Nişantaşı’nda hizmet veren ve uluslararası hasta profiliyle dikkatleri üzerine çeken Dentaluna Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği çeşitli diş operasyonlarının yanı sıra estetik diş hekimliği konusundaki başarılarıyla da adından söz ettiriyor. Bunda ise kliniğin kurucularından ünlü Diş Hekimi Arzu Zogun’un estetik diş hekimliğine olan merakının büyük etkisi var. Diş Hekimi Arzu Zogun estetik diş hekimliği konusunda güvenilir uygulamaları hastalarıyla buluşturmayı kendine görev edinirken konforlu operasyonları tercih ediyor. Hekimlik kariyerini iş kadınlığı kimliği ile birleştirip sağlık turizmine yönelik çalışmalar da yapan Dt. Arzu Zogun bu konuda ciddi bir başarı da yakaladı. Dt. Arzu Zogun dişlerin daha uzun görünmesini sağlayan Direkt Laminate uygulamasını ve sağlık turizmine yönelik yaptığı çalışmaları Klass okurları için anlattı.
“Direkt Laminate uygulamasında özel bir dolgu yöntemi uyguluyoruz. Bu dolgunun içerisinde silikon ve porselen parçacıklar bulunuyor. Normal dolguya göre çok daha cilalı, parlak görünürler. O yüzden porselenlerin kişiye sunduğu on günlük bekletme süresi olmaksınız bu dolgular sayesinde aynı gün içinde dişlerinizin yeni haline kavuşursunuz.”
“Direkt Laminate uygulaması hem sunduğu güzel sonuç hem de zaman ve maliyet açısından sağladığı avantajla hastalarıma önerebileceğim bir yöntem. Kişinin gülüş tasarımını yaparken en az dişlerinin konuşurken yüzde 30, gülerken de yüzde 80-90 oranında görünmesini istiyoruz. Gülüş tasarımları benim çok sevdiğim kalıcılığı uzun olan geçerli tedavilerdir”
Arzu Hanım, konuşurken ya da gülerken estetik olarak dişlerin görülmesi mutlaka gerekir mi ve dişlerin ne kadarı görülmelidir?
Konuşma ve gülme eylemleri esnasında dişin gözükmesi estetik açıdan önemlidir. Aslında genç yaşlarda, genç bireylerde üst dişlerin en az yüzde 60’ının gözükmesi lazım. Hatta yüzde 80 gözüktüğünde daha genç, daha dinamik, daha canlı ve daha ışıltılı bir görünüşe sahip oluyor kişiler. Ama bu estetik olarak herkeste mümkün olmayabilir. çok genç olmasına rağmen üst dişi gözükmeyen çok fazla insan var. Yine aynı şekilde dişleri genç yaşlarda gözüken ama aşınmalar sonrasında 35-40 yaşları arasında görünmeyen kişiler olabiliyor. İşte bizler bu gibi durumlarda dişin görünür hale gelmesini sağlayabiliyoruz. Alt dişler yaş ilerledikçe daha çok gözükür. Ve bununla birlikte eğer kişide üst dişler gözükmüyor alt dişler gözüküyorsa hiç estetik olmayan bir görüntü ortaya çıkıyor. Biz burada bir gülüş tasarımına ihtiyacı duyuyoruz. Kişinin gülüş tasarımını yaparken en az dişlerinin konuşurken yüzde 30, gülerken de yüzde 80-90 oranında görünmesini istiyoruz. Gülüş tasarımları benim çok sevdiğim kalıcılığı uzun olan geçerli tedavilerdir.
“DİREKT LAMİNATE UYGULAMASINDA öZEL BİR DOLGU YöNTEMİ UYGULUYORUZ”
Ne gibi işlemlerle kişinin dişini daha görünür kılabiliyorsunuz?
