Babalık duygusunu iki kez tattım. Bundan dolayı kendimi çok şanslı hissediyorum. Her ikisinde de farklı hisler yaşadım. Kızım Elif Naz doğduğunda inanılmaz bir güven hissederken, oğlum Emir Ali doğduğu zaman bambaşka, tarifsiz diyebileceğim bir heyecan yaşadım. Baba kelimesinin herkes için farklı bir anlam taşıdığına inanıyorum. Benim için baba kelimesinin anlamı fedakârlık ve sonsuz bir sevgi anlamına geliyor.
Elif Naz ve Emir Ali için nasıl bir gelecek hayal ediyorsunuz? İleride hangi mesleği yapmalarını isterdiniz?
Çocuklarımın benim gibi reklam ve tanıtım sektöründe yer almak istemesi beni elbette çok mutlu eder. Onlara kendi deneyimlerimi, bilgilerimi aktarmak benim çok çok keyifli bir iş olur. Ancak elbette onların yetenekleri ve neye daha çok yatkın oldukları önemli. Ben sevdikleri alanlarda kendilerini geliştirmelerini ve sosyal bireyler olmalarını isterim. Kendilerini mutlu olacakları mesleği seçmeleri yaşam boyunca başarılı olacaklarının garantisidir. Bu düşünce ile hayata atılırlarsa istedikleri her şeyi elde edebileceklerine inanıyorum.
Çocuğunuzla beraber en çok ne yapmaktan keyif alırsınız?
Kızım Elif Naz, yemek yemeyi ve yemek yapmayı çok seviyor. Günün büyük bir bölümünü mutfakta geçiriyor. Sadece Türkiye’nin değil farklı ülkelerin mutfaklarına da ilgi duyuyor. Farklı tatları ve lezzetleri keşfetmeyi de çok seviyor. Onunla farklı dünya mutfaklarını deneyimlerken, oğlum Emir Ali ile genelde satranç oynamaktan keyif alıyoruz. Emir Ali çok zeki bir çocuk. Satranç dışında diğer farklı zekâ oyunlarına da ilgi duyuyor.
Çocuğunuzu yetiştirirken nelere dikkat ediyorsunuz?
Onları öncelikle özgüvenli ve cesaretli bireyler olarak yetiştirmeye çalışıyorum. Ancak burada medeni cesaretten bahsediyorum. İnsan ilişkilerinde, sosyal yaşantılarında özgüvenli ve cesaretli olmaları gerek iş gerek özel yaşantılarında kendilerine büyük bir fayda sağlayacaktır. Aynı zamanda onlara hata yapmaktan çekinmemelerini, hata yaparak tecrübe kazanacaklarını söylüyorum. Hiç hata yapmamış insan hayatta hiçbir şey denememiş insandır.
Çocuklarınızın dünyaya gelişiyle hayatınızda ne gibi değişiklikler oldu?
Birçoğumuz kendi yaşamlarımıza ve anne-babalarımızın tutumlarına göre babalığa değişik anlamlar yüklemekteyiz. Baba olmak değiştiğinin, değişmek zorunda olduğunun işaretidir. Hayatınız ‘baba olmadan önce’ ve ‘baba olduktan sonra’ olarak ikiye ayrılıyor. Babalık her şeyin ötesinde, büyük bir sorumluluğunun olduğunu hissetmektir. Ben de doğal olarak bu duyguyu yaşıyorum. Baba olduktan sonra daha kendime ayırdığım vakti oğlum ve kızıma ayırmaya başladım. Kimi zaman geceleri uykusuz kaldım, kimi zaman onlarla bir çocuk gibi oyunlar oynadım. Eminim her anne-baba çocuklarının yüzünü güldürebilmek için kendi hayatından feragat ediyordur. Biz de Elif Naz ve Emir Ali’nin güzel bir çocukluk geçirmesi için elimizden gelen her şeyin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.
Babalık duygusunu bir kez daha yaşamak ister miydiniz?
Her iki babalık deneyimimde de benzersiz duygular yaşadım. Zaman zaman o anları aklıma getirip sanki tekrar yaşıyormuş gibi heyecanlanıyorum. Bir kez daha baba olursam bu kez hangi duyguyu, nasıl hissedeceğimi de çok merak ediyorum. Allah’tan dileyen herkese babalık ve annelik duygusunu yaşatmasını ve evlatlarıyla mutlu bir ömür geçirmesini diliyorum.