Sosyal yaşam dünyasındaki renkli ve yardım sever kimliği ile tanıdığımız başarılı Sağlıklı Yaşam Yönetimi ve Medikal Estetik Hekimi Dr. Sevgi Ekiyor, hastalarına bütüncül bir anlayışla yaklaşıyor ve mesleğini onların her zaman başvuracakları koruyucu hekimlik anlayışı ile icra ediyor. Katıldığı yurtiçi-yurtdışı eğitimlerle ve kongrelerle medikal estetik dünyanın ve en son trendlerini hizmet verdiği Maya Estetik’te hastalarıyla paylaşan Dr. Ekiyor, aynı zamanda mesleğini bütünleştirdiğini sosyal sorumluluk çalışmalarıyla da birçok kişiye ulaşıyor. ünlü Medikal Estetik Hekimi Dr. Sevgi Ekiyor, mesleğinin inceliklerini, hastalarına sunduğu tedavi yöntemlerini ve sosyal sorumluluk çalışmalarını Klass’a anlattı.
“Hastalarımın bilinç düzeylerini yükseltip kendi inandıkları ve istedikleri tedavilere onların beklentilerini dinleyerek birlikte karar veriyorum. Genç olmam, pozitif enerjim ve onları iyisiyle kötüsüyle takip edeceğimi onlar için en iyisini düşündüğümü ortaya koyabildiğimden el ele verip sağlıklaşıyor, güzelleşiyor ve gülümsüyoruz.”
“Hastanın yüzünü gençleştirirken hem kendi doğal görünümüne kavuşturmayı hem de eğer o zaman diliminde ciltte problem ya da asimetriler varsa onları da ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. İşte bu durumları hastalarımın gözünde canlandırabilmeleri için özgünlüğü koruyarak temeli iyileştirmeyi ‘restorasyon’, tekrar hatları hesaplamak ve şekillendirmek işlemlerini de ‘mimari’ olarak anlatıyorum.”
öncelikle Sağlıklı Yaşam Yönetimi ve Medikal Estetik Hekimi olarak sizi tanıyabilir miyiz ve mesleğinizin kapsadığı alanları öğrenebilir miyiz?
öncelikle bir hekim olarak, hekimliğin her alanının tanı, tedavi, koruma, iyileştirme ve yaşam alışkanlığı gerektiren bir sanat olduğuna inanıyorum. Teşhis konmadan önce kişinin dinamiklerinde; bunlar genetik faktörler, gündelik yaşam alışkanlıkları yani beslenme, hareketlilik, ürün kullanımı, uyku düzeni, duygusal faktörler gibi kişiye bağlı faktörlerin iyi bilinmesi gerektiğini, hastalık yoktur hasta vardır politikasının izlenmesi gerektiğine inanıyorum. Bu bilinçle iyileştirmek, güzelleştirmek, genel sağlık hali kazandırmak için bireyi ele alıp iç ve dış faktörler konusunda tıbbi yeterlilikle kişiye özgü tedavi edici veya koruyucu tedaviler yapmaya, önerilerde bulunmaya, ürün kullandırmaya genel olarak kişiye özel sağlıklı yaşam yönetimi adını vermekteyiz. Uluslararası platformlarda bireysel tıp olarak oluşan bu algı çağımızın tıbbi başarılarını arttıran hızla gelişmekte olan hekimlik sanatında rutin hekimlik algısını genişleterek, kişiye özgünlüğü esas alır. Medikal estetik hekimliğim tıp doktoru olarak gerekli görevlerimi yerine getirerek yurtiçi-yurtdışı eğitimler ve kongrelerle ameliyatsız yüz-cilt gençleştirme, cildin ve görünümün problemlerini çözümlemeyi, altınoran uygulamaları yapmayı, anti-aging (yaşlanma karşıtı) uygulamaları, sağlıklı zayıflama, vücut şekillendirme uygulamalarını; çeşitli ilaç ve ürünlerle cilt içi enjeksiyonlar yaparak, çeşitli cihazlardan faydalanarak ve hızla gelişen yeni teknolojileri, ürünleri, uluslararası çalışmaları takip edip kıyaslayarak hastalarıma özgünlük, doğallık, iyilik, güzellik hali katmak için mükemmeliyetçi ve empatik yollarla benimsediğim çok sevdiğim unvanım aslında yaşam tarzım. Bu işi yaparken kullandığım sloganım gülümseyelim, gülümsetelim.
