Çocuklarımı Hayatın Zorluklarına Karşı Güçlü Bireyler Olarak Yetiştirmeye Çalışıyorum

Çocuklarımı Hayatın Zorluklarına Karşı Güçlü Bireyler Olarak Yetiştirmeye Çalışıyorum Çocuklarımı Hayatın Zorluklarına Karşı Güçlü Bireyler Olarak Yetiştirmeye Çalışıyorum

Savran Klinik’in Kurucusu Özlem Candemir, çocukları ali ve neva ile olan yaşamlarını Klass’a anlattı..

Tüm zaman ve enerjilerini çocuğunun bakımı için vermeye hazır olan anneler, bir başkası için asla yapmayacağı birçok şeyi çocuğu için hiç düşünmeden yaparlar. Yoğun ve başarılı iş hayatının yanında tüm düzenini çocuklarının dünyası üzerinde kuran sağlık turizminin genç ve başarılı temsilcisi özlem Candemir, çocukları Ali ve Neva ile mutlu bir hayata sahip. Birlikte oldukları her anı özel sayarak kaliteli vakit geçirmeye çalıştıklarını belirten Savran Klinik’in Kurucusu özlem Candemir, Ali ve Neva ile birlikte yaptıkları aktiviteleri, gelişim süreçlerini ve onlar hakkındaki gelecek düşüncelerini Klass’a anlattı.


 

özlem Hanım, sağlık turizminde önemli çalışmalara imza atarak adınızdan oldukça söz ettiriyorsunuz. Başarılı iş kadınlığınızın yanı sıra aynı zamanda da iki çocuk annesisiniz. öncelikle ilk anne olduğunuzda nasıl bir duygu yaşadığınızı öğrenebilir miyiz?

Ben o duyguyu çok fazla anlayamadım. İlk hamile olduğum anda hep beraber çok sevindik ve mutlu olduk. Ama bu süreçle birlikte çalışma hayatım da yoğunlaştı. O an düşündüğüm şey iş seyahatlerimi hamilelik dönemimde gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğimdi. Hiçbir zaman doğum anını düşünmedim, sık sık doğum kontrollerine gitmedim. Kendim zaten hemşireyim ve sağlıkla iç içeydim. Hamile olduğum zaman da bir hastanenin genel koordinatörlüğünü yapıyordum. Genel olarak bilinen hamilelerin kaygılarını hiç yaşamadım. O kaygılar iş temposunda kayboldu diyebilirim. Ali’nin doğumunda akşam 20:30’a kadar çalışmıştım. Zaten benim iş çıkış saatlerim geç oluyordu. O gün sadece kendimi biraz yorgun hissettiğimi söyleyerek erken çıkmaya karar vermiştim. Ama tam arabaya bineceğim an sancı başladı ve hemen acile döndüm. Bir anda kendimi doğumhanede buldum. Sonrasında Ali dünyaya geldi. Neva’nın doğumu da aynı bu şekilde, öncesinde çok fazla hazırlık olmadan oldu.

 

“HAYATIMI çOCUKLARIMIN üZERİNE PLANLADIM”

İş hayatınız oldukça yoğun olarak devam etmiş. Peki, çocuklarınızın doğumundan sonra hayatınızda neler değiştiğini söyleyebilirsiniz?

Sürekli bir ödevim varmış gibi hissediyorum. çünkü yalnız bir anneydim. çocuklar yalnızca bakıcıyla büyümesinler diye evimi işimin sokağına taşıdım. Böyle yaparak en azından çocuklarıma kaliteli zaman ayırmaya çalışıyorum. Onlar servisten indikleri zaman ben karşılıyorum. Onlar okuldayken ben de işimde oluyorum veya uyuduktan sonra bazen iş toplantılarım olabiliyor. Ama çok güzel bir duygu benim için. Belki de onlar olmasaydı bu kadar çabalamazdım. Genelde herkes çok çalışan ve cevval biri olduğumu söylerler. Aslında çok tembelimdir. Tatili, seyahat etmeyi çok severim. Ama ne zaman tatil yaptım ne zaman seyahat ettim derseniz onlar hep unutuluyor. çünkü çocuklar olunca yeni bir düzen kurmaya çalışıyorsunuz. Hayatımı çocuklarımın üzerine planladım diyebilirim.

 

çocuklarınızı yetiştirirken nelere dikkat ediyorsunuz?

Hiçbir zaman tam olarak koruyucu bir anne olmadım. Bilinçli olarak olmadım. Her düştüklerinde peşinden koşan bir anne gibi değil de onların kendilerinin kalkabilmelerini bekleyen bir anne olmaya çalıştım. O yüzden de özgüvenleri yüksektir. Ben hemşireyim ama birçok annenin sosyal medyada hemşirelik yaptığını görüyorum. çocuğum için Amerikalara gitmeye de ihtiyaç duymam. Bir anne olarak çok fazla organik beslemekle, çocuğun akademik gelişimleriyle çok fazla uğraşmam. Bununla ilgili eleştirildiğim de olmuştur. çocuklarınla çok ilgilenmiyorsun gibi algılanır. Aslında çok da zaman ayırıyorum ve ayırdığım zamanda kaliteli zaman ayırıyorum. Sizi nasıl bir anne yetiştirdiyse siz de o şekilde davranmaya devam ediyorsunuz. Ya da sizin başınıza gelen aksaklıkları çocuklarınıza yaşatmamaya çalışıyorsunuz. Benim annem de çalışan anneydi ve beni tek başına büyütmeye çalışan bir anneydi. çocuklarımı hayatın zorluklarına karşı güçlü durabilecekleri bireyler olarak yetiştirmeye çalışıyorum. Doğrusu da bu diye düşünüyorum.

 

Röportaj: Erdi Kartal

Fotoğraflar: Uğur Atun

Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Mayıs sayısında..