Onu kumsalda siyah saçlarını savurarak hüzünlü şarkısını söyleyen genç bir kadın olarak tanıdığımızda yıl 1996’ydı. Hızla popüler oldu ama sonrasında müziğe ara verdi. Bu uzun süreli ayrılığa rağmen bir şarkıyla eski günlerdeki etkisini yeniden yakalayan ve kısa sürede dikkatleri üzerine çekmeyi başaran ünlü şarkıcı Sibel Bilgiç, koronavirüs sürecinde çıkarttığı “Diyemedim” parçası için “Benim için unutamayacağım bir çalışma” oldu diyor. özlenen sesiyle doksanların romantik ruhunu günümüze yeniden taşıyan başarılı şarkıcı diğer yandan iş hayatını başarılı bir şekilde sürdürmeye devam ediyor. Sevilen şarkıcıyla müziğin günümüzde geçirdiği değişim ve dönüşümü, salgın günlerini, yeni single çalışmasını ve gelecek hayallerini Klass okurları için konuştuk.
“İşimizi sosyal mesafe kurallarına uyarak yaptık. Biraz zorlu süreç geçirdik esasında. Virüs yüzünden sokağa çıkma yasakları gelince ve sosyal mesafe zorunluluğu ortaya çıkınca benim içinde anılarla dolu ilginç bir deneyim oldu. Bunda da vardır bir hayır diye düşündüm. Prodüksiyon aşamasında teknolojinin nimetlerinden yararlandık.”
“Kapitalist sistemlerde her şeyi çabuk tüketmek var. Dolayısıyla şimdi yapılan müziklerin hepsi dijital müziklere döndü. Neden eski şarkıları dinleyip duygulanıyoruz. çünkü her şey stüdyoda canlı çalınırdı. Gitarda, keman da. Teknoloji bu kadar gelişmemişti. Canlı çalınmanın sıcaklığı da karşı tarafa geçiyordu.”
Sibel Hanım, uzun bir aradan sonra yeni bir single çalışması ile müzik dünyasında adınızı yeniden duyurmayı başardınız. Yeni bir şarkı yapma fikri sizde nasıl oluştu?
Son beş senedir sahnelerdeyim. Sevdiğim mekanlarda sahneye çıkıyorum. Yani esas mesleğimi yapıyorum ve şarkı söylüyorum. En son 5 yıl önce bir single yapmıştım. Bodrum’da özgür Aras'la karşılaştım Kendisi ile zaten çok eski arkadaşız. Bana “Neden bir şey yapmıyorsun?” dedi. Ben de yapalım dedim ve çalışmalara başladık. çok sevdiğimiz bir şarkı seçtik. Zaten artık dünyada tek şarkı üretimine geçildi. Albüm diye bir konsept kalmadı. Dünyada dijital platform artık çok kıymetli hale geldi.
Şarkının hazırlanış süreci nasıl geçti?
İşimizi sosyal mesafe kurallarına uyarak yaptık. Biraz zorlu süreç geçirdik esasında. Virüs yüzünden sokağa çıkma yasakları gelince ve sosyal mesafe zorunluluğu ortaya çıkınca benim içinde anılarla dolu ilginç bir deneyim oldu. Bunda da vardır bir hayır diye düşündüm. Prodüksiyon aşamasında teknolojinin nimetlerinden yararlandık. Müzisyenler enstrümanları evlerinden bağlanarak canlı bir şekilde çaldı. Bir tek şarkıyı stüdyoda kaydettik.
Sizin için unutamayacağınız bir çalışma oldu diyebilir miyiz?
“Diyemedim” benim için kolay kolay unutamayacağım bir çalışma oldu. Şu anda insanların en çok ihtiyaç duyduğu şey müzik. Pandemi sürecinde evde kalan herkes vaktini müzikle geçiriyor. Bu dönemde de yeni bir şeyler söylemek lazım. Şarkımı pandemi nedeniyle yakınlarını kaybeden bütün vatandaşlarımıza armağan etmek istedim. Umarım şarkının melodisi onlara şifa olur.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Temmuz sayısında...