Fizik, zihin, ruh ve duygular arasında oluşturduğu dengeyle ‘4 Boyutlu Güzellik’ kavramını geliştirip hastalarının tedavilerini bu yönde uygulayan Medikal Estetik Hekimi Dr. Gönül Ateşsaçan, kendisiyle birlikte birçok hastalığı beraberinde getiren obezite hastalığı için özel çalışmalar yapıyor. Yeni çağda daha fazla teknoloji, daha az hareket, daha fazla toplumsal kaygı ve daha az duygusal iletişim nedeniyle yaşam şeklinin değişmekte ve hormonal değerler bozulmaktadır. Bunun en önemli sonuçlarından biri fazla kilolu olma durumu ve obesitedir.
Bu konuda uzun yıllardır yaptığı çalışmaları ve deneyimlerini az veya çok kilolu olanlari, zayıflama konusunda sorun yaşayanlar ve kolay zayıflamak isteyenler için kitap haline getirdiği özel diyet programı ‘Aristo Diyeti’ni Klass okurları için anlattı.
“Aristo, sağlığına çok dikkat eden, vejetaryen bir matematik dehasıdır. Bizde vejetaryen olamasak da arada bir tamamen sebze detokslarıyla, kendimizi arındırarak Aristo’nun yaşadığı gibi ya da onun bakış açısıyla daha zekice, daha sağlıklı bir biçimde yaşamımıza devam edebiliriz.”
“Yeni çağ insanı yaşam şeklinden dolayı daha çabuk ve hızla kilo alıyor. Bilinen diyetler işe yaramaz hale geliyor. İpucu vermek gerekirse diyetler de sabit olmamalı tıpkı insan bedeni gibi değişken olmalı.
Aşırı kilo ve stress hormonların yavaş, pankreasların ise yanlış çalışmasına sebep oluyor ve vücudun dengesini bozuyor. Aristo Diyeti’yle yeni dönem insanlar evde kendilerinin yapabileceği yöntemlerle daha sağlıklı ve dengeli şekilde beslenip kilolarından kurtulmuş ve sağlıklarını korumuş olacaklar.”
Gönül Hanım, uzun süredir hazırlıklarına devam ettiğiniz ikinci kitabınızı Ekim ayı içinde okuyucularınızla buluşturacaksınız. Okurları bu kitapta hangi konularda bilgilendiriyorsunuz?
Bu kitabım zayıflama konusunda sorun yaşayan ve kolay zayıflamak isteyenler için özel bir diyet programı olan ‘Aristo Diyeti’ programını anlatıyor. İlk çağlardan beri insanların etle beslendiğini biliyoruz ama et ve et grubunu çok fazla aldığımız zaman hayvansal proteinler vücuda zarar vermeye başlıyor. Aristo Diyeti de bu zararı düzenlemek için vücudu boşaltan, rahatlatan, detokslarla birleşen özel bir diyet programı yöntemidir. Kişinin hem hızlı kilo vermesini hem de o verdiği kiloları korumasını sağlıyor. Evde de yapabilecekleri, bütün detaylarıyla sağlıklı yaşamın kurallarını içeren; hem de bilinçaltı olumlamalarını içeren bütün genel diyetlere göre farklı ve güncel bir diyet yönteminin içeriklerini yeni kitabım Aristo Diyeti’nde bulabilecekler. En önemlisi kilodan bağımsız olarak, aç kalmadan , hızla zayıflamak mümkün nasıl mı? Cevabı merak ediyorsanız kitabı bekleyin!
Peki, Aristo Diyeti’nin ismi nereden geliyor?
Aristo, sağlığına çok dikkat eden, vejetaryen bir matematik ve felsefe dehasıdır. Bizde vejetaryen olamasak da arada bir tamamen sebze detokslarıyla, kendimizi arındırarak Aristo’nun yaşadığı gibi ya da onun bakış açısıyla daha zekice, daha sağlıklı bir biçimde yaşamımıza devam edebiliriz. Yaşamımızı matematiksel bir zekâyla yönettiğimiz zaman, yaşamın faydasını alıp zararlarını kendimizden atabiliriz. Bu nedenle isim olarak “Aristo”yu seçtim.
Şuan tüm dünyanın sorunu olan obezite hastalığı hakkında neler düşünüyorsunuz? Aristo Diyeti bu hastalığa çözüm olabilir mi?
Obezite özellikle benim ilgi alanım ve bu konu hakkında ciddi bir eğitim aldım. Obezite bütün dünyada artan ciddi bir sağlık problemi. çünkü obeziteyle birlikte şeker, kalp, karaciğer hastalıkları gibi birçok sağlık sorunlarını da yanında getiriyor. Kişi, sağlığını kaybetmesinin yanı sıra tedavi olurken de çok ciddi ekonomik kayıplar yaşıyor. İnsanların yaşam kalitesini tamamen bozuyor. 20 yıl önce yediğimiz ekmek zarar vermezken şuanda yediğimiz ekmekler glütenin yapısının değişmesi nedeniyle ve katkı maddelerinden dolayı insan vücuduna fazlasıyla zarar veriyor. Yeni dönemde, yeni dünyada insan bedeni ve genetik yapısı da değişmeye başladı. Toplumsal kaygılar, güvensizlik, sevgisizlik karşısında yaşanan stress kalorisi yüksek karbonhidratlı gıdalarla giderilmeye çalışılıyor. Sonuçta obesite kaçınılmaz hale geliyor. Fazla kilolar da hormonların yanlış çalışmasına ve özellikle pankreası bozulmasına neden oluyor. Aristo Diyeti’yle yeni dönemde insanlar evde kendilerinin yapabileceği yöntemlerle daha sağlıklı ve dengeli şekilde beslenip kilolarını korumuş olacaklar.
