Halil Öztürk : “Kız Çocuğu Sahibi Olmak Kadınlara Karşı Pozitif Ayrımcılık Yapmamı Sağladı”
Ünlü İş İnsanı Halil Öztürk, Kızı Zeynep Ayris İle Olan İlişkisini Ve Onunla İlgili Hayallerini Klass’a Anlattı Otomotiv sektöründeki başarısıyla tanınan İş İnsanı Halil Öztürk, Babalar Günü’nü 12 yaşındaki kızı Zeynep Ayris ile kutlamanın mutluluğunu yaşıyor. Çok farklı bir baba kız ilişkisine sahip olan Halil Öztürk ile kızı Zeynep Ayris aralarındaki diyalog ve birlikte yaptıkları aktivitelerle örnek bir baba kız ilişkisi sergiliyor. Kızını kucağına aldığı ilk andan bugüne kadar her anında yanında olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu ve kızı ile geçirdiği zamanın kendisini gündelik hayattaki her şeyden uzaklaştırdığını söyleyen Halil Öztürk, araba ve yarış sporları tutkusunu kızı Zeynep Ayris’e de aşılamış. Başarılı İş İnsanı Halil Öztürk ile baba olmanın en çok hangi yönünü sevdiğini, kızını kucağına aldığı ilk anda neler hissettiğini, birlikte geçirdikleri en özel anları ve en sevdikleri aktiviteleri Klass okurları için konuştuk.
Baba olmak bende çok farklı bir etki yarattı. Özellikle kız çocuğu sahibi olmak kadınlara karşı pozitif ayrımcılık yapmamı sağladı. Baba olmak çok ayrı bir duygu. Bu duygu hiçbir şeyde yok. Biyolojik olarak baba olmayan, evlat edinen insanlar için bu geçerli.
“ÇOCUĞUNUZU KUCAĞINIZA ALMAK FARKLI BİR SEVGİ, FARKLI BİR AŞK”
Kızınızı ilk kucağınıza aldığınızda neler hissettiniz?
Kızımın doğum haberini almak çok ilginçti. Benim annem 2010 yılında vefat etti. Kendisi benim çocuğumu hep görmek isterdi. Biz çok kalabalık bir aileyiz. Annem neredeyse torununun torununu gördü ama benim çocuğumu göremedi. Annem bir gece rüyama girdi. Bana beyaz bir kundakta bir bebek uzattı ve “Al, bu senin çocuğun.” dedi. Ben bunu basit bir rüya olarak görürken bir süre sonra bebeğimiz olacağını öğrendik. Cinsiyetini henüz bilmiyorduk. Ben o zaman “Eğer kız olursa adını Zeynep koyalım.” dedim. Kızımız doğdu. Eşim ona Ayris ismini verdi. Böylece Zeynep Ayris oldu. Kızım ilk doğduğu anda onu kucağıma aldım. Tabii ki çok duygusal bir andı. Hem bir insanın doğumuna şahit oluyorsunuz hem de sizin bir parçanız. Çok güzel bir şey. Allah isteyen herkese nasip etsin. Hayattaki hiçbir başarı veya maddi kazançta böyle bir duygu yaşamıyorsunuz. Ben uzun süre otomobil yarışlarında yarışmış ve kupalar kazanmış bir insanım. Bana en çok zevk veren, en mutlu olduğum anlar onlardı. Ancak çocuğunuzu kucağınıza almak farklı bir sevgi, farklı bir aşk.
Kızınızla geçirdiğiniz en özel an hangisiydi?
Ben teknoloji sektöründe çalışıyorum. Kızım doğduktan sonra işlerim biraz durgunlaşmıştı. O dönem otomobil ile alakalı bir işle uğraşabilir miyim diye düşünürken kızım dünyaya geldi. Kızımın bebekliği şu an bu çekimi gerçekleştirdiğimiz sitede geçti. Bebekliğinde hep onun yanında oldum. Onunla zaman geçirdim. Bu benim için büyük bir şanstı.
Kızınıza aşılamak istediğiniz bir hayat felsefesi var mıdır?
Genel olarak insanlar çocuklarına belli meslekleri ve başarılı olmayı aşılamak ister. Ben ise farklı düşünüyorum. Özellikle bir AFAD gönüllüsü olarak son depremi yaşadıktan ve oradaki insanların durumunu gördükten sonra kızımın yalnızca güçlü olmasını, mutlu olmasını istedim. Özellikle kız çocuklarının güçlü olması gerektiğini düşünüyorum. Kızım sevgi dolu olsun, kendisini koruyabilsin. Bu bana yeter.
Kızınızın en çok gurur duyduğunuz özelliği hangisidir?
Bununla ilgili de klasik bir cevap vermek istemiyorum. Onda beni en çok mutlu eden şey iyi kalpli olması ve paylaşımcı olması. Paylaşma kültürü bizim ailemizde olan bir şey. Kızım da böyle bir insan. İnsanlarla paylaşmayı seviyor. Deprem bölgesindeki insanlarla da kendi eşyalarını paylaştı. Bizim ondan beklentimiz de iyi kalpli olması, kazancını ve gücünü aynı imkana sahip olmayan insanlarla paylaşması. Henüz 12 yaşında olmasına rağmen onda bu özellikleri görmek bizi mutlu ediyor.
