Buse Şahbaz : “Mankenlik Yaparken Kendimi En Olmam Gereken Yerdeymiş Gibi Hissediyorum”

Buse Şahbaz : “Mankenlik Yaparken Kendimi En Olmam Gereken Yerdeymiş Gibi Hissediyorum” Buse Şahbaz : “Mankenlik Yaparken Kendimi En Olmam Gereken Yerdeymiş Gibi Hissediyorum”

Ünlü Manken Buse Şahbaz, Mankenlik Hayaline Nasil Ulaştiğini Ve Başari Sirlarini Klass’a Anlatti  

Buse Hanım, genç ve başarılı bir manken olarak mankenlik kariyerinde hızla ilerliyorsunuz.   Öncelikle sizi okuyucularımız için daha yakından tanıyabilir miyiz?
4 Temmuz 1999 doğumluyum. Mankenlik yapıyorum. Son 4 yıldır ağırlıklı olarak defilelerde yer alıyorum. Lisede bilgisayar bölümünden mezun oldum. Daha sonrasında Şişli Üniversitesi Adalet Bölümü’nü bitirdim. Şu an ikinci üniversitemi okuyorum. Anadolu Üniversitesi Spor Akademisi birinci sınıf öğrencisiyim.

“EN BÜYÜK HAYALİM
MANKEN OLMAKTI”


Daha önce bir röportajınızda mankenliğin hayalinizdeki meslek olduğunu söylediniz? Bu hayal nasıl başladı?
Hayalimi anlatmayı çok seviyorum. Çünkü hayalimi yaşayan bir insanım. Ben küçükken televizyonda Victoria’s Secret’in defilelerini izlerdim. Annemle birlikte özellikle yılbaşı geceleri o defileleri izlemeyi çok severdik. O zaman ‘Ben de burada olmak, ben de orada yürümek istiyorum’ dedim. En büyük hayalim manken olmaktı. Bundan 7 sene önce bir arkadaşım kendi butiğini açtı ve bana ürünleri için mankenlik yapmayı teklif etti. Böylece ilk teşviki bana arkadaşım sağladı. Orada yaptığımız çekimden sonra başka bir arkadaşım beni bir kadın giyim firmasına önerdi. Burada resmi mankenliğe ilk adımımı attım. Pandemi sürecinde kariyerim kısa bir süre sekteye uğradı. Pandemi bitip sezon açıldıktan sonra Fashion TV’nin düzenlediği Miss and Mr. Fashion yarışmasına katıldım. Yarışmaya katılırken çok heyecanlıydım. Ne olacağını ben de çok merak ediyordum. Ancak ne yazık ki istediğim dereceyi alamadım. ‘Most Like Model’ unvanını alabilmiştim. O gün çok üzülmüştüm. Şimdi dönüp arkama baktığımda aslında çok da mutlu oluyorum. Çünkü o benim ilkim oldu. Bugün ‘İyi ki girmişim’ diyorum. 2021 yılında yapılan yarışmada çok ciddi bir basın PR’ı vardı. Pandemiden sonra yapılan ilk mankenlik yarışması olduğu için çok ses getirdi ve çok güzel geri dönüşler aldım. Çok güzel bağlantılarım oldu. Çok kıymetli fotoğrafçılarla tanıştım.

Sizin başarı sırrınız nedir?
Kendimi konuşmayı seven biri olarak adlandırıyorum. İnsanlarla samimi bağlar kurmayı seviyorum. Çünkü mankenlik yaparken kendimi en olmam gereken yerdeymiş gibi hissediyorum. O nedenle de belki kalbimin temizliğinden belki de insanlara olan yaklaşımımdan dolayı güzel bir ilerleme sağladım. Bu insanlarla hala görüşüyorum. Bana çok güzel şeyler kattılar. Şu an hala çalıştığım bir fotoğrafçım var. Kendisiyle artık bir iş ilişkisinin ötesinde bir ağabey kardeş bağı kurdum. Bana poz vermeyi o öğretti. Bunu da söylemekten hiç çekinmiyorum. Şu anda onun sayesinde kendime çok güveniyorum ve poz verirken çok rahat hissediyorum. Manken olarak güzel işler almaya başlayınca bu alanda eğitim almaya karar verdim. Asil Çağıl’dan yürüyüş ve koreografi eğitimi aldım.
Bu eğitimlerden sonra artık kendimi podyumda da rahat hissetmeye başladım. Şu dönemde artık bütün işlerimden daha çok keyif alıyorum. Eğitimin ne kadar önemli olduğunu defilelere çıktıktan sonra anladım. Hocam bana bunun bir kilometre meselesi olduğunu söylemişti.

Kendiniz için rol model olarak gördüğünüz ya da ilham aldığınız mankenler var mı?
Kendime dünyaca ünlü bir manken olan Imaan Hammam’ı örnek alıyorum. Podyumdaki aurası ile bana ilham oluyor. İdolüm diyebileceğim bir kadın. Onu büyük bir hayranlıkla izliyorum.”

Size göre bir mankenin olmazsa
olmazı nedir?

İlk olarak bir mankenin olmazsa olmazı fiziktir. Belki dışarıdan bakan insanlar bunun genetikle alakalı olduğunu düşünebilirler. Ancak zannedildiği gibi değil. Kendimden örnek vermem gerekirse ben kilo almaya meyilli bir fiziğe sahibim. Bir dönem ciddi kilolar aldım. O süreçten çıkmak beni cidden çok yordu. O an beslenmenin ne kadar önemli olduğunu anladım. Üstelik yemeyi de çok seven biriyim. Ancak kendime sürekli mesleğimi ne kadar sevdiğimi hatırlatarak kendimi frenliyorum. Kendime bu konuda bir disiplin kazandırdım. Spor yapmak da en az beslenme kadar önemli.

