancak şu an tetikte olmam gereken zamanlardayım hala.  Her işin kendine özgü kısıtlamaları ve dönem dönem yüz yüze geleceğiniz bazı mevzuları vardır. İşte huzur bunları nasıl yöneteceğinize bağlı bir sistem. Benim kendime dair tasarımlarım var ve gerçekten belirli bir yol katettim. Tabi ki pozitif alan insanıyım. Evim, ruhum, eşliğim ve dostluğum o şekilde dizayn edildi, panoramam o şekilde davetiye veriyor. Huzur içsel bir bağlantı. Bir kompozisyon hazırlıyorum büyük bir huzur içinde sunacağım kendime. Kuş seslerindeki nota daha da belirgin gelecek.



Yakın gelecekte sizi en çok heyecanlandıran şey nedir?
Emeklerimin karşılığını şimdiden alıyorum. Yapmam gerekeni yapıyor ve bugünü yaşıyor yarını seyrediyorum. Ancak gelecekle ilgili çok daha derin mevzular beni bekliyor. Asıl onları nasıl karşılayacağım ve nasıl yön vereceğim diye düşünüp heyecanla kendimi izliyorum adeta, adımlarımı çok dikkatli atmaya itina ediyorum. Bugün, yarının göstergesi benim için. Zor yolda yürüyüp kararlılık ve sebatla başarmak sanırım artık benim heyecanım ve motivasyonum oldu.


Kendinizi 10 yıl sonra nerede görüyorsunuz?
Kendimi 10 yıl sonra değil de her an evrensel değişim yaşayabilirim diye düşünüyorum. Tabi ki o nokta benim için yine keyif noktası olacak, çünkü beklediğim yoldan beklediğim tüm yanıtları alacağım ve çok büyük bir bayrak çekeceğim. İnsanların beklentileri, realitelerle orantılıdır diye düşünüyorum. Ben her zaman gerçeklerle yüzleşiyor ve yüzleştirmek için birikim yapıyorum. Yani 10 yıl sonra muhteşem bir manzaraya imza atmış olacağım.

Kendinizde sevdiğiniz ve sevmediğiniz huylar nelerdir?
Aslında benim yüzümde tüm soruların cevabı yazılı. Netim ve ortam hiç yok; tercih etmiyorum.  Bazı insanlar gibi tiyatral bir tercihim yok. Sevmediğim bir özellik; halbuki etrafım yüksek oyuncularla dolu. Bu soru çok geniş de değerlendirilebilir. Birçok kere bende ki ‘ben’in önünde eğiliyorum çünkü gerçekten dürüstüm ben; en sevdiğim. Ukalalık olarak algılanmasın, bu tanrıdan gelen bir özellik diye düşünüyorum ve mütevazi olamayacağım. Herkesin de ne dediği pek önemli değil benim için; ben hangi açıdan bakıyorum o önemli. Nihayetinde benim hayatımı ben yaşıyorum. Yani yaşamda nerede olduğunuzun öneminden çok; kiminle uyandığınız önemli. Ben bunlarla yaşamı eşlerken neler yaşadığımı da sadece ben biliyorum. O yüzden sevdiğimle sevmediğim başka bir platformda. Ben şu an ki benle çok iyiyim. Kendimle muhteşem bir sinerjim var. Yıkılmayan, pozitif ve her geçen gün yenilenen bir enerjim var.


Yakın çevrenizdeki insanlarda en çok hangi değerleri ararsınız?
Yakın çevremde aranılan özellikler sadece benimle ilgili bir durum değil, evrensel bir durum; tüm dünya insanları ile aynı şekilde düşünülmesi gereken nitelikler taşıyorum ve taşımalıyız. Yurtdışında büyüdüm, eğitimimi orada aldım. Bir Atatürk kızıyım ve dünya vatandaşı olduğumu söylüyorum. Dil, din, ırk, ün, unvan, statü, erkek, kadın, kapital ayırt etmeden hayatıma dahil ediyorum insanları. Ötekileştirmeden olmuş olduğu gibi alıyorum. Ben doğruluk ve dürüstlük yanlısı olarak da çevremden aynı netlikte olmalarını diliyorum. Kıskançlık, yalan, şer olmamalı yani balon insanlarla olmaktan keyif almıyorum. Güven, can, teslimiyet ve beyinde her daim kalına bilinirlik önemli. İnsanı insan yapan lisanı, tavrı, edası ve hayattaki duruşudur. Güvenilir ve sözünün eri olup olmadığıdır. Diploma değildir. Örneğin dini konularda yüksek konferanslar verip kendi özel dünyasında bambaşka kabul edilebilirliği olmayan realiteler yaşamak nedir? Yani bu insana ne kadar inanabilir ve ne kadar yaklaşabilirsiniz düşünün lütfen.



