1980'den bu yana 10 binden fazla konut ve 7 alışveriş merkezini hayata geçiren Gül İnşaat, İstanbul’un merkezi noktalarından Topkapı’da Double Tree By Hilton İstanbul Topkapı projesiyle turizm sektörüne ilk adımını attı. E5, Tem ve sahil yolunun kesişme noktasında yer alan simge bir projeyle İstanbul ve Türkiye’deki diğer otellerden farklı olarak misafirlerin büyük beğenisini toplayacaklarını belirten Gül İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı çetin Gül, aynı kalite ve standartlara sahip yeni otel projelerini de hayata geçireceklerinin altını çizdi. Otelin işletmesini genç yaşta üstlenen Gül İnşaat Yönetim Kurulu üyesi Kübra Gül ise, bulundukları lokasyondaki eksikliklere projelerinde yer vererek ortak bir buluşma noktası haline gelip İstanbul’da vazgeçilmez bir nokta olmayı hedeflediklerini söyledi. Gül İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı çetin Gül ve Gül İnşaat Yönetim Kurulu üyesi Kübra Gül, turizm dünyasındaki ilk yatırımlarını ve hedeflerini Klass’a anlattılar.
çETİN GüL
“İstanbul genelinde yapılmış tüm otellerin balo salonlarına ulaşmak için labirent gibi yerlerden geçiyorsun. Burada ise otel lobisine girer gibi balo salonuna girilebilen ikinci bir giriş kapısı var. Bunun dışında Hilton markası adı altında İstanbul ve Türkiye’de belki de dünyada olmayan kadın ve erkeklerin ayrı ayrı kullanabildiği fitness ve spa merkezimiz mevcut. Dolayısıyla mutaassıp ailelerin çocukları, eşleri güvenilir bir otelin çatısı altında bu tür hizmetlerini çok rahatlıkla alabilecek.”
KüBRA GüL
“Bu lokasyonda hiç markalı ürün yok, yemek yiyebileceğiniz yerler de çok kısıtlı. Bütün işletmelerin ve sanayinin yanında yer aldığı bölge aynı zamanda havaalanına da 11 kilometre yakınlıkta. Biz de Hilton markasıyla otelin bir buluşma noktası olmasını istiyoruz.”
çetin Bey, İstanbul ve Türkiye geneli inşaat sektöründe yaptığınız önemli projelerle sayılı firmalar arasında yer alıyorsunuz. En yeni projelerinizden biri olan Double Tree By Hilton İstanbul- Topkapı ile turizm sektörüne adım atıyorsunuz. İlk projenizde nelere dikkat ettiniz?
çetin Gül: Daha öncelerde yapılmış olan otel projelerinde kullanılan malzemeler çok kaliteliydi ama bunların eksikliği işçiliğin zayıf olmasıydı. Biz bu konuda çok iddialıyız; Taksim’deki ilk yapılan Hilton da dahil İstanbul’da bulunan tüm Hiltonlar içerisinde en kalitelisiyiz diyebilirim. Asansöründen yangın tesisatına, klimasından halısına, mobilyasından yatağına, televizyonundan, odaların ferahlığına kadar aklınıza ne geliyorsa hepsi 2017 model son cihazlarla donatıldı. Bina içerisinde gerek elektrik gerek mekanik gerek görsel olarak yapılmış tüm imalatlarımızda piyasada yapılmışların en iyisini yaptırdık. Dolayısıyla yaptığımız imalata da çok güveniyoruz. Esas işimizin inşaat oluşu, lüks konut imalatını yıllardır yapmış olduğumuzdan işimizde daha titiz davrandık. Tüm iş kalemlerinde en ince detayına kadar çok fazla hassasiyet gösterdik. Dolayısıyla gerek odaların metrekare büyüklüğü gerek gördüğü manzaraya, lokasyona ve binaya bunları yansıttık.
Bu projenizden beklentileriniz nelerdir?
