Hikayemin Adı Kırmızı’ Yazarın Kalbinden Akan Kan Kırmızısıyla Yazıldı

Hikayemin Adı Kırmızı’ Yazarın Kalbinden Akan Kan Kırmızısıyla Yazıldı Hikayemin Adı Kırmızı’ Yazarın Kalbinden Akan Kan Kırmızısıyla Yazıldı

Genç Yazar Gizem Serra Sözen, “Hikayemin Adı Kırmızı” adlı kitabının hayata geçiş serüvenini Klass’a anlattı...

 

Gizem Serra Sözen, yaşamını edebiyatla harmanlayıp küçük yaşlarda eline aldığı kalemiyle hayatını yazılarla ölümsüzleştirmek üzere yola çıkan genç bir yazar. Şu sıralar yazarlık kariyerinin ilk heyecanı içinde olan Sözen, kitabı “Hikayemin Adı Kırmızı” ile kendi deyimiyle kendi ateşinde yanmayı göze alan bir genç kadının öyküsünü anlatıyor. Genç ve başarılı yazar Gizem Serra Sözen yeni kitabını, yazarlık kariyerindeki hedeflerini ve küçük yaşlardan bu yana içinde büyüttüğü yazma güdüsünü Klass okurları için anlattı.

 

 

 

 

 

Gizem Hanım, öncelikle sizden yazarlık serüveninizin nasıl başladığını dinleyebilir miyiz?

 

Bu serüven aslında ben yedi yaşındayken tuttuğum günlüklerle başladı, yazmak benim için hep heyecan vericiydi. Hayatımız bir film şeridi gibi gözlerimizin önünden akıp giderken an’ları bir nebze olsa da kendi adıma yakalayıp ölümsüzleştirmek, bana boşa yaşamadığımı hissettiriyor…

 

 

 

‘Hikayemin Adı Kırmızı’ okuyucuyu nasıl bir öyküyle buluşturuyor? Bu kitap hangi duygularla kaleme alındı?

 

Bu kitap, kendi yolculuğuna korkusuzca çıkan, bu uğurda birçok gemisini yakan, her şeyi sıfırlayıp kendi gerçeğine uyanmak için kendi ateşinde yanmayı göze alan bir genç kadının hikayesini anlatıyor.  çok derin duygularla, kayıplar, tesadüfler, olmayacak olanın olması, olacak olanın olmaması, cesaretin gücü ve yola çıkmanın bedelleri ve ödülleriyle birlikte yazarın kalbinden akan kan kırmızısıyla yazıldı.

 

 

 

Kitabınızın tanıtım yazısında “Ben sadece aşkı istemiştim, oysa ki aşk yazdırdı yine hikayemi…” diyorsunuz. Peki herkesin farklı tanımlayacağı ve sürekli bir soru işareti olan “Aşk” kavramını siz nasıl tanımlıyorsunuz?

 

Aslında kitapta da geçen şu mısraların haliyle; “Gördüm ki aşk ve özgürlük yine tek bir kelime ve üç harfmiş… Aşk özgürlüğü kapsıyordu içinde ve özgürlüğün başka adıydı aşk… Bu yüzden aşkın rengi hep sebepsiz bir mavi… Gözyaşlarının renginde uyumsuz bir bulutun rengi gibi”.

 

 

 

Yazarlık kariyerinizin geleceği için neler hedefliyorsunuz? Ayrıca sizi ekranlarda görmeye devam edecek miyiz? 2018 yılında hedeflediğiniz projeler nelerdir?

 

2018’de yayımlanmasını istediğim, İstanbul’un iletişim ve kültür-sanat hayatını biraz gerçek biraz kurgu tadında kaleme aldığım bir roman projem var. Şu an televizyonla ilgili ise yeniden bir kültür-sanat programı için hazırlık aşamasındayım…