Özge Hanım, Pufy Sanat Galerisi’ni kurdunuz ve kısa zamanda adını duyurdunuz. Bu fikir nasıl oluştu?
Oyunculuk ve sunuculuk dışında resme de yeteneğim var. Zaten güzel sanatlar mezunuyum. Üniversitede resim üzerine okudum. Ortağım Levent Karaharman eski sanat eserlerini biriktiriyordu. Bu fikirle yola çıkarak sanat galerisi açtık. Bodrum’da çok daha büyük bir galeri açmayı planlıyoruz. Eserlerimiz çoğaldıkça büyük bir koleksiyon halinde sergi de açacağız. Köpeğimin adı Pufy. Bu yüzden galerimize de yapım şirketimize de Pufy ismini verdik.
Yaptığınız resimlerde hangi akımdan etkileniyorsunuz?
Ben Sürrealist çalışıyorum. Sürrealist çalışmalar ressamların gerçekte olmayan unsurlar ve düşünceler kullanarak, kendi hayal güçleriyle oluşturdukları eserlerdir. Bu eserler ile düşüncelerini, duygularını ve hayal güçlerini yansıtırlar. Ben de yok oluş ve varoluş temelli bir koleksiyon hazırlıyorum. Yaklaşık 6 çalışmamız var. Kısa sürede bu sayıyı artırıp sergi açmayı planlıyoruz.
Yaptığınız resimlerle alakalı ileriye dönük bir hedefiniz var mı?
Hobi olarak resim yapıyordum. Ancak yaptığım çalışmalar beğenildikçe bunları sergilerle taçlandırmaya karar verdim. Yurtdışına açılmayı düşünüyoruz. Sürrealizm ağırlıklı olmak üzere koleksiyonda farklı akımların etkisi de mutlaka olacaktır. Herhangi bir nesne olmadan sadece renkler ve fırçalarla tamamen sürrealist bir çalışma yapmayı istiyorum.
İlhamınızı nereden alıyorsunuz?
Köpeğim Pufy’den ilham alıyorum. O anki ruh halimde yapmış olduğum çalışmalarımı şekillendiriyor. Mutsuz ve öfkeliysem o ruh halimi koyu renklerle ve sert fırça darbeleriyle tuvale dökebiliyorum. Bunun biraz yetenek ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Hobilerimi de sanata dökerek bu galeriyi açtım.
Sanat tarihinde sizi etkileyen akımlar ve sanatçılar kimlerdir?
Büyük bir Salvador Dali hayranıyım. Bu yüzden çalışmalarımda sıklıkla sürrealizm etkilerini görmek mümkün. Yaptığım çalışmalarda kendi hayal gücümü konuşturuyorum.
Özge Hanım, aynı zamanda işinizde çok başarılı ve güzel bir sunucusunuz. Yeni proje ve çalışmalarınız var mı?
Geçtiğimiz günlerde Empati Ödül Töreni’ni 4. kez gerçekleştirdik. Medyada büyük bir ses getirdi. Yılbaşı sonrası 5. kez yapmayı düşünüyorum. Ortağım Levent Karaharman ile bir program hazırlıyoruz. Tarihi eserler hakkında bir program olacak. Eski telefonlar, daktilolar gibi. Yurt dışı formatlı bir programın benzerini yapacağız. Stüdyo çekimler olmayacak. Ünlülerin evine konuk olacağımız bir formatta aktüel bir program olacak. İzleyicilerimizle iç içe olacağız. Ucu açık bir program ve genişleyen bir formatta izleyicilerle buluşacağız.
Sosyal sorumluluk projeleriniz devam ediyor mu?
Bu alanda yaptığımız çalışmalardan gelen bağışlarla derneklere, çocuklara destek oluyoruz.10 tekerlekli sandalye,10 işitme cihazı dağıttık. Düzenlediğimiz gecede satılan tablomun tüm gelirini çocuklara ve derneklere bağışladık. Sosyal sorumluluk projelerimiz devam ediyor ve yapmaya da devam edeceğiz.
Farklı alanda seyircilere bir sürpriziniz olacak mı?
Dizi ve film projelerimiz var. Yeni sezonda izleyici ile buluşacağız. Bunun tatlı heyecanını yaşıyorum. Bu arada pandemi sürecinde Beykoz’da bir hayvan barınağı açtık. Hayvanlara dokunmak ve onlarla iletişimde olmak benim için her zaman çok özel olmuştur. O yüzden bu konuda çok hassasım ve herkesin hayvanlar konusunda sağduyulu olmasını temenni ediyorum. Pufy yapım şirketi olarak belediyelerle ortak yürüttüğümüz organizasyonlarımız devam ediyor. Konserler, festivaller ve organizasyonları kendi bünyemize aldık. Bu doğrultudaki organizasyonların hem yapımcılığını hem sunuculuğunu yapacağım.