Motor sporları dünyasının genç, güzel ve başarılı kadın temsilcisi Simin Bıçakçıoğlu, son dört yılın Kadın Pilotlar birinciliğini elinde bulunduruyor. Motor sporlarına adım attığı 2008 yılından bu yana başarılı bir grafik sergileyen genç pilot, pistlerdeki herkesin takdirini kazanan duruşunu sosyal sorumluluk projelerine gösterdiği duyarlılıkla da pekiştiriyor. Bıçakçıoğlu; güçlü, başarılı, özgüvenli ve duyarlı bir kadın olarak bir sporcunun sahip olması gereken tüm vasıfları bünyesinde barındırıyor. Erkek egemen bir spor dalında kadınların da başarılı olabileceğini kanıtlayan güzel pilot Avon’un meme kanserinde erken teşhisin önemine vurgu yapan projesinin gönüllü elçiliğini üstlendi. Avon’un “Meme Kanseri ile Mücadele” projesini tüm yıl boyunca yapılacak özel etkinliklerle yarış pistlerine taşıyacak olan Simin Bıçakçıoğlu gönüllü elçiliğini üstlendiği projenin detaylarını, bir kadın olarak pistlerdeki mücadelesini ve yaşam bakışını Klass’a anlattı.
“Kadınlar arasında en yaygın olan kanser türlerinden biri olan meme kanserinde farkındalık yaratmak ve daha fazla kadını bilinçlendirerek erken teşhis rakamlarını yukarılara taşımak için bu projede yer almayı hiç düşünmeden kabul ettim. Bu projeyle tek bir kadının bile hayatına dokunmuş olmayı bilmek, bana inanılmaz huzur ve mutluluk veriyor.”
“Meme kanseri hakkında farkındalık yaratmak için elimden geleni yapıyorum. özellikle konuşmacı olarak üniversitelere gidiyorum. Bunların yanı sıra Avon’un Meme Kanseri ile Mücadele Projesi’ni tüm yıl boyunca yapılacak özel etkinliklerle yarış pistlerine de taşımayı planlıyoruz.”
“Güçlü, kimseye zarar vermeyecek kadar hırslı, başarılı bir kadınım. Ama her kadın gibi duygusalım da... Ancak bu duygusallık yarış pistinde yerini mücadeleci ruha ve zorlu bir rakibe bırakıyor. Ayrıca centilmen, saygılı ve rakibini mutlaka tebrik eden bir pilotum.”
“Otomobil sporlarıyla birlikte bir nebze de olsa kadınların sesini duyurmak için elimden geleni yapıyorum. Erkek sporu olarak bilinen bir spor dalında 4 yıl üst üste Türkiye Ralli Şampiyonası Kadın Pilotlar Birinciliği’ni kazanmam, kadınların istediği zaman neler yapabildiğini gösteriyor.”
“Hedefinizin ne olduğunu bilin. Dağılmayın. Lüzumsuz şeylerle uğraşmayın. Risk almayı bilin. Cesur olun. Adınızı temiz tutmaya özen gösterin. Başarı bir bütündür. İsminizi temiz tutun ki başarı isminizi taçlandırsın.”
Simin Hanım, pistlerdeki başarınızın yanı sıra sosyal sorumluluk projelerine verdiğiniz destekle de örnek bir sporcu profili çiziyorsunuz. Yakın zamanda Avon’un “Meme Kanseri İle Mücadele” projesinin gönüllü elçileri arasına katıldınız. Avon’un bu projesine dahil olmaya nasıl karar verdiniz?
