Bir Bakış, Bir Gülüş, Bir Şarkı,Bir Kuş Sesi Beni Mutlu Etmeye Yeter

Bir Bakış, Bir Gülüş, Bir Şarkı,Bir Kuş Sesi Beni Mutlu Etmeye Yeter Bir Bakış, Bir Gülüş, Bir Şarkı,Bir Kuş Sesi Beni Mutlu Etmeye Yeter

Ünlü sanatçı Nükhet Duru sahne önündeki ve arkasındaki yaşamını Klass’a anlattı

Kadife gibi sesi, sahnedeki duruşu ve güzelliğiyle sevenlerinin gönlünde taht kuran Nükhet Duru, yıllardır sanat dünyasındaki duruşunu bozmadan yolunda başarıyla ilerleyen ender sanatçılardan biri. Hayatı dolu dolu yaşayan ve gerçek dostluklara önem veren ünlü sanatçı rol aldığı filmlerle ve müzikallerle de hayranlarının hayatlarını güzelleştirmeye devam ediyor. Her daim bakımlı ve stil sahibi duruşuyla sanat dünyasındaki pek çok kişiye örnek olan Duru, günün her anında giyimine özen gösteriyor. Yer aldığı İstanbulname müzikali ve Düğün Dernek-Sünnet filmiyle hayranlarının karşısına çıkmaya hazırlanan güzel sanatçı hayata bakış açısını, yeni projelerini ve özel hayatına dair bilinmeyenleri Klass’a anlattı.

 

 

“Hayat felsefemin temel taşlarını Cenk Taşkan’ın koşulsuz sevgiyle yaklaşımı, Mehmet Teoman’ın mantık ve duyguyu şahane harmanlaması oluşturuyor. İlk eğitimimi bu iki ustamdan aldım. Ama beni onlara muhteşem Fikret Şenes hazırladı.”

 

“Hayatın bir yolculuk olduğunu ve bu yolculuktan zevk alarak yaşadıklarımı paylaşmam gerektiği fikrini benimsedim. Kendisinden çok şey öğrendiğim Zeki Müren ‘İpek kadife gibi bir sesin var ama Türkçeyi doğru kullanmazsan anlamı kalmaz. Kostümlerine özen göster. Artistin görünümü seyirciye saygısıyla paralel gider’ derdi. Bunları hiç unutmadım ve doğru insanları örnek almaya gayret ettim.”

 

“Tiyatro ve müzik beni tamamlayan ve oluşturan sanat dalları. Şarkılarımı mini tiyatro hikayeleri gibi seslendirdiğimde ve bir müzikalde rol aldığımda bu durum insanları mutluluktan uçuruyor. İstanbulname adındaki yeni müzikalimiz çok eğlenceli danslı, şarkılı, düşündürücü, şaşırtıcı ve yakın tarihe ışık tutan tempolu bir müzikal olacak.”

 

“Düğün Dernek filmi oyuncuları, senaristi ve yönetmeniyle bir fenomen oldu. İlk filmi o kadar çok beğendim ki ikincisi için teklif geldiğinde hemen kabul ettim. Oyuncular ve senaryo ekibi çok başarılı ve matrak insanlar. Dolayısıyla Düğün Dernek-Sünnet filminin de ilki gibi çok tutacağını düşünüyorum.”

 

“Erozyona uğramayan dostluklara, çiçeklere, güneşe ve doğadaki tüm canlılara artan bir saygıyla bağlıyım. Bir bakış, bir gülüş, bir şarkı, bir kuş sesi beni mutlu etmeye yeter. çok acılar, üzüntüler atlattım. Bu durumu kimseye şikayet etmedim. Ama umudumu her zaman yeşertmeye hazır tuttum. Vazgeçmeden yeniden başladım.”

 

“Gülşah Saraçoğlu anında üretebilen, dünyayı takip ederek trendleri kendi yorumuyla harmanlayan, tek başına kimseye ihtiyaç duymadan bir elbiseyi A’dan Z’ye dikebilen, kime ne yakışır bir anda fark eden, genç ve en seksi elbiseden en rafine zarafete kadar her tarzın altını çizebilen müthiş bir modacı.”

 

Nükhet Duru kimliğini tanımlayan birçok özellik var. Ama sizden dinlemek istersek Nükhet Duru’yu “Nükhet Duru” yapan değerler nelerdir?