Planlı bir insan mısınız yoksa akışa mı bırakırsınız?
Tabi ki planlı programlı bir insanım yoksa böyle aktivitesi mix ve yüksek bir yaşamda ne kadar başarılı olabilirsiniz? Mümkün değil hem iş insanlığı, annelik, kadınlık gerçekten zor olurdu. Bir de benim statümde, benim yaşanmışlıklarımla her şeyim bir projeye endeksli imza yetkisi de sadece bendeyken plansız olmak olmaz.



Kalbinizle mi aklınızla mı hareket ederseniz?
Beni bana bıraksalar sadece kalbiyle yaşayan biriyim. Çok da duygusal bir kadınım zaten. Lakin hayat her zaman izin vermiyor sadece kalbimle yaşamaya. Ne geldiyse başıma duygusallığımdan ve kıyamadığımdan gelmiş. Şu an kalbim asla devrede değil. Gerçekten aklımla dahil olmak ve yön vermek durumundayım her şeye; çünkü uyandığımda aslında bir mayın tarlasında uyutulduğumuzu görmüş oldum ve ögrendim ki etrafımızda büyük riskler mevcut. Bazen diyorum hiç uyanmasa mıydım acaba. Sonra diyorum ki bu şekilde gelişiyoruz. Vakti gelen uyanıyor. Dolayısıyla şimdi aldığımız eğitimler, tecrübeler, bilgi birikimimiz, alt yapımız ve yetiştirilme şeklimiz ile sakinlikle soğukkanlılıkla aklımızı kullanma vakti. Sorumluluklarım var çünkü. Ev, iş, aile, yeni projeler hepsini düşünmem gerekir. Bir şeyler biraz zorlaştırdı veya öyle ortalık alev aldı diye gemileri yakmam ben. Kontrollü şekilde güvenli bir limana çeker, canım istediğinde orda kendim bizzat batırır direkt yok ederim. Başka hiçbir etkene veya kimseye bırakmam kendi hayatıma ait olan bir şeyi; tabi ki tamamen sahiplenirim. Dolayısıyla yolum son derece riskli bir yol ve sunduklarımdan ziyade şahsıma sunulanlarla ilgileniyorum. Çünkü çok büyük bir mevzuya bakıyorum. Tabi ki kalbi detaylar her zaman çok önemli. Kalp akışı içerisinde normal olan her şey huzur konumunda otomatikman çalışır beynimde. Ancak terminler şu an çok büyük önem taşıyor; devreye akıl giriyor ve çok şükür ki aklım her daim yerinde. Bu sayede ne bir mayın patladı ne de gemiler yandı. Canım isterse onları da ben patlatırım. Mayın tarlası patladığında kimden ne kalır geriye düşünülmesi lazım. Adımlarımı aklıma borçluyum. Kalbimi de pamuklara sarıyor ve koruyorum.


Hayatta olmazsa olmazlarınız nedir?
Evlatlarım tabii ki. Net. Onlarla vakit geçirmek, sohbet etmek, hayata dair mevzuları paylaşmak. Sonra çalışmak ve üretmek. Maddi olarak ihtiyacımız olsun olmasın. Gelişimimize büyük katkı sağladığını düşünüyorum. Diploma sahibi gençlerimizin tembellikten oturduğunu görmek üzüyor beni. Muhabbet hep olmalı hayatımda. Keyifle kahve içebileceğim, güven duyduğum bir dostumla.  Zihnime iyi geldiği için yoga ile sporum. Bazen evlatlarımla da yapıyoruz. Ve güleryüz. Lütfen her daim gülünüz. İstediğin kadar süslen püslen güler yüzdür insanı güzel yapan. Çekimlerde beni fazla güldürmüyorlar; bu durum yanıltmasın sizi. Muhabbetli ve güler yüzlüyüz, öyle insanı severiz. Gülün her şeye ve herkese rağmen; hayata rağmen. Sevin kendinizi. Şefkat gösterin.

İçinizde kalan “Keşke yapsaydım” dediğiniz bir şey var mı?
Tek bir alanda olmuş olabilir belki ama onu da kendime hem bir ders hem de hayatta ödemem gereken bir bedel olarak düşünüyorum, o sebeple kalbim ferah. Ayrıca benim sahsım açısından her yeni gün geçmişin keşkesini biraz daha siliyor. Böyle düşünüyorum ve hayatımın geri kalan bölümlerini memnuniyet içerisinde geçirebileceğime inanıyorum. Keşke dediğim, zamanında derhal jet hızı ile ilerlemem gereken durumlarda evlatlarım için terminlerdeki uzama olmuştur. Yürüdüğüm yol şu an patikalı olabilir ancak yarını izleme konforumda net karelere ulaşacağımı çok iyi biliyorum. Nihayetinde her yolun, her yaşamın bir bedeli var. Dümdüz bir yol izlememiz düşünülemez, zikzak da çizebiliriz. Bu zikzağı yaratanın, ilerde yaşayacağı panorama beni gerçekten mutlu kılıyor ve keşkemi azaltıyor.


