Bretz Yeni Koleksiyonuyla Daha Modern Çizgilere Kavuştu

Bretz Yeni Koleksiyonuyla Daha Modern Çizgilere Kavuştu Bretz Yeni Koleksiyonuyla Daha Modern Çizgilere Kavuştu

Bretz Mobilya yönetim kurulu başkanı Özcan Ata yeni sezon için hazırladıkları koleksiyonları Klass’a anlattı...

Türk mobilya sektörünün 45 yıllık köklü firmalarından Bretz Mobilya, her zaman olduğu gibi İlkbahar/Yaz sezonuna birbirinden özel koleksiyonlarıyla iddialı bir giriş yapıyor. Bretz Mobilya yeni koleksiyonunda sahip olduğu klasik çizgiden ödün vermeden modern esintilerin hakim olduğu tasarımlara imza atıyor. Sektörde trendleri belirlediklerini dile getiren Bretz Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı özcan Ata, 2016 İlkbahar/ Yaz koleksiyonlarıyla başarılarını bir kez daha gözler önüne serdiklerini vurguluyor. özcan Ata yeni koleksiyonlarının özelliklerini ve firmasının başarısını korumak adına yaptığı çalışmaları Klass’a anlattı.

 

“Bu sezon itibariyle Bretz Mobilya olarak modern tasarımlar yaptık. Yeni koleksiyonumuzda rafine, elegan ve yalın çizgilere sahip neo-klasik tasarımlara imza attık.”

 

“Kendi imza kumaşlarımda orijinal desenlere yer verdim. Kelebeklerin baharla birlikte hayatımıza girmesini ve renk katmasını istedim. Bu bakış açısıyla kumaş desenlerime kelebekle başladım.”

 

“Kendi tasarımlarım olan modern mobilyaların üzerinde Bretz klasiğinin bir çizgisi, izi ve motifi mutlaka vardır. Bu da bizi diğer modern mobilya üreten firmalardan ayıran en önemli özelliğimizdir.”

 

“Bretz Mobilya dünya markası olma maratonunu başarılı bir şekilde sürdürüyor. Bretz’in sektördeki yeri ve sorumluluğu her geçen gün artıyor. Dolayısıyla hem hizmet kalitemizi arttırmak hem de koleksiyonumuzu genişletmek için çok çalışıyoruz.”

 

özcan Bey, her sezon birbirinden iddialı ve göz alıcı tasarımları dekorasyon tutkunlarıyla buluşturan Bretz Mobilya olarak İlkbahar/Yaz koleksiyonunuzu nasıl bir konseptte hayata geçirdiniz?

Bu yıl kış mevsimi çok soğuk geçti. Bu yüzden hem insanların içini hem de evlerini renklerle biraz ısıtmak istedik. Renkli kumaşlara ağırlık verdiğimiz yeni koleksiyonumuzu çok çarpıcı objelerle zenginleştirdik. Bu sezon itibariyle Bretz Mobilya olarak modern tasarımlar yaptık. önceki yıllarda yaptığımız klasik mobilyalar yerine modern tasarımları hayata geçirerek o ağırlığı üzerimizden attık. Bu açıdan yeni koleksiyonumuzla klasikte çok güzel bir trend yarattık. Yeni koleksiyonumuzda rafine, elegan ve yalın çizgilere sahip neo-klasik tasarımlara imza attık. Bildiğimiz malzemelerle bilmediğimiz formları ve yeni çizgileri ortaya çıkardık. Yeni koleksiyonumuzu bu konsept üzerinden kurguladık.

 

Yeni koleksiyonunuzun detaylarına inecek olursak tasarımlarınızda hangi renklere ve kumaşlara yer verdiniz?

Yeni koleksiyonumuzda daha çok ipekli kumaşlar kullandık. Daha önce hiç kullanmadığımız renkler olan lacivert ve sarıya tasarımlarımızda yer verdik. Camgöbeği yeşili ve turkuazı kullandığımız yeni koleksiyonumuzda çok renkli ve canlı mobilyalar tasarladık. özetle söylemek gerekirse Bretz yeni koleksiyonuyla daha modern çizgilere kavuştu.

 

Peki, dekorasyon modasının da bu yönde gittiğini söyleyebilir miyiz? Yoksa Bretz kendi modasını mı yaratıyor?