Beni ben yapan birinci özellik, hızlı düşünüp hızlı karar verip her konuda sonuca gidebilmemdir. Bu, çocuk yaşımdan beri böyle süregeldi. Ne istemediğimi o zamandan beri biliyordum ve içgüdülerime inancım tamdı. Tabii ne istediğimi de biliyordum. Ayrıca çalışkan, prensipli, sevdiğim olgulara kendimi adayabilen ve gerçekten sevgiye aşık biri olmam da beni ben yapan özelliklerimdir. Dünü ve keşkeyi tanımam, hemen yeni bir sayfa açarım. Naylon ilişkiler kurmam. Her zaman sıcak ve samimi insanlarla birlikteyim. Dostluğun da, hayatın da, sanatın da kalitesi çok önemli bence. Kalp kırmadan, sabırla çevremdeki insanlara yardımcı olabileceğim her konuda el uzatmaya çalışırım. Hayat felsefemin temel taşlarını Cenk Taşkan’ın koşulsuz sevgiyle yaklaşımı, Mehmet Teoman’ın mantık ve duyguyu şahane harmanlaması oluşturuyor. İlk eğitimimi bu iki ustamdan aldım. Ama beni onlara muhteşem Fikret Şenes hazırladı.

 

“RENKLİ VE GöSTERİYE UYGUN BİR KİŞİLİĞİM VAR”

Dopdolu sanat kariyerinizde “Benim dönüm noktamdır” dediğiniz anları bizimle paylaşabilir misiniz?

Her gün eğer farkına varırsanız bir dönüm noktasıdır. Yeter ki hazır olalım. Televizyona ilk çıktığım gün küçük bir kızken seyirciyi nasıl şaşırttıysam bu hep devam etti. Eh! Artık kabul ediyorum; renkli ve gösteriye uygun bir kişiliğim var. Hayatın bir yolculuk olduğunu ve bu yolculuktan zevk alarak yaşadıklarımı paylaşmam gerektiği fikrini benimsedim. Kendisinden çok şey öğrendiğim Zeki Müren “İpek kadife gibi bir sesin var ama Türkçeyi doğru kullanmazsan anlamı kalmaz. Kostümlerine özen göster. Artistin görünümü seyirciye saygısıyla paralel gider” derdi. Bunları hiç unutmadım ve doğru insanları örnek almaya gayret ettim.

 

Türk müziğine eşsiz yorumunuzla birlikte birçok doyumsuz parça kazandırdınız. Peki, Nükhet Duru’nun en çok sevdiği Nükhet Duru şarkıları nelerdir? Neden?

İlk şarkılarım beni ve hayata bakışımı anlatan şarkılar olduğundan bendeki yerleri hep ayrıdır. Ben o şarkıları bir albümde okuyup adını kendi isteğimle “Bir Nefes Gibi” koydum. O şarkıların çok özel melodileri ve sözleri var. Yıllar sonra birinci ve ikinci albümüm “Melankoli” yüz yılın en iyi neo-klasik yapımı seçildi. Bu yüzden ilkler her zaman özeldir.

 

“TİYATRO VE MüZİK BENİ TAMAMLAYAN VE OLUŞTURAN SANAT DALLARI”

Yıllar içinde her daim kendini yenileyen, geliştiren bir sanatçı olarak sevenlerinizin karşısına çıktınız. Müzik hayatınızı çeşitli müzikal ve kabarelerde rol alarak daha da perçinlediniz. Şu an gündeminizde yeni bir müzikal çalışması var. Yeni yıl itibariyle izleyicisiyle buluşacak yeni çalışmanızdan bahsedebilir misiniz?

Tiyatro ve müzik beni tamamlayan ve oluşturan sanat dalları. Şarkılarımı mini tiyatro hikayeleri gibi seslendirdiğimde ve bir müzikalde rol aldığımda bu durum insanları mutluluktan uçuruyor. Kolektif çalışmalar, danslar, birlikte söylenen şarkılar, hazırlıklar, emek, bütünlük, titiz bir reji, aile gibi olup beraber çay içip beraber umutlanmak şahane bir şey. Ve ben bunu ilk yıllarımdan itibaren kovaladım, her konserim mini bir kabaret niteliğinde gerçekleşir. Bunu seviyorum. “İstanbulname” adındaki yeni müzikalimiz çok eğlenceli danslı, şarkılı, düşündürücü, şaşırtıcı ve yakın tarihe ışık tutan tempolu bir müzikal olacak. Bir Türker İnanoğlu projesi olan İstanbulname’nin oyuncuları, yönetmeni ve emeği geçenler kısa süre sonra açıklanacak.

 

Popüler kültürün en uzun soluklu sanatçılarından birisi olarak kariyeriniz boyunca çeşitli filmlerde de rol aldınız. Son olarak gişe rekorları kıran Düğün Dernek’in ikincisi niteliğinde olan Düğün Dernek- Sünnet filminde bir rolünüz var. Filmin set ortamı nasıldı ve ortaya çıkan filmi nasıl buldunuz?