Aristo Diyeti size mi ait?
Evet, tamamen bana ait bir diyet ve şimdiye kadar 15 yıldır hastalarımda kullandığım bir yöntem. İnsanların evde yapabilecekleri, zorda kaldıkları zaman minik bir detoksla ve sporla kendi başlarına yapabilecekleri basit ve değişken bir diyet. Sadece kilo vermek için değil, kiloyu koruma programını da içeriyor. Bir hekimi olarak bir insana fiziksel olarak bakarken onun bilinçaltını da temizlememiz gerektiğini düşünüyorum. İnsanlar kendi yaşamlarında kötü cümlelerle ve yanlış konuşmalarla bilinçaltını olumsuz yönde etkiliyor. Bilinçaltındaki travmaları da kendi evde yapacağımız olumlamalarla da temizlemeyi anlatıyorum. Bir de bunun yanında biz hareketsiz yaşamla birlikte hem çok kalorili besleniyoruz hem de yanlış zamanda besleniyoruz. Hiç hareket etmediğimiz zaman yaşam kalitemizin arttığını düşünüyoruz ama bu bizim kilo almamıza sebep oluyor. Aristo Diyeti, en faydalı biçimde hareketin nasıl olması gerektiğini bütün detaylarıyla birlikte okuyucularına anlatıyor.
“ARİSTO DİYETİ’YLE SAĞLIKLI VE DENGELİ ŞEKİLDE BESLENİP KİLO VERMEK MüMKüN”
Peki, diyet programları genelde kişiye göre olmuyor mu? Aristo Diyeti genel bir diyet mi yoksa kişiye özel mi?
Eğer kişi bana ulaşamıyorsa evde basamak basamak kendini kontrol edebilecek programını yapmış oluyor. Mesela kilo veremiyorsa ne yapması gerekiyor? Yüksek kilodaysa hangi detoksu yapabilir? Yürüyüş yapabilir mi? gibi soruların cevaplarını Aristo Diyeti cevaplıyor. Normalde diyet kitaplarında rutin diyetler olabiliyor.. Tabi ki her kitabı kişiye özel yazamayız ama % 80 - 90 ortalama yeni dönem insanına yönelik ve seçenekleri olan bir kitap yazdım. Kişi kitabı okuduktan sonra istiyorsa benimle de görüşerek diyetine özel olarak devam edebilir. İlk olarak benim kitabımla zayıflamaya başlayıp sonra belli bir süre sonra kilo verip bana gelip destek alıp ve tedaviye devam eden ya da sadece fikir alıp tedavilerine devam ettiren pek çok hastam oldu. Bana mail atan insanlara da diyet programı gönderiyorum. Yeter ki insanlar sağlıklı yaşamak istesinler ,diyetlerini yapsılar.. Zaten diyeti yapan kişi mutlu olunca, bana teşekküre geliyor. En önemlisi kilo konusunda yalnız olmadığını biliyor, çünkü kitapta gerçek yaşam öykülerinden minik alıntılar var.Bir hekim olarak kinikte dokunamadığım hastalara da kitapla ulaşabilmeyi istiyorum. çünkü bir kitap bir eve girince en az 4 kişi tarafından okunuyor. Ben o evde 2 kişiyi zayıflatabiliyorsam hekim olarak görevimi yapmış olduğuma inanıyorum ve bundan mutluluk duyuyorum. İnsanların kilo verdikten sonra yaydığı enerji ve duygular beni inanılmaz mutlu ediyor. İnsanlar eski kıyafetlerine girebiliyorlar; işlerindeki enerjileri, yaşama bakış açıları, beklentileri; hatta eşleri ve çocuklarıyla olan ilişkileri bile değişiyor. Hedef kilo vermek değil, güzel yaşamak... “Kilo basit bir ayrıntıdır; diyetinizi yapın, bitirin ve sürekli kiloyu konuşmayın” diyorum.
KİTABIMDA ANLATTIKLARIMI KENDİ YAŞAMIMDA DA UYGULUYORUM, GüZEL VE SAĞLIKLI YAŞ ALMAYA çALIŞIYORUM, DOĞAL VE AMELİYATSIZ GüZELLİĞİ SEVİYORUM.
İlk kitabınızda neler anlatmıştınız?
Aristo Diyeti kitabı benim ikinci kitabım. İlk kitabımın ‘Neden Açım, Neden Şişmanım?’ olarak çıkmıştı. Aslında ilk kitabım çok şişmanlar için yazılmış bir kitap değildi. O kitapta olumlama çalışmaları ve detokslamalar ön plandaydı. Aristo Diyeti ise ‘Yeni dünyada, yeni düzende, yeni üretimde, yeni gıdalarla nasıl zayıflarız? Ekmek yemeli miyiz? Tereyağı tüketilmeli mi? Et yiyelim mi? Makarna, pilav yiyelim mi? Bulgur pilavı mı beyaz pilav mı? Gluten yaşantımızda olsun mu olmasın mı?’ gibi soruları çok net ayrıştırdığımız ve kişinin gerçekten tıkandığı zaman hangi manevraları yapması gerektiğini gösteren özel bir kitap.
Kitap ne zaman bayilerde olacak ve insanlar nerelerden bulabilecekler?
D&R mağazalarından ulaşabilecekler. Ekim ortası-sonu gibi mutlaka ellerine ulaşmış olacak.