Kızınızla birçok aktivite yapıyorsunuz. Birlikte yapmaktan en çok keyif aldığınız aktivite hangisidir?
Size ilginç bir şey söyleyeceğim. Genler çok önemli. Ben pistte hızlı otomobil kullanmayı çok seviyorum. Kızımda da öyle bir his var. Henüz 4-5 yaşındayken ona karting denettim. Kızımın orada çok sabırsız olduğunu gördüm. Ona ‘dur’, ‘kalk’ gibi komutlar vermem bile hoşuna gitmedi. Bu kadar da özgürlüğüne düşkün bir kız. Onun da iyi bir otomobil kullanmasını isterim. Ben daha önce elektrikli otomobil de kullandım. Zeynep Ayris ona alıştığı için normal otomobillere “Baba, bu çok gürültülü” diyordu. Hızlı bir şekilde otomobil kullanmam da çok zevk alıyordu. Geceleri trafiğin ve insanların olmadığı yerleri tercih ediyorduk. Beraber spor yaptığımız zaman da çok mutlu oluyorduk. Birlikte maçlara gittik. Fanatik bir Fenerbahçeli oldu. Hatta onun için imzalı formalar aldım. Takım tutma konusunda onu hiç etkilemedim. Ona Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş forması aldım. Hangi takımı tutacağına kendisinin karar vermesini istedim.
“ONUNLA YAPTIĞIM HER ŞEY BENİ MUTLU EDİYOR”
Otomobil ve yarış sporları tutkusunu kızınıza da aşıladığınızı söyleyebilir miyiz?
Ben herhangi bir takım tutmam. Formula 1 taraftarıyım. Onunla sabah 5’te uyanıp birlikte Formula 1 yarışlarını izliyorduk. Dolayısıyla bir otomobil kültürü de oluştu. Onunla yaptığım her şey beni mutlu ediyor. O an her şeyi unutuyorum. Onun o çocuksu tavırları, konuşması, istekleri bana çok hoş geliyor. Onun sayesinde tenis oynamayı ve bisiklet kullanmayı öğrendim. Bazen birlikte motosiklete de biniyoruz. Bir ara kick boks, wing chu, kung fu yaptık. Bence her çocuğun savunma sporlarını öğrenmesi gerekir. Özellikle de kadınların. Birisi ona zarar vermeye çalıştığında kendisini koruyabilmeli. Bu tür savunma sanatları insana kendisini savunabilme özelliği dışında size kattığı birçok şey var. Sizi daha sabırlı ve disiplinli bir insan haline getirir.
Zeynep Ayris ile anlaşamadığınız konular da oluyor mu?
Kızım zaman zaman bana sinirli olduğumu söyler. Ben de ona çok fazla telefon kullandığı için serzenişte bulunurum. Bir de dışarıda yemek yemeyi çok seviyor. Bazen bu isteğini geri çevirmek zorunda kalıyoruz. Belki bana o yüzden de kızıyor olabilir. Dersleriyle ilgili onu çok zorlamıyorum.
Kızınızın ileride nasıl bir hayatı olmasını isterdiniz?
O konuda da klasik düşünceleri olan bir baba değilim. Her daim yanımda olması gibi bir beklenti içerisinde değilim. İyi eğitim alıp güçlendikten sonra istediği ülkede yaşayabilir. Nerede mutluysa orada kalabilir. İstediği zaman evlenebilir. İstediği mesleği yapabilir. Paradan daha önemli olan mutlu olacağı işi yapması.
Son olarak kızınıza nasıl bir mesaj iletmek isterdiniz?
Sevgili evladım, seni 24 Temmuz 2012 tarihinde ilk gördüğüm andan beri çok seviyorum. İyi ki hayatımıza girdin, iyi ki bizim çocuğumuz oldun. Seni ne olursa olsun, koşulsuz bir şekilde, ömür boyu sevecek biri var. O da baban.
Ayris, sen de bize biraz kendinden bahsedebilir misin?
Şu an MEF okullarında okuyorum. Tenis oynamayı ve etkinlik yapmayı çok seviyorum.
Babanla birlikte yapmaktan en çok keyif aldığın aktivite nedir?
Babamla birlikte Fenerbahçe maçına gitmeyi, gezmeyi, baba-kız akşamı yapmayı, kartinge gitmeyi ve yolculuk yapmayı çok seviyorum.
Babandan öğrendiğin en önemli şey nedir?
Babam bu hayatta daha iyi bir birey olmam için elinden geleni yapıyor. Bana her zaman yardım ediyor.
“BABAMIN EN SEVDİĞİM ÖZELLİĞİ ANNEM BİR ŞEYE İZİN VERMEDİĞİNDE ONUN İZİN VERMESİ”
Babanın en sevdiğin özelliği nedir?
Babamın en sevdiğim özelliği annem bir şeye izin vermediğinde onun izin vermesi. Bana her zaman iyi ve kibar davranıyor. Neredeyse her istediğimi elimden geldiğince yapmaya çalışıyor.
Sence baban nasıl bir insan?
Bence babam iyi kalpli, kibar ve nazik bir insan. Herkese iyi davranmaya çalışıyor ve her zaman yardımcı olmaya çalışıyor.