Türkiye’de her 8 kadından biri meme kanserine yakalanma riski taşıyor. Her 30 kadından biri ise meme kanseri nedeniyle hayatını kaybediyor. 50 yaş altı kadınlarda meme kanserine yakalanma oranı Avrupa ve Amerika'da yüzde 15 iken Türkiye'de yüzde 50’ye yükselmiş durumda ve bu rakamlar her geçen gün artmaya devam ediyor. Avon, destekçileri sayesinde kişilerin meme kanserine karşı bilinçlenmesini sağlıyor. Bir kadın olarak ben de meme kanseri riski altındayım. Kadınlar arasında en yaygın olan kanser türlerinden biri olan meme kanserinde farkındalık yaratmak ve daha fazla kadını bilinçlendirerek erken teşhis rakamlarını yukarılara taşımak için bu projede yer almayı hiç düşünmeden kabul ettim. Erken teşhisin önemini anlatmak için halkın önünde olan insanlar olarak bizlere çok fazla görev düştüğüne inanıyorum. Bunu sadece bir proje adı altında değil sohbet ortamında bile hatırlatarak kadınların birbirine destek vermesi gerekir. özellikle genç kızlarda bu bilinci oluşturduğumuz zaman gelecek nesillerde farkındalık daha da artmış olacak. Bilinçli nesiller, daha sağlıklı nesillerin doğmasına yardımcı olacaktır. Bu projeyle tek bir kadının bile hayatına dokunmuş olmayı bilmek, bana inanılmaz huzur ve mutluluk veriyor. Böyle bir projede uzun yıllar boyunca yer alarak kadınlara bu riskleri ve neler yapabileceğimizi anlatmak istiyorum. Kızlarımıza duş sırasında elle yapılan kontrolün bile hayat kurtarmada önemli bir rol oynadığı bilincini yerleştirmeliyiz. Kanserden korkmak bizi hayata bağlamaz, onunla savaşmak ve mücadele etmek gerekir. Hayata tutunmak; hastalığı yenmek için oldukça önemlidir. Projeyle birlikte bütün kadınlarda oluşturmak istediğim bilinç de aslında tam olarak budur.
“SAĞLIĞIMI HİçBİR ZAMAN İKİNCİ PLANA ATMADIM”
Her kadının meme kanseri riski taşıdığını belirttiniz. Peki, siz kendi kontrollerinizi düzenli bir şekilde yaptırıyor musunuz?
İş ve yarış hayatımın son derece yoğun olmasına rağmen sağlığımı hiçbir zaman ikinci plana atan birisi olmadım. Düzenli olarak kendimi kontrol ediyorum ve gerekli sağlık kuruluşlarına giderek kontrollerimi yaptırıyorum.
ülkemizde ne yazık ki pek çok kadın meme kanseri konusunda sizin gibi bilinçli değil. Göz önünde bulunan başarılı bir isim olarak kadınların bilinçlenmesi ve meme kanserinde farkındalık yaratılması için Avon ile nasıl bir çalışma gerçekleştireceksiniz?
Maalesef çevremdeki birçok arkadaşım ve yaşıtım dahil çoğu kadında bu bilinç bulunmuyor. Gerekli kontrolleri sağlığımız bozulduğunda yaptırıyoruz. Aslında bunun biraz da kanserden korktuğumuz için olabileceğini düşünüyorum. Doktorun “Kansersiniz” demesini duymak istemiyoruz. Bizim öncelikle aşmamız gereken durum kanserin korkulması gereken bir hastalık olmadığıdır. Kanserden korkmak yerine teşhisin geç kalmasından korkmalıyız. Kısacası ilk evrelerde teşhis konulabilirse kanseri yenme şansınız çok daha yüksek. Bu projeyle biz, biraz da bunu yapmaya çalışıyoruz. Kadınlarımıza düzenli kontrolleri bir alışkanlık haline getirmelerini ve erken müdahale fırsatını kaçırmamalarını telkin ediyoruz. Katıldığım seminerlerle, verdiğim röportajlarla meme kanseri hakkında farkındalık yaratmak için elimden geleni yapıyorum. özellikle konuşmacı olarak üniversitelere gidiyorum. Genç nesli bilinçlendirmenin yeni neslin meme kanserine olan farkındalığını daha çok artıracağına inanıyorum. Bunların yanı sıra Avon’un Meme Kanseri ile Mücadele Projesi’ni tüm yıl boyunca yapılacak özel etkinliklerle yarış pistlerine de taşımayı planlıyoruz.
Spor dünyasında önemli başarılara imza atmış bir kadın olarak Avon’un “Meme Kanseri ile Mücadele” projesinin bir parçası olmaktan dolayı neler hissediyorsunuz?