önceden kendimi beslemek için başka firmaların ne yaptığıyla, hangi istikamette yol aldığıyla ya da nasıl bir koleksiyona imza attıklarıyla ilgileniyordum. Ancak zamanla dekorasyon dünyasındaki beğenilerin kendi zevkimle örtüştüğünü fark ettim. örneğin evimin dekorasyonunu kendim yaptım. Dekorasyonda maskülen kumaşlar ve renkler kullandım. Daha sonra çoğu insanın dekorasyon tercihlerinin bu yönde olduğunu ve piyasaya bu özellikteki kumaşların sürüldüğünü gördüm. Ayrıca dünya çapındaki mobilyalara baktığımda Bretz’in kullandığı renklere ağırlık verildiğini, yurt dışındaki firmalarla aynı istikamette gittiğimizi fark ettim. Tabii aklın yolu bir. Bu açıdan Bretz Mobilya’nın dekorasyon dünyasında trendleri belirlediğini rahatlıkla söyleyebilirim.

 

Bretz Mobilya kendi modasını yaratırken özcan Ata da imza attığı kendi tasarımlarıyla farkını ortaya koyuyor. Bu farkı özellikle de kumaşlarda görebiliyoruz. Kendi özel üretiminiz olan bu kumaşlardan bahseder misiniz?

Sizin de belirttiğiniz gibi kendi tasarımlarımı hayata geçiriyorum. Kumaş ve desen tasarımcısı olmamama rağmen işimde ve özel hayatımdaki kıyafet seçimlerimde renklerle yakından ilgiliyim. Bu özel ilgi alanım sayesinde kendi imzamı taşıyan özel kumaş tasarımımı hayata geçirdim. Ayrıca şu anda Kemerburgaz’daki fabrikamızda iki katlı bir showroomun hazırlığı içerisindeyim. Yeni showroomumuzun duvarlarını kendi imzalı kumaşlarımla kaplayacağım. Böylece kendi özel tasarımlarımı ve desenlerimi transfer ettiğim kumaşlarla yaşam alanlarının duvarlarını süsleyeceğim.

 

“KENDİ İMZA KUMAŞLARIMDA ORİJİNAL DESENLERE YER VERDİM”

Kendi imza kumaşlarınızda yer verdiğiniz desenlerden ve niçin bu desenleri tercih ettiğinizden bahseder misiniz?

İnsanoğlu her geçen gün kendini yeniliyor ve gelişiyor. Dolayısıyla hayat da böyle. Her şey yenileniyor. Buna dekorasyon da dahil… Dekorasyon dünyasında bazı renkler ve desenlerle çok çalışılınca bir süre sonra doyuma ulaşılıyor. O zaman tasarımcılar yeni renk ve desen arayışı içerisine giriyorlar. Ben de kendi imza kumaşlarımda orijinal desenlere yer verdim. Bu desenlerden biri kelebek. Baharla birlikte gelen ve ömürlerinin bir gün olduğu söylenen kelebeklerin kendilerine özgü çok güzel hikayeleri vardır. Bugüne kadar baharı vurgulamak adına duvar kâğıtlarında ve kumaşlarda çiçek desenleri kullanıldı. Ancak kelebeğin çok fazla desen olarak çalışıldığını görmedim. Bu açıdan kelebeklerin baharla birlikte hayatımıza girmesini ve renk katmasını istedim. Bu bakış açısıyla kumaş desenlerime kelebekle başladım. Kelebek desenlerini mobilyaların yüzeylerine de taşımayı düşünüyorum. Ayrıca ahşap kelebek motiflerine de mobilyalarda yer vermeyi planlıyorum.

 

Sizin de az önce bahsettiğiniz gibi yeni koleksiyonu itibariyle modern çizgideki tasarımları hayata geçiren Bretz Mobilya’nın yıllardır sahip olduğu sanatçı ruhu mobilyalardaki oymalarda kendini gösteriyor. Peki, bunu nasıl başarıyorsunuz?

Mercedes’in 1952 yılında çıkardığı modele baktığınızda her bir detayıyla klasik bir araba olduğunu söyleyebiliriz. Bugün 2016 model bir Mercedes’in ise güncellenerek yenilendiğini ve modern çizgilere sahip olduğunu görebiliyoruz. Ancak bundan 20 yıl sonra 2016 model Mercedes klasik olarak tarihteki yerini alacak. Kendi tasarım kimliğine sahip olan Bretz Mobilya ise ürünlerini eklektik bir tarzda meydana getirmediği için modern çağa ayak uyduran klasik çizgisini koruyor. Dolayısıyla sanatını her bir koleksiyonunda yer alan parçalarda sunmaya devam ediyor.

 

Kendi klasik çizgisini korumakla birlikte modern tarzda ürünler meydana getiren Bretz’i sektördeki diğer modern mobilya markalarından ayıran özellikler nelerdir?