ç.G.: Burası bizim ilk otel projemiz. İnşaattaki bütün tecrübelerimizin en iyisini kullanarak ilk otel projemizde ortaya çıkardık. İstanbul içerisinde bugüne kadar yapmış olduğumuz 10 binin üzerinde konut projemiz oldu. 7 tane de yapılmış alışveriş merkezi oldu ki bunlardaki mülkiyet haklarımızı satmadık. Hepsinde de bizzat yönetimdeyiz, işletmesini yapıyoruz. Bunlara ek olarak bir tane de otel işletmesi bünyemizde olsun istedik. Bu otel projesini yeni yetişen jenerasyonun otelin bünyesinde daha farklı yetişeceğini düşündüğümüz için ortaya çıkarttık. çünkü buradaki işletme senaryosu inşaattan ve avm’den çok daha farklı. Turizm sektöründe en önemli husus müşteri memnuniyeti. Misafir memnuniyetinin ön safhada olması burada yeni yetişecek gençlerin konukları memnun edebilmek için mecburen daha fazla mücadele vermesini gerektirecek. Bunu sağlayacak olan kişiler de bizim çalışanlarımızla birlikte ekibimiz. Bu sektörde başarı olursa her sektörde başarı olur.
Siz sürekli yeni yatırımlar yapan bir firmasınız. Bundan sonra otelcilik alanında yeni yatırımlar yapmayı düşünüyor musunuz?
ç.G.: O şekilde olmasını umuyoruz. Yine Hilton gibi çok iyi olan bir markanın altında yeni bir proje yapabiliriz. Ve şu anda da otel sektörüne duyulan rağbete bakarsak 2’inci, 3’üncü projeleri düşünmemiz gerekeceği görünüyor. “İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır” diye bir söz vardır biz de bu anlamda insanlara hayırlı bir hizmet verdiğimizi düşünüyoruz.
“İSTANBUL’DA EN İYİ DüĞüN ORGANİZASYONLARININ YAPILDIĞI YER OLACAĞIZ”
Otelin diğer otellere göre farklılıkları nelerdir?
ç.G.: İstanbul genelinde yapılmış tüm otellerin balo salonlarına ulaşmak için labirent gibi yerlerden geçiyorsun. Burada ise otel lobisine girer gibi balo salonuna girilebilen ikinci bir giriş kapısı var. Arabayla gelip indiğinde direk olarak balo salonuna giriş yapabiliyorsun. Bu rahatlığı İstanbullulara yaşatmak bir ayrıcalık olacak. Burada insanların balo salonuna rahat giriş-çıkışının yanında kaliteli hizmetimizi de ekleyeceğiz. Ben inanıyorum ki ileriye dönük İstanbul’da en iyi düğün organizasyonlarının yapıldığı yer olacağız. Bunun dışında Hilton markası adı altında İstanbul ve Türkiye’de belki de dünyada olmayan kadın ve erkeklerin ayrı ayrı kullanabildiği fitness ve spa merkezleri burada mevcut. Yani hamam, sauna, buhar odası, masaj odaları, dinlenme odaları kadın-erkek olarak ayrı ayrı kullanılabilecek. Dolayısıyla mutaassıp ailelerin çocukları, eşleri güvenilir bir otelin çatısı altında bu tür hizmetleri çok rahatlıkla alabilecek.
Otelin yönetimini henüz 24 yasında olan kızınıza verdiniz. Kızınızın hangi özelliklerine inanarak bu zor görevi kendisine teslim ettiniz?
ç.G.: Kızım Kübra, Koç üniversitesi İşletme mezunu. İnşaat sektörünün gerek satışında, gerek yapımında, gerek muhasebesinde, gerekse iş alımında her kademesinde bulundu. Bir otelin sorumluluğunu almak baba yiğit işidir. Ben bu işle epey uğraştım. Otelin Hilton kriterlerinde açılması ciddi bir özveri ve çalışma istiyor. Biz de dedik ki bu işin altından kalksa kalksa Kübra kalkar. Yaklaşık bir yıl evvel bu mesuliyeti benim üstümden aldı. Biz sadece burada kontrol ve destek amaçlı otelin bütün eksikliklerini tamamladık. Hilton kriterleri dünya standartlarında olması gereken kriterleri koyuyor. Kübra ve ekibi de bunların da hepsinin altından kalktılar.
