Medikal Estetik ve Gelişen Teknolojiyle Perennıal Kadın Devri Başladı

Medikal Estetik ve Gelişen Teknolojiyle Perennıal Kadın Devri Başladı Medikal Estetik ve Gelişen Teknolojiyle Perennıal Kadın Devri Başladı

Medikal Estetik Hekimi Doktor Gonca Aydemir, medikal estetiğin hayata getirdiği yenilikleri ve perennial kadın tanımını Klass’a anlattı...

Medikal Estetik Hekimi Doktor Gonca Aydemir, alanının deneyimli ve tecrübeli isimleri arasında yer alıyor. Ataşehir’de bulunan Profit Slim&Beuty’de dünyada trend olan yeni uygulamaları takip ederek hastalarına güncel tedavi yöntemlerini uygulayan Gonca Aydemir, genel nüfusun yaşlanmasıyla birlikte yaşların algılanma şekillerinin değiştiğine değiniyor. ‘Daima’ anlamına gelen ve Oxford sözlüğüne giren “Perennial” tanımı, yaşlanmayan kadınlar için yeni bir ifade olarak karşımıza çıkıyor. Medikal estetik alanındaki yenilikler ile gelişen teknolojinin bundan sonra Perennial Kadın Devrini yaşatacağını belirten deneyimli Medikal Estetik Hekimi Doktor Gonca Aydemir, medikal estetiğin hayata getirdiği yenilikleri ve Perennial Kadın tanımını Klass’a anlattı.


Gonca Hanım, medikal estetik alanında Türkiye’de uygulamalar yapan ilk hekimlerin arasında yer alıyorsunuz. öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

1987 yılında Hacettepe üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. 2004 yılından beri medikal estetik alanında faaliyet gösteriyorum. Pek çok uygulama yapmakla birlikte her yıl bunlara yenilerini ekliyorum. Yaptığımız uygulamaların en başında dolgu, botoks, mezoterapi, PRP, iple yüz askı uygulamaları, ozon terapiler, makinelerle yaptığımız ameliyatsız yüz gençleştirme tedavilerini uyguluyoruz. Dünyada trend olan yeni uygulamaları takip edip hastalarımıza bu şekilde hizmetler sunuyoruz. çünkü zaten hastalarımız bizi bunlara yönlendiriyorlar. Yeni bir uygulama çıktığı zaman hemen bunun eğitimini alıp uygulamaya başlıyoruz.

 

Sizi ön plana çıkartan özellikleriniz nelerdir? Hastalarınız sizi neden tercih ediyor?

Her bir hastam ile neredeyse 15 yıldır çalışıyorum. Bu süreçte bağlantılarımızı hiç kaybetmedik. Zannediyorum ki onların ne istediğini çok iyi anlayarak istedikleri şekilde uygulamalar yapıyorum. Benimle çalışırken hiçbir zaman istediklerinden farklı bir sonuç oluşacağı gibi bir kaygı taşımıyorlar. Ne istediklerini çok iyi anlayıp hastalarıma neyin uygun olacağını çok iyi biliyorum. Hiç kimseye istemediği bir şeyi zorla yapmıyorum. Hastalarımın kalıcı hekimi olmak benim için önemli bir detay.

 

“HANGİ YAŞTA OLURSA OLSUN TAZELİĞİNİ KAYBETMEYEN YAŞSIZ KADINLARA DA “PERENNİAL” DENMESİ Hİç YADIRGANMIYOR.”

 

Dünyada genel olarak nüfusun yaşlanmasıyla birlikte yaşların algılanma şekilleri değişmeye başladı. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dünya Sağlık örgütü günümüzün 50’li yaşlarını eski 30’lu yaşlar olarak tanımlamaya başladı. Eskiden 40 yaş orta yaş iken bugün 60-70 aralığı orta yaş sayılıyor. Ve ancak 70’den sonra kişilere yaşlı denilmeye başlanıyor. Bu da Oxford sözlüğüne “Perennial” diye yeni bir sözcüğün girmesine sebep oldu. İlk olarak iki yıl önce teknoloji girişimcisi Gina Pell tarafından kullanılan bu sözcük yaş algısını yeniden şekillendirdi. Perennial’in kelime olarak tam karşılığı; “daimi”. Perennial nesil kavramı da ‘daimicilik felsefesi’nden geliyor. Perennial sözcüğü için interneti araştırdığımızda karşımıza önce Perennial Bitkiler geliyor. Uzun yıllar yaşayan ve canlılığını kaybetmeyen bitkilere Perennial Bitkiler deniyor. Dolayısıyla hangi yaşta olursa olsun tazeliğini kaybetmeyen yaşsız kadınlara da “Perennial” denmesi hiç yadırganmıyor.

 

Röportaj: Erdi Kartal

Fotoğraflar: Mert Can Alşahin

 

Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Şubat sayısında..