Liva Care sahibi, Aktif Health Group Ortağı ve Uluslararası Direktörü Leyla İlhan Pamukçu, sahip olduğu sağlık ağı ve tecrübesi ile Türkiye’de sağlık turizminin en önemli temsilcilerinden birisi. Orta Doğu ve Avrupa’da birçok ülkeye hizmet veren ve hizmet ağını her geçen dönem yeni ülkelerle genişleten Leyla İlhan Pamukçu sağlığın önemini çok daha iyi anladığımız pandemi dönemi ile ilgili olarak “Biz sağlıkta diğer ülkelerin arasında bir taç taktık. Bu işte en iyi ülkelerden birisi değil en iyisi olduk.” diyor. Uluslararası Kurumsal Pazarlama Uzmanı Başarılı İş Kadını Leyla İlhan Pamukçu ile pandemi sonrası sağlık turizmi sektörünün içerisinde bulunduğu durumu ve bu süreçte Türkiye’nin sağlık sistemi ve personeli açısından nasıl bir sınav verdiğini Klass okurları için konuştuk.
“Bu başarı kolumuza bilezik, başımıza taç oldu. Biz sağlıkta diğer ülkelerin arasında bir taç taktık. Bu işte en iyi ülkelerden birisi değil en iyisi olduk. Bunun haklı gururu ile de hedeflerimizi büyüttük ve çalıştığımız ülke sayısını arttırdık. Daha heyecanlı ve daha sistemli bir sağlık turizmi çalışması içerisine girdik.”
“Korona ekonomik ve siyasi olarak ülkemiz de içinde olmak üzere birçok ülkeyi yıkıp geçse de bize bir açıdan prestij kazandırdı. Bu salgın ülkelerin ekonomik olarak sistemli bir ülke olup olmadığını, daha da önemlisi sağlık sisteminin durumunu gösterdi.”
Leyla Hanım, Mart ayında başlayan ve etkilerini henüz üzerimizden atabildiğimiz bir pandemi süreci yaşadık. Sizce Türkiye koronavirüs dönemini nasıl atlattı?
Korona yıktı geçti, birçok ülke gibi bizi de ekonomi ve sosyal eğitim gibi en kilit noktalardan vurdu. Hiçbir ülke böyle bir felakete hazır değildi. Korona ekonomik ve siyasi olarak ülkemiz de içinde olmak üzere birçok ülkeyi yıkıp geçse de bize bir açıdan prestij kazandırdı. Bu salgın ülkelerin ekonomik olarak sistemli bir ülke olup olmadığını, daha da önemlisi sağlık sisteminin durumunu gösterdi. Ekonomideki başarının önüne sağlıktaki başarı geçti ve şu sözü tüm toplumlar yaşayarak örgendi ‘Her şeyin başı sağlık.’ Korona döneminde en büyük ekonomik silahımız sağlık turizmi oldu.
“SAĞLIK SİSTEMİMİZİN NE KADAR GüçLü OLDUĞUNU BüTüN DüNYA GöRDü”
Pandemi sürecinde sağlık sektörü sizce nasıl bir sınav verdi?
En büyük üzüntümüz başta sağlık alanında adeta bir sağlık ordusu yetiştirmiş hocalarımızı kaybetmekti. Bunun yanında bütün hocalarımızın, hekimlerin ve bütün sağlık çalışanlarının gösterdiği başarı ile sağlık sistemimizin ne kadar güçlü olduğunu ve bu konudaki başarımızı bütün dünya gördü. Halkımızın da bu konuda gösterdiği ciddiyet göz ardı edilemez. Tüm toplum olarak bu ülke bir kurtuluş savaşı daha geçirdi ve biz bu savaşta tüm dünya devi ülkelerine sağlık sistemimizdeki gücümüzü gösterdik. Diğer ülkelere kıyasla başarımızın sırrı Sağlık Bakanı’nın sürecin bizzat içinde yer alarak, rijit takip ederek, tedbirli ve sonuç odaklı bir strateji izlemesi oldu. Eminiz ki olası bir ikinci dalgada birinci dalgada gösterdiğimiz başarıyı Sağlık Bakanımızın ve halkımızın sağ duyusu yeniden göstereceğiz.
“BİZ SAĞLIKTA DİĞER üLKELERİN ARASINDA BİR TAç TAKTIK. BU İŞTE EN İYİ üLKELERDEN BİRİSİ DEĞİL EN İYİSİ OLDUK”
Bu süreçte gösterdiğimiz başarının sağlık turizmine getirdiği avantajlar oldu mu?
Elbette oldu. Bu başarı kolumuza bilezik, başımıza taç oldu. Biz sağlıkta diğer ülkelerin arasında bir taç taktık. Bu işte en iyi ülkelerden birisi değil en iyisi olduk. Bunun haklı gururu ile de hedeflerimizi büyüttük ve çalıştığımız ülke sayısını arttırdık. Daha heyecanlı ve daha sistemli bir sağlık turizmi çalışması içerisine girdik. ülkemizin sağlık sistemini de arkamıza alarak, çağdaş, modern ve yorulmak bilmeyen işinde uzman sağlık ordumuzla daha büyük başarılara kesin gözüyle bakıyoruz.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Eylül sayısında...