Sektörde modern mobilya üreten çok sayıda firma var. Ancak klasik çizgiye sahip olup da modern çizgide mobilya üreten çok az marka bulunuyor. Bretz bu açığı kapatan lokomotif bir marka. Bretz’in sayıları fazla olan modern mobilya üreticileri arasından sıyrılabilmesi için bir farkının olması gerekiyor. Bu açıdan modern tarzda ürünleri meydana getirirken sorumluluğumuz iki kat artıyor. Kendi tasarımlarım olan modern mobilyaların üzerinde Bretz klasiğinin bir çizgisi, izi ve motifi mutlaka vardır. Bu da bizi diğer modern mobilya üreten firmalardan ayıran en önemli özelliğimizdir.

 

Peki, İstanbul’un çeşitli noktalarında yer alan showroomlarınızda dekorasyon tutkunları hangi tarz mobilyalarla buluşuyor?

Nişantaşı’nın önde gelen mağazalarından biri olan Bretz’in Kalamış’taki showroomunda daha net ve yalın çizgideki mobilyalar sergilenirken Florya’daki showroomumuz altın varaklı ve gösterişli tasarımlara ev sahipliği yapıyor. Kemerburgaz’daki fabrikamızdan çıkan ürünler ise yaşam alanlarında modernizm rüzgarları estiriyor. Bretz Mobilya, ayrıca iç mekanların giydirilmesi alanında yurt dışından ithal çok büyük bir aksesuar ve avize koleksiyonuna sahip.

 

“BRETZ MOBİLYA DüNYA MARKASI OLMA MARATONUNU BAŞARILI BİR ŞEKİLDE SüRDüRüYOR”

2016’nın ilk çeyreğini değerlendirecek olursanız bugüne kadar gerçekleştirilen hedefler baz alındığında Bretz Mobilya yıl sonunda ne kadar büyümüş ve gelişmiş olacak?

Bretz Mobilya dünya markası olma maratonunu başarılı bir şekilde sürdürüyor. Bretz’in sektördeki yeri ve sorumluluğu her geçen gün artıyor. Türkiye’deki dekorasyon tutkunlarına kaliteli bir şekilde hizmet veren Bretz Mobilya Katar’daki mağazasıyla Dubai ve Abu Dabi’da gerçekleştirdiği özel projelerle dünya platformunda da varlığını sürdürüyor. Yurt dışında birçok noktada önemli çalışmaları hayata geçiriyoruz. Dolayısıyla hem hizmet kalitemizi arttırmak hem de koleksiyonumuzu genişletmek için çok çalışıyoruz. Bu gayretli çalışmamız neticesinde hedeflerimizin hepsini yıl sonunda gerçekleştireceğimize ve sektörde sahip olduğumuz ayrıcalıklı yeri koruyacağımıza inanıyorum.

 

Başarı uzun ve meşakkatli bir süreçtir. Bir dünya markası olma yolunda bu süreci en iyi şekilde geçiren Bretz’in hem yöneticisi hem de baş tasarımcısısınız. İşinizin her bir detayı üzerinde titizlikle duruyorsunuz. Aynı zamanda renkli bir sosyal yaşamınız var. Peki, bu kadar yoğun çalışan bir kişi olarak bütün bunlara nasıl yetişiyorsunuz? Hem kişisel yaşamınızda hem de işinizde kendinizi geliştirmek adına neler yapıyorsunuz?

Yalnız ve mutlu bir kovboy olarak hayat maratonunda başarılı bir şekilde ilerliyorum. Yaklaşık bir yıldır kendi evimin projesi üzerinde çalışıyordum. Ortaya çıkan bu muhteşem evde yapılan çalışmaları kitap haline getirmeyi planlıyorum. Evimde çok huzurlu ve mutluyum. çok fazla tasavvufla ilgili kitap okuyorum. çünkü tasavvufun benim için en doğru beslenme modeli olduğunu düşünüyorum. Tasavvuf sayesinde kendimi arındırabiliyor; daha saf bir akla, beyne ve düşünceye sahip olabiliyorum. Bu sayede kendimi çok iyi motive ediyorum. Bunu çevremdeki insanlara, ekibime, iş birliği yaptığımız müşterilerimize ve tasarımlarıma pozitif olarak yansıtıyorum. Hayatın her kesitinde bizi ilgilendiren birçok detaya çok önem veriyorum. Yeri geldiğinde bir kadından daha kadın, bir erkekten daha erkek, bir çocuktan daha çocuk olabiliyorum. Dolayısıyla bu titiz yönüm beni başarıya götürüyor.

 

 

 

Fotoğraflar: Uğur Atun