Didem Taslan, modellik, oyunculuk ve sunuculuk alanında yaptığı başarılı işlerle Türkiye’nin beğenisini kazanmış önemli bir isim. Geçmiş dönemlerde aldığı önemli ödüllerle de güzelliğini birçok kez taçlandıran başarılı oyuncu, kariyer basamaklarını adım adım çıkarak geçmişten bugüne kadar olduğu gibi yine sadece yaptığı işlerle gündemde olmak istediğinin altını çiziyor. Kendisi için kariyer hedeflerinin hiçbir zaman sonu olmadığını ve televizyonun hayatının vazgeçilmezi olduğunu dile getiren güzel oyuncu ve model Didem Taslan ile başarı yolculuğunu, kendisi hakkında bilinmeyenleri ve kariyer hedeflerini Klass okurları için konuştuk.
“Kariyer başarımı milim milim tırnaklarımla kazıya kazıya elde ettim. Sadece kendi işimi en iyi şekilde yapmaya çalıştım, başkasının işlerine karışmadım. Kendimden ve karakterimden hiçbir zaman ödün vermedim. Kaliteli işler olduğu sürece her zaman olacağım. Olmazsa da iş hayatımda devam edeceğim.”
“Oyunculukta asla rol seçmem. O anlamda bir sıkıntım yok. İşlerimi ya dört dörtlük yaparım ya da hiç yapmam. Benim için her zaman en iyisi olması lazım.”
Didem Hanım, meslek hayatınızın geçmişinden bugününe gelene kadar birçok önemli projeye imza attınız. Bunun yanında bireysel olarak da dünyada ülkemizi de başarıyla temsil ettiniz. Sizi daha iyi anlatmak istersek bize neler söyleyebilirsiniz?
öncelikle podyumda çok güzel günler geçirdim. O günlere doyum olmuyor. çünkü biz podyumun en güzel günlerini yaşadık. Oyuncu olarak ise meslek hayatımda yaklaşık 17 tane çok önemli dizilerde rol alan bir geçmişe sahibim. O yüzden oyunculuk kariyerim podyumun önüne geçti. Meslek hayatımdaki arkadaşlarımdan bu kadar oyunculuk yapan başka biri yok. Yapımcılarda manken denilince, prensipli olmaz, özel yaşamına önem vermez, geceleri gezer gibi bir imaj ve algı var. Ama ben geçmişime bakıldığı zaman podyumda veya yapımcılarla yapılan oyunculuk deneyimlerimin hepsinde takdir aldım. çünkü bir sanat ekibinin yaptığı takibi kendi başıma yapabiliyorum. Tüm sahnelerimin hepsini kendim yaparım kimseye bırakmam. Bundan sonra ise meslek hayatıma oyunculukla devam edeceğim. Bu arada ben iş hayatına da atıldım. Geçmişte mekan sahipliği ve işletmecilik yaptım. Bunların hepsi bitti. Ve bir de hayalimde olan Didem Taslan adını devam ettirecek yemek sektöründe bir marka olsun istiyorum. Orada öyle bir ürün olur ki onun ismi benimle anılır.
Peki, oyunculuk alanında sizi farklı kılan özellikleriniz nelerdir?
Beni ne zaman kötü role koydularsa olmadı. Herhalde bir insanın yapısı ve çizgisi var diye düşünüyorum. Ne zaman öyle bir rol alsam kötü rolün bana pek yaramadığını söylüyorlar. Aslında oyuncu söylenilen her rolü oynar. Kötü kadın rolü bana uymuyor ama denemek istiyorum. çünkü kötü karakter dizinin gizli ve unutulmaz başrolüdür. Oyunculukta asla rol seçmem. O anlamda bir sıkıntım yok. Ben işlerimi ya dört dörtlük yaparım ya da hiç yapmam. Benim için her zaman en iyisi olması lazım.
“DIŞARDA KARŞILAŞTIĞIM İNSANLAR BANA AİLEMİZİN KIZISIN DİYORLAR VE O ŞEKİLDE BİR SAMİMİYET GöSTERİYORLAR”
Sunuculuk, oyunculuk ve modelliği çok güzel bir şekilde bir arada götürüyorsunuz…
Ben normalde çok fazla yüzümü göstermiyorum. Sadece önemli davetlerde yer alıyorum. Son dönemlerde sunuculuk işlerim le beraber tiyatro da hayatımda oldu. Ama tiyatro biraz daha gönül işi denebilir. Para kazanmak isteyenler için tiyatro çok zor. Bir turne başlıyor ve şehir şehir geziyorsun. O arada farklı bir proje gelecek olursa onu da kaçırmış oluyorsun. Ama arkama baktığım zaman her şeyi dolu dolu yapmışım. Dışarda karşılaştığım insanlar bana ailemizin kızısın diyorlar ve o şekilde bir samimiyet gösteriyorlar. çünkü ben yaptığım her işin ardından kafamı yastığa rahat bir şekilde koyuyorum.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Temmuz sayısında..