Başlattığı “İyilik akımı” projesi ile sosyal medyada geniş yankı uyandıran Armed Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Yılmaz, bu çerçevede gerçekleştirdiği çalışmaları Youtube, Instagram gibi geniş kitlelere ulaşan sosyal mecralar üzerinden paylaşarak herkesi duyarlı olmaya ve iyilik yapmaya teşvik ediyor. Esnaf ve seyyar satıcılarla sosyal deney videoları çeken ünlü Youtuber Emirhan özhan ile yolları kesiştikten sonra ortak içerik üretmeye başlayan ikili sosyal medya üzerinden kısa sürede geniş bir kitleye ulaştı. “Emirhan bana seyyar satıcıların ne kadar hassas ve iyi insanlar olduklarını gösterdi. Ben de o insanlara yardımda bulunarak farkındalık çalışması gerçekleştirdim” diyen ödüllü iş insanı İbrahim Yılmaz ile “İyilik akımı”nın tüm detaylarını Klass okurları için konuştuk.
Bireysel olarak başlattığınız ve kısa zamanda çok büyük kitlelere ulaşan “İyilik Akımı” nasıl doğdu? çok yoğun bir iş insanı olmanıza rağmen neden böyle bir platform oluşturdunuz?
Aslında ilk başlarda böyle bir platform oluşturmak amacıyla hareket etmedim. Uzun bir süre bir elin verdiğini diğer el görmemeli mantığıyla hareket ettim ve yaptığım yardımları gizli tuttum ki hala bu yardımlara devam etmeye çalışıyorum. Son yıllarda özellikle sosyal medyanın hayatımızda aktif rol aldığını düşünüyorum. Aslında bu platformun bu kadar büyümesinin en önemli sebebi de sosyal medya. Bir gün soğukta simit satmaya çalışan bir abimizi gördüm ve o an ona yardım etmem gerektiğini ve bunu onu kırmadan nasıl yapacağımı düşündüm. Tüm ürünlerini alırsam hem onu kırmamış olurum hem de o gün boyu rahat etmiş olurum dedim ve tüm simitlerini aldım. Ancak içimdeki bir ses bunu yaparken örnek olabileceğimi insanlara bu şekilde yardım etmenin ve onları kırmamanın yolunu herkese göstermem gerektiğini söyledi. Amcanın simitlerinin tamamını aldım ve bu sırada video kaydı aldım. Sonrasında kendisinden izin alarak bunu sosyal medyamda paylaştım. Bir anda video çok büyük kitlelere ulaştı Eleştirenler oldu elbette ama daha çok olumlu tepkiler aldım. Sonrasında bunun bir akım haline geldiğini ve bu video sayesinde yüzlerce insana yardım edildiğini görünce o eleştirilerin ne kadar boş olduğunu anladım. Sonrasında bu hareketi büyütmem gerektiği ve daha çok insanın bu yardımları gerçekleştirmesi gerektiğine inanarak “İyilik Akımı” platformunu kurdum. özellikle büyük kitlelere ulaşması amacıyla da “Youtube” platformuna içerikler oluşturmaya başladık. O süreçte de zaten yaptığı sosyal deneylerle insanların ne kadar iyilik sever olduğunu gösteren Emirhan özhan ile yolumuz kesişti. Onunla birlikte çekeceğimiz videolarla bu akımı daha çok insana ulaştıracak ve daha çok insana yardım edilmesini sağlayacağız.
İbrahim Bey, başlattığınız “İyilik akımı” ile insanlar arasında önemli bir farkındalık yaratmayı başardınız ve sosyal medyada oldukça geniş bir kitleye ulaştınız. Bu konuda Emirhan özhan ile ortak yürüttüğünüz çalışmanızdan bahsedebilir misiniz?
Youtube’da önemli bir takipçi sayısına sahip olan Emirhan özhan ile birlikte farkındalık videoları çekmeye başladık. Onun Youtube sayfasıyla birlikte “İyilik Akımını” gerçekleştiriyoruz. Emirhan Bey çektiği videolarda Türkiye genelindeki seyyar satıcıları gezip deprem bölgesi olan Elazığ’dan geldiğini söyleyerek yardım istiyor. Bu şekilde bir sosyal deney çalışması yapıyor. Videoda seyyar satıcıların hepsi zor durumda kaldığını söylediğinde kendisine yardım ediyordu. Ben ise onlarla alışveriş yaparak onlara yardımda bulunuyordum. Emirhan bana seyyar satıcıların ne kadar hassas ve iyi insanlar olduklarını gösterdi. Ben de o insanlara yardımda bulunarak farkındalık çalışması gerçekleştirdim.
çektiğiniz videolar nasıl bir yankı uyandırdı?
Emirhan’ın yaptığı sosyal deneylerle benim başlattığım iyilik akımı ortak noktada birleşince ortaya güzel bir proje çıktı. Instagram’daki popüler sayfalar bu videoları paylaştı. Birçok ulusal kanalda “İyilik akımı” projesinden bahsedildi. Videolar kısa süre içerisinde yayıldı ve insanlar tarafından oldukça büyük ilgi gördü. Buna benzer bir diğer projemizde de kırsal kesimlerdeki köy bakkallarına gidip veresiye defterlerini satın aldık. Köy evlerinin önüne para dolu zarflar ve erzaklar bıraktık. Bütün bunları gizli bir şekilde yaptık.
İyilik akımını yaymak için başka ne gibi projeler geliştirmeyi düşünüyorsunuz?
“İyilik akımı” kapsamında geliştirdiğimiz farklı proje ve planlarımız var. Detaylarını önceden söylediğimizde bizden önce başka insanlar bunu yapmaya çalışıyor. Bundan dolayı fikirlerimizi son güne kadar saklı tutuyoruz. Türkiye’den sonra yurt dışında da buna benzer farkındalık videoları çekmeyi planlıyoruz. Yurt dışındaki Türk kökenli vatandaşları bulup bu tarz deneyleri yapmayı düşünüyoruz. “İyilik akımı” projemizin patentini de aldık.