Danışanımın Başka Birinin Formunu Almasını Değil Kendinin En İyi Halini Almasını İstiyorum

Danışanımın Başka Birinin Formunu Almasını Değil Kendinin En İyi Halini Almasını İstiyorum Danışanımın Başka Birinin Formunu Almasını Değil Kendinin En İyi Halini Almasını İstiyorum

Genç ve Başarılı Medikal Estetik Hekimi Dr. Beste Özdemir, hizmet anlayışını ve danışanlarına önerdiği uygulamaları Klass’a anlattı.  

Danışanlarına Emaar Heights Tower’daki özel muayenehanesinde hizmet veren genç ve başarılı Medikal Estetik Hekimi Dr. Beste Özdemir, Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde eğitim gördüğü yıllarda Amerikan Estetik Akademisi’nde dünyanın en başarılı plastik cerrahlarından ameliyatsız estetik işlemleri eğitimi alarak kendisini mesleki yönden en iyi şekilde geliştirdi. Daha sonrasında İstanbul’da Emaar Heights Tower’da kendi muayenehanesini açan ve bütün işlemlerinde her zaman en doğal dokunuşu yapmaya çalışan Beste Özdemir, kendisini farklı kılan şeyin de kişiyi değiştirmek yerine kendi yüz hatlarını değiştirmeden en güzel formuna kavuşturmak olduğunun altını çiziyor. Dr. Beste Özdemir ile eğitim hayatını, estetiğe olan tutkusunu ve muayenehanesinde verdiği hizmetleri Klass okurları için konuştuk.

Beste Hanım, genç ve başarılı bir medikal estetik hekimi olarak Emaar Heights Tower’da bulunan muayenehanenizde danışanlarınıza hizmet veriyorsunuz? Öncelikle sizi daha yakından tanımak istersek, okuyucularımıza ne söylersiniz?
Aslen Mersinliyim. Özel Toros Koleji Fen Lisesi’ni başarı bursuyla okudum. Sonrasında Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandım.10 yaşımda Rus doçent bir piyanistten ders almaya başladım o zamandan beri klasik piyano çalıyorum. Aynı dönemde tenis oynamaya başladım. Mersin’ de bulunan Tenis İhtisas Kulübü’nün lisanslı oyuncusu olarak müsabakalara katıldım ve iki kez madalya kazandım. Çocukluğumdan beri yaz tatillerimi Avrupa ülkelerinde ve hemen her yaz Amerika’ da amcam ve kuzenlerimin yanında geçirdim. Tıp fakültesini okurken hayalim estetik doktoru olmaktı. Bunun için her yaz gittiğim Amerika’da New York ve İndianapolis eyaletlerinde Amerika’nın en başarılı plastik cerrahları listesinde olan doktorların kliniğinde eğitim gördüm. Ameliyatsız estetik işlemlerinin eğitimini aldım. Okul bittikten sonra Amerikan Estetik Akademisi’nin üst eğitimine katıldım. Oradan döndüğümde bir hafta içerisinde doğu görevi için Mardin’in Kızıltepe ilçesinde acil servise atandım. 8 ay orada çalıştım. Sonrasında Mardin 112’ye başhekim yardımcısı olarak atandım. Yaklaşık bir yıl kadar da orada çalıştım. Daha sonra devletteki görevimden istifa ederek ailece Mardin’de bir klinik açtık. Sonrasında İstanbul’a geldim ve Emaar Heights Tower’da muayenehanemi açtım ve burada hizmet veriyorum.

Estetik bölümünü tercih etmenizin sebebi nedir?
Estetik doktoru olmak çocukluktan beri istediğim bir şeydi. Babam doktor, kız kardeşim intern doktor. Estetik ve tıbba olan merakımı birleştirdim. Tıp fakültesine estetik doktoru olmak için girdim diyebilirim. Başkent Üniversitesi’ndeki süreci birçok eğitime katılarak değerlendirdim. Bu süre zarfında stajyer doktor olduğum günden beri gönüllü olarak daha önce kemoterapi almış ve kanser geçirmiş hastalara PRP, mezoterapi ve saç bakımları yaptım. Kendimi bildim bileli estetiğe ilgi duydum. İnsanların hepsinde güzele olan bir ilgi vardır. Alt benlikten gelen bir dürtüden dolayı güzel olana hepimizin bir ilgisi var. Neyin nasıl daha güzel olabileceğini, hangi dokunuşlar yapılınca daha güzel olacağını hep kafamda kurardım. Sonrasında bunu aldığım eğitimlerle yaptığım çalışmalarla günbegün geliştirdim.