Düğün Dernek oyuncuları, senaristi ve yönetmeniyle bir fenomen oldu. İlk filmi o kadar çok beğendim ki ikincisi için teklif geldiğinde hemen kabul ettim. Hem eğlenip hem de kamera arkası ve önü dahil olmak üzere insanları mutlu eden işler çıkarmak çok önemli. Oyuncular ve senaryo ekibi çok başarılı ve matrak insanlar. Dolayısıyla Düğün Dernek-Sünnet filminin de ilki gibi çok tutacağını düşünüyorum.

 

Dışarıdan yaşantınıza baktığımızda dolu dolu geçen, pırıltılı bir hayat görüyoruz. Peki, siz yaşadığınız hayatı nasıl yorumluyorsunuz?

Sahne dışında sakin, araştıran, yarın için hazırlık yapan, doğaya yakın, her an bir meşguliyet yaratan, her günü farklı aktivitelerle dolu bir kadınım. Oturup dinlenmeyi bilmem.

 

“EROZYONA UĞRAMAYAN DOSTLUKLARA, çİçEKLERE, GüNEŞE VE DOĞADAKİ TüM CANLILARA ARTAN BİR SAYGIYLA BAĞLIYIM”

 

Hayata bakış açınız nedir? Nükhet Duru’nun hayattaki olmazsa olmazları ve onu mutlu kılan unsurlar nelerdir?

Erozyona uğramayan dostluklara, çiçeklere, güneşe ve doğadaki tüm canlılara artan bir saygıyla bağlıyım. Bir bakış, bir gülüş, bir şarkı, bir kuş sesi beni mutlu etmeye yeter. çok acılar, üzüntüler atlattım. Bu durumu kimseye şikayet etmedim. Ama umudumu her zaman yeşertmeye hazır tuttum. Vazgeçmeden yeniden başladım. Ben böyleyim…

 

Türkiye’nin stil sahibi kadınlarından birisiniz. Duruşunuzla, bakışınızla dahi üzerinize giydiğiniz bir kıyafeti kimliğinizle bütünleştirebiliyorsunuz. Peki, siz tarzınızı nasıl yorumlarsınız?

Kadın olduğumun bilincindeyim. Dolayısıyla spor bile giyinsem bir denge yakalamaya çalışırım. Ama zaten spor yaptığım anlar hariç eşofmanla ve taytla sokağa çıkmayı sevmem. Sade elbiseleri ve aksesuarla pırıltılı elbiseleri de takısız taşımayı sevmiyorum. Saç aksesuarı ve şapkayı çok severek kullanırım. Aslında eski filmlerde yaşıyorum denebilir.

 

“GüLŞAH SARAçOĞLU HER TARZIN ALTINI çİZEBİLEN MüTHİŞ BİR MODACI”

Uzun süredir kıyafetlerinizi başarılı tasarımcı Gülşah Saraçoğlu hazırlıyor. Gülşah Hanım ile yollarınız nasıl kesişti ve kendisinin çizgisini nasıl buluyorsunuz?

Gülşah Saraçoğlu anında üretebilen, dünyayı takip ederek trendleri kendi yorumuyla harmanlayan, tek başına kimseye ihtiyaç duymadan bir elbiseyi A’dan Z’ye dikebilen, kime ne yakışır bir anda fark eden, genç ve en seksi elbiseden en rafine zarafete kadar her tarzın altını çizebilen müthiş bir modacı. önü çok açık ve o asla şımarmaz. Hep daha iyisinin peşine düşer. Büyüklerine saygılı olmasına bayılıyorum. Dünyaca ünlü starlara buradan kostüm yolluyor. Ancak bir gün böbürlenip de bunu haber yapma peşinde koşmuyor. Sorulunca mahcup bir şekilde “Evet, doğru” diyor. Ona hayranım.

 

Her daim bakımlı, şık bir kadın olarak güzellik ritüellerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?

Doğru beslenmek, hareketli yaşamak, temizlik malzemelerinin doğal ve sade olanını kullanmak, güzel düşünmek ve dilemek… Tüm bunlar sayesinde iyi kalmayı başardım.

 

Koskoca bir yılı acısıyla tatlısıyla geride bıraktık... Yeni yıl itibariyle planlarınız ve 2016 yılından beklentileriniz nelerdir?

Yeni yılda önce sağlık sonra mutluluk ve başarılarımı tazeleme dileğim var. ülkemin güzel bir döneme girmesini ve mucizelerin gerçekleşmesini bekliyorum…