El Becerimi Gösterebildiğim Branşı Tercih Ettim

El Becerimi Gösterebildiğim Branşı Tercih Ettim El Becerimi Gösterebildiğim Branşı Tercih Ettim

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Arda Çınar, ortopedi alanında gelişen tedavi yöntemlerini Klass’a anlattı...  

Ortopedi ve Travmotoloji Uzmanı Op. Dr. Arda Çınar, özel muayenehanesinde deformite, boy uzatma ve sporcu sakatlıkları alanında sağlık hizmeti veriyor. Kas ve iskelet sistemindeki doğumsal ve edinsel hastalıkların teşhis ve tedavisini başarılı bir şekilde gerçekleştiren Op. Dr. Arda Çınar; omurga sağlığı, bel ve boyun fıtığı konularında da uzmanlığı ile danışanlarına güven veriyor. Hücresel iyileşme ve önleyici tıp yöntemlerini uygulayan ve bu alanda kendisini sürekli geliştiren başarılı hekim birçok kişinin estetik kaygılarından dolayı başvurduğu boy uzatma ameliyatlarını da gerçekleştiriyor. Op. Dr. Arda Çınar ile ortopedi branşını seçme nedenini, cerrahi alanındaki inovasyonları ve birçok kişinin merak ettiği boy uzatma ameliyatının detaylarını Klass okurları için konuştuk.

Arda Bey, uzun süre özel sektörde çalıştıktan sonra deneyimlerinizi kendi yerinizde hastalarınıza sunuyorsunuz. Öncelikle sizi tanıyarak neden Ortopedi ve Travmatoloji branşını seçtiğinizi öğrenebilir miyiz?
Doktor olmak benim için başlı başına bir seçimdi. Hayattan beklentilerime uyan, sevdiğim bir iş olduğu için bu mesleği tercih ettim. Cerrahi bir branş seçmek istiyordum, dahili branş aklımda olmayan bir şeydi. Cerrahi branşlar içinde el becerimi gösterebildiğim aynı zamanda tatmin duygumun fazla olabileceği branşı tercih ettim. Ortopedide kısa zamanda yüz güldüren sonuçların olması, deformitesi olan bir hastaya normal yaşantısını geri vermek tatmini yüksek bir olay.

Eğitim hayatınızdan da bahsedebilir misiniz?
1979, İzmir doğumluyum. Mensubu olmaktan gurur duyduğum İzmir Atatürk Lisesi mezunuyum. 1997 yılında Ege Üniversitesi’ne giriş yaptım. 2004 yılında uzman pratisyen hekim olarak diplomamı aldıktan sonra 2005 yılında Şişli Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi’nde Ortopedi ihtisasına başladım. İhtisasımın bitimi sonrasında Artvin bölgesinde zorunlu hizmetimi yaptım. Daha sonrasında devletteki görevimi bitirdiğimi düşünerek özel hekimliğe geçiş yaptım. Yaklaşık 9 yıldır Memorial Şişli Hastanesi ortopedi bölümünde görev aldım. Benim için keyifli, anlamlı ve güzel bir süreç oldu. Deneyimlerimi daha iyi bir şekilde hastalarıma sunabilmek için özel muayenehane açmanın zamanının geldiğini düşündüm.  Aynı zamanda Gelişim Üniversitesi’nde araştırma görevlisiyim.  Orada da eğitim vermeye devam ediyorum.

