Hastalarını “Ameliyatsız Gençleştiren Teknolojiler” ile buluşturan Medikal Estetik Hekimi Dr. Hüseyin Tırman, dolgu işlemiyle danışanlarının ideal yüz oranlarına kavuşmasına yardımcı oluyor. Doğru tespit ve başarılı bir planlamayla sağlıklı dolgu işlemleri gerçekleştiren Dr. Hüseyin Tırman “Dolgu, tecrübeli bir kişi tarafından doğru bir bakış açısıyla uygulandığında sonuç sizi daha çok mutlu edecektir.” diyor. Yüzün bütününe etki ederek kişiye ideal yüz oranlarını kazandıran Simon Dolgu’yu kliniğinde uygulayan Medikal Estetik Hekimi Dr. Hüseyin Tırman ile dolgu işlemini ve çeşitlerini, geçici dolguyu önermesinin sebeplerini, fiyatlandırmaya etki eden kriterleri ve olası yan etkileri Klass okurları için konuştuk.
“Kalıcı dolgular uygulandığı bölgeden farklı bir bölgeye kaydığında problem yaratabiliyor. Yüzün çatısı olan, en yüksekteki yerine dolgu koyduğumuzda bu dolgu kalıcıysa üç-beş sene sonra yavaş yavaş aşağıya inmeye başlıyor ve kişiler bu durumdan kurtulmak için kliniğimize başvuruyor. Sonuç olarak cerrahi işlemlerle baş etmek zorunda kaldığımız bir sorun haline geliyor. Bundan dolayı dolgular geçici, ihtiyaç duyulan miktarda ve doğru yerde olmalı.”
“Yüze enjekte edilen dolgu kademeli olarak azalıyor, 1.5-2 senenin sonunda minimum seviyede de olsa uygulanan bölgede kalıyor. Yenilenmesi gereken zaman 8-9 aya tekabül ediyor. Simon Dolgu’da kollajen desteği olduğu için bu süre iki katına çıkıyor. Kullanım süresinin daha uzun olması ve içeriği nedeni ile Simon Dolgu farklı fiyatlandırılıyor.”
Hüseyin Bey, medikal estetik alanında en çok tercih edilen dolgu tedavisini başarılı bir şekilde uyguluyorsunuz. Dolgu uygulaması ve çeşitleri hakkında genel bilgi verebilir misiniz?
Estetikte en çok tercih edilen uygulamalardan bir tanesi dolgulardır. Ameliyatsız Gençleşme için kullandığımız birçok enstrümanımız var. Bunları lazerler, radyo frekanslar, ultrasonlar, botoks, dolgu ve PRP olarak farklı kategorilere ayırabiliriz. Bugün Simon Dolgu’yu ve klasik dolguları öne çıkartmak istiyorum. Dolgular yüzde eksik olan yerleri kapatmak ve zaman içinde eriyen yağ ve destek dokuları tamamlamak için kullandığımız enstrümanlardır. Dolgular kalıcı ve geçici olarak ikiye ayrılıyor. Ben geçici olanları tercih etmenizi öneriyorum. Dolgularla ilgili en çok aşina olduğumuz içerik de hyalüronik asit. Bu asit bizim vücudumuzda var olan bir protein. Bu proteinin dolgu olarak özel laboratuvarlarda hazırlanmış şeklini ihtiyaç duyulan bölgeye enjekte ediyoruz. Bu dolgular yapılırken her şeyden önce iyi planlanması ve eksiğin iyi tespit edilmesi gerekiyor. İyi tespit edilmemiş bir eksik varsa dolgu mutlu etmiyor. Gereğinden fazla kullanılan dolgu sizi başka biri yapabileceği gibi eksik planlandığında da yetersiz gelecek ve verdiğiniz paranın karşılığını alamayacaksınız.
“DOLGULAR İHTİYAç DUYULAN MİKTARDA OLMALI”
Dolgu işlemlerinde fiyatlandırma hangi kriterlere göre yapılıyor?
Fiyatlandırma dolgunun içeriğine ve miktarına göre değişiyor. Her dolgunun bir karakteri var. Uzak Doğu’dan gelen ve içeriğinde ne olduğuna emin olamadığımız dolgular olduğu gibi FDA onaylı, dünyaca bilinen ve tercih edilen marka ve kalite değeri yüksek dolgular da var. ürünün kalitesi dışında uygulama bölgesi ve kullanılan flakon sayısı da fiyatlandırmayı etkiliyor.
“ALTIN ORANA EN YAKIN OLAN YüZ ŞEKLİNİ YAKALAMAYA çALIŞIYORUZ”
Kliniğinizde uyguladığınız Simon Dolgu’dan bahsedebilir misiniz?
Simon Dolgu, Kim Kardashian’nın doktorunun uyguladığı bir dolgu çeşididir. İçeriğini zenginleştirerek mevcut dolguyu daha uzun süre kullanabiliyorsunuz. Birtakım etken maddelerle sizin kollajeninizi ve sıkılaşmanızı sağlayan ve yüzünüzün tamamını ele alan bir dolgu. Yüzünüz kemik ve iskelet yapınızın oluşturduğu bir bütün, fakat kimi zaman bunda eksiklikler olabiliyor. Kimimizin çenesi, kimimizin yanakları küçük ama bizim bildiğimiz ve herkesin kabul ettiği ideal bir yüz şekli var. Yapılan araştırmalara göre güzel bir insan gördüğünde 6 aylık bir bebek bile ona daha uzun süre bakıyor. İdeal yüzün nasıl olması gerektiğini ortaya çıkaran oranlar var. Biz Simon Dolgu ile yüzünüzün tamamını ele alıyoruz. Yanak, şakak, çene, burun, dudak hatta kaş altı ve göz kapağına kadar birçok alanda bu dolguyu kullanıyoruz. Dolguyu total olarak değerlendirip ölçümlerini yaparak uyguluyoruz. En ideal, altın orana en yakın olan yüz şeklini yakalamaya çalışıyoruz. Bu dolgunun diğer dolgulardan teknik olarak da bir farkı var. Biz normal bir dolguyu kullanırken basamak basamak cildin seviyelerine göre farklı ürünler seçmek zorundayız. çok sert karakterli bir dolgu dudağınıza yapıldığında dudağınızda bir şişlik ve sertlik yaşanacağı için bu sizi hem gülerken hem konuşurken mutlu etmeyecektir. İstediğiniz kadar hacim verse de size sorun yaratacaktır. Simon Dolgu hazırlanırken farklı karakterlerdeki dolguları da doğru şekilde içine yerleştirip, en tabandan en tepeye kadar cildinizi desteklemiş ve beslemiş oluyoruz.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Eylül sayısında...