Etik değerlerden ödün vermeden hastalarına en doğru tanı ve hızlı tedavi hizmetini sunan Elit İstanbul Tıp Merkezi, hastalarının yaşam kalitelerini yükselterek onları sağlıklarına kavuşturmayı hedefliyor. özenle seçilmiş hekim kadrosu ve son teknolojik cihazlarıyla hizmet sunan Elit İstanbul Tıp Merkezi, samimi ve sıcak ortamıyla da hastalarının tercih sebebi oluyor. İlerleyen zamanlarda bir hastane ortamı yaratmayı hedeflediklerini belirten Elit İstanbul Tıp Merkezi Kurucusu ve Kardiyoloji Uzmanı Dr. Murat Şener ile Elit İstanbul Tıp Merkezi Genel Koordinatörü Şeyma Şener, verdikleri hizmetleri ve hedeflerini Klass’a anlattı.
“Elit hizmet ve etik tedavi düşüncemizden vazgeçmeden ilerleyen zamanlarda tıp merkezi görüntümüzü iyi bir hastaneye çevirmek ve bu şekilde hizmet vermek istiyoruz.”
Murat Bey, İstanbul’un en özel ve güzel lokasyonlarından biri olan Florya’da Elit İstanbul Tıp Merkezi’ni hayata geçirdiniz. Buranın özelikleri nelerdir ve hastalarınız buraya geldikleri zaman nelerle karşılaşıyorlar, öğrenebilir miyiz?
MURAT ŞENER: öncelikle tıp merkezi denildiğinde insanların aklına küçük bir kurum geliyor. Buranın hastanelerden tek farkı ameliyathanelerimizin olmaması. Prosedür olarak burası tıp merkezi olarak geçiyor. Ama Elit İstanbul Tıp Merkezi bakıldığı zaman birçok hastanenin fiziki şartlarından daha büyük bir alana sahip. Burada hemen hemen bir hastanede olan poliklinik branşlarının hepsi bulunuyor. Biyokimya laboratuvarımız, röntgenimiz, ultrasonumuz var. Burası dışarıdan 2 kat olarak görünse de 6 katla birlikte hizmet veriyor. 2100 metrekare bir alanı var. Bu bazı hastanelerin metrekaresinden daha yüksek. Butik bir hastane gibi hizmet veriyoruz. Buradaki en önemli özelliğimiz hizmet kalitemiz. Güçlü bir hekim kadrosuna sahibiz.
“DOKTOR ALIRKEN ALANININ İYİLERİNİ SEçMEK İçİN MüCADELE VERİYORUM”
Merkezinizdeki çalışma ekibini kurarken nelere dikkat ettiniz?
M.Ş.: Hastalarımızı tedavi ederken etik kurallara uymak ve elit bir hizmet vermek vazgeçilmez kuralımızdır. Bu merkezi kurmaktaki en büyük amacımız buydu. Diğer hastanelerde böyle bir hizmeti veremeyeceğimizi anladık, çünkü bir süre sonra hastaneler ticarethaneleşmeye başlıyor. Hastalara para olarak bakmaya başlıyorlar. Sonuç olarak hastane hastane dolaşıyorsun ve kendi fikirlerinin değerli olduğu bir yeri bulamayınca kötü ev sahibi seni mal sahibi yapıyor. Bizde bu yüzden kendi evimizi açmaya karar verdik. Böyle bir hizmet vereceğimize karar verdiğimizde iyi geri dönüşler olacağını düşünüyorduk ve öyle de oldu. Bulunduğumuz bölgede iyi doktorların yer aldığı bir merkez olarak biliniyoruz. Pozitif geri dönüşler alıyoruz, bu da bizi mutlu ediyor, motive olmamızı ve daha iyi çalışmamızı sağlıyor. Doktor alırken alanının iyilerini seçmek için mücadele veriyorum. Mesela Gündüz Kumbasar hocamız KBB alanının duayenlerinden biri. Murat Palabıyık Hocamız duayen bir çocuk doktorudur, herkes bilir. Diğer branşlarda aynı şekilde mesleğinde artık üst noktaya gelmiş önemli isimler buradalar. Biz de doktorlarımızı seçerken etik kurallara uyan kişileri seçiyoruz.
Peki, insanlar neden sizi tercih etmeliler?
M.Ş.: öncelikle insanlar tıp merkezimize girdikleri zaman bir hastane ortamı ile karşılaşmıyorlar. Sanki insanlar hastaneye değil de bir kafeye gelmiş gibi rahat bir ortama giriyorlar. İkinci bir konu ise temiz ve hijyenik bir ortamımız var. Esas konu ise insanlar buraya gerçekten tedavi olmaya geliyorlar ve tedavilerini olup mutlu bir şekilde buradan ayrılıyorlar. Yani hastane hastane dolaşan ve tedavi görememiş olan insanlar bir şekilde bize ulaşıp burada tedavilerini yaptırıyorlar. Sonrasında çevresindeki kişilere de bizi tavsiye edip yönlendiriyorlar. Artık hastalarımızla aileden biri gibi oluyoruz. Hasta bize o kadar güveniyor ki bizim önerilerimizi gerçekten onların iyiliği için verdiğimizi biliyorlar. Bazı sağlık kuruluşlarında ‘’acaba parasal nedenlerden dolayı mı böyle bir tetkik istedi’’ diye kuşkuda kalabiliyorlar. Bizim burada öyle bir durumumuz yok. Tamamen hastanın güvenini kazanmış durumdayız ve gerçekten de bunun için hizmet veriyoruz.
Röportaj: Erdi Kartal
Fotoğraflar: Mert Can Alşahin
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Aralık sayısında..