“SPOR CERRAHİSİ, DEFORMİTE, ALT EKSTREMİTE, ÜST EKSTREMİTE, BACAK EĞRİLİKLERİ VE KISALIK GİBİ SORUNLARLA İLGİLİ TEDAVİ HİZMETİ VEREBİLİYORUZ.”
Muayenehanenizde sunduğunuz hizmetler ve yaptığınız uygulamalar nelerdir?
Ortopedi Latince’den Türkçe’ye tam olarak çevirdiğinizde düzgün çocuk anlamına geliyor. Ortopedi alanı ilk olarak çocukları inceleyerek başlamış ve bunun üzerine gelişmiş bir dal. Ortopedi veya travmatoloji bugün kas ve iskelet sistemi yaralanmalarını ve daha ağır kırıkları tedavi eden bir alan. Travma konusunda da ciddi bir tecrübeye sahibim. Diğer yandan spor cerrahisi, deformite, alt ekstremite, üst ekstremite, bacak eğrilikleri ve kısalık gibi sorunlarla ilgili tedavi hizmeti verebiliyoruz. Omurga sağlığı, omurga ile ilgili şekil bozuklukları, folyoz dediğimiz eğrilikler, kifoz dediğimiz kamburluklar, bel fıtığı, boyun fıtığı dediğimiz hastalıkların tedavilerini üstleniyoruz. Bununla birlikte pediatri kolumuz da var. Çocuklarda doğuştan gelen bazı problemler olabiliyor. Bunların tedavisini de gerçekleştirebiliyoruz. İleri yaşlarda görülebilen eklem sorunlarına da çözüm buluyoruz.

Gelişen teknolojiyle birlikte eskiden cerrahi müdahale gerektiren birçok işlem artık cerrahi müdahale gerektirmeden gerçekleşiyor. Bu teknolojilerin ortopedi alanına ne gibi katkısı oldu?
Tıpta teknolojiyi en fazla kullanan bölüm ortopedi ve travmatoloji bölümü. Pratik tıpta inovasyonun ve teknolojinin hızlı gelişme gösterdiği alanlardan bir tanesi. Bunun sebebi çok fazla alet kullanmak zorunda kalmamız. Ortopedistlerin kullandığı “alet işler el övünür” sözü gerçekten de çok doğru. Doğru aletleriniz yoksa iyi bir cerrahi müdahale yapma şansınız yoktur. Spor cerrahisi işlemleri neredeyse tamamen kapalı yöntemlerle yapılmaktadır. Cerrahi alandaki teknolojik gelişmelerin yanı sıra tıbbın biyolojiye büyük bir yatırımı var. Kırıkları, kireçlenmeleri olmadan önleyebilmek adına çalışmalar yapılıyor. Önleyici tedaviler bir diğer adıyla önleyici tıp da günümüzde revaçta. Ortopedi alanında hücresel iyileşme konusunda ne yapabileceğimizi araştırıyoruz. Ortopedi ile ilgili temel problemler tendon yapılarının bozulması ve buna bağlı olarak yaşla beraber dejeneratif hastalıkların ortaya çıkması. Aşil tendonunun bozulması sonrası topuk çevresinde ağrı ile karakterize bir tablonun gelişmesi veya dirsek bölgesindeki bir tendonun yaralanması ve buna bağlı olarak gelişen ağrı bu duruma örnek verilebilir. Bu tür durumlarda akut yırtık ve kırıklardan ziyade, hücresel ve yapısal bozulmalar söz konusu. Ortopedistler yıllardır bunu nasıl engelleyebileceğini düşünüyor. Bu tür tabloların engellenmesi için yapılabilecek bazı hücresel çalışmalar var.

“UYGULADIĞIMIZ PRP YÖNTEMİYLE PROBLEMLİ OLAN TENDON, EKLEM VE DOKULARI İYİLEŞTİRİYORUZ”
Bu çalışmalar nelerdir?
Bir yaralanma sonrası ise o yarayı iyileştiren vücudun kendi hücreleridir. Bunlar kandaki trombosit dediğimiz iyileşme faktörü sağlayan hücreler, yağ dokusu ve kanın içinde dolaşan kök hücrelerdir. Bu hücreler travmanın olduğu yere gelip buralarda iyileşmeyi sağlıyor. Özellikle son 10 yıldır uyguladığımız PRP yöntemiyle problemli olan tendon, eklem ve dokuları iyileştiriyoruz. Bir diğer alternatif PRF yöntemi. Trombositin son ürünlerinden biri olan fibrin’i bu bölgede uygulayıp hasarlı bölgenin iyileşmesini sağlayabiliyoruz. Bir diğer alternatif de kök hücre. Kök hücreleri toplayıp problemli olan bölgelere verebiliyoruz. Bunlar da hastaya hiç ameliyat olmadan iyileşme olanağı tanıyor. Bunların dışında ağızdan alınacak bazı ilaçlar mevcut. Kolajenler, glikozomin gibi kıkırdak takviyeleri bir tür ‘support’ yani vitamin olarak tarif edebileceğimiz gıda takviyeleri. Bunların da kas, tendon tedavilerine fayda gösterdiği sonucuna varmış durumdayız.