Sizin merkezinize gelen kişilere ne gibi hizmetler veriyorsunuz?
Emaar Heights Tower’da, Türk ve yurt dışından gelen danışanlarımıza hizmet veriyorum. Burası Arap danışanların yoğun olduğu bir bölge. Dubai’den, Katar’dan, İran’dan gelen çokça hastam var. Öncelikle hastanın bizden ne istediği çok önemli. Bütün işlemlerimde her zaman en doğal dokunuşu yapmaya çalışıyorum. ‘En doğal dokunuş’ benim sloganım oldu. Hastanın başka birine benzemesi, başka birinin formunu almasını değil kendisinin en iyi halini almasını istiyoruz. Emaar’da ameliyatsız estetik ve anti-aging işlemlerini yapıyoruz. Bunlar üst yüz dediğimiz kaş arası, alın, kaz ayağı toksin uygulamarı, masseter toksin uygulaması, koltuk altı terleme toksin uygulaması, ameliyatsız burun şekillendirme, elmacık ve çene kontürü dolgunlaştırma, dudak nemlendirme ve dolgunlaştırma, sıvı yüz germe, mikrodermabrazyon ile cilt yenileme ve renk açma işlemleri. Ne kadar kilo verirsek verelim gıdı, dış kol, basen gibi bölgelerde kurtulamadığımız bir yağ kütlesi var. Bu yağ birikimlerini mezolipoliz uygulamalarıyla eritiyoruz.  Ayrıca ‘Healthy aging’ ile de ilgileniyorum. Özellikle pandemi döneminde danışanlarıma glutatyon, C vitamini takviyeleri yapıyorum. Cildin kalitesini artırmak, nem dengesini sağlamak ve parıltı vermek amacıyla da yüz, boyun, dekolte bçlgelerine ışıltı mezoterapileri ve gençlik aşıları uyguluyoruz.

Danışanlarınıza kış döneminde hangi uygulamaları yaptırmalarını öneriyorsunuz?
Şu an bütün dünyanın savaştığı bir pandemiyi yaşıyoruz. Öncelikle bu dönemde vücut direncini yükseltecek şeylere yönelmek lazım. Vücudumuz kış aylarında farklı bakteriler ve viral enfeksiyonlara açık hale geliyor. Glutatyon, C vitamini, vitamin kompleksleri yapılmasını muhakkak tavsiye ediyorum. Özellikle İstanbul’da mevsim geçişlerinde kuru bir hava söz konusu oluyor. Vücudumuzun bağışıklık sistemini desteklediğimiz gibi cildimizi de içeriden desteklemek gerekiyor. Bu desteği de ışıltı nem mezoterapileri ve gençlik aşıları ile sağlıyoruz. Günlük bakımın ötesinde daha uzun süre boyunca cildi hem vitaminlerle destekleyen hem de parlaklığını korumasını sağlayacak minik minik mezoterapi uygulamaları yapılabilir bu dönemde.

Beste Hanım, genç ve başarılı bir hekimsiniz. Size göre, sizin diğer medikal estetik hekimlerinden farkınız nedir?
Instagram ve sosyal medya ne kadar aktifleşirse aktifleşsin dört buçuk-beş yıl önce Amerika’da aldığım eğitimlerde gördüğüm teknikler ülkemize daha yeni yeni geliyor. O yıllarda aldığım eğitimin benim için büyük bir avantaj olduğuna inanıyorum. Dört buçuk yıl önce Amerika’da gıdı eritmede kullandığım ürün 1 sene önce Türkiye’ye giriş yaptı. Benim en büyük farkım her zaman doğal dokunuşu önemsiyor olmam. Danışanlarımı gören insanların işlem sonrasında ortak söylemi ‘Çok daha iyi görünüyosun ama yüzüne ne yaptırdığını bulamadım.’ şeklinde oluyor.  Danışanlarımın bu şekilde beğeni ve yorumlar almaları ve kontrole geldiklerinde bunu benimle paylaşmaları bana kendimi başarılı ve mutlu hissettiriyor. Danışanlarıma yüz ve mimiklerinin ihtiyaç duyduğu ve taşıyabileceği oranda uygulama yapmak ve bu çizgiyi bozmamak çalışma prensibimin temelidir.
 

INSTAGRAM: drbesteozdemir


 

Beste Özdemir