Kişiye özel Yaşam Yönetimi Derneği Başkanısınız. Bunun yanı sıra farklı derneklerle de çalışmalarınız var. Bir hekim olarak sosyal sorumluluk alanındaki çalışmalarınızı paylaşabilir misiniz?
Bireysel Tıp (kişiye özel sağlıklı yaşam) ve Turizmi Derneği’ni çok sevgili hocalarım ve meslektaşlarımla bireysel tıbbın yaygınlaşması, medikal tedavilerle birlikte alternatif tıbbın birleştirilerek kişiye özgün hem tedavi edici hem koruyucu bir sağlık hizmeti sunabilmek adına bir araya gelip fikir paylaştığımız bu görüşün yaygınlaşması için çeşitli alanlarda çok değerli akademisyenlerle sempozyumlar düzenlediğimiz bu tedavileri hem Türk hem yabancı hastalara sunmayı hedefleyerek sağlık turizmine katkıda bulunduğumuz dolayısıyla tıp biliminin doğasında olan dinamiği ve yaygınlaşmayı baki kılmak istediğimiz derneğimiz faaliyetlerine uluslararası düzeyde devam etmektedir. Diğer derneklerle olan üyeliklerimle derneğimi temsil etmek ve ortak paylaşımlarda bulunmak için sosyal yardım projelerini desteklemek hem doktorluk hem insanlık vazifelerim açısından projeler geliştirerek genel sağlığa, iyiliğe hizmet etmek için görevler alıyorum.
“üTOPİK BİR YAŞAM ORTAMI YARATAMAYACAĞIMIZA GöRE ELİMİZDE BULUNAN TIBBİ VERİLERLE SAĞLIKLI YAŞAMI YöNETMEMİZ GEREKMEKTEDİR”
Meslek hayatınızı Maya Estetik’de sürdürüyorsunuz. Burada verdiğiniz kişiye özel sağlıklı yaşam, detoks-arınma danışmanlığı hizmetlerini anlatır mısınız?
Günlük hayatımızda, her yaş diliminde ve yaş ilerledikçe artarak, bedenen ruhen mevcutlarımızı tüketmekle kurulu bir düzenle karşı karşıyayız. Vücudumuzda bulunan enzimler, hormonlar, vitaminler kendini üretme fonksiyonuna sahip olsa da değişen dünyevi şartlar sebebiyle tüketimleri daha hızlı olmakta üretimleriyle ve dışarıdan yerine koymakla denge kurulamamaktadır. ütopik bir yaşam ortamı yaratamayacağımıza göre elimizde bulunan tıbbi verilerle sağlıklı yaşamı yönetmemiz gerekmektedir. Vücudumuzda özellikle daha önceden olmayan olduğunda bizleri endişelendiren bulgularımızı (semptomlarımızı) bir düşünelim. Hekimlik hayatımdaki acil servis sorumlu hekimliği deneyimi bana gösterdi ki insanlar hastanelere halsizlik, yorgunluk, şişkinlik, yeni teşhis edilen alerji, döküntü, uzun süren veya tek bir antibiyotikle geçmeyen, daha şiddetli seyrettiğini ifade ettikleri enfeksiyonlar ya da dışkılama alışkanlıklarındaki sık sık değişmeler, ishal, kabızlık, karın ağrısı atakları gibi birçok hayat standartlarını düşüren durumdan şikayetçi ve muzdaripler. Hastanelerde verilen hizmet kişinin şikayetleri testlerle ispatlanan belli düzeylere ulaşınca çözüm aranan ve tedavi edilen hastalıklara dönüşen tablolara yöneliktir. Halbuki bireylerin kendilerini huzursuz eden bu bulguları danışman hekimleri vasıtasıyla kendilerine özel sağlıklı yaşam danışmanlığı programlarıyla yönetmeleri hem sorunlarını çözmeye hem de ileride gelişebilecek hastalıkları önlemeye yarayacaktır. Bu program bir nevi koruyucu ömürlük danışman hekimlik olarak görev alarak hastalarımıza bütüncül yaklaşabilmemiz demektir.
Size gelen kişinin vücudundaki eksiklikleri nasıl belirliyorsunuz? öngördüğünüz rahatsızlıklar olduğunda nasıl bir tedavi metodu uyguluyorsunuz?