Moda ile aranız nasıl? Sizce dış görünüş önemli mi?
Nesnelerin nasıl kullanıldığının yanı sıra, parçaların tüketim trendlerini belirleyici bir kavram olan giyim sanatını, dışarıya seyir vermek gerçekten çok kolay olmayabilir. Evet yakından takip ediyor ve bu işi çok iyi bilen yakınlarımın fikirlerini de çok önemsiyorum. Proporsiyonlarımın farkında olup avantajlarını kullanmaya çalışıyorum. Bir look’ta gördüğüm ürünü anında olduğu gibi kombinlemek yerine kendimden bir şeyler katarak ve kendimle harmanlayarak ürünü bedenime giydiriyorum. O zaman benim tarzım oluyor. Asıl amaç, kıyafetlerin veya aksesuarların gerekli olması değil, araç olmasıdır. Giyinmenin yanı sıra hal, tavır, davranış, duruştur, bir bütündür. Nasıl bir enerji ile taşıdığındır. Bir elbise bu yüzden herkeste farklı durur. Dekolte bir elbise ile burada yaptığımız çekimlere bir bakın; zarafet ve asillik akıyor. Çünkü bu iş bir bütündür. Moda; bir parça, sadece bir elbise modeli veya kumaşı ile yorumlanamaz. Elbise benim aurama eşlik eder; ben elbiseye eşlik etmem. Benim auramda bulunduğumuz ortamın hoşluğunda, klaslığında ve yine yapılan çekimlerin klaslığı ve profesyonelliği ile elbise bambaşka bir seyir veriyor benim üzerimde. Kadın demek estetik ve zarafet demektir. Tabi ki dış görünüş kadar içselliğin de belirlenmiş olması gerekir. Benim için sadece giyimde değil; bir mekânın dekorunda, bir sofra düzeninde, bir hediye sunumunda ve en önemlisi bir sohbet ve konuşmada da estetik ve zarafet yüksek bir güzellik ve konfordur. Hayatımda bu manada her zaman şık ve stil sahibi insanlarla olmaktan keyif alıyor ve buna dikkat ediyorum.

 

Röportaj:Yavuz Kaynar
Fotoğraf: Mertcan Alşahin
Mekan: Mandarin Oriental, Bodrum

İnstagram: benansarac

Benan Kurtuluş Saraç

Ben Kocaman Bir Oyuna Dahil Edildiğimi Yıllar Sonra Ögrendim; Büyük Hayal Kırıklığı Yaşadım, “Bana Oyun Kuranları Kendime Oyuncu Yaptım” Benan Kurtuluş Saraç
Ben Kocaman Bir Oyuna Dahil Edildiğimi Yıllar Sonra Ögrendim; Büyük Hayal Kırıklığı Yaşadım, “Bana Oyun Kuranları Kendime Oyuncu Yaptım” Benan Kurtuluş Saraç
Ben Kocaman Bir Oyuna Dahil Edildiğimi Yıllar Sonra Ögrendim; Büyük Hayal Kırıklığı Yaşadım, “Bana Oyun Kuranları Kendime Oyuncu Yaptım” Benan Kurtuluş Saraç
Ben Kocaman Bir Oyuna Dahil Edildiğimi Yıllar Sonra Ögrendim; Büyük Hayal Kırıklığı Yaşadım, “Bana Oyun Kuranları Kendime Oyuncu Yaptım” Benan Kurtuluş Saraç
Ben Kocaman Bir Oyuna Dahil Edildiğimi Yıllar Sonra Ögrendim; Büyük Hayal Kırıklığı Yaşadım, “Bana Oyun Kuranları Kendime Oyuncu Yaptım” Benan Kurtuluş Saraç
Ben Kocaman Bir Oyuna Dahil Edildiğimi Yıllar Sonra Ögrendim; Büyük Hayal Kırıklığı Yaşadım, “Bana Oyun Kuranları Kendime Oyuncu Yaptım” Benan Kurtuluş Saraç
Ben Kocaman Bir Oyuna Dahil Edildiğimi Yıllar Sonra Ögrendim; Büyük Hayal Kırıklığı Yaşadım, “Bana Oyun Kuranları Kendime Oyuncu Yaptım” Benan Kurtuluş Saraç
Ben Kocaman Bir Oyuna Dahil Edildiğimi Yıllar Sonra Ögrendim; Büyük Hayal Kırıklığı Yaşadım, “Bana Oyun Kuranları Kendime Oyuncu Yaptım” Benan Kurtuluş Saraç
Ben Kocaman Bir Oyuna Dahil Edildiğimi Yıllar Sonra Ögrendim; Büyük Hayal Kırıklığı Yaşadım, “Bana Oyun Kuranları Kendime Oyuncu Yaptım” Benan Kurtuluş Saraç