Filiz hanım, öncelikle sizi tanıyarak markanızın kuruluş sürecini dinleyebilir miyiz?
1980 yılında İstanbul’da doğdum. Eğitim hayatımı turizm otel işletmeciliği ve halkla ilişkiler dallarında eğitim alarak tamamladım. Yıllarca severek yaptığım sofra tasarımlarımı, Maybella markasıyla pandemi döneminde geniş kitlelere ulaştırabilmek adına “Gelenekselliğin Modern Hali” anlayışı ile bu sektöre giriş yaptım.
Sunduğunuz ürünlerle hem şık hem de zarif evler yaratıyorsunuz. Markanızın farkları nelerdir?
Tasarımlarımın temelini üç ana materyal olan mermer, bakır ve gümüş oluşturmaktadır. Kendine özgü tasarımlar isteyen kişiler için çalışmalar yapmaktayım. Ürünleri tasarlarken ilk hedefim şık ve işlevsel olması ve kaliteden ödün vermemek. Görsellik her ne kadar önemli olsa da kalite benim için ilk sırada yer alır. Maybella tasarımları kendi içinde bir bütünü oluştururken, aynı zamanda ayrı ayrı parçaların bir araya gelmesi ile geniş bir ürün yelpazesine sahip. Mermer objeler, tasarım bakır objeler ve gümüş aksesuar sunum servisleri bu senenin trendleri olarak ön plana çıkıyor.
Yeni yıl zamanında sofra düzenlemeleri de oldukça önemli. Sizce şık bir sofra nasıl hazırlanmalı?
Yeni yıl yaklaşırken sofra düzenlemeleri şüphesiz ön planda. Bir sofranın ahengi tüm hikâyeyi yansıtır aslında. Genel anlamda görselliği ön plana çıkarırken uyum, düzen, objelerle renklendirme, ışıklandırma ve olmazsa olmaz olan çiçeklendirme dikkat etmemiz gereken noktalardır. En keyifli sofralar bir bütünlük içerisinde ailemiz ve sevdiklerimizle oturduğumuz sofralardır.
Son olarak hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
Maybella olarak şimdiye kadar çok iyi gittiğimizi söyleyebilirim. Birçok franchise teklifi aldık ancak şu anda ana şubemize odaklanmak ve tüm enerjimizi oraya harcamak istiyoruz. İlerleyen dönemde bu teklifleri değerlendirebiliriz. Hedefimiz Maybella markasını en çok bilinen markalardan birisi yapmak. Sofra tasarımı denilince akla Maybella markasının gelmesini istiyorum.
INSTAGRAM: maybella_design