“İSTANBUL’DA VAZGEçİLMEZ BİR NOKTA OLACAĞIZ”
Kübra Hanım, genç yaşta gerçekten çok büyük bir sorumluluğun altına girdiniz. Sizce babanız bu kadar büyük bir görevin altından kalkabileceğinizi hangi özelliklerinize bakarak düşündü?
KüBRA GüL: Bizim aile olarak Pazar günü aktivitelerimiz 8-10 yaşından beri şantiye gezmeleriyle geçiyordu. Biz babamla beraber Cumartesi-Pazar günleri okulumuz olmadığında sabah kahvaltımızı yapıp şantiyeleri, satış ofislerini gezerdik. Dolayısıyla şantiye tozunu yutarak büyüdüm. Hafta sonu aktivitelerinde norml aileler alışverişe gider, tatile gider, gezmeye, pikniğe giderler biz satış ofisine ya da şantiyeye gideriz. Şantiyede de babam bizi asla bırakmaz kendisi gezerken yanında mutlaka onunla birlikte gezeriz. 10 yaşımızdan beri bize getir-götür işinden tutun da bazı işlerin sorumluluğunu vermeye kadar çok iş verdi. Eğitimimizde de annem çok etkili oldu. Bizi hep en iyi okullara gönderdi. Ben İstanbul Teknik üniversitesi’nin lisesini okudum, oradan mezun olduktan sonra Koç üniversitesi İşletme Bölümü’ne burslu olarak girdim. Oradan da 4 yılda mezun oldum. Mezun olduktan sonra İstanbul Teknik üniversitesi’nde yüksek lisansımı İnşaat ve İnovasyon üzerine yaptım. Bu haziran ayında da mezun oldum. Yüksek lisansım da akşam iş çıkışı gidilen bir programdı. Gündüzleri burada şantiyenin başındaydım, akşamları da buradan çıkıp İstanbul Teknik üniversitesi Maslak, Maçka ve Taşkışla kampüslerinde derslerimi alıyordum. Şimdi tam zamanlı olarak buraya geldim, tam zamanlı işimizin başına geçtim. Burada otelde çok yüksek performans sergileyerek çalışıyoruz ama öbür tarafları da boş bırakmıyoruz. Hafta sonu Cumartesi, Pazar da diğer satış ofislerine gidiyoruz. Orada neler olduğunu da takip ediyoruz. Ama şu an ilgim burası. Burayı açacağız, işletmesini, sistemini oturtacağız. Müdürümüz Hülya Akgün’le beraber olacağız. Zaten Hülya Hanım’ın tecrübesi, benim enerjim, gençliğimle beraber ikimiz bir takım olarak burayı çok güzel bir yere oturtacağız. İstanbul’da vazgeçilmez bir nokta olacağız.
“BİNAYI ULUSLARARASI STANDARTLARDA CAN GüVENLİĞİ AçISINDAN KUVVETLİ BİR NOKTAYA GETİRDİK”
Hilton kriterleri nelerdir, bunlar için neler yapıyorsunuz?
K.G.: Biz buraya geldiğimizde Türkiye’deki yangın yönetmeliğine uygun olarak ruhsatını, iskanını almış olan binanın yangın yönetmeliklerinin hepsini Amerika standartlarındaki ULFM, NFPA gibi önemli sertifikaya göre düzenledik. önce yangın ve can güvenliği konusunda binanın bütün yangın kaçışlarından, aydınlatmalarından tutun hepsini en ince detaylarına kadar inceledik ve Amerikan standartlarına getirdik. Binayı uluslararası standartlarda can güvenliği açısından kuvvetli bir noktaya getirdik. Hilton’dan da onayımızı aldık.
“OTELİN BİR BULUŞMA NOKTASI OLMASINI İSTİYORUZ”
Peki, insanlar burayı neden tercih etmeliler?
