Türk Lezzet Müzesi’nin içinde yer alan iddialı mekanlardan biri olan Şirane Meyhane açıldığı günden beri büyük ilgi görüyor. Eda Eyin’in sahibi olduğu Şirane Meyhane muhteşem dekoruyla Osmanlı tarihindeki eski İstanbul’un meyhaneleriyle ünlü Balat sokaklarına götürüyor bizi. üstelik dönemin tüm dokusunu canlı müzikleri, fasılları, özel mezeleriyle yaşatıyor konuklarına. 42 Maslak Avm içinde günün her saatinde menüsünde yer alan eşsiz lezzetler ve en önemlisi de meyhane kültürüne kattığı ocakbaşı hizmetiyle farkını ortaya koyan Şirane Meyhane’nin Sahibi Eda Eyin ile kuruluş hikayelerini, menülerinde yer alan özel lezzetleri, ilk defa bir meyhaneye ocakbaşı koyarak yarattıkları farklılıkları Klass okurları için konuştuk.
“Biz etin kömürde pişmesinden yanayız. Lav taşında, camda ya da gazda et pişirince gerçek tadını kaybediyor. O yüzden ilk defa bir meyhane içine ocakbaşı kondu. Ama bunun bizim konseptimizle de alakası var. çünkü konseptimiz 1850-1900 arası Balat semtini canlandıran bir konsept. Balat’ta bizim mekânımız salon ve sokak olarak ikiye ayrılıyor. Salon kısmı bir Balat köşkünün birebir aynısı. Sokağa geçtiğiniz zamanda 5’er cm özel olarak kestirdiğimiz Arnavut kaldırımlarını yerleştirerek eski kaldırım havaları verdik”
Türkiye’nin en özgün, kaliteli ve lezzetli yemeklerin tadılabileceği Türk Lezzet Müzesi’nde yer alıyorsunuz. Bize kuruluş sürecinizi anlatır mısınız?
Aralık ayında burayı hayata geçirmeye karar verdik. Ocak ayında inşaata başladık ve Şubat 15’te bitirdik. Ufak tefek detayları yapıp açmamız Mart’ın 20’si gibi oldu. O günden beri haftanın yedi günü hizmet veriyoruz. Saat 11.00’de öğlen yemeği servisiyle başlıyoruz. Hafta içi gece 00:30’a kadar, cuma ve cumartesi gece saat 02:30’a kadar hizmet veriyoruz. Konsept olarak meyhane üzerine kurulu bir yapıyız. Soğuk mezelerimiz var, ara sıcaklarımız var, ocak başında kömürde pişen etlerimiz, daha sonrasında meyve ikramımız var. Sınırlı ve sınırsız olmak üzere akşam menülerimiz var. Hafta içi öğlen vakitlerinde alakart çalışıyoruz. Ocak başından istediğiniz et meze tabakları, karışık meze tabağı veya tek meze alabiliyorsunuz, içkiler içebiliyorsunuz, soft drinkler içebiliyorsunuz.
“MEZELERİMİZİN HEPSİ RUM, ERMENİ VE SEFERAD MEZELERİNDEN ALINMIŞTIR”
Menünüzde yer alan lezzetlerden, size özel tatlardan ve sunumlarınızdan bahseder misiniz?
Mezelerimizin hiçbiri dışardaki mezelere benzemiyor. Mahir şefimizin yaptığı ve kendi dokunuşlarını kattığı özellikle enginarlı mezelerimiz var; enginar salata mezemiz, enginarlı patlıcanlı acılı mezelerimiz var. Bir şakşukayı bile diğer yerlerdeki gibi yapmıyoruz. Mezelerimizin hepsi Rum, Ermeni ve Seferad mezelerinden alınmıştır. Bilindik isimler ama tatları farklı. Ustamız bu konuda çok profesyonel. Gurme olarak bilinen ve Türkiye’de oldukça tanınan önemli kişiler burada yedikleri mezeleri son 10 yılda yedikleri en iyi mezeler olduklarını söylediler.
“HAFTANIN 7 GECESİ FASIL YAPIYORUZ. ANCAK CUMA VE CUMARTESİ GüNLERİ SAAT 22:30’DAN SONRA CANLI MüZİĞE GEçİYORUZ”
Haftanın belli günleri fasıl belli günleri de canlı müzikler yapıyorsunuz. Bu seçimleri alışılmış meyhane kültüründen yola çıkarak mı yoksa müşterilerinizin arzularına göre mi belirlediniz? Hangi günler kimler sahne alıyor?
Haftanın 7 gecesi fasıl yapıyoruz. Ancak Cuma ve cumartesi günleri saat 22:30’dan sonra canlı müziğe geçiyoruz. Bir solistimiz çıkıyor ve saat 02.00’ye kadar programını yapıyor. Onun dışında Türk Sanat Müziği’nin makamlarından çalıyoruz. Yemek sırasında sizi konuşurken rahatsız etmeyecek kanun, klarnet, ritim darbuka ve ut eşliğinde müziklerimizi çalıyoruz. Ve bunların iki tanesi ses sanatçısı olarak da şarkılarını söylüyorlar. Hafta içi “Hakan ve Orkestrası” var. Kendileri saat 22.00’den sonra hızlandıkları zaman Türk Sanat Müziği’ni değişik konseptlere çevirmiş, değişik bir tarzları var ve çok beğeni alıyorlar. özellikle salı ve perşembe günleri onlar için gelen çok fazla müşterimiz var.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Mayıs sayısında...