çözüm odaklı yaklaşımı ve yaratıcı çalışmalarıyla birbirinden önemli reklam kampanyalarına imza atan Happy People Project, reklamcılık alanında efektif ajanslara verilen Effie Awards’tan aldığı 28 ödül ile sektöre damgasını vurmayı başardı.
Birçok uluslararası ajansta CEO ve genel müdür pozisyonlarında yer alan, deneyimleri ile Happy People Project’i Türkiye’nin en iyi ajansları arasına taşıyan Ajansın Kurucu Ortağı ve Başkanı Orçun Onural, “Amacım Happy People Project’i Türkiye’nin en iyi ve en etkin reklam ajanslarından biri yapmak” diyor.
Happy People Project’in Kurucu Ortağı ve Başkanı Orçun Onural ile başarı öyküsünü ve bu zamana kadar Türkiye’nin en önemli markalarıyla yaptığı vizyoner çalışmalarını Klass okurları için konuştuk.
Orçun Bey, Happy People Project olarak çalıştığınız markalarla önemli başarılar elde ederek 10 yıl gibi kısa bir sürede Türkiye’nin en iyi reklam ajansları arası girmeyi başardınız. Bu büyük başarı öykünüzün nasıl başladığını sizden dinleyebilir miyiz?
Happy People Project olarak bu sene sonunda 10. yılımızı kutlayacağız. Ortağım Yaşar Akbaş ile uzun süre uluslararası ajanslarda çok önemli pozisyonlarda çalıştıktan sonra yeni, farklı ve bağımsız bir oluşumla yolumuza devam etmek istedik. O gün Türkiye’de var olan ajanslardan farklı bir ajans olabilmek fikri ile işe koyulduk ve 10 yıl içinde Türkiye’nin en büyük bağımsız ajansı olduk. Bugün Happy People Project başarı – sonuç odaklı pazarlama ve iletişim kampanyalarının ödüllendirildiği Effie Awards’ta en çok ödül alan reklam ajans diyebiliyoruz.
Birçok markaya önemli yatırımlar yaptık, hizmet verdiğimiz markalarla el ele kol kola çalışarak onları çok daha üst seviyelere taşımak gayesi ile hareket ettik ve bunu başardık. Şu an Türkiye’nin en değerli markalarına baktığımızda tablodaki 25 markadan 5 tanesi; Ziraat Bankası, Opet, Anadolu Efes, Sütaş, Ford Otosan gibi markalar bizim hizmet verdiğimiz markalar diyebiliyoruz, bu bizim en büyük mutluluğumuz. 125 çalışanımızla şu anda Türkiye’de sayabileceğiniz en iyi ajanslardan bir tanesiyiz. Bu kadar kısa sürede bunu başarmak kolay bir iş değil. Türkiye’de bizim başardığımızı başaran başka bir ajans yok.
“STRATEJİK TEMELİ GüçLü BİR AJANSIZ”
Sizi diğer reklam ajanslarından ayıran en önemli özelliğiniz nedir?
Şimdiye kadar yaptığımız işlerde hep markaların probleminden yola çıktık ve çözüm arayan, marka problemini çözmek üzere hareket eden ajans olduk. Problemden kastım sadece sorun değil, markanın ihtiyacı olan her ne ise o da esasında bir problemdir ve çözülmesi gerekir. Bu ihtiyacı, problemi belirlemede tüketicinin markayla olan ilişkisi ve beklentisi büyük önem taşıyor. Bu konuda kasları çok gelişmiş, sağlam bir yapımız var. Belli bir süreden sonra markaların bize bu özelliğimizden dolayı gelmeye başladığını tespit ettik. Bunu hasta – doktor ilişkisine de benzetebilirsiniz.
Stratejik temeli, stratejisi çok güçlü bir ajansız. Pazarlama denilen noktada; marka problemine uygun işler yapan, markanın haritasını çıkartarak o markanın pazardaki yeri, nereye konumlanması gerektiği, ne söylemesi gerektiğini çok iyi bilen bir ajansız diyebilirim. Bu alanda başarımızı aldığımız Effie ödülleri ile de destekliyoruz, 28 tane Effie ödülümüz var. Geçtiğimiz yıllarda Global Effie Index raporuna göre dünyanın 8., Avrupa’nın 5. ve Türkiye’nin en etkin bağımsız ajansı olarak değerlendirildik. Türkiye kökenli ve bağımsız bir ajansın buralara gelmesi bizim için gurur kaynağı.
Kariyerimde 25 yıllık bir ajans tecrübesine sahibim. Birçok uluslararası ajansta CEO’luk ve genel müdürlükten gelen tecrübelerimizi ortağım Yaşar Akbaş ile ajansımıza taşımamız Happy People Project’in başarısında büyük rol oynadı. Her zaman birlikte çalıştığımız, hizmet verdiğimiz markaların kazanması, bilinirliği artmasını konusunda çabaladık, tüm eforumuzu etkin olmak üzere sarf ettik. Bundan dolayıdır ki bugün ajansımızın hizmet verdiği çoğu marka 8 – 9 yıldır birlikte çalıştığımız markalardır. Birlikte çalıştığımız markalar, müşterilerimiz bizi kolay kolay bırakamaz. çok az marka kaybeden, aldığı markaya da iyi bakan, en iyi hizmeti vermek gayesinde bir ajansız. Ajansımızın sektördeki en büyük farkı budur.
“157 YILLIK BANKANIN MARKA YöNETİMİNE PROFESYONEL DESTEK”
Ziraat Bankası ile yaptığınız kurumsal kimlik çalışması çok ses getirmiş ve bir anda Türkiye’nin gündemine oturmuştu. Bu projenin nasıl doğduğunu anlatabilir misiniz?
Ziraat Bankası ile 9 sene önce çalışmaya başladık ve ajans olarak marka yönetimine profesyonel destek sağladık. Bugün itibariyle Ziraat Bankası “Türkiye’nin en değerli banka markası” ve tüm markalar sıralamasında ise “En değerli ikinci markası” konumunda. İletişim çalışmalarında marka ve ajans ilişkisi, markanın ajansa güveni çok önemli diyebilirim. Happy People Project olarak Ziraat Bankası gibi 157 yıllık bir markanın neredeyse tüm kurumsal kimlik değişim sürecine katkı sağladık. Bu süreçte doğru bir strateji belirleyerek “Bir Bankadan Daha Fazlası” sloganı ve bu slogana uygun çalışmalarla insanların bankayla aralarında sıcak bir ilişki kurmasına destek verdik. Markamız bu süreçte önerilerimize sıcak bakarak, güvenerek bize bu fırsatı verdi ve böylece ajans olarak ortaya çıkardığımız bu yeni imaj ile kurumun insanların gözündeki algısının değişmesine katkı sağlamış olduk.
Ziraat Bankası bugün THY gibi dünya devi bir markadan sonra Türkiye’nin ikinci en değerli markası konumunda ve biz Happy People Project olarak markamıza ilk günkü heyecanla hizmet vermeye devam ediyoruz. Hizmet verdiğimiz markanın başarısı bizim için çok önemli bir gurur kaynağı.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Ağustos sayısında...