Dişin üzerine uyguladığımız laminate yapraklarla dişlerde bu görüntüye ulaşabiliyoruz. Takma tırnak gibi dişe yapıştırdığımız porselen yapraklarla kişinin dişi çok daha estetik bir hale gelebiliyor. Ama bu tedavi yöntemi biraz daha uzun süren bir yöntemdir ve kişi yaklaşık on gün kadar yaşamına hafif törpülenmiş dişlerle devam etmek zorunda kalabilir. çünkü bizim aldığımız ölçüler doğrultusunda laboratuvardan gelecek olan yeni laminate yaprakların bir üretim süreci var. Ortaya çıkan sonuç bir hekim olarak beni çok tatmin ediyor ve hastada memnuniyetle ayrılıyor. çünkü bu uygulama doğal dişi taklit eden çok güzel bir uygulamadır. Bu yöntemin tek bir handikabı var o da laminate yaprakların hazırlık aşamasında hastanın on günlük geçici bir görünümle yaşamına devam etmek zorunda kalması… Dolayısıyla bu bekleme sürecinden ötürü birçok kişinin bu sorununu ertelediğini biliyorum. İşte bu durumu erteleyen yaşamına görünmeyen ve estetik olmayan dişlerle devam eden kişilere sunduğumuz çok pratik bir yöntem daha var. O da ‘Direkt Laminate’ uygulamadır. Direkt Laminate uygulamasında ise özel bir dolgu yöntemi uyguluyoruz. Bu dolgunun içerisinde silikon ve porselen parçacıklar bulunuyor. Normal dolguya göre çok daha cilalı, parlak görünürler. O yüzden porselenlerin kişiye sunduğu on günlük bekletme süresi olmaksınız bu dolgular sayesinde aynı gün içinde dişlerinizin yeni haline kavuşursunuz. Bu uygulamanın handikabı ise zamanla kişinin çay, kahve sigara kullanımından ötürü dişlerinin sararmasıdır. Bu yüzden 4-5 ayda bir cilalama işlemi ile kişi daha görünür ve beyaz dişlerini rahatlıkla kullanmaya devam edebilir. Hasta bu uygulama sonrasında ve devamında rahatlıkla yemeğini yiyebilir ve hiçbir problem yaşamaz. Bu yöntemle kişinin dişleri aşınmışsa arka dişlerini de yükselterek ön dişlerin temasını da bir miktar arttırabiliyoruz. Yani kaybettikleri burun-çene mesafesini hastaya yükselterek kazandırabiliyoruz.
Peki yüzde olması gereken burun-çene oranı nedir?
Hastanın yüzünde belli bir referans noktaları vardır. Onlara göre aldığımız boyutlardır. Her kişiye göre değişir. Kaşla burun arasındaki mesafe, burunla çene ucu arasındaki mesafe gibi belli referanslar vardır. Bizim için önemli olan hasta durduğu zaman dudağının kenarlarının aşağıya indiği düzgün ifadenin değişik olduğu durumu düzeltmek için biraz daha gülümseyen ifadeye çekecek mesafe olması. Kişiler laminate porselenler ile 3-5 yıl süre içinde aynı ölçülerini koruyarak yaşamaya devam edebiliyorlar. Ama aynı şekilde biliyorum ki 12 yıldır direkt laminate uygulaması ile aynı diş estetiğini koruyan kişiler var. Mesela İtalya-Como’da bulunan ünlü bir meslektaşımız tüm estetik diş hekimliği uygulamalarını direkt laminate yani dolgu yöntemiyle hallediyor. Porselen uygulamaya hiç ihtiyaç duymadan çalışmalarına devam ediyor.
“DİREK LAMİNATE UYGULAMASI HEM SUNDUĞU GüZEL SONUç HEM DE ZAMAN VE MALİYET AçISINDAN SAĞLADIĞI AVANTAJLA HASTALARIMA öNEREBİLECEĞİM BİR YöNTEM”
İlla ki uygulamalar kişiye göre değişiklik kazanıyordur ama ön üst dişlerin normalde daha uzun olması daha estetik bir görünüm veriyor değil mi?