Hastalara yaklaşırken önce onları iyi dinlemeli ve böylece hayatlarındaki sağlıklarını etkileyen önemli durumları tespit ederek yolumuza devam etmeliyiz. Bunlardan bazıları; beslenme, uyku, travma, operasyon, gelişimsel öyküleri, stres faktörleri, doğum veya doğurma öyküleri, aldıkları tedaviler gibi hastanın yanıtına ve deneyime göre şekillendirilebilecek birçok soru-cevaptır. Akabinde hastaya özgü klinik, genetik, bioenerjik açıdan testler isteyerek hastaya özgü vücuttan atılması gereken toksin, mikroorganizma gibi faktörler, vücutta eksilen enzim hormon vitamin gibi faktörlerin suplementerler, ilaçlar ve beslenme ile yerine konmasını ve zararlı olanların atılmasını sağlayarak, ozon tedavisinden faydalanarak bağışıklığı güçlendirmek, vücut bazal metabolizmasını düzenlemek ve hem mevcut durumu iyileştirip şikayetleri ortadan kaldırmak hem de gelecekte karşılaşılacak durumlar için daha iyi bir savunma sistemine kendine özgü sağlıklı yaşam alışkanlığına kavuşturarak hedeflemekteyim.
“BAŞINDAN HASTALARIMIN BİLİNç DüZEYLERİNİ YüKSELTİP KENDİ İNANDIKLARI VE İSTEDİKLERİ TEDAVİLERE ONLARIN BEKLENTİLERİNİ DİNLEYEREK BİRLİKTE KARAR VERİYORUM.”
Yaptığınız işte güven telkin etmek çok önemli. Bugün artık sayısız uzman ve estetik merkezi var. İnsanlar neden sizi tercih etmeli?
Hekimliği tercih etmemdeki temel durum kişiliğimdeki insancıllık, empati, vicdan unsurları yanında zekam, çalışkanlığım, analitik düşünce tarzımla gerçekçilik ve pozitivist bir yaklaşımımım olmasıdır. Birey bana danışmaya ve hastam olmak için karşıma geldiğinde bu işi bilmeyen, beni tanımayan, kendimle konuştuğumu varsayıyorum. Bu sebeple ona anlatırken en iyi neyin geleceğini kişisel deneyimlerimi ve tıbbi bilgilerimi anlayabileceği şekilde aktarmaya; herhangi bir şeyi pazarlamak ya da zorunda bırakacak şekilde olmadan tüm yönleri ile etkilerini, verimliliğini, yan etki, komplikasyon, süreç yönetimini, önerilerimi tüm içtenliğimle hastama aktarıyorum. Yaptığımız tedaviler her zaman takip gerektirdiğinden mutlaka kontrol görüp bu süreçte aklına takılan şeylerde direkt benimle muhatap olmalarını sağlıyorum. Başından hastalarımın bilinç düzeylerini yükseltip kendi inandıkları ve istedikleri tedavilere onların beklentilerini dinleyerek birlikte karar veriyorum. Genç olmam, pozitif enerjim ve onları iyisiyle kötüsüyle takip edeceğimi onlar için en iyisini düşündüğümü ortaya koyabildiğimden el ele verip sağlıklaşıyor, güzelleşiyor ve gülümsüyoruz.
Yaza girmeye hazırlandığımız şu günlerde herkeste bir tazelenme telaşı var. Daha fit ve güzel görünmek isteyenler zayıflama, cilt bakımı ve yüz gençleştirme gibi konularla daha bir ilgililer. Peki yaz aylarına cildimizi nasıl hazırlamalıyız?
Güneş enerjisiyle çalıştığımız doğrudur diye hastalarıma takılıyorum. İlkbahar aylarından itibaren hareketliliğimiz artıyor ve yaz tatil planlarıyla motive oluyoruz. Işıltılı lekesiz canlı bir cilt için; kilomuz çarpı 35 ml kadar günlük su tüketen, güneş koruyucumuzu her 3 saatte bir süren, cildimizi temiz tutan ve doktor tavsiyesinde doğru ürünler kullanan biriysek rahatız. Focus ultrason, örümcek ağ, botoks, dolgu, grp, mezoterapi gibi işlemlerimizde mevsim önemli değildir. Sadece antiaging ve leke için bazı lazer uygulamalarına yaz aylarında son veriyoruz. Zayıflamak adına kişinin beden kitle indeksine yağ oranına metabolik yaşına ve hastalıklarına bakarak hcg diyeti, ozon uygulamaları, medikal detoks ve çeşitli diyetlerle yine sağlıklı zayıflamak için tam zamanı diyoruz. Artan susama hissimiz hareketliliğimizle bikini giyme motivasyonumuzla diyetlere tedavi sürecine itaatimiz kolaylaşıyor.