“GÜNÜMÜZDE SPORCUYU AMELİYATTAN 6 AY SONRA SAHALARA GERİ DÖNDÜREBİLECEK KONFORA SAHİBİZ.”
Aynı zamanda spor cerrahisinde de gelişmiş teknikler uyguluyorsunuz. Onlardan da bahsedebilir miyiz?
Ortopedik alet teknolojisi ekipmanlarının gelişimiyle beraber artık küçük eklemlere, dar alanlara açık bir cerrahi yapmadan yarım santimlik deliklerden girerek kapalı ameliyat yapıyoruz Bu da erken dönemde sporcunun spora geri dönüş yapabilmesini sağlıyor. Ön çapraz bağı kopan bir hasta bundan 30 sene önce spora devam edemiyordu. Günümüzde sporcuyu ameliyattan 6 ay sonra sahalara geri döndürebilecek konfora sahibiz. Bağ yaralanmaları olduğunda bağları onarıyoruz. Tendonlar koptuğunda yine açık veya kapalı olarak tendonların tekrar onarılmasını sağlıyoruz. Omuz gibi bölgelerde tendon ve kısmi yaralanmalarda eskinden sorunun adını bile koyamıyorduk. Günümüzde artroskopi sayesinde ne olduklarını bildiğimiz için çok daha iyi müdahale edebiliyoruz. Küçücük yırtıkların daha büyük bir yırtığa dönüşmeden erken dönemde tedavisini yapıp hastayı tekrar yapmak istediği spora döndürebiliyoruz.

Bildiğimiz kadarıyla sizin hem amatör hem de profesyonel olarak spor yapanlar için bir sporcu check up hizmetiniz var. Bu uygulamanız neler içeriyor?
Spor yapmak istediğimizde çoğunlukla kendi vücudumuzu tanımıyoruz. Spor yapanların yaş grubu 18 yaşından 65’e kadar değişiyor. İnsanların birçoğunda duruş bozuklukları ve ayak tabanı rahatsızlıkları var. Bunların hepsinde kişiyi yürüme analizine sokup muayene esnasında değerlendiriyoruz. Yaptığımız birtakım ek tahlillere kişiye spor yapmasına engel bir durum olduğunu ya da olmadığını söyleyip yola devam etmesini sağlıyoruz. Amacımız kişinin ileride spor yaparken yaralanmasını önlemek veya o an akut olan hastalıklarını gün yüzüne çıkartıp tedavi olmasını sağlamak.

“BOY UZATMA AMELİYATI ZORLU BİR SÜRECİ BERABERİNDE GETİRİYOR”
Boy uzatma ameliyatlarınızdan da bahsedebilir misiniz?
Kozmetik olarak en sık karşımıza çıkan tablo boy kısalığı. Bu konuda bize gelen danışanlara şunu söylemek gerekiyor. Boyunuz gerçekten kısa mı? İsveç’ten 1.72 boyunda bir kişi boy uzatma ameliyatı için bana gelebiliyor fakat Türkiye’de 1.72 ortalama boyun biraz üzerinde bile diyebilirim. Beklentilerimizi doğru koymak gerekiyor. Hedefi doğru anlatmak gerekiyor. Boy uzatmak için bize gelen arkadaşların öncelikle psikologdan danışmanlık almasını sağlıyoruz. Boy uzatma ameliyatı zorlu bir süreci beraberinde getiriyor. Uyluk kemiğine yerleştirdiğimiz bir manyetik çivi ile kişinin boyunu günde 1 milimetre uzatıyoruz. Daha sonra kemiğin kaynama süreci başlıyor. Son olarak çiviyi çıkarıyoruz.

 

Arda Çınar