Sportif ve entelektüel gülüşlerde ön iki dişin biraz daha belirgin olması gerekiyor. Ben bu iki dişin daha uzun olmasını özellikle önemsiyorum. Tabi şunu da belirtmek lazım; kişilerin ağız ve diş yapısına göre uygulama alanlarımız tabi ki de değişiklik gösteriyor. Kiminde de alt dişlere uygulama yaparken üst dişe dokunmaya bile gerek kalmıyor. Veya kişinin dişleri çok güzel olabiliyor ama sadece iki diş bozuyorsa sadece onlara müdahale edebiliyoruz. Yani burada başlangıçta hasta ile hekimin kuracağı diyalog ve hekimin hasta beklentisini çok iyi anlaması gerekiyor. Ama Direkt Laminate uygulaması hem sunduğu güzel sonuç hem de zaman ve maliyet açısından sağladığı avantajla hastalarıma önerebileceğim bir yöntem. Bazı hastalarımız ilk başta dişlerinin uzamasından, daha görünür olmasından çekinebiliyor ve zannediyorlar ki yüzlerine etkisi çok fazla olacak. O yüzden önce biraz uzatıyoruz ve bir müddet kullanmasını rica ediyorum. Ardından zaten kendisi gelip biraz daha uzatalım diyor. çünkü bu uygulama kişiyi daha genç gösterdiği gibi bir anda yüzünde belirgin bir değişime de sebep olmuyor. çevresindeki insanlar olumlu yönde bir değişim fark ediyorlar ama bu değişimin kişinin dişlerinden kaynaklandığını hissetmiyorlar. Kısacası Direkt Laminate uygulaması ile kişiler kısa sürede daha görünür ve daha estetik dişlere sahip olabiliyorlar.
Peki, normalden uzun olan dişlere ne gibi uygulamalar yapıyorsunuz?
Dişler tek başına mı uzun yoksa yan dişlere göre mi uzun duruyor bunu tespit etmek lazım. Yan dişlere göre uzun duruyorsa ona göre uzunluk ayarı yapılmalı. Ama yan dişlere göre değil de iskelete göre de çok uzunsa onun da ayrı ölçme teknikleri var. O zaman ondan biraz törpülemek gerekebilir. Tabi dişin sağlığı adına belli sınırları var.
“üLKE OLARAK SAĞLIK SEKTöRüNDE BAŞARILI OLDUĞUMUZ İçİN AVRUPA’NIN CİDDİ ANLAMDA İLGİSİNİ çEKİYORUZ”
Diş hekimliğinizin yanı sıra sizi iş kadını hekimliği kimliği ile tanıyoruz ve sağlık turizmiyle ilgili ciddi adımlar atıyorsunuz. öncelikle bu anlamda 2017 yılı nasıl geçti ve 2018 yılı planlarınız ve hedefleriniz nedir?
2017 aslında işsel olarak bizim hedeflediğimizin altındaydı ama bu dönemde çok güzel bir yol kat ettik. Kontaklarımızı güçlendirdik ve o ilişki adına müthiş bir yol aldık. Krizleri avantaja çevirerek sağladığımız bu kontakların bize çok olumlu geri dönüşleri oldu ve olmaya da devam ediyor. 2018 yılı için birçok randevu aldık. Yurtdışındaki partner kliniklerimizle bağlantılarımızı güçlendirdik, akışımızı biraz arttırdık. Dolayısıyla 2018 ve sonrasında şimdiye kadar birkaç yıllık hedeflerimizi aşağı yukarı belirledik. Biraz da rotamız değişti aslında. Ortadoğu bizim için önemli bir hedef ve Avrupa biraz hedefimizin dışına çıkmıştı. Ama bu dönemde Avrupa’da da bazı şeyleri aktive ettik. çünkü ülke olarak sağlık sektöründe başarılı olduğumuz için Avrupa’nın ciddi anlamda ilgisini çekiyoruz. Ama tabi bir hekim olarak bizzat gidip oradaki insanlarla birebir görüşerek güven sağlamak benim en çok önem verdiğim şeydi. Bu yıl içinde bu ilişkileri çok güzel oturttuğumuza inanıyorum. Ben her kurum ve her sektörden insanlar için alternatif kaynakların olması gerektiğine inanıyorum. O yüzden birkaç ülke ve farklı noktalarda çalışmakta fayda var. Doğal olarak 2017 bu anlamda çok verimli geçti. Bu verimin 2018 olan etkisi daha da yüksek olacaktır.
Peki, ülkelerdeki o bağlantıları nasıl sağlıyorsunuz?
Dediğim gibi ben hastanın işlem öncesinde beni tanımasına çok önem veririm. Her zaman birilerinin gidip bizi tanıtması lazım ama hastanın önce beni görmesi lazım. çünkü bilgiyi benden alacak. Ben orada bir Türk olarak hem hekim hem de iş kadını kimliğimle hazır bulunmalıyım. Böylelikle karşı tarafın bütün endişelerini ortadan kaldıracak ilişkiyi kurar ve onların ülkemize gelmelerini sağlayabilirim.
Fotoğraflar: Yavuz Kaynar