“HASTANIN YüZüNü GENçLEŞTİRİRKEN DOĞAL GöRüNüMüNE KAVUŞTURMAYI, CİLTTE PROBLEM YA DA ASİMETRİLER VARSA ONLARI DA ORTADAN KALDIRMAYI HEDEFLİYORUZ”
Websitenizde bir tabiriniz var ‘mimari-restorasyon’ bunu bize açıklar mısınız?
İşlemleri kendi tabirimce restorasyon ve mimari olarak ikiye ayırıyorum. Hastalarım öncelikle mimari işlemlere yani sarkıklık giderme, dudak büyütme, kırışıklık açma gibi görünen beğenmedikleri özellikleri için gelirler. Yani ciltlerinin tazelenmesi ve yenilenmesi, anti-agingi ikinci planda düşünürler. Hastalarıma doğru cilt yenileme yaparak grp, mezoterapi, ozon gibi cilt içi işlemlerle, ağızdan alacakları destek ürünler ve günlük hayatta kullanacakları bakım ürünlerini seçerek yani restorasyon yaparak mimari işlemlerin başarısının arttığını asıl mühim olanın kişinin kendi cildinin kalitesini iyileştirip kişiye uygun mimariyi seçmekten geçtiğini anlatıp uyguluyorum. Yaş almanın, güneş, yerçekimi, kilo alıp vermenin, stresin, hormonal bozuklukların, hastalıkların yüzdeki etkilerini bildiğimizden daha önceden veya o hastalık olmasaydı nasıl bir görünümde olduklarını anlayabiliyoruz. Hastanın yüzünü gençleştirirken hem kendi doğal görünümüne kavuşturmayı hem de eğer o zaman diliminde ciltte problem ya da asimetriler varsa onları da ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. İşte bu durumları hastalarımın gözünde canlandırabilmeleri için özgünlüğü koruyarak temeli iyileştirmeyi ‘restorasyon’, tekrar hatları hesaplamak ve şekillendirmek işlemlerini de ‘mimari’ olarak anlatıyorum.
çok güzel bir kadınsınız. Güzelliğinizi ve gençliğinizi korumak adına neler yapıyorsunuz?
çok teşekkürler. çok şükür ki yüz hatlarım altın oranlara çok uygun. Yoksa hiç tereddüt etmeden cerrahi dahil uygulamaları kendime yaptırırdım. 3 yıldır düzenli olarak 6 ayda bir cildim için önce prp şimdilerde grp uygulamasıyla akne gözenek sıkıntımdan kurtuldum. Tiyatroyla ilgilenmiştim. Konuşkan ve mimik yapmayı seven biriyim. Kırışıklıktan korunmak adına 2 senedir 6 ayda bir mikrobotoks uyguluyorum. Bunu kendi kendime yapabiliyorum. Aylık cilt bakımımı yaptırıyorum. çantamda şimdi de gösterebilirim olmazsa olmazım 50 faktör su bazlı güneş kremim. Makyaj anlayışım mascara, ruj ve allıktan ibaret. Fondöten kullanmayı sadece özel durumlarda tercih ediyorum. Bb krem gibi koruyuculu ve su bazlı ürünlerle yemeğe davete giderken makyaj yaparım. Cildin temiz ve sağlıklı olması kendi kalitesiyle güzel olması en hassas olduğum nokta. Saçlarım kendi renginde ve sadece ombre yaptırıyorum. Medikal şampuanlarla günaşırı yıkıyorum. Yemeklerimi 4-5 öğün yapıyor, doyduğumda en sevdiğim bir şey bile olsa yemiyorum. çay-kahve tüketimim çok az. çalışma masamda hep suyum vardır. Alerjik astımım açısından özellikle başladığım cildim ve genel sağlığım için çok iyi gelen major denilen kanda ozon tedavisi yapıyorum. İki yıldır hiç atağım olmuyor. Ve gülümseyi, gülümsetmeyi çok seviyorum.
Fotoğraf:Mertcan Alşahin
Mekan: Double Tree by Hilton Piyalepaşa