“DAHA ÇOK HAFİF SPORLARI TERCİH EDİYORUM”

Sporla aranız nasıl?
Ben beş yaşında Arel Koleji’nin yüzme takımındaydım. 9 yaşında bir sakatlık geçirdim. Ayağım kırıldı. Bu nedenle yüzmeden uzaklaştım. Ortaokul ve lise yıllarında hep okul takımlarındaydım. Başakşehir Spor Kulübü’nün kız basketbol takımında, lisede de kız futsal ve voleybol takımlarında oynadım. Özünde sporu seviyorum. Şu anda yoga ve pilatese daha çok ağırlık veriyorum. Spor olarak da bisiklete binmeyi çok seviyorum son dönemlerde ve yoga yapmaya başladığımdan itibaren kendi benliğimle tanıştığımı söyleyebilirim.

“TATİL YAPMAYI VE SEYAHAT ETMEYİ ÇOK SEVİYORUM. EMİNİM HERKES SEVİYORDUR ANCAK BEN ON İKİ AYIN ON İKİSİNDE TATİL YAPMAK İSTEYEN BİR İNSANIM”

Hobileriniz nelerdir?
Her şeyden önce tatil yapmayı ve seyahat etmeyi çok seviyorum. Eminim herkes seviyordur ancak ben on iki ayın on ikisinde tatil yapmak isteyen bir insanım. Bir o kadar da müzik dinlemeyi çok seviyorum. Müziksiz bir güne başlamam. Müzik sayesinde içimdeki negatif duyguları kontrol ediyorum. Bisiklet sürmeyi de çok seviyorum. Köpeğimle vakit geçiriyorum. Köpek sahiplendikten sonra bütün hayvanlara olan ilgim ve bağım gerçekten çok arttı. Kendimi yalnız veya yorgun hissettiğim anlarda köpeğimin beni sakinleştirdiğini fark ettim.

“VÜCUT PROPORSİYONUMA ÇOK ÖNEM VERİYORUM”

Giyim tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz?
Ben aslında biraz da ‘luxury’ marka hayranıyım. Hepimiz aslında biraz ‘luxury’ hayranıyızdır. Ben eğer bir parçayı giyeceksem üzerimde kendisini çok iyi göstermesi lazım. Bir ürünü sadece marka olduğu için almıyorum. Çok ‘no name’ ürünlerim de var. Vücut proporsiyonuma çok önem veriyorum. Bana bunu annem öğretti.

Dolabınızın olmazsa olmazı nedir?
Dolabımın olmazsa olmazı kesinlikle tayttır. Taytın her çeşidine bayılıyorum. Günlük hayatımda genellikle spor tarzı giyinmeyi seviyorum.

Cilt bakım rutinlerinizden de
bahsedebilir misiniz?

Ben Shiseido markasını çok beğeniyorum. Uzun zamandır birçok markanın ürününü alıp kullandım. Benim cildim karma ve akne eğilimli bir cilt. Bundan dolayı cildimin daha parlak ve pürüzsüz bir yapıya sahip olması için uğraşıyorum. Sabah uyandığımda yüz yıkama jeli ile yüzümü yıkıyorum. Sonrasında cilt yapıma uygun olan cilt toniğimi uyguluyorum. Ardından göz altı ve göz çevresi için aynı markanın bir ürününü kullanıyorum. Yine Shiseido’nun re-touch adlı bir ürünü var. Onun üzerine bunu kullanıyorum. Son olarak da 20 faktör güneş korumalı gündüz kremimi kullanıyorum. İşim dışında ağır makyajları asla tercih etmiyorum. Rimel, göz kalemi ve kaş sabitleyici benim rutinimdir. Dudağım için de renksiz nemlendirici kullanıyorum. Günün sonunda gece kremini uygulayıp uyuyorum. Bunu uzun süre tekrarladıktan sonra cildimde ciddi anlamda bir canlanma, ferahlık ve parlaklık hissetmeye başladım. Birçok kadının bu rutini tercih etmesini öneririm.

“DİKSİYON VE ŞAN
EĞİTİMİ ALACAĞIM”

Bir manken olarak kariyerinizi nasıl şekillendirmeyi düşünüyorsunuz?
Mankenliği çocukluk hayalim olduğu için hep hayatımın bir noktasında tutmak istiyorum. Ancak oyunculuğun da hayalim olduğunu söyleyebilirim. Bu sektörde kiminle konuşsam bana ‘Buse neden oyunculuk yapmıyorsun’ diyor. Ben de onlara ‘Hazır hissetmiyorum’ cevabını veriyorum. Henüz bu alanda eğitim alacak bir yer de bulamadım. Yakın bir süreçte diksiyon ve şan eğitimi alacağım. Oyunculuk eğitimini ondan sonra alacağım. Mükemmeliyetçi bir yapım var. Eğer bir şeyi yapacaksam en iyi şekilde yapmak isterim.

Buse Şahbaz nasıl bir karaktere sahip?
Karakter olarak kendimi pozitif bir insan olarak görüyorum. Çevredeki insanlar da beni böyle gördüklerini söylüyorlar. Yaşadığım zorluklarda kendi kendimin psikoloğu olma motivasyonu ile hareket ediyorum. Elimden geldiğince başıma gelen kötü olayları iyi yönleriyle değerlendirmeye çalışırım. Bende kıskançlık duygusu pek yoktur. Eğer birinin benden daha iyi olduğunu düşünüyorsam onu kıskanmak yerine, nerede iyi olduğunu görüp kendimi de o alanda geliştirmeye çalışıyorum.