İnsanlar Çalıştığı Şirkette Yeteneklerine Göre Konumlandırılmalı

İnsanlar Çalıştığı Şirkette Yeteneklerine Göre Konumlandırılmalı İnsanlar Çalıştığı Şirkette Yeteneklerine Göre Konumlandırılmalı

Ünlü Kişisel Gelişim Uzmanı Hacer Bülbül, kişi ve kurumlara verdiği destekleri ve gelecek hedeflerini Klass’a anlattı...

Resort Danışmanlık’ın Kurucusu ünlü Kişisel Gelişim Uzmanı Hacer Bülbül, kişisel ve kurumsal anlamda herkesin verimliliğini ve mutluluğunu arttıran eğitimleri ve çözüm odaklı yaklaşımıyla danışmanlık sektöründe ayrıcalıklı bir konumda yer alıyor. Yaptığı bireysel seansların ve grup eğitimlerinin ardından kurumun ihtiyaçlarını en doğru şekilde tespit ederek yöneticilerle paylaşan, kurumsal danışmanlığın yanı sıra kişisel danışmanlıkta da Yaşam Koçluğu, Eğitim öğrenci Koçluğu, İlişki Koçluğu, NLP ve EFT uzmanlıklarıyla farkını ortaya koyan Kişisel Gelişim Uzmanı Hacer Bülbül ile kişi ve kurumlarla gerçekleştirdiği çalışmaları ve çalıştığı şirketlerde sağladığı verimliliği Klass okurları için konuştuk.

“Yöneticileri, çalışanların hangi pozisyonda daha verimli olabileceği konusunda bilgilendiriyoruz. Bana göre insanlar bir şirkette yeteneklerine göre konumlandırılmalı. Bu açından çalışanların performanslarını ve işe katkılarını değerlendiriyor ve sonucu işverenle paylaşıyoruz.”

“Son çalıştığım şirketin yöneticilerinden oldukça övgüler aldım. Ben henüz oradayken performans artışını hissettiklerini belirterek benimle her ay düzenli olarak çalışmak istediklerini söylediler. Yalnızca danışmanlık hizmeti vermiyor aynı zamanda gereksiz masrafları da tespit edip yöneticilerle paylaşıyorum.”

 

Hacer Hanım, kişisel gelişim danışmanı olarak kurumlara ve kişilere özel eğitimler veriyorsunuz. Mesleğinize nasıl başladığınızı, kişi ve kurumlarla ne tür çalışmalar gerçekleştirdiğinizi anlatabilir misiniz?

Kişisel gelişimle tanışana kadar özel sektörde birçok kurumda görev aldım ve yönetici pozisyonunda önemli görevler üstlendim. Doğal olarak bir mavi yakalının, beyaz yakalının ve bir yöneticinin ne hissettiğini ve nasıl daha iyi bir şekilde güdümlenip motive olacağını çok iyi biliyorum. Bir yöneticinin de aynı şekilde çalışanları nasıl güdümleyebileceğini de çok iyi biliyorum. Hem işçi hem işveren hem mavi yakalı hem de beyaz yakalı açısından baktığım için hepsine dokunabiliyorum. Beni ayıran özelliklerden bir tanesi de grup eğitimi yapmıyor olmam. öncelikle çalıştığım yerlerle bireysel seanslar gerçekleştiriyorum. çalışanlarla birebir seansları tamamlandıktan sonra toplu eğitim vermeye başlıyoruz. Bu eğitimin ardından kurumun ihtiyaç duyduğu noktaları tespit edip analiz ediyoruz. Sonrasında da hazırladığımız raporu iş verenle paylaşıyoruz.

 

“İNSANLAR ŞİRKETTE YETENEKLERİNE GöRE KONUMLANDIRILMALI”

Rapordan sonraki süreç nasıl gelişiyor?

Bu sürecin ardından yöneticilerle toplantı yapıyoruz. Yöneticilere çalışanların hangi pozisyonda daha verimli olabileceği konusunda bilgilendiriyoruz. Bana göre insanlar bir şirkette yeteneklerine göre konumlandırılmalı. Bu açından çalışanların performanslarını ve işe katkılarını değerlendiriyor ve sonucu iş verenle paylaşıyoruz. çok nadir de olsa bazen bir çalışan hakkında olumsuz rapor hazırlayabiliyoruz. Bir savaşın içindeyken tehlikenin nereden geldiğini bilemezsiniz. Bunu size tepedeki gözlemciler söyler. Bundan dolayı yöneticiler bu konuda ihtiyaç duyarlar. 

 

Kurumlar neden sizi tercih etmeli?

Olaylara çok gerçekçi bakıyorum. Sorunlara girdiğim firmanın bir çalışanı ya da yetkilisi gibi yaklaşıyorum. Hiçbir zaman eğitim verip gitme gibi bir düşünce yapısında olmadım. Girdiğim firmaya maksimum katkı sağlamanın çabası içerisindeyim. çalıştığımız firmalar genelde bu görüşmeleri aylık bir rutin haline getiriyor. Bu görüşmeleri çalışanlar da çok istiyor. Birebir seanslarda kişinin var olan potansiyelini de ortaya çıkarmaya yardımcı oluyorum. Son olarak Lüleburgaz Tıp Merkezi’ne verdiğim eğitimde çalışanlar Tıp Merkezi’nin sahibinin yanına gidip benim her ay gelmem konusunda bir talepte bulundular ve gerekirse aldığım ücretin maaşlarından kesilmesini teklif ettiler. Verdiğim eğitimler sadece kurum içini değil aynı zamanda kişisel anlamda çalışanları da kapsıyor. Kişinin çok geçmişten gelen travmalarını da ortaya çıkarıyor ve onların üstesinden gelmesini sağlıyorum. Bireyin kendisiyle ilgili olan sorunlarını çözmesine de yardımcı oluyoruz. Bu durum işe isteyerek gelmesini sağlıyor. Motivasyon yalnızca iş yerinde olmaz. Bir insan iş yerinde mutsuzsa bu durum evine de yansır. Evinde mutsuzsa da çalışma hayatına yansır. Ben kişilerin ev ile iş arasındaki ayrımı yapmalarını sağlıyorum.

 

Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Eylül sayısında...