Ebru Üzüm Telyakar : “Hayvan Sevgisi Vicdan, Duyarlılık, Farkındalık, Koruma Duygularını Artırıyor”

Ebru Üzüm Telyakar : “Hayvan Sevgisi  Vicdan, Duyarlılık, Farkındalık, Koruma Duygularını Artırıyor” Ebru Üzüm Telyakar : “Hayvan Sevgisi Vicdan, Duyarlılık, Farkındalık, Koruma Duygularını Artırıyor”

Havin Luxury Second Kurucusu Ebru Üzüm Telyakar İle Eşi Ahmet Telyakar Hayvanlara Olan Sevgilerini Klass’a Anlattı Havin Luxury Second Kurucusu Ebru Üzüm Telyakar, hayvan sevgisinin temelinin çocuklukta atıldığını ve çocukken verilen hayvan sevgisinin korkmamayı öğrettiğini belirterek eşi Ahmet Telyakar ile birlikte minik dostlarına büyük bir aşkla bağlı olduklarını vurguluyor. Hayvan sevgisinin vicdan, duyarlılık, farkındalık, koruma ve kollama duygularını da artırdığını ifade eden Ahmet Telyakar ise, 3 köpek, 4 kedi ve 1 papağan sahibi olduklarını belirterek onları çok sevdiklerini ve önemsediklerini söylüyor. Her ay düzenli bir şekilde hayvan barınaklarını ziyaret ettiklerini, ihtiyaçlarını giderdiklerini ve dostlarına da bu konularda tavsiyelerde bulunduklarını dile getiren Havin Luxury Second Kurucusu Ebru Üzüm Telyakar ve Ahmet Telyakar ile hayvan sevgisini ve evcil hayvanlarıyla nasıl vakit geçirdiklerini Klass okurları için konuştuk.  

Ebru Hanım, minik dostlarınızı bebeğiniz gibi gördüğünüzü ve onlara büyük bir şefkatle yaklaştığınızı biliyoruz. Minik dostlarınızı bebeğiniz gibi görmenizin sebebi nedir?
Ebru Üzüm Telyakar: Eşim Ahmet ve benim ortak özelliğimiz hayvan sevgimiz. Aşkla bağlıyız çocuklarımıza. Hayvan sevgisinin temeli çocuklukta atılıyor. Hayvan sevgisi, her değer gibi aileden başlıyor. Çocukken verilen hayvan sevgisi korkmamayı öğretiyor. Çocuklar korkuyu sonradan öğreniyor. Dolayısıyla her konuda olduğu gibi iş yine ailede başlıyor.  Çocuklukta sağlıklı bir şekilde hayvan sevgisinin gelişmesi kesinlikle vicdanın, her konuda duyarlılığın ve farkındalığın, koruma ve kollama duygularının artmasının da sebeplerinden biri. Ahmet ve ben bu duyarlılığa küçüklükten beri sahibiz. 

Evcil hayvanlarınızla aranızda güçlü bir bağ olduğunu biliyoruz. Sevgi içeren bu bağı okuyucularımızla da paylaşır mısınız?
Ahmet Telyakar: Hayvanlar bence insanın içindeki sevgi ve şefkati dışarı çıkartıyor. İnsanlar bu dünyayı hayvanlar ve bitkiler ile birlikte paylaşmaktadır. Dünyanın tek sahibi olmadığımızdan hayvanlara karşı sorumluluk sahibiyiz. Her şey sevgi ile başlar. Bizi biz yapan çevremizdeki canlıları sevebilmektir. Yüreğimizde sevgi duygusu varken neden bu sevgiyi hayvanlara da göstermeyelim. Hayvan sevgisi merhamet duygusunu geliştirir. Hiçbir menfaat gütmeyen hayvanlar aslında bizler için birer nimettir. Değerlerini bilelim.

Vaktinizin ne kadarlık bir çoğunluğunu minik dostlarınıza ayırırsınız?
E. Ü. T.: Eşim ve ben mümkün olduğunca onlarla vakit geçiyoruz. Vakit geçirmekten de büyük bir keyif alıyoruz. Tüm yorgunluk ve stresimizi onların sayesinde atıyoruz. 

Minik dostlarınız sizin çocuklarınız gibi. Onlarla nasıl vakit geçirirsiniz ve başka evcil hayvan sahiplenmeyi düşünüyor musunuz?
E. Ü. T.: Bizim hayatımızda 3 köpeğimiz, 4 kedi ve 1 papağanımız var. Oğullarımızın çocukları olduğunda aileye yeni üyelerin katılmasını bekliyoruz. Onları çok seviyor ve çok önemsiyoruz.

Sokaktaki ve barınaktaki hayvanlarla ilgili neler yapıyorsunuz?
A. T.: İstanbul’da toplam 8 barınak var. Ebru ile elimizden geldiğince her ay düzenli bir şekilde ihtiyaçlarını gideriyoruz ve fırsat buldukça ziyaret ediyoruz, dostlarımıza da böyle yapmalarını öneriyoruz. Onları kesinlikle görmezden gelmemeli ve bunu bir görev edinerek her zaman korumalı ve kollamalıyız.

Anneler Günü ve bugünün en güçlü duygusu olan sevginin sizin için ne anlam ifade ettiğini bizimle paylaşır mısınız?
E. Ü. T.: Ben bu dünyaya çocuk getirmemeyi tercih edenlerdenim. Edenlere saygım sonsuz. Annelik duygusunu henüz tatmadığım için anneler günü ile ilgili başta annem olmak üzere ve tüm annelerin anneler günü en içten dileklerimle kutlarım