KüBRA GüL: Buranın en önemli özelliği lokasyonu. Burası şehir merkezine 15 dakika, tarihi yarımadaya 10 dakika ve havaalanına 25-30 dakika mesafede yer alıyor. Yani rahatlıkla İstanbul’un her yerine ulaşabiliyorsunuz. Buranın lokasyonu çok merkezi. E5, Tem ve sahil yolunun kesiştiği bir noktada yer alıyor. İkincisi buranın balo salonu, toplantı odaları, balo salonunun genişliği, büyüklüğü, hem kapalı hem açık olarak hizmet verebiliyor. Fitness, spa, sağlık kulübümüzün kadın-erkek ayrı olarak kullanılabiliyor olması da çok önemli. Bizim en orta ölçekli odamız bile 36 metrekare. Dolayısıyla misafir içeri girdiğinde çok rahat, modern ve konforlu bir odaya girmiş oluyor. Bir de Hilton’un parsel bünyesinde yapılmış 26 bin metrekare kapalı alanla her şeyin titizlikle yapılıp ince eleyip sık dokuyarak yapılmış bu binada ana cadde bulvara bakan kısmında Şef’in Mutfağı şeklinde bir kafe restoran işletmemiz de hizmete giriyor. Biz otelin buluşma noktası olmasını planladık. Genelde Bayrampaşa ve Topkapı lokal markaların çalıştığı bir bölge. Bu lokasyonda hiç markalı ürün yok. Yemek yiyebileceğiniz yerler de çok kısıtlı. Bütün işletmelerin ve sanayinin yanında yer aldığı bölge aynı zamanda havaalanına da 11 kilometre yakınlıkta. Biz de Hilton markasıyla otelin bir buluşma noktası olmasını istiyoruz. Toplantı salonlarımız Hilton standartlarında. Sigara içme teraslarımız var. Akşam eventleri için çok uygun. Manzara müthiş, tüm İstanbul’u görüyorsunuz. Hedefimiz bu bölgede böyle farklılık yaratmak. Buralarda partiler de verilecek. İlk önce misafirler oteli görsünler istiyoruz. Organizasyonlar için birtakım sosyal örgütler zaten geliyorlar. Yavaş yavaş onlara gireceğiz. İlk etapta STK’ları destekleyeceğiz. Bütün şehrimizin de kalkınması açısından desteklerimizi sürdüreceğiz. Bizim fiyatlarımız da çok uygun. Şimdiden 20 tane düğünümüz teyitlenmiş durumda. Birtakım özel istekler için tarih bulamıyoruz. Şimdiden Cuma, Cumartesi günleri için balo salonumuz çok rağbet gördü. Canlı müzikli, sanatçılı 500 kişilik bir organizasyona çok kolay ev sahipliği yapabiliriz.
“KAZANDIĞIMIZ TECRüBEYİ öNüMüZDEKİ YILLARDA DA KULLANMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Kübra Hanım, genç yaştaki yöneticiliğinizin bundan sonraki hedefleri nelerdir?
KüBRA GüL: İlk etapta burayı sistemimize oturtacağız, müşteri memnuniyetimizi tavana çekeceğiz. Ondan sonra Avenue Beylikdüzü projemizin de önümüzdeki iki ay içerisinde lansmanını otelimizde gerçekleştireceğiz. Orada iki kule var. Bir tanesi komple deniz manzaralı rezidanslar olacak. Diğer kule hakkında otel, hastane fikirleri var, talipler de var. Oranın da otel olma ihtimali var. Yine tabi yüksek standartlarda olan Hilton olarak değerlendirilmesini planlıyoruz. Burada da belli bir tecrübe kazandık. Buranın sistemi oturduktan sonra oraya transfer olup ikinci bir açılışa belki Hülya Hanım’la oraya geçip yeni bir Hilton daha açarız. Daha sonra Yedi Mavi projemizdeki binalardan bir tanesi de otel olacak gibi görünüyor. Oraya da bir destek verebiliriz. Biliyorsunuz inşaat sektöründe ortaklığımızın olduğu şirketlerin hiçbirinde otel yok. İlk olarak Double Tree By Hilton, Gül İnşaat ailesine katıldı. Biz de burada iyi bir tecrübe kazandık. Ama elimizden geldiği kadar kazandığımız tecrübeyi önümüzdeki yıllarda da kullanmaya devam edeceğiz diye düşünüyorum.