İnsanlar göz önünde bulunan ünlü isimleri rol model olarak benimseyebiliyorlar. Belki yakın arkadaşının, annesinin demesindense bizlerin konuşmasını önemseyebiliyorlar. Kadınların en büyük düşmanı meme kanserine karşı Türkiye’de 20 yıldır kesintisiz savaş veren Avon’un da projenin farkındalığı için bu stratejiyi izlediğini düşünüyorum ki oldukça anlamlı ve işe yarayacak bir model olduğunu söyleyebilirim. Bu açıdan tarifi imkansız bir mutluluk yaşıyorum.
“CENTİLMEN, SAYGILI VE RAKİBİNİ MUTLAKA TEBRİK EDEN BİR PİLOTUM”
Gerek pistlerde gerekse sosyal yaşamında topluma rol model olan genç ve başarılı bir kadınsınız. Peki, siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Aynaya baktığınızda karşınızda nasıl bir Simin Bıçakçıoğlu görüyorsunuz?
Güçlü, kimseye zarar vermeyecek kadar hırslı, başarılı bir kadınım. Ama her kadın gibi duygusalım da... Ancak bu duygusallık yarış pistinde yerini mücadeleci ruha ve zorlu bir rakibe bırakıyor. Yarışlar esnasında karşılaştığım olumsuz durumlara soğukkanlı bir şekilde yaklaşıyorum. önceden herhangi bir kötü olayda hemen demoralize olabiliyordum. Ancak edindiğim tecrübeler sayesinde olaylara verdiğim tepkiler farklı bir hal aldı. Yarış esnasında otomobilim arızalandığında ya da rakibim beni 15-20 saniye geçtiğinde duygularıma kapılmadan serinkanlı düşünüyor ve bu yönde hareket ediyorum. Ayrıca centilmen, saygılı ve rakibini mutlaka tebrik eden bir pilotum. Sanırım tüm spor dünyasının ihtiyacı olan da bu üç özellik. Tüm sporcular rakipleriyle hem mücadele edebilmeli hem de dayanışma içerisinde olmalılar.
Erkek ağırlıklı bir spor dalı olan rallide kadınlar karşı cinslerine oranla bazı mental ve fiziksel dezavantajlara sahip olabiliyorlar. Bu dezavantajları avantaja çevirmek için neler yapıyorsunuz?
Biz kadınlar motor sporlarında fiziksel ve mental olarak erkeklerden geride başlıyoruz. Ancak fitness ve özel programlarla kaslarımı kuvvetlendirerek bu durumu pozitife çeviriyorum. Mental olarak da çeşitli kişisel gelişim kitapları okuyarak açığı kapatmaya çalışıyorum.
“UMARIM HER BAŞARIM KADINLARA öRNEK OLUR VE DAHA NİCE BAŞARILI KADIN üLKEMİZİN GELECEĞİNE YöN VERİR”
Pek çok kesimde kadının pistlerde başarılı olamayacağına dair bir görüş hakim. Pistlerde elde ettiğiniz başarılarla bu düşünceyi haksız çıkaran bir kadınsınız. Peki, bu konu hakkında neler söylersiniz?
Kadınların “Sen anlamazsın, sen yapamazsın” denilerek sürekli küçük görülmesi beni çok rahatsız ediyor. Zamanında bu tarz şeylerle ben de karşılaştım. Dünya çapında daha önce hiçbir kadının kullanmadığı otomobille bir şampiyonaya katılıp kendi sınıfımda hem erkeklerde hem de kadınlarda birinciliği elde ettim. Şampiyona öncesinde herkes bana “Bu otomobili erkekler bile çok zor kullanıyor. Bu otomobili Türkiye’de sadece üç ya da dört erkek pilot kullandı. Dünya çapında sadece üst düzey pilotların kullandığı bu araçla birinciliği elde etmen çok zor” demişti. Ancak sezon sonunda herkes “Söylediklerimizden çok pişmanız. Yanlış düşünmüşüz” diyerek benden özür diledi. Bu da gösteriyor ki kadınların kendileriyle ilgili yapılan negatif eleştirilere kulaklarını tıkaması gerekiyor. Her insan hedeflerine ulaşabilmek için ne olursa olsun kendi yoluna bakmalı ve bu hedefini gerçekleştireceğine inanmalıdır. Ancak ne yazık ki çoğu kadın bu şekilde davranmayabiliyor. Hayatın her alanında zorlu şartlar her an karşımıza çıkıyor. Zorlu şartlardan başarıyla çıkmak için de yılmamamız ve çaba göstermemiz gerekiyor. Ancak bu sayede yaşadığımız her zorluk ve tecrübe bizi bir adım ileri taşıyabilir. Kadınların hak ettiği yere gelebilmesi eğitimden geçiyor. Ayrıca erkeklerin kadınları her konuda desteklemesi gerektiğini düşünüyorum. Şu anda otomobil sporlarıyla birlikte bir nebze de olsa kadınların sesini duyurmak için elimden geleni yapıyorum. Erkek sporu olarak bilinen bir spor dalında 4 yıl üst üste Türkiye Ralli Şampiyonası Kadın Pilotlar Birinciliği’ni kazanmam, kadınların istediği zaman neler yapabildiğini gösteriyor. Umarım her başarım kadınlara örnek olur ve daha nice başarılı kadın ülkemizin geleceğine yön verir.
