Sosyal Sorumluluk Projeleri deyince iş ve sosyal yaşam dünyasının ilk akla gelen yardım sever isimlerinden Dünya Şirketler Grubu Yönetim Kurulu üyesi ve CFO’su Burcu Kösem ve Tezmaksan Makine Sanayi Yönetim Kurulu üyesi Fatma Aydoğdu yine çok anlamlı ve çocuklara yönelik bir sosyal sorumluluk projesi için bir araya geldi. ünlü iş kadınları işletmelere veya işletme yönetimlerine eğitim ve danışmanlık vererek elde ettikleri geliri çocuklar özelinde eğitim, sağlık, medikal destek sağlayan derneklere verecekleri örnek teşkil edecek bir proje başlattı. “Bizim işletme sahiplerinden beklentimiz ise bizim belirleyeceğimiz bir derneğe bağışta bulunmaları olacak. O kadar çok ihtiyaç sahibi çocuk var ki!!! Bu proje ile bu çocukların bir kısmına fayda sağlayabilirsek bizden mutlusu olmayacak” diyen Burcu Kösem ve Fatma Aydoğdu bir araya gelmelerini sağlayan bu muhteşem sosyal sorumluluk projesini Klass okurları için konuştuk.
FATMA AYDOĞDU: “Türkiye’de birçok iş sahibi halen finansal verileri okumayı yeterince bilmiyor ya da sevmiyor. Diğer taraftan bu işi profesyonellerine de bırakmayıp eski alışkanlıklarla yeni yatırımlar planlıyor. İşte biz tam da burada devreye giriyoruz. Ve diyoruz ki bize işletmenizi ve bizden beklentilerinizi anlatın, doğru rakamları ve raporları bize sunun. Biz de size işletmenizi bir de bizim gözümüzle tanıtalım.”
BURCU KöSEM: “Bizim işletme sahiplerinden beklentimiz ise bizim belirleyeceğimiz bir derneğe bağışta bulunmaları olacak. O kadar çok ihtiyaç sahibi çocuk var ki!!! Bu proje ile bu çocukların bir kısmına fayda sağlayabilirsek bizden mutlusu olmayacak.”
İş dünyasının önde gelen başarılı iş kadınları olarak sosyal sorumluluk bilinciyle önemli bir projeye imza attınız. öncelikle böyle bir fikir şemsiyesi altında bir araya geliş hikayenizi bizimle paylaşabilir misiniz?
FATMA AYDOĞDU: Bizi bir araya getiren yine bir Sosyal Sorumluluk projesiydi aslında. Her ikimizde C Majör İş’ten Sesler Korosunun İcra Kurulu üyeleriyiz. Her hafta pazartesi bir araya geliyor fakat kısıtlı zamanda birbirimizi çok fazla tanıma fırsatını yakalayamıyorduk. Daha sonrasında C Majör Korosu için yaptığımız bağış çalışmaları sırasında daha yakın çalışmaya başladık ve birbirimizi daha yakından tanıma sürecimiz başlamış oldu. Her ikimiz de konu özellikle çocuklar için bir yardım kampanyası ise işlerimiz ne kadar yoğun olursa olsun yardım için elimizden gelen desteği veriyor ve hiçbir çabamızı esirgemiyorduk. Geçtiğimiz bir yıl içinde iki yardım konserini C Majör koro üyeleri ile birlikte başarı ile tamamladıktan sonra birbirimiz ile ne kadar fazla benzer yanlarımız olduğunu keşfettik. çünkü artık daha fazla sohbet ediyor, sadece kendimizden değil, ailelerimizden de konuşuyor, diğer taraftan da Türkiye’deki ekonomik gelişmeler, siyaset ve iş dünyası ile ilgili de birbirimizin fikrini alıyorduk. Bu konuşmalar sırasında bir ortak yönümüzü daha keşfettik. İkimiz de mesleğimizi aşkla yapıyorduk.
BURCU KöSEM: Sonra düşündük, tutkuyla yapılan bir mesleğin doğru tanıtılıyor olması da gerçekten çok önemliydi. çünkü şunu gayet iyi biliyoruz ki toplumda mensubu olduğumuz finansman sahası ile ilgili çok yanlış tanımlar, zor ve sıkıcı olduğuna dair yaygın bir algı mevcuttur. Oysa ki doğru bakıldığın da net olarak görülecek olan şudur ki; etkinlik sahamız finansman faaliyetleri asla sıkıcı olmayan ve doğru uygulanması gerekliliği şirketler için varoluş ve gelişim süreçlerinde olmaz ise hiçbir şeyin olamayacağı gerçeğidir. Firmaları birer canlı organizmaya benzetirsek bizlerin faaliyet sahası bu organizmaların temel yaşamsal ihtiyaçlarının belirlenmesi, tedariki ve kullanımına yönelik uygulamaların yoğunlukla sürdüğü alandır. Bu ihtisas segmentinde yıllar içinde biriktirdiğimiz bilgi ve tecrübeleri –ki takdir edersiniz ki tecrübe yaşanarak kazanıldığından maliyeti yüksektir- kurum yöneticileri ve sahipleri ile paylaşmayı kararlaştırıp bu uygulama için bir yol haritası oluşturarak sosyal sorumluluk yansıması olacak olan bir projeye dönüştürdük.
Projeniz kapsamında şirketlere vereceğiniz danışmanlıklar ve eğitimler nelerdir?
F. A.: öncelikli olarak şunu belirtmekte fayda var ki biz bu projeyi her anlamda bir sosyal sorumluluk olarak ele aldık ve bu şekilde yola çıktık. Kimlere danışmanlık yapabileceğimiz ve/veya eğitim verebileceğimiz konusuna değinecek olursak: Her ikimizde profesyonel iş yaşamı içinde işletme körlükleri yaşanabildiğini tecrübe eden kişileriz. İçeride, yoğun çalışma temposu içinde göremediklerinizi işletme dışından bir pencereden baktığınızda daha rahat görebilirsiniz. Biz kendi çalıştığımız şirketlerde de zaman zaman dışarıdaki gözlerimiz ile birlikte durum değerlendirmesi yaparız sık sık. Bu bağlamda isteriz ki işletme sahipleri veya işletmeyi yönetenler ne kadar yaratıcı, vizyon sahibi, becerikli olursa olsunlar her zaman bir dış göz ile durum değerlendirmesi yapmalılar. çünkü günümüzün karmaşık ve belirsiz ortamlarında işletmeyi hedefine ulaştırabilmek, büyütebilmek eskiye göre bir hayli de zorlaşıyor.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Ekim sayısında..
Röportaj: özgün Küçükkahraman
Fotoğraflar: Mert Can Alşahin