“MOTOR SPORLARI İçİMDEKİ ADRENALİNİ DIŞA VURMAMI SAĞLADI”
Peki, motor sporlarına ilginiz ne zaman başladı? Bu alanda bir kariyer oluşturmaya nasıl karar verdiniz?
Ben genel olarak sporla ilgili bir insanım. Motor sporları ise içimdeki adrenalini dışa vurmamı sağladı. çocukluğumdan beri otomobillere çok meraklıyım. Ailemin yönlendirmesiyle bu alanda eğitim aldım ve yarışlara katılmaya başladım. Pist yarışları motokros ve tırmanma gibi farklı disiplinleri denedim. Daha sonra rallide karar kıldım. Türkiye Ralli Şampiyonası’nda Kadın Pilotlar Birinciliği’nin yanı sıra erkeklerle yarıştığım sınıflarda da birincilikler elde ettim.
Yarışlara nasıl hazırlanıyorsunuz? Belli bir kamp sürecinden mi geçiyorsunuz?
Tam bir kamp süreci olmasa da örneğin psikolojik anlamda yarış haftası dış dünyayla bağlantımı biraz kesiyorum. Yarış hakkında kimseyle fazla konuşmayarak ya da kimsenin özelini dinlemeyerek ve anlatmayarak sadece kendime vakit ayırıyorum. Beslenme konusunda da son hafta karbonhidratları tercih ediyorum. çünkü yarışta fazlasıyla enerjiye ihtiyaç duyuyorum. Tabii ki uyku düzenime de çok dikkat ediyorum.
“İSMİNİZİ TEMİZ TUTUN Kİ BAŞARI İSMİNİZİ TAçLANDIRSIN”
Bu kadar yoğun tempoya ayak uydurabilmek için sağlam bir iradeye sahip olmak gerekiyor. Bu anlamda kişisel gelişiminiz için neler yaparsınız? Hayata bakış açınız nedir?
Kişisel gelişimim için bol bol bu alanda yazılan kitapları okuyorum. Hayata bakış açımı sorarsanız; kararlı olmak diyebilirim. Hedefinizin ne olduğunu bilin. Dağılmayın. Lüzumsuz şeylerle uğraşmayın. Risk almayı bilin. Cesur olun. Adınızı temiz tutmaya özen gösterin. Başarı bir bütündür. İsminizi temiz tutun ki başarı isminizi taçlandırsın.
Güzel ve bakımlı bir bayansınız. Biraz da güzellik sırlarınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
Kendime has fazla gizlim saklım yok. Ayda bir kez cilt bakımı ve masaja giderim. Her gün düzenli olarak kullandığım kremlerim ve toniklerim vardır. Bunların dışında öyle özel karışımlar, süt banyoları gibi kürlerim yok. :)
Modayla aranız nasıldır? Tarzınızı ne olarak adlandırırsınız? Gardırobunuzun vazgeçilmez parçaları nelerdir?
Modayı takip etmek gibi bir takıntım yok. Tabii ki kendime yakışanı tercih ederim. Yani sevmediğim bir şeyi moda diye giymem. Güncel modayı da takip ederek kendi tarzımı oluşturmayı severim. Jeanler, ayakkabılar ve çantalar... Onlarsız bir hayat düşünemiyorum:)
Fotoğraflar: Uğur Atun